Teknoloji, Ekonomi, Spor, magazin haberleri.. 02.12.2018)

EİB ihracatını tarım ve madencilik sektörü sırtlandı

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) üyesi 7 bin ihracatçı, Kasım ayında 1 milyar 199 milyon dolar ihracata imza attı. EİB, 2017 yılı Kasım ayında ise; 1 milyar 176 milyon dolar ihracatı kayda almıştı. EİB’nin ihracatı 2017 yılı Kasım ayına göre yüzde 2 artış gösterdi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 11 aylık ihracatı, yüzde 14,42’lik artışla 12 milyar 294 milyon dolar oldu. EİB’nin son 1 yıllık ihracatı ise; yüzde 14,61’lik artışla 13 milyar 372 milyon dolara çıktı.

Ege ihracatını tarım ve madencilik sektörü sırtladı

Kasım ayında Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan tarım ürünleri ihracatı yüzde 8’lik artışla 526 milyon dolara çıktı. Madencilik sektörü ise; yüzde 28’lik artışla 91 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Sanayi sektörünün ihracatı yüzde 6’lık kan kaybı yaşadı ve 582 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Kasım ayında Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesini 2017 yılı Kasım ayına göre ihracatını arttırma başarısı gösterirken, 3 ihracatçı birliği geçen yılın aynı ayındaki performansının gerisinde kaldı.

Demir-çelik ihracatı 11 ay sonra geriledi

2018 yılının 10 aylık döneminde her ay ihracat rekorları kıran Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Kasım ayında yüzde 9’luk ihracat düşüşü yaşamasına rağmen 130 milyon dolarlık ihracat rakamıyla zirvedeki yerini korudu.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği yüzde 6’lık ihracat artış hızıyla 112 milyon dolar ihracatı hanesine yazdırdı ve zirve ortağı konumunu sürdürdü.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Kasım ayında yüzde 16’lık ihracat artış hızıyla 105 milyon 700 bin dolar dövizi ülkemize kazandırdı ve üçüncü basamağın sahibi oldu. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği tarihinde ilk kez aylık bazda 100 milyon dolar barajını geçti.

Yıllık 996 milyon dolarlık ihracat rakamına imza atan Ege Tütün İhracatçıları Birliği, Kasım ayında 100 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 98’er milyon dolar ihracat rakamına imza attılar.

Maden ihracatı yüzde 28 arttı

Ege Maden İhracatçıları Birliği, Kasım ayında yüzde 28’lik ihracat artış hızı yakaladı ve 91 milyon dolar ihracat rakamını hanesine yazdırdı. Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin Kasım ayı ihracatı ise; yüzde 13’lük artışla 58,5 milyon dolar oldu.

Kasım ayında, Ege Hububat Bakliyat ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 40’lık ihracat artış hızı yakaladı ve 39 milyon dolar ihracat rakamına ulaştı. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ise; yüzde 6’lık gelişimle 23,3 milyon dolar ihracata imza attı.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Kasım ayında 23 milyon dolarlık ihracat rakamıyla yeni ihraç sezonuna giriş yaparken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 12 milyon dolarlık ihracat rakamıyla Kasım ayını geride bıraktı.

Eskinazi; “2019 yılı hedefimiz 15 milyar dolar”

Türkiye’nin ve Ege Bölgesi’nin 2018 yılı ihracat hedeflerine emin adımlarla ilerlediği değerlendirmesinde bulunan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin 170 milyar dolar, Ege İhracatçı Birlikleri’nin ise; 13,5 milyar dolar ihracat hedefine ulaştığını yılsonunda göreceğimizi dile getirdi.

Ekonomide yaşanan daralmanın üretim ve ihracatla aşılacağını dile getiren Eskinazi, “2019 yılında Türkiye’nin 182 milyar ihracat hedefine 14.5-15 milyar dolar katkı koymak için 365 gün yoğun bir çalışma içinde olacağız” diye konuştu.

İhracatın lider sektöründen kasım ayında çifte rekor geldi
Türkiye ihracatının 12 yıldır lideri olan otomotiv endüstrisi, kasım ayında çifte rekor kırdı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, kasım ayında yüzde 5’lik artış ile 2 milyar 769 milyon dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörü, böylece bugüne kadarki en yüksek kasım ayı ihracatına ulaştı. Lider sektör, bu yılın ocak-kasım döneminde de geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12 artışla 29, 1 milyar dolar ihracata ulaştı. Otomotiv sektörü, böylece 2017 yılına ait 28,5 milyar dolarlık ihracat rakamını 2018 yılının bitmesine bir ay kala geride bırakarak yıllık bazda ihracat rekorunu kırdı. Endüstri, kasım ayında Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alırken, toplam ihracattan aldığı pay da yüzde 18 oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Otomotiv endüstrimizin bu yılı hedeflenen 31 milyar doların da üzerinde bir ihracat rakamı ile kapatmasını bekliyoruz. Böylece yıllık bazda üst üste 13. kez ihracat lideri olarak başarımızı taçlandıracağız” dedi

Aylık bazda ve ocak-kasım dönemine ait ihracata ilişkin bilgiler veren Baran Çelik, “Kasımda binek otomobiller ve yan sanayi ihracatı geçen yıl ile hemen hemen aynı gerçekleşirken, otobüs-minibüs-midibüs  ve çekiciler ihracatı çift haneli arttı. AB Ülkelerine ihracat artışı yüzde 8 olurken, Afrika Ülkelerine ihracat da yüzde 33 arttı. Ocak-kasım olmak üzere 11 aylık dönemde ise binek otomobiller ihracatı yüzde 6 artarken, otomotiv yan sanayi ihracatı, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ve otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da çift haneli artış gösterdi” dedi.

Otomotiv yan sanayi ve binek otomobillerde artışa devam   
Ürün grupları bazında bakıldığında, otomotiv yan sanayi ihracatı kasımda yüzde 1 artarak 915 milyon dolar olurken, binek otomobil ihracatı yüzde 2 artışla 1 milyar 101 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 5 azalışla 448 milyon dolar ve otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 29 artışla 175 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Otomotiv yan sanayinde en büyükpazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 1 azalırken, yine önemli pazarlardan Fransa ve İtalya’ya yüzde 7’şer, Romanya’ya yüzde 19 düşüş yaşandı. Buna karşılık ABD’ye yüzde 13, Cezayir’e yüzde 277, Fas’a yüzde 28, Hollanda ve Slovenya’ya yüzde 16’şar artış kaydedildi.

Binek otomobillerde en büyükpazar olan İtalya’ya ihracat 19 azalırken, ABD’ye yüzde 32, Fas’a yüzde 38, İsrail’e yüzde 77 düşüş oldu. Buna karşılık Birleşik Krallık’a yüzde 22, Almanya’ya yüzde 17, İspanya ve Slovenya’ya yüzde 48’er, Hollanda’ya da yüzde 20 artış yaşandı.

Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda en fazla ihracat yapılan ülke olan Birleşik Krallık’a yönelik ihracat yüzde 24 düşerken, önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 24, Fransa’ya yüzde 18, ABD’ye yüzde 22, İspanya’ya yüzde 30 düşüş, buna karşılık Slovenya’ya yüzde 57, İrlanda’ya yüzde 151, Danimarka’ya yüzde 75, Belçika’ya yüzde 19 artış kaydedildi.

Otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda ise en büyükpazar olan Almanya’ya yüzde 6 düşüş görülürken, bu ürün grubunda Romanya’ya yüzde 434, İtalya’ya yüzde 25 yine Yunanistan, Portekiz ve İsrail’e de çok yüksek oranlı artışlar oldu.

 

En büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 9 arttı

Ülke bazında bakıldığında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat kasımda yüzde 9 artışla 410 milyon dolar oldu. Kasım ayında Fransa’ya ihracat ise yüzde 3 azalarak 256 milyon dolar, İtalya’ya da yüzde 13 azalarak 246 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yine önemli pazarlardan İspanya’ya yüzde 25, Slovenya’ya yüzde 43, Romanya’ya yüzde 35, Hollanda’ya yüzde 14, Danimarka’ya yüzde 133 ihracat artışı yaşanırken, ABD’ye yüzde 22, İsrail’e yüzde 50, İran’a yüzde 88 düşüş kaydedildi. İspanya’ya yönelik artışta binek otomobiller ihracatının yüzde 48 artması, Slovenya’ya artışla eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 57, binek otomobiller ihracatının yüzde 48 artması etkili oldu. İtalya’ya yönelik düşüşte ise binek otomobiller ihracatının yüzde 19, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 24 düşmesi, ABD’ye yönelik düşüşte de binek otomobiller ihracatının yüzde 32 gerilemesi etki yaptı.

AB ülkelerine ihracat yüzde 8 arttı

Ülke grubu bazında en büyük pazar olan ve toplam ihracattan yüzde 78 pay alan Avrupa Birliği ülkelerine kasım ayı ihracatı yüzde 8 artışla 2 milyar 158 milyon dolar oldu. Alternatif pazarlar arasındaki Afrika Ülkelerine yüzde 33 ihracat artışı yaşanırken, Ortadoğu Ülkelerine ise yüzde 35 geriledi.

Ocak-kasım döneminde binek otomobillerin payı yüzde 39 oldu

Ocak-kasım döneminde gerçekleşen otomotiv ihracatında ise binek otomobiller ihracatı yüzde 6 artışla 11 milyar 446 milyon dolar olurken, toplam otomotiv ihracatından aldığı pay da yüzde 39 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde otomotiv yan sanayi ihracatı yüzde 14, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 12, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 11 artış gösterdi. Ocak-kasımda en büyük pazar olan Almanya, 4, 4 milyar dolar ihracat ile yine ilk sırada yer aldı. Fransa’ya yüzde 11, Belçika’ya yüzde 20, Slovenya’ya yüzde 33,5 Polonya’ya yüzde 24, Hollanda’ya yüzde 19, Romanya’ya yüzde 30 artış olurken, ABD’ye yüzde 23, İran’a yüzde 47 düşüş yaşandı. Aynı dönemde AB ülkeleri yüzde 78 pay ve 22 milyar 791 milyon dolar ihracat ile ilk sırada yer aldı. Afrika Ülkelerine ihracat yüzde 39, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine ise yüzde 27 artış gösterdi.

Türkiye’de ilk beton ve çimento sürdürülebilirlik belgelendirmeleri yapıldı

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council – CSC) Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından ülkemize tanıtılan “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi” kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento fabrikasının belgelendirilmesi yapıldı. Beton Sürdürülebilirlik Konseyi Belgelendirme Kuruluşu olan Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesi (KGS) tarafından yapılan denetimler sonucunda ilk belge, Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’ye ait Gebze Hazır Beton Tesisi’ne verildi. Bu belgelendirmenin ardından Akçansa Büyükçekmece Çimento Fabrikası da “Sürdürülebilirlik Konseyi Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.

