Yaşasın Demokrasi…(45) (Köşe yazısı 07.09.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Türkiye’nin gerçek ve suni gündemleri bir türlü bitmek bilmiyor. Bu nedenle sosyal paylaşım seçmelerimi bir süre daha devam ettireceğim.

*Akp binasında çakmak patlasa meclis anında toplanır. 20’nin üzerinde şehit vermişiz, adamların kılı kıpırdamıyor. Ya, Demokrasi böcekleri? Ya, gece gündüz sela okuyan imamlar? Neredesiniz?

*Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi İlter Turan: “Komplo teorilerinin ne yazık ki; en çok akademisyenler üretiyor”. Ne dersiniz ? Haklı mı? Haksız mı hoca ?(Tolga Şardan)

*İlginç ama gerçek. Fetö/pdy suçlamasından açığa ve gözaltına alınanların ifadeleri illerde dikkat çekiyor. Kayseri’de Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş. Üstelik gözaltına alınanların nerdeyse tamamı etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istiyor. Yani içten ve samimi bir şekilde itirafçı olmak istiyor. Üsteki birileri  ‘döndüm-kandırıldım’ diyerek yönetmeye devam ediyor, aşağıdaki diğerleri itiraf ediyor. Daha ortadakileri yaptıkları kirli ve ortadaki denge görevindeki ticaretten kimse çözemedi. Ve böyle bir örgüt işte.

*“Sevgi; sadece kendi başına bir ilişkiye çok radikal bir devrim veya değişim getirebilir… Ve sevgi bir akıl işi değildir. Planlanması ve istenmesi sadece çatışmaya, karmaşaya ve sefalete götürür. Ancak kendiliğindenlik onu saf yapar.” (Jiddu Krishnamurt)

*Küçücük evlerde büyüdüm, ahşaba merakım doğduğum evden. Çocukluğumu hatırlatacak en ufak ayrıntılara bile hayranım. Büyüyen binalarda birbirimize ulaşmaya çalışıyoruz, hemen hepimizin yükseklik korkusu var ama yükseklerde gözümüz. Mesafeler yakın ama iletişimimiz kopuk. Havayla birlikte bir selam gönderemiyoruz. Kuş ayağına bağlanılan mektuplar masallarda kaldı, bu yüzden anlaşamıyoruz bence. Suyun altında sigara içmek isterdim. İçerledim, gözümü sudan değil de dumandan açamamayı isterdim. Göz yaşartan kimyasallarımız var artık, çok mu şey istiyorum? Benim yüreğim fesleğenlerini döktü Siz onlardan yemek yapıyorsunuz. “Kafamdaki Çiçekler Bomba Açtı”

*Bak işte hayat yine eskisi gibi, hiç bir şey değişmedi ve kaldığı yerden yine devam ediyor. Ama bizler hiç eskilerle kalmadık. Dün yanımızda olanlar bugün kim bilir nerelerde?

*250 milyon euro para harcanan Erciyes Kayak merkezinde pistin tam ortasına yapılan kafeterya nihayet fark edilerek kayak pistinin ortasında olduğuna karar verilmesiyle yerle bir edildi. Normal bir insanın bile cıplak gözle bakarak görebildiği bu durumu belediyenin nihayet fark etmesi sevindirici. Ama keşke bunu başta plan yaparken fark etselerdi de onca para boşa gitmeseydi. Üzülmeyin belediyemiz çalışıyor. Hemen yanına yeniden yapılacak aynı kafeterya. (Nuray Karakaya)

*Erciyes kış turizm projesi ile betonlaşan Dünyanın en yakışıklı dağında, projeye aykırı yapılan, o güzelliği bozan ve sırtaran idari bina ile yanındaki cami gibi daha çoğu ileride yıkılacak. Bu kaçınılmaz. Peki bunun bedelini neden devlet ödesin. Bence yaptıranlara zimmet çıkartılmalı.

*Bana FETO’yu anlatmayın onun yol arkadaşları kim onu anlatın. Üstü kalsın.

*Kayseri Fetö’nün merkez üssü mü? Rezilliklere Kayseri ile devam edelim. Milletvekili Mustafa Elitaş adliyeyi ziyaret ettikten bir kaç saat sonra Fetö’den gözaltına alınan işadamları birer birer serbest bırakılıyor. Bu gelişme sonrası eleştirilerin hedefi olan Elitaş’ın yaptığı açıklama ise evlere şenlik: “Ben hakim ve savcıları bazı kripto Fetöcü’lerin isimlerini vermek için ziyaret ettim. Birilerinin serbest kalmasında rol oynamam söz konusu değil” diyor özetle… Fetö terör örgütü, bu ülkenin Cumhurbaşkanı olan adamı bir otel odasında öldürmeye teşebbüs etmiş, 247 insanı acımasızca katletmiş. Sayın Elitaş, kripto isimleri kamuoyu önünde açıklamak, ya da telefonda bildirmek yerine hakim ve savcıların kulağına fısıldama yolunu tercih ediyor. İlginç değil mi? (Nurettin Parlak)

*”Gülen’e İstanbul’da fener ya da vatikan gibi bir merkez kurulacaktı. CIA darbe girişiminin Türkiye’de Fetö dışında ortakları da vardı. 15 Temmuz CIA-Fetö darbe girişimi başarılı olsaydı İstanbul Anadolu’dan koparılacak, Anadolu parçalara ayrılacaktı. Plan buydu” deniliyor.(Ferhat Muslu)

*Can alıcı soru şu; Fetö’nün etkin elemanları olarak bilinmelerine rağmen, Ak Parti’nin üst düzey yetkililerine yakın olanlar neden tutuklanmıyor? Bu soru cevap bulmadıkça toplum vicdanı kesinlikle rahatlamayacak.

*3 Günde Güneydoğu’da 23 yiğidimizi daha Şehit verdik. Diğer tarafta TSK Suriye’ye girerek hem DAEŞ ve hem de PKK’nın uzantısı pdy’yi süpürerek, sınırlarımızı güvenli hale getirmeye çalışıyor. Şu bir gerçek ki, Fetö Terör Örgütü’nün tüm ihanetine rağmen Türk Ordusu tarihine yakışır şekilde dimdik ayakta ve Destan yazmaya devam ediyor. Cenab-ı Allah Ordumuzu Muzaffer, Şehitlerimizin mekanını Cennet etsin. Başımız Sağolsun Aziz Türk Milleti…

*Yerel Seçimler ve Genel Seçim öncesin görelim beyler birde sizi. Eğriye eğri, doğruya doğru diyemeyen siyasiler sona geliyor. Kayseri’de siyasi temizlik seçimlere kaldı..

*Köyün yaşlı semercisi Bekir usta ölmüştü. Tüm eşekler köy meydanında toplandılar, tepinmeye, oynamaya başladılar. Yaşlı, hasta bir eşek duvar dibinde düşünüyordu, ona geldiler. ‘Haberin yok herhalde, semercimiz öldü.’ dediler. ‘Ne olmuş öldüyse?’ ‘Artık sırtımız yara bere içinde kalmayacak, özgür olacağız!’ ‘Nasıl bir özgürlükmüş bu?’ ‘Semerci olmayınca artık sırtımıza semer vurulmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız. Yaşlı eşek gülmüş:’Şaşarım aklınıza ‘ demiş, ‘bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Bekir usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapmaya çalışıyordu. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz. iyisi mi, siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yollarını arayın. Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur.’