Tarih unutmayacak.. (2) (Köşe yazısı 07.07.2019 Kayseri Star haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Geçtiğimiz günlerde, Milliyet Haberler Ajansı’nda 19 yıldır birlikte çalışma zevkini yaşadığım Erzurum Büro şefi olan ‘kan uykusu belgeseli’ni hazırlayan kadim dostum Macit Gürbüz’ün bir paylaşımına dikkat çekmiştim.

İyi bir araştırmacı, adeta tarihçi olan Macit Gürbüz, tecrübelerini, araştırmalarını çoğu zaman sert paylaşmaktan bile çekinmiyor.

Zaten bizim ortak özelliğimiz ‘dik duruşumuz.’

‘Adisiniz, şerefsizsiniz, alçaksınız’ başlıklı bu yazısı birazda Kayseri’yi ilgilendiriyor. Kendisinin izni ile bu yazıyı aynen sizlere aktarıyorum.
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince, 18 günlük görev süresinde makamına astığı ‘dert dinleyen Atatürk’ fotoğrafı çokça konuşuldu, birileri bu fotoğraftan çok rahatsız oldu.
Mazbatası iptal edilince, sırıtan iki görevli tarafından yerinden sökülen tabloda Atatürk’ün dikkatle dinlediği yaşlı adamın FETÖ terör örgütünün ABD’deki başının dedesi olduğu yalanı ve iftirası son günlerde malum çevreler tarafından fısıltı gazetesi aracılığıyla halka yayılmaya başlandı.
“Dert Dinleyen Atatürk” tablosunun asıl öyküsünü yazalım da, herkes okusun.
Atatürk, 1930 yılında Kayseri’den başlayan ve Trabzon’a kadar sürecek olan bir yurt gezisine çıkar. Atatürk’ün duraklarından biri de Tokat’tır. 21 Kasım’da geldiği kentte vatandaşların dertlerini ve şikayetlerini dinler.
Atatürk’ün o fotoğrafını Cemal Işıksel çekmiştir. Işıksel, Mustafa Kemal’in özel fotoğrafçısıdır ve tüm yurt gezilerini adım adım takip eder. Cumhuriyet ilan edildikten sonra belgesel değer taşıyan Atatürk’ün tüm fotoğraflarını Cemal Işıksel çekmiştir ve Cumhuriyet’in ilk 15 yılına ait en zengin fotoğraf arşivi de ona aittir.
Atatürk, aslında yurtta işlerin iyi gitmediğini ve müdahale gerektiğini görmüş ve halkı dinleyerek meselelere bizzat vakıf olmak için seyahate çıkmıştır.
Fotoğraftaki Tokatlı çiftçi, Atatürk’ten tütün üreticisi olduğunu, tüm tütün üreticisinin ellerinde çok miktarda eskimiş ve yıpranmış tütün bulunduğunu ve bu tütünlerin İnhisar İdaresi (TEKEL idaresi) tarafından satın alınması konusunda yardım ister.
Atatürk, söz konusu tütünlerin 1927 ve 1928 yıllarına ait olduğunu ve ekonomik değeri kalmadığını söyler ve köylülerin bu isteklerini kabul etmez.
Köylülerin Tokat’la ilgili bir diğer derdi ise, farelerin ekinlere verdiği büyük boyutlu zarardır. Karadeniz Bölgesi’nde olduğu gibi Tokat ve özellikle Kazova’da da fare tahribatı yüzünden ekinler büyük zarar görmüş, tarla sahipleri büyük bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kalmıştır. Resmi makamlardan talep etmelerine rağmen, herhangi bir kimyasal ilaç alamadıklarını söyleyen köylüler, yeni yılda ekecek tohumlarının dahi bulunmadığından şikayet ederler.
Atatürk, zarar görenlere gerekli tohum ve ilacın gönderilmesi ve Ziraat Bankası borçlarının yarısının ertelenmesi için 22 Kasım 1930 tarihinde Samsun’dan Başvekil İsmet Paşa’ya telgraf çeker. Başvekil İsmet Paşa, 23 Kasım 1930’da Atatürk’e çektiği cevabi telgrafında şunları yazar;

1- Havzadaki arazi vergisi için Samsun defterdarlığına Maliyeden emir verilmiştir.
2- Tohumluk Ziraat Bankası nezdinde takip ediliyor. Mahalli sandıklara merkezden para gönderilecektir.
3- Traktörlerin değiştirilmesine kadar geçen seneden tenzilat yapılmaksızın muafiyetli gaz verilmekte devam olunacaktır. İktisat vekaletinin bu mealde tebligat yapacağı”.

İşte o fotoğrafın asıl öyküsü bu. Atatürk o fotoğrafta, ekinini fareler yiyen ve çürümüş tütününü inhisara satmak isteyen Tokatlı bir çiftçinin derdini dinlemektedir ve o dönemin ekonomik şartlarının el verdiği ölçüde de gerekeni yapmıştır.
Birileri bu fotoğraftan çok rahatsız oldular. Bununla da kalmayıp, fotoğraftaki çiftçinin Fetullah Gülen’in dedesi Halil olduğu yalanını şerefsizce halka yaymaya çalıştılar/çalışıyorlar. Tüm yurtta ev ev dolaşarak bu adi yalanı anlatıyorlar.
Kamuoyunu aydınlatmak, doğruları yazmak onurlu ve şerefli gazetecilerin görevidir. Böylesi yalanları uydurmak da, adilerin, şerefsizlerin ve alçakların görevidir.
Sosyal medyada dolaşan bir paylaşımda ise, bu fotoğrafı Feto’nun yeğeni ve STV’nin ana haber sunucusu, firari Kemal Gülen’in Feto’nun dedesi olması hasebiyle bizzat Genelkurmay arşivinden çıkardığı yayılıyor şerefsizce.
Size yazıklar olsun demek bile lütuftur.
Allah’tan korkun.
Hani iftira büyük yalandı?