BASIN BÜLTENİ, 1 Aralık 2018

Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 30 yıldır uğraş veren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), sürdürülebilirlik konusundaki gelişmelere öncülük ediyor. Kalite, çevre ve iş güvenliği uygulamalarıyla sektörün gelişimine büyük katkı sağlayan THBB, çevre dengesi ile ekonomik büyümeyi birlikte ele alan, doğal kaynakların verimli kullanımını sağlayarak çevresel kaliteye önem veren, aynı zamanda gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye sokmaksızın bugünkü ihtiyaçlarını karşılayabilen bir model olan sürdürülebilirlik konusuna odaklandı. Bu doğrultuda, 2017 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin Bölgesel Sistem Operatörü olarak atanan THBB ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin Belgelendirme Kuruluşu olmaya hak kazanan KGS, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirmek üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına devam ediyor.

Bu doğrultuda, hazır beton tesisini belgelendirmek üzere başvuran Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin Gebze Hazır Beton Tesisi’nde KGS tarafından denetimde bulunuldu. Yapılan denetimler sonucunda Akçansa Gebze Hazır Beton Tesisi, “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.

Bu belgelendirmenin ardından Akçansa, Büyükçekmece Çimento Fabrikası’nı belgelendirmek üzere başvuruda bulundu. KGS tarafından yapılan denetimler sonucunda Akçansa Büyükçekmece Çimento Fabrikası da “Beton Sürdürülebilirlik Konseyi Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi” almaya hak kazandı.

Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ’nin almaya hak kazandığı belgeler 30 Kasım 2018 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir törenle Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar’a takdim edildi.

Işık: “Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık”

Beton Sürdürebilirlik Konseyinin Türkiye’deki Bölgesel Sistem Operatörü olan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ve Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) Başkanı Yavuz Işık törende yaptığı konuşmada, “Dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de sürdürülebilirlik konusuna odaklandık. Bu doğrultuda ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi’ni Türk hazır beton ve çimento sektörlerine sunduk. Bu Sistem, çevre dengesi ve ekonomik büyümeyi birlikte ele almakta, doğal kaynakların verimli kullanımını sağlayarak gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık. Bu vesileyle, ülkemizdeki ilk ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelerini’ almaya hak kazanan Birliğimiz üyesi Akçansa’yı Genel Müdürü Sayın Umut Zenar nezdinde kutluyorum. Bu vesileyle, hazır beton ve çimento sektörlerimizi bu sisteme dâhil olmaya davet ediyorum.” dedi.

Zenar: “Sektörümüzde ilklere imza atmaktan gurur duyuyoruz”

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar törende yaptığı konuşmada, “Büyükçekmece Fabrikamız ve Gebze Hazır Beton Tesisimizle sorumlu kaynak kullanımı konusunda uluslararası normlara uygunluğumuzu kanıtlayarak başarımızı aldığımız belgelerle taçlandırdık. Türkiye için birer ilk oluşturan bu sertifikalar sektörümüz ve ülkemiz için gurur verici.” ifadelerini kullandı.

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (Concrete Sustainability Council-CSC) hakkında

Dünyada kullanılan en yaygın yapı malzemesi olan betonun sürdürülebilir olmasının geleceğimiz için önemini vurgulayan beton ve çimento sektöründe faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar, sorumlu kaynak kullanımı belgelendirme sisteminin geliştirilmesi için 2013 yılında bir araya geldi. Bunun sonucunda, 2016 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) kuruldu. Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) projesi, Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyinin (WBCSD) Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi (CSI) tarafından başlatıldı ve birçok şirket, birlik ve enstitü kurucu üye oldu.

“Bölgesel Sistem Operatörü” olarak atadığı kuruluşlar ile beton üreticilerini, “Yönetim”, “Çevre”, “Ekonomi” ve “Sosyal” konu başlıkları altında bilgilendiren Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin, her bölgede sadece bir bölgesel sistem operatörü bulunuyor. Bu kapsamda, 2017 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyine başvuruda bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği, beton ve beton bileşenleri alanındaki yetkinliğini bir kez daha kanıtlayarak bu Konseyin “Bölgesel Sistem Operatörü” olarak atandı.

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi bölgesel sistem operatörleri tarafından bilgilendirilen üreticiler, beton sektörü ve beton bileşenleri (çimento ve agrega) için bütün dünyada kabul gören bir ürün belgelendirme sistemi olan “Sorumlu Kaynak Kullanımı Belgelendirme Sistemi” ile denetleniyor. Beton üretim tesisleri, yapılan denetimler sonucunda belgelendiriliyor. “Sorumlu Kaynak Kullanımı Sistemi”, sürdürülebilirlik girişimlerinin daha görünür kılınması; beton sektörü ve beton konusunda bilinç düzeyinin artırılması; betonun, yeşil bina derecelendirme sistemleri ve kamunun çevreci politikalarında da göz önüne alınması ile beton sektöründe şeffaflığın sağlanmasını amaçlıyor. Bu kapsamda bütün kriterleri yerine getiren, KGS 2017 yılında Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin “Belgelendirme Kuruluşu” olarak atandı. KGS, Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin belirlediği kurallara göre bağımsız bir şekilde beton üreticilerini denetliyor ve başarılı olan üretim tesislerini belgelendiriyor.

AKADEMİ BEYOĞLU’NDA ROBOTİK KODLAMA EĞİTİMLERİ BAŞLADI

Akademi Beyoğlu’nda, geleceğin dili olarak kabul edilen Kodlama’nın öğrencilere erken yaşta öğretilmesi amacıyla Robotik Kodlama Atölyesi’ açıldı. Yoğun ilgi gören atölyeyi ziyaret eden Başkan Demircan, “Bütün yavrularımızı bu işe alıştıracağız ve icat çıkaran gençler yetiştireceğiz.” Dedi.

Beyoğlu Belediyesi, Akademi Beyoğlu ile gençleri geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Teknoloji derslerinden Görsel ve Sahne Sanatları’na, yabancı dil eğitimlerinden üniversite hazırlık kurslarına kadar birçok branşta eğitimlerin verildiği Akademi Beyoğlu’na gençler yoğun ilgi gösteriyor. Son teknolojilerle donatılan merkezde en çok ilgi gören kurslardan birisi de, geleceğin dili olarak kabul edilen Kodlama’nın öğrencilere erken yaşlarda öğretilmesi amacıyla açılan Robotik Kodlama Atölyesi oldu. Eğitimlerin başladığı atölyeyi ziyaret eden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, kursiyerlerle sohbet ederek Kodlama eğitiminin önemini anlattı.

BÜTÜN YAVRULARIMIZI BU İŞE ALIŞTIRACAĞIZ

Başkan Demircan geleceğin yazılımlarla şekilleneceğini belirterek, “Bilişim Çağı ile birlikte kas gücünün yerini akıl gücü almaya başladı. Onun için çocuklarımız bir taraftan kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle kendisini geliştirirken bir taraftan da Yazılım’ı (Kodlama) öğrenerek hayata hazırlaması gerekiyor. Yazılım’ı bilmeyen çocuk gelecekte okuma yazma bilmiyormuş gibi olacak.  Yazılımın öneminin farkında olarak bu alana yatırım yapıyoruz. Beyoğlu Belediyesi olarak Akademi Beyoğlu’nda, Semt Konaklarımızda ve Turabibaba Kütüphanemizde Kodlama eğitimi vermek için sınıflar açtık. Bütün yavrularımızı bu işe alıştıracağız ve icat çıkaran gençler yetiştireceğiz.” dedi.

GENÇLER DİJİTAL ÇAĞIN GEREKSİNİMLERİNE UYGUN OLARAK YETİŞTİRİLECEK

Akademi Beyoğlu ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde açılan Robotik Kodlama Atölyesi, yeni neslin dijital çağın gereksinimlerine uygun olarak yetiştirilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Yoğun ilgi gören atölyenin ilk misafirleri ise; Pirireis ortaokulu, Sururi Ortaokulu, Beyoğlu Ortaokulu, Hoca İshak İmam Hatip Ortaokulu ve Cihangir Münir Özkul Ortaokulu öğrencileri oldu. Her okuldan 16 öğrencinin katıldığı Robotik Kodlama Atölyesi’nde haftada iki saat olmak üzere toplamda üç ay eğitim verilecek.

KURSİYERLERİN ROBOTİK YARIŞMALARA KATILMALARI SAĞLANACAK

Robotik Kodlama Atölyesi’ne katılarak üç aylık temel eğitimi tamamlayan öğrenciler; çalışan bir makinenin bilimsel temellere dayanarak nasıl tasarlanacağı, uygulanacağı ve kullanılacağı konusunda iyi bir bilgi edinmiş olacaklar. Ayrıca bu atölyede eğitim alan öğrencilerin 2019 yılında düzenlenecek MATE ROV ve Teknofest dahil olmak üzere farklı robotik yarışmalara katılmaları sağlanacak

Ticaret müşavirleri 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için ihracatçı firmalara gönüllü danışman oldu

Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine ulaşması için 4 yıl Ticaret Müşaviri olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde görev yaptıktan sonra yurda dönen Ticaret Bakanlığı Bürokratları, görev yaptıkları ülkelerde edindikleri deneyimleri Egeli ihracatçılarla paylaştı.

2018 yılının 10 aylık döneminde 20 milyar dolar ihracat yaptığımız Almanya, Rusya, Çin, Japonya, Kazakistan, Moldovya ve Singapur’da Ticaret Müşavirliği yapmış 8 isim Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 45 firma ile İzmir Hilton Oteli’nde ikili görüşmeler yaptı ve deneyimlerini aktardı.

Eskinazi; “Ticaret Müşavirleri tecrübelerini ihracatçılarımıza aktarma fırsatı buldu”

Ticaret müşavirlerinin Türkiye’yi temsilen görev yaptıkları ülkelerde gerek kamu kurumları, gerek özel sektör, gerekse sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle Türkiye’nin ihracatını arttırmak için yıllarca gece-gündüz yoğun bir mesai harcadıklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, bu tecrübelerini ihracatçılara aktarabilecekleri bir zemin hazırladıklarını kaydetti.

Ticaret müşavirleriyle randevu çizelgesinin ihracatçı firmalardan gelen talepler sonucu kısa sürede dolduğuna işaret eden Eskinazi, “Ticaret Müşavirleri Buluşması’na 2016 yılında başladık. 2016, 2017 ve 2018 yılı Mart ayında üç kez bu buluşmaları tekrarladık. İhracatçı firmalarımızın yoğun ilgisi nedeniyle 2018 yılı içinde ikinci kez Ticaret Müşavirleri Buluşması organize ettik. Etkinliğimize İzmir dışından da yoğun katılım oldu. Önümüzdeki dönemde bu buluşmaları devam ettirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin, 2023 yılında dünya ihracat rakamlarından yüzde 1.5 pay almayı hedeflediğine dikkati çeken Eskinazi şöyle devam etti: “Bu hedefe ulaşmak için ihraç pazarlarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bu yıl davet ettiğimiz ticaret müşavirlerimizin görev yaptığı 7 ülke Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 15 pay alıyor. Böylesi etkinliklerle bu ülkelerin ithalatından aldığımız payı arttırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

İşbırakmaz: “300 firmanın fuarlara katılımını sağladık”

İkili görüşmeler öncesinde Ticaret Müşavirlerine Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, EİB’nin 2018 yılı etkinlikleri ile ilgili bir sunum yaptı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2018 yılında 5 tanesi sanayi sektörleri, 4 tanesi ise tarım sektörlerinde 9 uluslararası fuarın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu üstlendiği bilgisini veren İşbırakmaz, bu fuarlarda 300 Türk ihracatçı firmanın tanıtım ve pazarlama yaptığının altını çizdi.

