Yaşasın Demokrasi (62)(Köşe yazısı 01.10.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Ülkemde gerçekten ilginç olaylar gelişmeler yaşanıyor.

Bir dönemin hainleri bir bir sanki aklanıyor.

Kahramanlar ise hainlik yapmış gibi açıklamalar, söylemlerle hedef gösteriliyor.

Türkiye’nin gündemi o kadar hızlı değişiyor ve suni olarak değişiyor ki, hızına yetişmek ne mümkün.

Kayseri’nin gündemi ise ‘suçlamalar, ihbarlar, hedef göstermeler’ ile uçurumdan düştü düşecek.

İyisi mi fazla söze gerek kalmadan gündemi yine sosyal paylaşım seçmelerimle devam ettireyim.

*Lozan tartışmasını açarak İnönü ve Atatürk’ü karalamaya çalışmak, 15 Temmuz sürecinden sonra öne çıkan Atatürkçü kimlikten rahatsız olanların yüreğini rahatlatma girişimidir. Her şeyden önce Lozan antlaşma değil uzlaşmadır. Kaybedilmiş yok edilmiş gözden çıkarılmışların geri alınma biçimidir. Lozan’ın ne anlama geldiğini Cumhuriyetle ilgili karın ağrısı olmayanlar ve tarihi iyi okuyanlar bilir. Vatana ihanetin en büyüğü Kurtuluş’tan bu yana dün gerçekleşmiştir. Sartların nasıl oluştuğunu, kimlerin çanak hazırladığı da aşikardır. Lozan’a varıncaya kadar düşman eline göz göre göre neler teslim edildi (Mehveş Koçak)

*Önce genel yetenek genel kültür ve eğitim sınavı, sonra puanların açıklanmasını aylarca bekle, puan açıklanır bu sefer sıralamaları bekle, bu kafa ile Öabt çalış. Öabt’den sonra puanları bekle, yine puan açıklansın tekrar sıralamaları bekle. Sonra önüne bir de mülakat derdi çıksın, mülakat gününü bekle, mülakat puanlarını da bekle, biraz da sıralamaların açıklanacağı güne kadar sabret. Tercihler gelir mi bilmem bu gidişle. Sonra da git 6 yıl çakılı kal, hem de sözleşmeli. Sanırım bizimle ciddi anlamda kafa buluyorlar..(Zeynep Demirbilek)

*Kitap özeti okuyan, sabah söylediğini akşam inkar eden, teröristlerle pazarlık etmeyi başarı sanan, herkes tarafından kandırılanlar; binlerce kitap okuyan, söyledikleri 100 yıl sonra bile gerçekliğini koruyan, yokluklar içinde 7 düvele karşı kahramanlık destanı yazarak Türkiye Cumhuriyetini kuranların Sevr yerine neden Lozan’ı imzaladıklarını anlayamaz…(Çetin Arık)

*Evet Lozan hezimettir. Ama halen Misak-ı Milli tavizimiz olan Batum ve Musul’u sınırımıza alamamamız daha büyük hezimettir. Ve biz emperyalist İngilizler yüzünden 12 Adaları 1913 de Londra da kaybettik . (Makbule Gök)

*Kayseri’de trilyonlar fetöya toplayan hain fetöcülar Erciyesspor’a kuruş destek sağlamadılar. Fetöya yaptığınız yardımın dörtte birini Erciyesspor’a yapsaydınız bugün Erciyesspor yok olmaz, bu duruma gelmezdi. Kayseri’nin adı fetö memleketi çıktı. Hain ş…..zler, n…..zlar.(Durdu Mehmet Havur)

*İnsan her şeye alışır diyorlar ya, öyle değil aslında. Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışmıyorsun. (Ahmet Ümit)

*Bugün belki kötüsün, bugün belki mutsuzsun, bugün belki yaralısın. Unutma; Düşlediğimiz düşlerin peşinden gitmedik mi, Belkilerin ardı sıra yarınlarda. İnadına gülümse hayata İçindeki masumiyetle. (Türkan Navruz)

