Vatan Partisi İl Başkanı Eyüp Selahattin Karakaş ‘Kayyum atanan belediyeler, PKK’nın emri altındadır’

İçişleri Bakanlığı tarafından HDP/PKK güdümünde olduğunu iddia ettiği Mardin, Diyarbakır ve Van belediye başkanlarının görevinden alınmasını değerlendiren Karakaş  görevden alması ve yerlerine kayyum ataması, ABD güdümlü PKK terörünü bitirmek için zorunlu bir uygulamadır. Bu uygulamayı hayata geçiren Hükümetimizi ve İçişleri Bakanımızı kutluyoruz. Ortada herkesin bildiği bir gerçek var: HDP belediyeleri, PKK güdümlü belediyelerdir. Bu belediyeler, PKK’nın emri altındadır. PKK’nın denetimi dışında faaliyette bulunma olanakları yoktur. Bu yönde istekleri de yoktu” dedi.

Vatan Partisi İl Başkanı Prof.Dr. Eyüp Selahattin Karakaş daha sonra şunları söyledi.

“PKK güdümlü belediyeler, PKK’ya eleman topluyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK için haraç topluyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK propagandası yapıyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK’ya moral hizmeti veriyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK’ya yardım ve yataklık yapıyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK’ya erzak gönderiyor. PKK güdümlü belediyeler, PKK için hendek kazıyor. Eğer bölücü terörü bitireceksek, HDP belediyelerini görevden almak şarttır.

HDP belediye başkanlarının görevden alınması, hukuka uygundur, vatan bütünlüğü için şarttır. İçerde ve sınır ötesinde PKK’yı bitirmek için gereklidir. Yurtta barışı sağlamaya hizmet etmektedir. Demokrasi ve özgürlüklerin hayata geçirilmesi için mecburidir. Güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımızın işe, refaha, eğitime ve huzura kavuşması için elzemdir.

Türkiye, ABD güdümlü bölücü teröre karşı kesin başarı kazanmak için, PKK’ya hiçbir otorite olanağı tanımayacaktır. PKK’nın güdümüne bırakılan her belediye, Mehmetçiği arkadan vuracak bir terör mevziisidir. HDP’ye belediye, Mehmetçiğe kurşundur. PKK’ya belediye yok! çPKK’ya halk üzerinde otorite olanağı tanınamaz!

ABD güdümlü PKK/HDP Belediye başkanlarının görevden alınmasına itiraz edenler, bu uygulamanın demokrasiye aykırı olduğunu öne sürüyorlar. HDP’nin belediye başkanlarının Kandil’den atandığını HDP yöneticilerinin kendileri itiraf ediyorlar. Bu gerçeği herkes biliyor.Teröre özgürlük tanınamaz. Teröristle demokrasi olmaz. Terörün ve teröristin otorite sahibi olduğu yerde, demokrasi de olmaz, özgürlük de olmaz. Demokrasi, ancak terörün temizlendiği yerde işler. Özgürlükler, ancak terörün temizlendiği ortamlarda kullanılabilir. O belediyelerin bulunduğu illerimizin halkı, terör temizlendiği zaman özgür iradeye sahip olur ve özgür seçim yapar. Terörü bitirmek, demokrasi ve özgürlüklerin şartıdır.

HDP gibi bölücü terör faaliyetinin odağı haline gelmiş bir partiye yasal olanak tanınamaz. HDP’ye devlet bütçesinden her yıl verilen 90 Milyon Lira, Mehmetçiğe kurşun olarak dönmektedir. HDP’nin kapatılması, şarttır ve hukukun gereğidir. HDP’nin yerine aynı amaçla parti kurulması da yasalara aykırıdır. Yargı, bu konuda sorumsuz ve ürkek olamaz. Yargıtay Başsavcılığı, Anayasanın ve Siyasî Partiler Kanununun kendisine yüklediği görevi ve yetkiyi kullanmak durumundadır. Bu hem yargı görevidir hem de vatan görevidir.

Türkiye, devleti ve milletiyle ABD güdümlü PKK terörüne karşı topyekûn mücadele yürütmek durumundadır. Teröre karşı mücadele yalnız Mehmetçiğe ve Polisimize bırakılamaz. Devletin her kurumu ve görevlisi, milletimizin her vatandaşı, toplumun her örgütlenmesi, teröre karşı mücadeleyle görevlidir. Bu savaş, İkinci İstiklâl Savaşıdır ve olanca gücümüzün seferber edilmesiyle en kısa zamanda kazanılacaktır”