Uluslararası Fuarlara Türkiye Milli Katılım Organizasyonları dışında; Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 2018 yılında düzenlenen sektörel ticaret heyeti organizasyonları, alım heyeti organizasyonları, fuarlara info stant katılımları, URGE Projeleri, Çalıştaylar, Turquality Projeleri ve eğitim faaliyetleri hakkında bilgi veren İşbırakmaz 50’in üzerinde etkinliğe imza attıklarını ifade etti.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ticaret Bakanlığı işbirliğinde düzenlediği “Ticaret Müşavirleri Buluşması”na katılan ticaret müşavirlerinin görev yaptığı 7 ülkeye Türkiye, 2017 yılının 10 aylık döneminde 18 milyar 377 milyon dolarlık ihracat yapmışken, 2018 yılının aynı döneminde yüzde 9’luk ihracat artış hızı yakaladı ve 19 milyar 979 milyon dolarlık döviz getirisine imza attı.

Almanya, 13 milyar 251 milyon dolarlık ihracat tutarıyla zirvede yer alırken, Rusya yüzde 36’lık ihracat artış hızıyla 2 milyar 800 milyon dolara yükseldi. Türkiye, 2018 yılının Ocak – Ekim döneminde Çin’e ise; 2 milyar 474 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Ege İhracatçı Birlikleri Ticaret Müşavirleri Buluşmasına katılan geçmiş dönem ticaret müşavirlerinin görev yaptığı ülkelere Türkiye’nin yaptığı ihracatı gösterir tablo aşağıda sunulmuştur.

ÜLKE 2017 OCAK-EKİM (USD) 2018 OCAK – EKİM (USD) DEĞ.
ALMANYA 12.217.040,52 13.251.906,94 8,47%
ÇİN 2.409.935,87 2.474.118,86 2,66%
JAPONYA 301.749,67 377.405,27 25,07%
KAZAKİSTAN 622.792,79 599.425,54 -3,75%
MOLDOVYA 222.660,59 191.954,99 -13,79%
RUSYA 2.064.394,37 2.799.933,23 35,63%
SİNGAPUR 539.343,75 284.567,67 -47,24%
TOPLAM 18.377.917,55 19.979.312,50 8,71%

Toyota PSA Grubu ile Avrupa’da Uzun Süreli İşbirliğine Gidiyor

 PSA Grubu, Toyota markası adına İspanya Vigo fabrikasında bir kompakt hafif ticari araç (C-Van) üretecek. Ayrıca; Toyota, Çek Cumhuriyeti’ndeki TPCA ortak girişiminin finansal sahipliğini de üstlenerek her iki şirket adına üretimin devam etmesini sağlayacak.

Toyota ve PSA Grubu, Avrupa pazarındaki başarılı ve karşılıklı fayda sağlayan uzun süreli işbirliği için yeni bir sayfa açtı.

2019’un sonundan itibaren PSA, Toyota Motor Avrupa (TME) şirketine tedarik ettiği ticari araç ürün gamını artırarak, Toyota markası adına İspanya Vigo fabrikasında kompakt hafif ticari araç (C-Van) üretecek.

TME ve PSA orta ölçekli hafif ticari araç birlikteliğini, PSA Grubu’nun Fransa’daki Hordain tesisinde üretilen Toyota Proace ile 2012’de başlatmıştı. İşbirliğini daha da geliştirmek amacıyla her iki şirket de, kendi güçlü yanlarını kullanarak kompakt ve orta ölçekli hafif ticari araçları, geliştirme ve üretim maliyeti optimizasyonundan faydalanarak sunacaklar. Toyota, gelecekte çıkacak hafif ticari araç için geliştirme ve endüstriyel yatırım maliyetlerine de ortak olacak.

Kolin Tesisi Toyota’nın Avrupa’daki 7 Fabrikası Arasında

2012 yılının Ocak ayından itibaren Toyota, kompakt A-segmenti modellerinin üretimini yapan ortak üretim girişimi olan  Çek Cumhuriyeti Kolin’deki Toyota Peugeot Citroën Automobile Czech s.r.o. (TPCA) tesisinin finansal mülkiyetini üstlenecek. Bu tesis, TME grubunun Avrupa’da yönettiği diğer yedi Toyota fabrikasına katılarak bu markaya bağlı olacak.

2002’de PSA ve TMC tarafından kurulan TPCA ortak girişimi ile Kolin tesisi, her iki şirket için de mevcut jenerasyon kompakt A-segmenti modellerini üretmeye devam edecek.

Anlaşmanın ardından TMC Başkan Yardımcısı Didier Leroy şunları söyledi;

“Bugün yapılan duyuru, PSA Grubu ve Toyota arasındaki mükemmel ve tamamlayıcı ilişkiyi yansıtmaktadır. Bizim anlaşmamız, teknoloji ve gelişim maliyetlerini paylaşırken şirketlerin de güçlü yanlarını ortaya koymasını sağlıyor. Kolin tesisindeki taahhüdümüz, Toyota’nın Avrupa’daki uzun süreli üretim otomobil üretim varlığımızın felsefesini ortaya koyuyor.”

PSA Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Tavares ise şöyle konuştu;

“Başarılı ve karşılıklı fayda sağlayan birlikteliğimizde, güvenilir ilişkimizin temeline dayanan, müşterilerimiz ve şirketimiz adına en iyi avantajı sağlayacak yeni bir sayfa açtık.”

Toyota’nın İnsansı Robotu “T-HR3” 10 Km Uzaktan Kontrol Edilebilecek

Toyota, yapay zekanın her gün bir başka boyutuyla gündemde olduğu bu günlerde insansı robotu olan T-HR3’ü, beşinci jenerasyon mobil iletişim sistemi 5G ile 10 km uzaklıktan kontrol etmeyi başardı.

Toyota tarafından geliştirilen T-HR3 önceden programlanan hareketleriyle, ev, sağlık tesisleri, inşaat alanları ve felaket bölgelerinde insanlara güvenli biçimde yardımcı olabilecek şekilde tasarlandı. Giyilebilir teknolojiyle yönetilen insansı robot T-HR3’de bulunan sistem, robotun tüm bedeninin kontrol edilmesini sağlıyor. Robot kullanıcıları T-HR3’e uygulanan kuvvetleri hissedip robotu kendi hareketleriyle aynı şekilde kumanda edebiliyorlar.

Yüksek duyarlılık, hassas hareketler ve iletişim gecikmelerini en aza indirmek için T-HR3 ile Ana Kumanda Sistemi arasındaki iletişim büyük önem taşıyor. Şu ana dek T-HR3 kablolu sistem üzerinde bir bağlantıya sahipti ve bazı iletişim gecikmeleri yaşanabiliyordu. Yeni T-HR3 ise, Docomo tarafından geliştirilen 5G sistemi ile kablosuz olarak başarılı ve hızlı bir biçimde kontrol edilebiliyor.

Toyota ve DOCOMO, bu teknolojiyi 6 Aralık 2018 tarihinde Tokyo Big Sight’da gerçekleştirilecek fuarda sergilemeyi planlıyor.

“KRİZ ORTAMINDA İŞ AHLAKINDAN YOKSUN OLDUĞUMUZU GÖRDÜK”

İGİAD TARAFINDAN “İŞ AHLAKININ GELİŞTİRİLMESİNDE İŞ DÜNYASI, ÜNİVERSİTELER VE SİVİL TOPLUM ROLÜ” KONULU PANEL DÜZENLENDİ

“İş Ahlakının Geliştirilmesinde İş Dünyası, Üniversiteler ve Sivil Toplumun Rolü” paneli, 22 Kasım 2018 tahinde Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile birlikte Kocaeli Ticaret Odası Burhan Kasım Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele, İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, Kocaeli Vali Yardımcısı Osman Ekşi, Kocaeli Müftüsü Yusuf Doğan, KOTO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Gezer, MÜSİAD Kocaeli Şube Başkanı Celal Ayvaz ile davetliler katıldı.

İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, 15 yıl önce kurulan derneğin iş ahlakı konusunda iş dünyası ile STK’ları bir araya getirme gayreti içinde olduğunu dile getirdi. Ahlak çalışmaları içinde yer alan önemli konulardan birisinin iş ahlakı olduğunu ifade eden Karahan, “Bugünlerde her zamankilerden daha fazla ihtiyaç duymamıza rağmen iş ahlakı konusunda bilgi, politika üreten kurum ve kuruluşların sayısı çok azdır. İş ahlakı alanında sivil inisiyatifin çizdiği vizyon ve sorumluluk bilinci iş adamlarına değer katmıştır. Hedefimiz üyelerimizin iş ahlakı bilincine sahip olmasını, üniversite ve STK’ları bu süreç içine katmak istiyoruz” dedi.

Özellikle ekonomik krizin ahlaki boyutuna vurgu yapan Karahan, “Halen yaşamakta olduğumuz ekonomik krizin sebeplerine baktığımızda krize girmemizin ana sebeplerinden biri olarak iş dünyasının iş ahlakı ilkelerinde eksik kaldığı görülmektedir. Krize karşı iş dünyasının aldığı tedbirlere baktığımızda da yine iş ahlakından yoksun olduğumuz görülmektedir. İş dünyasının karşılaştığı krizde ilk tedbir olarak konkordato ilanı için sıraya girmesi; borç ötelemeyi çözüm olarak görmesi, fahiş fiyat artışları ve stokçuluk yapması iş ahlakından ne kadar uzak kaldığımızı göstermektedir. Dünyada siyasi ve ekonomik krizlerle karşı karşıya gelen ülkelere baktığımızda temel sorunun kaynaksızlık olmadığı, bu ülkelerin temel sorununun her alanda iş ahlakı ilkelerinden ne kadar yoksun oldukları görülmektedir. Mevcut ekonomi sisteminin sunduğu düzen, insanı ve temel değerlerini kapsamamakta; müreffeh, sağlıklı bir yaşamın oluşmasına mâni olmaktadır. Bu ortamın tesis edilmesiyse, iş sahasında yapılacak bir takım yapısal değişikliklerin, ahlâkî ilke ve normların uygulanmasıyla mümkün olacaktır.  Adaletin, helal kazancın ve adil paylaşımın gözetildiği bir yerde sosyal adalet sağlanacağı gibi, uzun soluklu huzurlu toplumun oluşmasına da imkân tanınmış olacaktır” dedi.

Kocaeli Ticaret Odası Başkan Vekili Hüseyin Gezer özellikle ahlaki yozlaşma vurgu yaparak, “Küreselleşen dünyada yozlaşma, haksızlık, aldatma hak yeme hat safhaya gelmiştir. Kurulan ekonomik sistemin bizim sistem olmadığı, faizin yoğun yaşandığı bir ticari yaşam oluştu. Tüm bunlar aslında ahlakın ticari hayatımızda olmadığının bir göstergesidir” dedi.