*Geceleri, Devleti milleti vatanı ve hiç bir şeyden haberi olmayan halkı vatandaşları çocukları ve gençler için. Kaygı içinde uykusu kaçan yurtseverlere selam olsun. Bu duygu, bu kaygı bizleri mutlaka bir araya getirecektir. Yaşasın tam bağımsız, laik, demokratik, hukuk devletimiz,Türkiye’miz.(Mustafa Ayan)

*Hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım. Şimdilerde, kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum.(Zeynep Nar)

*Arkadaşlar; ölü yada diri dünyada yaşamış kiminle en çok tanışmak isterdiniz acaba? Ben Atatürk diyorum (Huriye Azra Büke)

*Bazı komplo teorisyenleri fetöcülerin ikinci bir darbe girişiminde bulunacağı iddiasındalar. Bu biraz sıkar. Bu sefer millet bu fetöcüleri mahkemeye havale etmez, kendi işini kendi görür. Fetöcüler dönek ve korkak olduklarından bir daha teşebbüste bulunmaları zor. Ama bunlarla mücadelede zaafiyet göstermemek gerekir. (Yakup Yurtseven)

*Şu birilerini severlerin geri zekalı olduğunu her zaman söylemişimdir bu da tescili oldu. Atatürk yaşasaydı Anıtkabirdeki çocuk parkını yıktırmazdı. İyide Atatürk yaşasaydı Anıtkabir olur muydu? (Deniz Tarakçı)

*Analar ağlamasın dediniz. Açılım üstüne açılımlar yaptınız. Yetmedi davul, zurnalarla bu vatan hainlerini sınırlarımızdan içeri soktunuz. Oslo’da gizli toplantılar yaptınız. Ne içindi bunlar? Ne Suriye topraklarına girdiniz yılanın yuvasına çomak soktunuz. Yetmedi başka bir devletin topraklarında Mehmetçiğimi ölüme gönderdiniz. Artık analar ağlamıyor ciğerlerini koparıyor. Hepinize lanet yağdırıyor. Akıttıkları göz yaşı değil. Kan. Artık anneler, babalar, kardeşler, eşler birlikte yaş yerine kan akıtarak gözlerinden hepinizi lanetliyor. Cesaretiniz varsa televizyonlardaki bedduaları, lanetlemeleri duyun. Açın o kör gözlerinizi.(Nihat Sönmez)

*Baş fetocuların parayı basarak zorla okuttukları çocukları niye Nuh Naci Yazgan Üniversitesine alınıyor ki, o kadar düşük puanlarıyla. Bu üniversitelerde de uyuz uyuz üstünlük sağlamak için mi? Atın hepsini. Dayanamıyorum artık bunların haram paralarla çocukları ezmelerine yeter (Selma Çanakçıoğlu)

*17 Aralık 2013 tarihinden sonra FETO terör örgütü ile hiç bir bağım yoktur diyen zatı muhteremler;

Şayet samimi iseniz, o tarihe kadar almış olduğunuz doktora unvanlarını, kazandığınız serveti, atandığınız makamları iade edin, samimi olduğunuz belli olsun. Körler, sağırlar bir birini ağırlar. (Süleyman Selim Ulaş)

*Gazeteciler merhum Başbuğ’a ; ”Efendim, Kenan Evren dahil hiçbir ordu mensubu hakkında olumsuz konuşmadınız ” diye soruyorlar. Başbuğ’un cevabı kısa ve net ; ”Evladım, bu vatandan başka yurdumuz, bu askerden başka ordumuz yok ” oluyor. Balyoz mağduru yiğitler kumpas yediklerini üstlerinin kendilerine sahip çıkmadıkları suçlamasıyla sallayıp duruyorlar. Mensubu olduğu kuruma saldırarak ikinci kumpası yiyorlar farkında değiller. Acizliklerinden Gülen derin devleti oluşurken Kumpası kendileri kurmamış, sonra çıkıp biz demiştik sorumsuzluğundalar. Sadet derin devleti inşa edildiğinde uyanırlar artık. Yiğidi kılıç kesmez de bir acı laf öldürür. Köroğlu (Emir Bostancı)