Kocaeli Vali Yardımcısı Osman Ekşi ahlaki düzenin eğitimle olabileceğini söylerken konuşmalarında “Günlük hayatımızda çok sık kullandığımız bir kelime “ahlak”. Ahlak konusunda gerçekten de büyük problemlerimiz var. Bu işin temeli eğitime dayandığı da bir gerçek. Geçmişimizde ahi teşkilatı bize çok güzel örnekler sunmakta. Geçmişteki kurumlarımızdan günümüze uyarlamalar yaparak insanlarımızı eğitmeliyiz” dedi.

Konuşmaların ardından, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Kahraman, Yılmaz Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Yılmaz ve İGİAD Başkan Yardımcısı Hüseyin Dinçel de iş ahlakına yönelik düşüncelerini aktardı.

Hazır beton sektörü, inşaat sektörünün önemli bir parçasıdır

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından İzmir’de “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamasının doğru yapılması amacıyla düzenlenen Seminerde konuşan THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan, hazır beton sektörünün, toplam istihdamın %6,9’unu oluşturan inşaat sektörünün önemli bir parçası olduğunu söyledi.

Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için önemli çabalar gösteren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerler ile müteahhitler, mimarlar, mühendisler başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine; yapı denetim kuruluşu temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının anlatılması hedefleniyor.

THBB’nin 2017 yılında başlattığı seminerler dizisinin on üçüncüsü 26 Kasım 2018 tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinde yapıldı. Seminer’e inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar ve beton üreticileri yoğun ilgi gösterdi. Seminer kapsamında,  THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan; “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki Son Gelişmeler”, İTÜ İnşaat Fakültesinin Eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir “Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler”; THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar ise “Betonda Kalite Denetimleri” başlıklı birer sunum gerçekleştirdi.

Hazır beton sektörü 115 milyon metreküplük üretim ile inşaat sektörüne ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır

Seminer’de Türkiye’de ve dünyada hazır beton sektöründeki son gelişmeleri aktaran THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan: “Hazır beton sektörü 2017 yılı itibarıyla 115 milyon metreküplük üretim ile inşaat sektörüne ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Türkiye, beton üretiminde 2009’dan bu yana Avrupa’nın lideriyken, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en büyük hazır beton üreticisidir. Hazır beton sektörü, toplam istihdamın %6,9’unu oluşturan inşaat sektörünün önemli bir parçasıdır.” dedi.

Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi belgelendirmeleri başladı

2016 yılında THBB Başkanı Yavuz Işık ile ERMCO Başkanlığının Türkiye’ye taşındığı ifade eden Aslı Özbora Tarhan: “2017 yılında Birliğimiz, Beton Sürdürebilirlik Konseyinin (The Concrete Sustainability Council) kurduğu ‘Beton Sorumlu Kaynak Kullanımı Belgelendirme Sistemi’nin ‘Bölgesel Sistem Operatörü’ olmaya hak kazanırken Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesi (KGS) de bu sistem içerisinde görev alacak ‘Belgelendirme Kuruluşu’ oldu. THBB olarak, Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi’nin adaptasyon sürecini bu yıl tamamladık. Üye firmalarımız da hazır beton tesislerini belgelendirmek için ilk adım olan lisans alma sürecine başladı. Bu firmalarımıza yönelik sistemle ilgili bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. Hatta KGS belgelendirme sürecine de başladı. Beton üreticileri, CSC Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgesi’ni alarak tesislerinin sürdürülebilirlik performansını belgeli bir şekilde ortaya koyabilecek ve sürdürülebilirlik konusundaki üstünlüklerini iletişim ve tanıtım faaliyetlerinde gösterebilecek.” dedi.

THBB, AR-GE projeleriyle sektöre katkı sağlamaya devam ediyor

“Türkiye Hazır Beton Birliği Beton Araştırma Geliştirme ve Teknoloji Danışma Merkezi” adlı projelerinin İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından başarılı bulunduğu ve ekim ayı itibarıyla bu projeye başladıklarını ifade eden Aslı Özbora Tarhan, “Bu proje çerçevesinde laboratuvarımıza kazandıracağımız yeni ekipmanlarla ve yapacağımız AR-GE çalışmalarıyla sektörümüze katkı sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.

Geçirimli betonun pek çok çevresel faydası bulunuyor

Hazır beton sektöründeki son teknolojik gelişmelerden bahseden THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan, “2018 yılında Birliğimiz ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının çalışmalarıyla ‘Geçirimli Beton Kılavuzu’ hazırlanmıştır. Kılavuz’un hazırlanmasının ardından T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün katılımıyla 25 Nisan 2018 tarihinde İzmir’de ilk Geçirimli Beton Semineri’ni düzenledik. Geçirimli beton, ‘geçirimli kumsuz beton’ veya ‘poroz beton’ olarak da adlandırılmaktadır. Geçirimli beton kaplamaların kullanılmasının çok sayıda çevresel ve ekonomik faydaları bulunmaktadır. İklim değişikliğinin olumsuzluklarından biri de aşırı yağışlardır. Bu aşırı yağışlar, kentlerimizde can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde, yağan yağmur ve eriyen kar sularının toprak tarafından emilmesinin zorlaştığı görülmektedir. Bütün bunlara çözüm olarak ise geçirimli betonun; yağmur sularını toprakla buluşturarak aşırı yağışların neden olduğu sel baskınlarını azaltmak, yer altı sularının yenilenmesine olanak sağlamak gibi pek çok çevresel faydası bulunmaktadır.” dedi.

Betonun daha ileri düzey teknik özellikleri bildirerek hazır beton talep edilebilir

İTÜ İnşaat Fakültesinin Eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Seminerde, beton bileşenleri, betonun üretimi, yerleştirilmesi ve bakımı ile ilgili bilgiler vererek “Günümüzde beton alıcısı sadece basınç dayanımını ve işlenebilirliği değil betonun daha ileri düzey teknik özelliklerini bildirerek hazır beton talebinde bulunabilir.” dedi.

Beton alırken, betonun KGS denetiminden geçmiş olması aranmalıdır

Betonun üretim aşamasından şantiyelerde kullanımına kadar kalite denetimlerinin nasıl yapılacağı konusunda bilgi veren Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesi (KGS) Direktörü Selçuk Uçar, kentsel dönüşüm mevzuatıyla gündeme gelen mevcut yapılardaki beton kalitesinin ölçümü konularına değindi. Konuşmasında Kalite Güvence Sisteminin önemini vurgulayan Selçuk Uçar, “Beton kalitesindeki en önemli unsur, beton üretim yerinin ve sisteminin uygun olmasıdır. Bu nedenle beton alırken, betonun KGS denetiminden geçmiş olması aranmalıdır.” dedi.

KGS, çevre ve iş güvenliği belgeleri verme aşamasına geldi

Konuşmasında KGS’nin çevre ve iş güvenliği konusundaki yeni belgelendirmeleri hakkında bilgi veren KGS Direktörü Selçuk Uçar, “KGS Çevre Belgelendirmesi’ ile ‘KGS İş Sağlığı ve Güvenliği Belgelendirmesi’ için başvuru yapan hazır beton tesisleri, bağımsız ve etkin bir denetimden geçerek çevre ve iş güvenliği konularında üstünlüklerini ve kalitelerini tescil ettirmiş olacak. Belgelendirme süreçlerinde hazır beton tesislerinin çevre ve iş güvenliği konularında mevzuatın son hâline tam uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ön şart olarak yer almaktadır. Böylece tesisler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacak çevre denetimlerine ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacak iş teftişlerine de tam hazırlık sağlayarak eksikliklerini giderme yolunda hizmet almış olacak. Denetimler, mevzuata uyumun yanı sıra hazır beton sektörüne özgü iyi uygulamaları teşvik edecek unsurları da içeriyor. Böylece tesisler, denetimler sonrası iyileştirme yapılabileceği konularda bilgi sahibi olacak. Son olarak KGS’ye başvuruda bulunan firmaların tesislerinde denetimlerde bulunduk. Bu ay içerisinde ilk KGS Çevre ve KGS İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerini vereceğiz.” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) de tam üyesi olan THBB’ye üye olacak şirketlerin tüm hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.

Adnan Evsen Kayseri küçük Millet Meclisi İl Temsilcisi: “2023 Eğitim Vizyonumuz” 

Aralık ayından itibaren Kayseri gündeminde en çok konuşulup, tartışılan ve Meclis gündemine almaya değer konuları da tartışmaya açıyoruz. Bu vesileyle Kayseri küçük Millet Meclisi Aralık ayı buluşmasında iki önemli konuyu tartışmaya açacaktır.

Yerel gündemde; 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerini konusunu tercih ettik. Mart ayında yapılacak olan seçimlerde başta büyükşehirler belediyeleri olmak üzere ilçe, belde ve mahalle/köy muhtarlarını seçeceğiz. Bu seçimlerin yapılması esnasında nelere dikkat edeceğiz, nasıl bir belediye başkanı seçeceğiz, belediye başkanlarında aranması gerekli olan nitelikler neler olmalıdır?  gibi daha bir çok sorunun cevaplanması gerekiyor. Belki de bu süreçte en çok konuşup tartışacağımız konuların başında yerel seçimler yer alacaktır.

Bu amaçla Kayseri ve Türkiye’nin çok yakından tanıdığı siyaset bilimci, eğitimci Prof. Dr. Şükrü KARATEPE yerel gündemi tartışmak üzere Kayseri küçük Millet Meclisi’nin özel konuğu olacaktır.

Ülke gündemine dair ise “2023 Eğitim Vizyonumuz” başlığı altında genel olarak Milli Eğitim politikalarını tartışmaya açıyoruz. Bu maksatla eğitim vizyonumuz neler olmalıdır, genel olarak eğitim politikamız, eğitim biçimimiz neden milli olmak zorunda gibi daha birçok alt başlıkları hep birlikte tartışmaya açıyoruz. “2023 Eğitim Vizyonumuz” konusunu tartışmak üzere konunun uzmanı ve öğretmen eğiticisi Prof. Dr. Mustafa Zülküf ALTAN hocamız özel konuk olacaktır.

Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız genel ve yerel gündem ana başlıkları ve daha detay konuları Kayseri küçük Millet Meclisi Aralık ayı buluşmasında masaya yatırıyoruz. Kayseri küçük Millet Meclisi buluşmasında siyasi parti temsilcileri, vekiller, belediye başkanları, vakıflar, sendikalar, gözlemciler, öğrenciler ve STÖ’ler aynı masa etrafında gündeme ilişkin görüşlerini dile getireceklerdir.  Kolaylaştırıcılığını Yasin KARAKAYA’ nın yapacağı Kayseri küçük Millet Meclisi 1 Aralık Cumartesi günü saat 13,30 da Kocasinan Belediyesi Meclis Salonunda yapılacaktır.

Gündemden uzak kalmadan, düşüncenin ve fikri yapının ne olduğuna da aldırmadan, ön yargıları bir tarafa atarak bir masa etrafında ortak kanaat oluşturmaya devam ediyoruz. Bu amaçla Aralık ayı buluşmasında siyaset bilimci ve eğitimci Prof. Dr. Şükrü KARATEPE ile Prof. Dr. Mustafa Zülküf ALTAN Bey özel konuğu olacak.

ÖN YARGILARIN GİREMEDİĞİ Kayseri küçük Millet Meclisi 1 ARALIK CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 13,30 da, KOCASİNAN BELEDİYESİ Meclis Salonuna çalışmalarına başlıyor.

Kayseri, Hepsiburada’nın “Efsane Cuma”sında yine efsane yazdı; en çok talep temel tüketim ve gıda ürünleri
Türkiye’nin lider e-ticaret platformu Hepsiburada, gelenekselleşen Efsane Cuma’da 15.000 iş ortağıyla birlikte 410 milyon TL’lik rekor bir ciroya imza attı. Gerçekleştirilen hacim ile devlete 57 milyon TL tutarında KDV katkısı sağlanan bu günde, ülke ekonomisine ve ailelerin bütçesine de büyük katkı sağlandı.
Efsane Cuma, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kayseri’den yoğun ilgi gördü. Hepsiburada, Efsane Cuma’da Kayseri’den gelen talebin temel tüketim ve gıda kategorisinde yoğunlaştığını açıkladı.
Türkiye’nin Hepsiburada’sı, bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği Efsane Cuma ile müşterilerinin hem yüzünü güldürdü hem bütçesini rahatlattı. Efsane Cuma bu sene, geçtiğimiz yıla göre %60’dan fazla büyüme sağlayarak, e-ticaret sektörüne de önemli ölçüde hareketlilik kazandırdı. Hepsiburada’nın 15.000 iş ortağıyla birlikte 410 milyon TLdeğerinde ticaret hacmi gerçekleştirdiği Efsane Cuma’da, Maliye ve Hazine Bakanlığı’nın liderliğinde yürütülen “Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı”na ve indirim seferberliğine de büyük bir destek verilmiş oldu
30’dan fazla kategori ve 18 milyon ürün çeşidiyle Kasım ayı içerisinde 110 milyon ziyarete ev sahipliği yapacak olan Hepsiburada’da ziyaretçiler, yüzde 80’e varan indirimlerle modadan kozmetiğe, beyaz eşyadan anne-bebek-oyuncağa, bilgisayardan cep telefonuna, kitaptan ev tekstiline kadar tüm ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla temin etme fırsatı buldu.
Efsane Cuma’da Kayseri en çok Temel Tüketim ve Gıda ürünleri aldı

Efsane Cuma’ya bu sene de Kayseri’den büyük bir katılım gerçekleşti. Bu yıl en çok temel tüketim ve gıda kategorisi ilgi gördü. Bu kategoriyi, sağlık ve güzellik ile anne-bebek-çocuk kategorileri takip etti. Hepsiburada Kayseri’de alışveriş yapan kadın sayısında %20’nin üzerinde artış olduğunu açıkladı. Kayseri’de en çok talep Melikgazi ilçesinden gelirken, Melikgazi’yi geçen yıl olduğu gibi Kocasinan ve Talas ilçeleri takip etti.
Sayılarla Efsane Cuma

Hepsiburada Efsane Cuma günü 30 milyon ziyarete ev sahipliği yaptı. Ağırlığı Hepsiburada uygulamasından olmak üzere yapılan ziyaretlerin %85’i mobildengerçekleşti. Hepsiburada, Efsane Cuma’nın gerçekleştiği Kasım ayında rekor ziyaretçi trafiği kırarak 110 milyon ziyarete ulaşacak. Bu da Hepsiburada müşterilerinin, Türkiye’nin lider e-ticaret platformunun senede bir defa gerçekleştirdiği Efsane Cuma’ya gösterdiği önemi ve ilgiyi ortaya koydu.

Müşterilerin yoğun ilgisini çeken Efsane Cuma’da bu sene alışverişin en çok yapıldığı saat 22 Kasım Perşembe günü gece 23.00 olarak gerçekleşti.
Efsane Cuma Alışverişleri En Çok Nerelerden Yapıldı?

Efsane Cuma’da alışverişlerin %60’dan fazlası Anadolu’dan gerçekleşirken; İstanbul, Ankara ve İzmir, Bursa, Kocaeli’nin ardından en çok alışveriş yapılan 12 il Gaziantep, Antalya, Konya, Adana Mersin, Muğla, Hatay, Tekirdağ, Balıkesir, Manisa, Eskişehir, Diyarbakır oldu.

Efsane Cuma Türkiye sınırlarını da aşarak Türkiye’deki e-ticaret sektörüne hareketlilik getirdi. Türkiye’nin ardından Efsane Cuma alışverişlerinin en çok yapıldığı ülkeler sırasıyla Azerbaycan, Kıbrıs, Almanya, İngiltere, ABD, Ukrayna ve Rusyaolarak gerçekleşti.
Efsane Cuma’nın Yıldızları

Teknoloji altyapısından, operasyona, pazarlamadan ürün tedariği ve planlamasına kadar tüm süreçlerini Efsane Cuma için eksiksiz olarak hazırlayan Hepsiburada Efsane Cuma gününde adeta bir efsaneye imza attı.

Yılın bu en avantajlı gününde elektronik ve elektrikli ürünler dışında en fazla tercih edilen ürünler; sinema bileti, bakım kremleri, kitap, temizlik malzemeleri, bebek pedi ve bezleri, çay, online eğitim paketi, tuvalet kağıdı, kedi kumu, motor yağı, diş macunu, parfüm, kol saatleri, giyim ürünleri, kış lastiği oldu.

Elektronik ve elektrikli ürünlerde ise; USB bellek, ütü, şarjlı diş fırçası, oyun konsolu, dizüstü bilgisayar,akıllı saat/bileklik, cep telefonu, kahve makinesi, elektrikli şofben, elektrikli süpürge, tost makinesi, kulaklık ve uydu alıcı en çok talep gören ürünler oldu.

Efsane Cuma’da başı çeken kategoriler, Anne-Bebek Oyuncak, Kitap-Film-Müzik, Sağlık ve Güzellik, Temel Tüketim, Ev Elektroniği ve Beyaz Eşya, Bilgisayar, Cep Telefonu ve Moda olarak gerçekleşti.
Efsane Cuma’da İlk’ler İlk 6 Saatte Tükendi

Hepsiburada’nın yılın en avantajlı günü olarak ilan ettiği Efsane Cuma’da, Türkiye e-ticaret tarihinin tek kalemdeki en büyük satışı o güne özel satışa sunulan konut projesiyle gerçekleşti. Ayrıca e-ticarette ilk defa arsa satışına Efsane Cuma günü imza atıldı.

Efsane Cuma’nın sürpriz ürünleri olan; farklı bütçe ve ihtiyaçlara uygun çeşitli daire seçenekleri, otomobil, motosiklet, uçak, jet ski, pizza, hamburger, sinema menüleri ve spor antrenman paketi üyelikleri de büyük ilgi gördü. Yoğun talep sayesinde Efsane Cuma’ya özel ürünler ilk 6 saatte tükendi.

HALTERCİLERDEN TÜRKİYE REKORU

29 Kasım -2 Aralık 2018 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen Yıldızlar Ferdi Türkiye Halter Şampiyonası’nda Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü haltercilerimiz iki altın ve bir gümüş madalya ile dönmeyi başardılar.

Cansel ÖZKAN 55 kg da Türkiye Rekorunu da kırarak U 17 Yıldızlar Türkiye Halter Şampiyonu oldu.

Aysel ÖZKAN ise 64 kg da yine Türkiye Rekorunu kırarak U 17 Türkiye Halter Şampiyonu oldu.

Sporcularımızdan Ayşe Nur ALTAN 40 kg da elde ettiği dereceyle U 15 Türkiye 2. Si oldu.

Sporcularımızın elde ettiği rekorlar ve başarılardan ötürü Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Harun TURHAN; Halter Antrenörümüz Nihat ARSLAN ve sporcularımızı tebrik ederek başarılarının devamını diledi.

KROS İL BİRİNCİLİĞİ YARIŞMALARI YAPILDI

 2018 – 2019 yılı Okullararası Kros İl 1. liği seçmeleri Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Kros parkurunda yapıldı.

Yarışmalar hakkında  bilgi veren Atletizm il temsilcisi Öğrt. Üyesi Dr. Sedef HABİPOĞLU okul sporlarının her yıl düzenlediği okullararası kros il 1.liği bu senede ilimizde 21 Kasım 2018 tarihinde 17 Okulun katılımı ile yıldız kız , erkek ile Genç , Kız-Erkek ( A ) ve Genç (B) Kız-Erkek olmak üzere 6 kategoride  Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu kros parkurunda gerçekleşti.Yıldız kızlar 2000 metre , Yıldız Erkekler 3000 metre , Genç Kızlar 3000 metre ve Genç Erkeklerde 5000 metrelerde kıyasıya yarıştılar. Atletizm il temsilcisi Öğrt. Üyesi Dr. Sedef HABİPOĞLU ‘’Niğde ilimiz atletizm sporu için iklim şartları ve coğrafi yapısı için çok elverişli bir il olduğu ifade ederken Niğde ilimizde daha önceki yıllarda atletizmin belirli dallarında Türkiye şampiyonlukları çıkarmış ve Milli Takım adına yarışan sporcular yetiştirmiştir.

En son 10 Kasım 2018 tahinde Ankara da yapılan 10 Kasım Atatürk’ü Anma kros müsabakasında  Genç kızlarımız 18 ilin katıldığı müsabakalarda takım halinde Türkiye 2. Si olmuşlardır. Son olarak Atletizm il temsilcisi HABİPOĞLU yaptığı açıklamada 22 Aralık 2018 tarih de gruplarda yapılacak okullararası kros grup müsabakaları  ve hem ferdi hem de  okul takımlarımızın güzel sonuçlarla döneceklerine inandığını ifade ederek tüm okullarımıza başarılar diledi.’’

Gençlik ve Spor İl Müdürü Harun TURHAN ve Spor Şube Müdürü Bülent ÖZGÜVEN gruplarda ilimizi temsil edecek okullarımıza ve sporcularımıza başarılar dilediler.

İl seçmelerinde Takım ve ferdi olarak ilk 3’ te yer alanlar;

2000 M YILDIZ  KIZLAR FERDİ                                                    3000 M  YILDIZ ERKEKLER FERDİ

Sema Nur ATEŞ 5 Şubat O. O.                  1.Mustafa TOKGÖZ   5 Şubat  O. O.

Ebrar TİPİ 19 Mayıs O. O.                                                 2.Emirhan DOĞAN  Kiledere İmam Hatip O. O.

Aleyna ÖZDEMİR 23 Nisan Havvacılar O. O. 3. Muhammet Emin TİPİ 19 Mayıs O.O.

3000 M GENÇ KIZLAR FERDİ                                                   5000 M GENÇ ERKEKLER FERDİ

Şevval ÖZDOĞAN Niğde Atatürk Anadolu L.          1.Mehmet Sefa TIKIR 15 Temmuz Şehitleri Spor L.

Sedanur ÇALIŞKAN 15 Temmuz Şehitleri Spor        2.Emirkal ÖZDEN        15 Temmuz Şehitleri Spor L.

3.Zülfiye SOYASLAN     15 Temmuz Şehitleri Spor L.           3.Durmuş Ali ALTUNTAŞ Mimar Sinan MTAL

 YILDIZ KIZLAR TAKIM                                                                 YILDIZ ERKEKLER TAKIM

1.5 Şubat O.O.                                                                           1.Kiledere İmam Hatip O.O.

2.23 Nisan Havacılar O.O                                                         2.5 Şubat O.O.

3.Kiledere İmam Hatip O.O                                                     3.Alay Şehit O.O.

GENÇ KIZLAR A TAKIMI                                                           GENÇ ERKEKLER A TAKIMI

15 Temmuz Şehitleri Spor L.  1. 15 Temmuz Şehitleri Spor L.

2.75. YIL Mehmet GÖKER MTAL                                            2.75. YIL Mehmet GÖKER MTAL

Niğde Atatürk Anadolu L. 3. Mimar Sinan MTAL

GENÇ KIZLAR  B FERDİ

Meryem TUNCER 75.YIL Mehmet GÖKER MTAL

2.Gülüzar ÇELİKER       75.YIL Mehmet GÖKER MTAL

Şeyma YILDIRIM Mimar Sinan MTAL

BİR KİŞİSEL GELİŞİM SANATI BİLARDO SPORU

Bilardo, son yıllarda spor dalları içinde önemli bir yer kaplamaya başlamıştır. Şu anda, Avrupa’nın en çok ilgilenilen 5 sporu arasındadır. Sporcular yüksek hâkimiyet ve ciddi bir yetenek gerektirir. Çok çeşitli zorluk seviyelerinde bilardo oyunları olsa da genel anlamı ile seyri zevkli fakat çok disiplinli bir spordur.

Türkiye’de ve Avrupa’da bir ilk!

Bilardo Akademisi Türkiye’de ve Avrupa’da, ilk kez 3 bilardo branşını bir arada bulunduran (3 Bant, Pool, Snooker) bir bilardo spor kompleksi olarak kurulmuştur.

2 Aralık 2018 Pazar günü, açılış gününe özel tüm masalar ücretsiz ve ayrıca sporculara ödüllerle dolu bir gün. 3 bantta 29 sayı ve üzerine 100.000₺ ile başlayan ödüller snookerda 147 sayıya 50.000 ₺ .

Açılış günü Türkiye Bilardo Federasyonu Ersan Ercan’ın da katılımı ile ünlü sporcular da bir arada olacak. Tayfun Taşdemir (Dünya Şampiyonu), Mehmet Can Çapak (Türkiye Şampiyonu), Turgay Orak (Türkiye Şampiyonu), Muhammed Leysi (Türkiye Bilardo Federasyonu Snooker Direktörü), Gülşen Degener (Avrupa Bayanlar Şampiyonu), İrem Öç (Türkiye Pool Şampiyonu).

Bilardo Akademi, Türkiye ve Avrupa’nın 3 bilardo branşını da barındıran, en büyük ve modern bilardo salonudur. 4 Snooker+8 Pool+10 Üç Top masası ile herkese açıktır.

Bilardo Akademisi kurucusu Erol Baydemir, hedeflerini şöyle belirtiyor.

‘’Bilardo sporunun gelişmesi toplum sağlığında önemli bir etkendir, her yaş gurubundan insanların yapabileceği çok yönlü fiziksel ruhsal bedensel faydaları olan tek spor dalıdır. Bu sporun gelişimi için önce sağlıklı bir altyapının yani kaliteli spor tesislerinin olması inancı ile bir adım attık. Türkiye’de ve Avrupa’da da emsali olmayan, dünyada da önde gelen Bilardo Akademisi’ni Türkiye Bilardo Federasyonu’nun da katkılarıyla hayata geçirdik. Bilardonun gelişmesi için teşvik edici büyük ödüllü turnuvalar düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu düşünceden yola çıkarak açılış turnuvamızı yapmaya karar verdik, daha büyüklerini de ileriki günlerde yapacağız.’’ 

 KENDİLERİ DE BİLARDO SPORUNA GÖNÜL VEREN SPONSORLAR DA BİLARDO SALONU AÇILIŞINDA!

Mavi Beton Yapı Elemanları Kurucusu Erol Baydemir

Çeka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Çelik

Kostik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şimşek

Bilardo Akademisi 3 Bant bilardo Açılış Turnuvası 18-29 Aralık’ta!

Bilardocuları Büyük Para Ödülleri Bekliyor

Turnuva Ödülleri toplam 53.000₺

Turnuva ödülleri dağılımı, 1.’ye 17.000₺ , 2.’ye 10.000₺ , 3. Ve 4.’ye 6.000₺ , 5. Ve 6.’ya 2000₺, 9. Ve 10.’ya 500₺

Yüksek Seri Ödülleri toplam 350.000₺

29 ve üzeri sayı yapan sporcu 100.000 ₺’nin, 24 ve üzeri sayı yapan sporcu 50.000₺, 15 ve üzeri sayı yapan 10 sporcuya 20.000₺ değerinde Bilardo Akademisi Gold Kart‘ın sahibi olacak. Turnuvaya katılım bedeli 200₺’dir.

YÜZME BİLMEYEN KALMASIN PROJESİ

 Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolle ilkokul öğrencilerine yönelik ”Yüzme bilmeyen kalmasın” projesi ilimizde de uygulanmaya başlandı.

Proje kapsamında Türkiye genelinde yaklaşık 100 bin çocuğa yüzme öğretilmesi hedeflenmektedir.

 İlkokul 3. ve 4.sınıf çocuklarımızın katılacağı ve 3 dönem halinde yapılacak olan proje Niğde Olimpik Yüzme havuzunda 20 Kasım 2018 tarihi itibariyle başlamış olup, Niğde geneli toplam da 2500 çocuğumuza yüzme kursu eğitimi verilecektir.

İl Müdürümüz Harun TURHAN ise ‘’projenin bu yaş grubunda ki çocuklar için çok faydalı olacağını,ilerleyen dönemlerde daha fazla çocuğa yüzme eğitimi verileceğini ve projenin amacına ulaşacağını belirtti.’’

Çeviride dijital devrim!
Sektöründe öncü: Parrotize
Etkinlik, konferans ve toplantılarda talep edilen simultane çeviri ihtiyacını mobil bir uygulama aracılığıyla karşılayan Parrotize, çeviride dijital devrim gerçekleştiriyor. Uygulama sayesinde çevirmenlerin konferans alanında bulunmaları gerekmiyor. Dinleyiciler kendi kulaklıklarıyla daha hijyenik ve konforlu bir katılım deneyimi yaşıyor. Organizasyon firması için teknik ekip ve ekipman, lojistik, konaklama gibi maliyetler ortadan kalkıyor. Parrotize ile daha az insan gücü kullanılarak daha hızlı ve pratik bir çeviri süreci gerçekleşiyor.
Etkinlik, konferans ve toplantılarda talep edilen simultane çeviri ihtiyacını mobil bir uygulama aracılığıyla karşılayan, GarantiPartners’ın desteklediği Parrotize, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Çeviri desteğine ihtiyaç duyulan organizasyonlarda firmalar, Parrotize App üzerinden bu desteğe kolayca sahip oluyor.
Süreç nasıl ilerliyor?
Organizasyon firmaları, sadece bir cep telefonu kullanarak program akışını anlık olarak hem çevirmene hem de dinleyicilere yayınlayabiliyor. Böylece çevirmen fiziksel olarak alana gelmeden ve organizasyon alanında bir kabin kurulmadan Parrotize App üzerinden ses akışını dinleyerek simultane çeviri yapabiliyor. Yaptığı işi çeşitli kitlelere ve global bir ölçeğe ulaştırmak isteyen firmalar ve konuşmacılar için Parrotize App hem orijinal dilde hem de istenilen kadar dilde yayın desteği sağlıyor. Örnek vermek gerekirse, aynı organizasyon için 50 farklı dil desteği istendiğinde, Parrotize App 50 farklı dilde anlık yayın desteği sunabiliyor.
Etkinliklerde büyük kolaylık
Parrotize sayesinde etkinliklerde teknik ekip, ekipman gibi iş yüküne son veriliyor. Çeviriyi yapacak olan çevirmen için de büyük kolaylık sağlayan bu uygulama sayesinde çevirmenlerin konferans alanında bulunmaları gerekmiyor. Fiziksel olarak etkinlik alanına gitmesine gerek olmayan çevirmenler dünyanın herhangi bir yerinden sadece Parrotize ile çeviri yapabiliyor. Böylece lojistik, konaklama gibi yüksek maliyetli problemler tamamen ortadan kalkıyor. Konferanslarda kullanılan geleneksel cihazların aksine, Parrotize sayesinde dinleme cihazı dağıtımı ve kontrolü için ayrı bir ekip gerekmiyor. Böylece iş gücünden ve yüksek maliyetlerden tasarruf sağlanabiliyor. Aynı şekilde dinleyiciler de kendi kulaklıklarıyla dünyanın her yerinden Parrotize App’e girerek program akışını ister orijinal dilde isterse çevrilen dilde dinlemeyi tercih edebilir. Bunun için organizasyon firması tarafından iletilecek olan “event kod” unu girmeleri yeterli olmaktadır.

25 sivil toplum kuruluşuortak hedef için bir araya geldi

 MarjinalSosyal’in girişimi ve Facebook’un katkılarıyla geçtiğimiz yıl 15 STK’yı aynı çatı altında toplayarak 22 milyondan fazla kişiye ulaşan Türkiye’nin ilk dijital sosyal projesi Sosyal Bağış Hareketi, sivil toplum bilincini güçlendirme hedefiyle yoluna 25 STK ile devam ediyor. Hareketin yeni yol haritasının açıklandığı lansmanda açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik “Sivil toplumun gelişimi, bir ülkenin gelişmişlik seviyesini belirleyen en önemli etkenler arasındadır” dedi.

Türkiye’de sivil toplum bilincini ve bağış kültürünü güçlendirme hedefiyle 2017 yılında yola çıkan Sosyal Bağış Hareketi, düzenlediği özel bir toplantıyla yeni dönem projelerini açıkladı. Başta çocuklar, kadınlar, hayvanlar ve doğa olmak üzere ihtiyaç sahibi herkesin hak ettiği yaşama ulaşması için mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını (STK) aynı çatı altında toplayarak bir ilki gerçekleştiren Sosyal Bağış Hareketi’ndeki STK sayısı 25’e yükseldi.
Lansmanın açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Sivil toplumun gelişimi, bir ülkenin gelişmişlik seviyesini belirleyen en önemli etkenler arasındadır. Demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devleti anlayışını, sosyal adaleti hem kurumlarının doğasında hem de toplumunun ruhunda benimsemeyi hedefleyen hiçbir ülke, bu hedefine sivil toplumun desteği olmaksızın ulaşamaz. Peki sivil toplumun temelini oluşturan kavramlara sahipken, sivil toplum bilinci konusunda hangi seviyedeyiz? Ne yazık ki daha alacak yolumuz olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle Türkiye’de sivil toplum bilincinin geliştirilmesi çok önemli. Sağlıktan çevreye, hayvan haklarından spora insanların ortak hayal ve hedeflerine yönelik nice proje ve girişim, gece gündüz demeden çalışan insanların ortak değerleriyle yürütülüyor. Bu insanları bir araya getiren değerler, toplumsal bir destekle karşılandığında ulaşılmak istenen hedeflerin yolu kısalıyor, hedefe ulaşma hızı artıyor! Bu nedenle beni dinleyen herkese çağrım, bu cesur ve tutkulu insanlara destek vermeleridir. Unutmamak gerekir ki, kolektif amaçlara güç veren bireysel çıkarların üstünlüğü değil, bireysel tutkunun yarattığı ilhamdır. Dolayısıyla insanların tutkularını kolektif amaca yöneltmenin yollarını bulmak, bunu kolaylaştıracak platformlar geliştirmek hepimizin sorumluluğu olmalı” dedi.
Sosyal Bağış Hareketi 22 milyon sosyal medya kullanıcısına erişti
Sosyal Bağış Hareketi’nin ilk yılını değerlendiren MarjinalSosyal Kurucu Ortağı Işık Elpek“Dijitalleşmenin hızla yaşandığı çağımızda sosyal medya yeni nesiller için iletişim kaynaklarının en başında yer alıyor. İletişim hizmeti veren ve sivil toplum kuruluşları için danışma merkezi olan bir şirket olarak, sosyal medyanın gücünü sivil topluma destek için daha verimli bir şekilde kullanmanın yollarını geliştirdik. Sivil toplum kuruluşlarına ve bağışa yönelik toplumdaki güven sorununun doğru iletişimle aşılabileceğine inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl, her ay bir sivil toplum kuruluşunun çalışmalarını tanıtan içeriklerle 22 milyon 500 bin tekil sosyal medya kullanıcısına eriştik. 2 milyondan fazla etkileşimin gerçekleştiği projede sivil toplum kuruluşları düzenli bağışçılar kazanarak, kendi bağışçı kitlelerinin dışına çıktı ve daha önce iletişim kurmadıkları pek çok kesime projelerini tanıtma fırsatı yakaladı. Bu dönemde sosyal medya kullanıcılarının bağış yapma potansiyelini ölçtük ve sosyal medyanın sivil toplum için çok değerli bir alan olduğunu gördük” dedi.
Sosyal Bağış Hareketi algısını, sosyal medya analiz platformu Somera’dan alınan verilere göre analiz ettiklerini belirten Elpek, “Verilere baktığımızda kullanıcıların Sosyal Bağış Hareketi hesaplarında paylaştığı  yorumlara göre, kullanıcıların yüzde 81’inin olumlu, yüzde 14’ünün nötr ve yüzde 6’sının da olumsuz görüşe sahip olduğunu görüyoruz. Olumsuz olarak nitelendirdiğimiz yorumların temelinde güven probleminin olduğunu saptadık. Olumlu yorumlarda ise sivil toplum desteğinin ülkemizin geleceği için bir ihtiyaç olduğu öne çıkıyor. Destek kelimesinin bağış veya iyilik gibi kelimelerden daha çok kullanıldığını görüyoruz. Sivil toplum kavramı ise sosyal medyada henüz yaygın şekilde kullanılmıyor. Sosyal Bağış Hareketi kapsamında sivil toplum kavramının sosyal medyada yaygınlaşması, sivil toplum kuruluşlarına olan güvenin artırılması ve bağışa dönüşmesini yeni dönemimizde de hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin sivil topluma bakış açısı ölçülecek
“Yeni dönemde sosyal medyanın potansiyelini kullanmak için sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yoğun bir şekilde tanıtmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra Türkiye’de sivil toplum kültürünü güçlendirmek için önemli adımlar atacağız.” diye konuşan Elpek, Sosyal Bağış Hareketi kapsamında CurioCity araştırma şirketiyle birlikte “Türkiye’de Sivil Toplum ve Bağış Perspektifi” başlıklı bir kamuoyu araştırması yapacaklarını duyurdu: “Sivil toplum bilinci iyilik yapma dürtüsünün ötesinde sorunlar karşısında sorumluluk duyma bilincidir. Toplumda adeta kemikleşmiş sorunlara karşı ancak ve ancak sürdürülebilir projelerle köklü çözümler yaratabiliriz. Bu işi profesyonel meslek edinmiş olan kişiler ise sivil toplum kuruluşu çalışanları. Sosyal Bağış Hareketi olarak bu yıl ilk defa Türkiye’nin sivil topluma bakış açısını ölçen ve binlerce kişinin yanıtına ulaşacak bir kamuoyu araştırması yapmayı hedefliyoruz. Ülkece çözüm üretmek konusunda nasıl bir potansiyele sahip olduğumuzu görmek açısından çok değerli bir proje. Bu araştırmanın sivil toplum kuruluşları, medya ve sivil toplumla ilişkili herkes için rehber niteliğinde olacağına inanıyorum.”

“Facebook Türkiye’deki topluluğun bir parçası”
Facebook’un sadece bir teknoloji şirketi olmadığını ve en önemli misyonlarının “insanlara topluluk kurma gücü vererek dünyayı birbirine yakınlaştırmak” olduğunu dile getiren Facebook Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Çağatay Pekyörür ise, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 44 milyonluk bir topluluğa sahip olan Facebook, ülkedeki yardımseverler, topluluklar ve STK’lara önemli konularla ilgili farkındalık yaratma ve güvenli bir ortamda doğru insanlara ulaşma fırsatını sunuyor. Biz de Facebook olarak dünyadaki herkesin bir amaca ve topluluk hissiyatına sahip olduğu bir dünyanın hayalini kuruyoruz. Bu doğrultuda sosyal sorumluluk alanında çalışmalarımıza devam ediyor ve STK’lara ihtiyaç sahibi topluluklara yardım etme misyonlarında elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sosyal Bağış Hareketi ile de Türkiye’de yapılan bağış sayısını artırmayı, farkındalık yaratmayı ve Facebook topluluğunu Türkiye’de önemli sosyal sorunların çözümünün bir parçası haline getirmeyi amaçlıyoruz.”
Sosyal Bağış Hareketi Sosyal Medya Hesapları
facebook.com/sosyalbagishareketi
instagram.com/sosyalbagishareketi
twitter.com/BagisHareketi
#birinizhepimiziçin

İçinizi Isıtacak Çay Tarifleriyle Arının, Rahatlayın ve Hafifleyin

Havaların soğuması ve kışın kendisini iyiden iyiye hissettirmesiyle beraber yorgunluk hem bedensel, hem duygusal hem de zihinsel olarak herkesi etkisi altına almaya başladı bile. Üstelik yorgunluğun yanında havaların erken kararması, çalışma hayatının olanca yoğunluğu ve stres de üzerine eklenince soğuk algınlığından, ağrılara kadar pek çok rahatsızlık da günlük hayatımızda yerini almaya başladı.

Geçtiğimiz günlerde üçüncü  kitabı Genlerimiz Kaderiniz Değildir’i okurlarıyla buluşturan Bütünsel Sağlık ve Ayurveda Uzmanı Uzmanı Ebru Şinik, kitabında Kutsal Sular başlığı altında 5 özel çay tarifi veriyor. Bu çaylar sindirim sistemi, bağışıklık sistemi ve sinir sistemimiz üzerinde gerçekleştirdikleri olumlu etkilerle kullananları enfeksiyonlara karşı dirençli hale getirirken, sindirim sistemini rahatlatıyor ve hem duygusal hem de zihinsel olarak arınma yaratıyor.

Denge, Arınma ve İyi Hissetme İçin 5 Çay

1.Ilık Limonlu Su: Limon her ne kadar asidik bir yapıya sahip olsa da mideye girdiği andan itibaren bedeni temizleyici etkiler barındıran mucizevi bir detoks besinidir. Sabah midemize giren limonlu su bağırsaklar tarafından emilmeden sindirim sistemi organlarını ve böbrekleri adeta yıkayarak, temizler. Sindirim hareketini başlatan bu sıvı eş zamanlı olarak da peristalsis denilen, bağırsağın içindeki emilim gücünü artırarak, dalga halindeki bağırsak kasılmalarını yaratır ve böylece dışkı tahliyesini hızlandırır.

Tarif: Her sabah büyükçe bir su bardağının 2/3’sini oda sıcaklığında su, 1/3’ini de kaynar su ile doldurun. İçine bir limonun yarısını sıkın ve bir tatlı kaşığı bal ekleyin. Bu karışımı sabah rutini haline getirmek ve güne böyle başlamak müthiş bir ferahlık, enerji ve denge yaratacaktır.

2.Ayurvedik Detoks Çayı: Detoks mekanizmalarını destekleyen ve içimi de son derece keyifli bir karışımdan oluşan bu çay dengeleyici ve şifa verici özellikleriyle sağlıklı yaşam pratiklerinin de yer aldığı günlük bir düzen için oldukça etkili bir rutin. Kişniş, kimyon ve rezene tohumlarıyla hazırlanan ve sıcak olarak tüketilen bu çayla sindirim sisteminiz rahatlıyor, bağışıklık sistemini zayıflatan enflamasyon oluşumları azaltılıyor, hem de mide yanması ve ekşime gibi şikayetlere fayda sağlıyor.

3.Sıcak Su Yudumlamak: Kitapta yer alan önerilerden en sıra dışı olanı hiç şüphesiz sıcak su yudumlamak. Sindirim sistemi organlarında bulunan blokaj, toksin ve muhtelif kirleri temizleyen, sindirimi uyaran ve çalıştıran, besinlerin bağırsakta daha iyi özümsenmesini sağlayan, kilo vermeyi destekleyen ve hızlandıran sıcak su yudumlaması ile hem merkezi sinir sisteminizi rahatlatabilir hem de sindirim faaliyetlerinin daha yüksek bir randımanla çalışmasına destek olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, dilinizi yakmayacak ısıdaki bir bardak suyu yudum yudum içmek ve bunu  gün içinde birkaç kez tekrarlamak.

4.Zencefil Çayı: Vücut ısınızı yükselten, içinizi ısıtan ve bağışıklık sisteminizi güçlendirerek adeta bakterilere karşı bir kalkan oluşturan bu çayı özellikle serin havalarda ve günde 1-2 büyük fincan tüketebilirsiniz.

Tarif: Bir tencereye 1-1,5 lt temiz içme suyu koyun. İçine bir parmak boyunda, kabukları soyulmuş ve ince ince doğranmış taze zencefil atın. Beraberinde 4-5 adet kakule kapsülü, 6-7 adet karanfil ve 2 adet tarçın çubuğunu ekledikten sonra suyu kaynamaya bırakın. Düşük ısıda 20 dk daha kaynatın. Çayınız kehribar rengini alacaktır. Dilinizi yakmayacak bir ısıda hemen tüketmeye başlayabilirsiniz. Bu çayı buzdolabınızda 5-6 gün boyunca saklayabilirsiniz. İçilmeden önce mutlaka yeniden ısıtmalısınız.

5.Duygusal Detoks Çayı: Bu çay karışımı özellikle duygusal dalgalanmalarımızdan sorumlu olan su elementimizi dengeleyici etkiler barındırmasıyla biliniyor. Karışım içindeki bitki kombinasyonu hem zihninizi, hem duygularınızı, hem de sinir sisteminizi eş zamanlı olarak sakinleştirme özelliklerini de taşıyor. Bu çay beraberinde yoga ve meditasyon yapmak, doğada yürümek ya da kitapta önerilen duygusal detoks protokolünü uygulamak, ruhunuzu, kalbinizi ihtiyaç duyduğu huzura açmanız için yardımcı olacaktır.

Tarif: Toplam karşımın %30 oranında Hibiskus, %25’i oranında Meyankökü (yaprak değil, kök kısmı), %15’i oranında da taze nane yaprağı, bir iki taze yaprak reyhan, 1-2 adet ince salatalık dilimi boyutunda kabukları soyulmuş taze zencefil, 3-4 taze yaprak ısırgan otu, 3-4 adet karabiber tohumu, 2-3 kapsül kakule, 1 adet kabuk tarçın, 3-4 adet karanfili harmanlayın. Tüm bu karışımı 500 ml suyun içine ekleyerek 5-10 dakika arasında kaynatın. Sıcak olarak tüketeceğiniz bu çayı             fincana döktükten sonra bir dilim de kabuğu tamamen sıyrılmış limon ekleyerek ve sıcak olarak tüketebilirsiniz. Hamileler ve emzirme dönemindeki kişiler bu çay için mutlaka doktorlarının onayını almalılar.

Ebru Şinik birbirinden şifalı bu 5 çaydan bir veya ikisinin  gündelik yaşamımızda mutlaka yer alması gerektiğini söylüyor. Sağlıklı ve mutlu yaş alma sürecinizi başlatmak, yaşamınızda gerçekleştireceğiniz küçük katkı ve değişimlerle yepyeni günlük rutinler edinmek, farkındalığınızı kişisel sağlık ve mutluluğunuz konusuna yöneltmek için hemen şimdi bir adım atabilirsiniz.

Kitapta yer alan “Her ısırık bir seçim, her hareket fırsattır” mottosundan hareketle, günlük seçimlerimize bir de bu gözle bakmak mümkün.

Karar Ver, Niyet Et ve Başla

Bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlığımızın birbiriyle tamamen etkileşim içinde olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Günlük düzeninize katacağınız basit, maliyetsiz ve konfor alanınızın çok da dışına çıkmadan gerçekleştirebileceğiniz yepyeni rutinlerle hayat kaliteniz üzerinde büyük bir iyileşme yaratabilirsiniz. İçinde şifalı çaylar, yoga ve meditasyon, duyguları dengeleyen pratikler, uyku saatlerinizde sizi çok da rahatsız etmeyecek yeni düzenlemeler, sağlıklı bir sinir, sindirim ve bağışıklık sistemi için yapılması gerekenler, nefes egzersizleri ve daha pek çok öneri bulunan yeni kitabıyla Ebru Şinik, sürdürülebilir mutluluk ve sağlık halinin günlük rutinlerde saklı olduğunun altını çiziyor. Kitapta geniş bir yer alan şifalı çaylar ve baharat kullanımının bu basit değişim ve dönüşüm hamlesi için oldukça uygulanabilir bir ilk adım olduğu söylenebilir.

 Bütünsel Sağlık ve Ayurvedik Yaşam Danışmanı  Ebru Şinik Hakkında

Dünyadaki en önemli kişisel dönüşüm merkezlerinden biri olarak gösterilen, Dr. Deepak Chopra tarafından California’da kurulmuş bulunan  Chopra Center eğitmenlerinden olan Ebru Şinik, Yükselen Çağ  Wellbeing Merkezi’nin kurucusu ve lider eğitmenidir.

Şinik, İstanbul’da  düzenli olarak Chopra Center sertifikalı Meditasyon Seminerleri, Nefes Teknikleri Eğitimleri, Ayurvedik Beslenme,  Well-aging ve Ayurvedik Yaşam ile ilgili grup eğitimleri ve bireysel danışmanlıklar ile şirketlerde İş&Yaşam Dengesi   ve Kurumlarda Wellbeing eğitimleri vermektedir.

Nefeste Saklı Hayat” ile “Ebru Şinik’den Bütünsel Detoks Önerileri” isimli iki kitabı ve “Gündelik Yaşam için Kadim Nefes Teknikleri” eğitim DVD’si olan Şinik,  “İyi Ol, Mutlu Ol” sloganı çerçevesindeKişisel ve Kurumsal Wellbeing Programları” yürütmekte ve yaşam kalitesini yükselten kadim bilgilerin ışığında hayatlarımızı stresten uzak, daha sağlıklı, farkındalıklı ve bilinçli seçimler yaparak yönlendirmemizin pratik yollarını paylaşmaktadır.

Yazarın Libros Yayınları etiketiyle yayımlanan ikinci kitabı Genleriniz Kaderiniz Değildir, sağlıklı ve iyi hissetme halini yaşamının geneline yaymak isteyenler için gerçek bir kaynak ve rehber kitap olarak dikkat çekiyor.Fit olmanın en kısa yolu
Tüm kadınlar fit bir görünüme sahip olmak ister ama çok azı doğru yöntemleri uygular. Türkiye’nin en büyük spor zinciri markası b-fit’in Eğitim Koordinatörü Sevcan Bircanlar Gürsoy, incelmeyle ilgili doğru bilinen yanlışları anlatıyor.
Şimdi ‘fit’ olmak moda! Oysa birçok kişi belki bu kelimenin ‘gerçek’ anlamını dahi bilmiyor ve bilinçsiz bir şekilde, kulaktan dolma bilgilerle fit olmak için boşa kürek çekiyor. “Sağlıklı ve uzun yaşamak için egzersiz yapmak şart. Ancak, egzersiz yapmak ile ilgili bilinen bazı yanlış bilgiler kişilere faydadan daha çok zarar veriyor.” diyen b-fit eğitmeni Sevcan Bircanlar Gürsoy, egzersizle ilgili yaygın yanlışları paylaşıyor.
Kardiyo egzersizinde 30. dakikadan itibaren yağ yakmaya başlamazsınız! 
Vücut “kardiyo” egzersizi yapmaya başladığı andan itibaren hem karbonhidrat hem de yağ yakar. Tüketim, ilk dakikalarda karbonhidrat ağırlıklıdır, süre uzadıkça yağ yakımı başlar. Yağ yakım süresi kişisel özelliklere göre değişim gösterir. Yaş, cinsiyet, antrenman geçmişi ve vücut tipi bu özellikleri belirlemektedir.
İncelik her zaman sağlıklı değildir.
Zayıf insanlar iyi görünüyor olabilirler ancak bu onların sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Özellikle sigara içiyorlarsa. İnce insanlar da sağlıksız yağ taşıyabilir. Bu yağlar viseral yağ olarak adlandırılır ve hayati organları sarar. Bu, kalp rahatsızlıkları, tip 2 diyabet ve kanser için risk taşıyan bir durumdur. Tip 2 diyabet hastalarının çok yemek yiyen ve çok az egzersiz yapan insanlar olduğu bilinir. Öte yandan yapılan araştırmalarda şeker hastalığı olan kişilerin yüzde 20′sinin ince insanlar olduğu saptanmıştır.
Ağırlık çalışarak yağlarınızı kasa çeviremezsiniz. 
Ağırlık kaldırmanın yağları kasa dönüştürmek gibi sihirli bir etkisi yok. Ağırlık çalışarak kas yapabilirsiniz, ama kaslarınız yağ dokusunun altında kalacaktır. Kasları görünür hale getirmek için yağlardan kurtulmanız gerekir.
Haftada 1-2 gün spor yaparak şekle giremezsiniz.
Rutgers Üniversitesi spor uzmanları haftada en az 3 gün belirli bir program dahilinde spor yapmanız gerektiğini söylüyor ama daha da önemlisi her gün hareket etmenizi öneriyor. Kısa tempolu yürüyüşler, merdiven çıkmak gibi basit günlük fiziksel aktiviteler yaptığınız diğer idmanları daha etkili kılıyor.
Fit olmak için illa uzun kardiyo antrenmanına gerek yok!
İyi haber fit olmak için illa maraton koşmanız gerekmiyor! Yapılan araştırmalar çok hızlı ve zorlayıcı tempoda yapılan kısa egzersizlerin, uzun süreli sabit tempo egzersizler kadar faydalı olabileceğini gösteriyor. Haftada 3 gün ve 30 dakikalık yapılan interval  antrenmanlar bu konuda gayet başarılı.

TÜRKİYE’NİN GLOBAL KIŞ FESTİVALİ BANSKO SKIFEST 6 YAŞINDA !

BANSKO SKIFEST İLE KIŞ YİNE SICAK GEÇECEK !

Kışın en sıcak etkinliği Bansko Skifest, Türkiye’nin global kış festivali olarak bu sene 6. yılını kutluyor! 

Her seviyeden kayak meraklısına uygun uzun ve bakımlı pistleri, başarılı müzisyenlerin performansları, farklı mutfaklardan çok sayıda yeme içme alternatifi sunan bar ve restoranları, konforlu otelleri ile Avrupa’nın önde gelen kış sporları merkezi Bansko (/ Bulgaristan); kolay ulaşımı ile Türk kış severlerin kalbinde özel bir yere sahip.

Ezhel, Mahmut Orhan, Deeperise, Jabbar, Gazapizm ve daha bir çok son dönemin en popüler sanatçıları festival kapsamında performans sergileyerek, katılımcılara unutulmaz dakikalar yaşatacak. 

Bu yıl da Rapsody Travel & Events Turkey ve Profun Creative Events iş birliğiyle, 6 Avrupa ülkesinden katılımcıyla, yoğun talebe karşılık verebilmek için 19-24 Ocak 2019, 24-29 Ocak 2019 ve 29 Ocak – 3 Şubat 2019 olmak üzere 3 periyot halinde gerçekleştirilecek olan Bansko Skifest 2019 ile kayak ve parti merkezli kısa bir kış kaçamağında Bansko’yu keşfetmenin tam zamanı!

BANSKO SKIFEST 2019

TARİHLER : 

19-24 Ocak 2019

24-29 Ocak 2019

29 Ocak – 3 Şubat 2019

Line Up:

Ezhel

Mahmut Orhan

Abdullah İnal

Deeperise

Dogus Cabakcor

Gazapizm

Jabbar

Avantgard Tabldot

Can Ayverdi

Cielo

C Squared

Efe Kantel

Furkan Kurt

Gunes Ergun & Emre Arısev

Jamie S

Kerem Tekinalp

Murat Tokuz

Orkun Bozdemir

Pekiner

Sezer Uysal

Ahmet Atakan

Aytac Kart

Blotto

Erez Öztürk

Ilgaz Çelik & Ali Fırat Işık

Jeffrey

Kaan Altınbilek

Kubilay Aydın

Levent ÖZBAY

Ozan Özdemir

Serenay & Beste

Tan Güner

Taykun

Vasıl Vingas

Yalım Erdiniz

Etkinlikler:

→ After Ski

→ Casino

→ Ice Skating

→ Mehana

→ Night Outs

→ Visual Shows 

→ Warm Pool

Katılımcı Ülkeler:

→ Türkiye

→ Bulgaristan

→ Sırbistan

→ Bosna Hersek

→ Makedonya

→ İtalya