Seçimler ve bilgi kirliliği..(Köşe yazısı 02.11.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Bir seçimi daha öyle ya da böyle geride bıraktık.
Ben bu yazıyı kaleme alırken, daha birçok şehirde sandıklarda oy sayımı devam ediyordu. Resmi sonuçların açıklanması ise belki bu hafta sonunu bulur.
Bu seçimde, öncelikle saatlerin geri alınması-alınmaması-bir hafta sonraya ertelenmesi seçmen açısından kafalarda hem soru işareti bıraktı hem de düşündürdü.
Sizler halen, devlete bağlı Anadolu Ajansı’nın tartışmalı, algı oluşturduğu öne sürülen sonuçlarını izlerken, diğer Ajansların sonuçlarını tam göremeyeceksiniz. Bu da yeni bir algı ve soru işareti.
Ben gazeteci, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor kulübü, Kayseri Spor Adamları Derneği Basın sözcüsü, Kayseri lisesi Mezunları ve mensupları Derneği 2. Başkanı olarak, 26. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin şimdiden vatana, millete, devlete, herkese hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Ayrıca, “Allah, memleketimiz ve milletimiz, Kayseri’miz, çocuklarımız ve gelecek nesillerimiz için hayırlısı neyse onu nasip etsin. Umarım hepiniz demokratik göreviniz olan sandığa giderek oylarınızı kullandınız. Bugün de, 77 milyon insan daha huzurlu, umutlu, kavgasız, keyifli ve heyecan dolu uyanmıştır” diyorum.
Seçimle birlikte yine, birçok haberde ve olayda olduğu gibi bilgi kirliliği de tartışılıyor.
Almanya’nın Berlin şehrinde yapılan 12. Avrupa Beslenme Konferansı’nda, beslenme konusundaki bilgi kirliliğinin toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığı vurgulandı.
Avrupa Beslenme Federasyonu’nun düzenlediği “Yaşam Boyu Beslenme ve Sağlık” temasıyla gerçekleştirilen konferansa yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
Sağlıkta bilgi kirliliğinin tüm yönleriyle ele alındığı konferansta konuşan Avrupa Gıda Bilgi Konseyi (EUFIC) Genel Direktörü Dr. Laura Fernandez Celemin, Avrupa Beslenme Federasyonu (FENS) üyesi 8 ülkenin gazetelerinde, “beslenme” konulu 375 haberi incelediklerini, bu haberlerin %49’unun asılsız iddialardan oluştuğunu tespit ettiklerini söyledi. Celemin, “Herkes daha iyi beslenmenin yollarını arıyor, ancak beslenme konusunda çok ciddi bir bilgi kirliliği söz konusu ve bu durum tüketici sağlığını tehdit ediyor. Bu konuda otoritelere ve iletişim kanallarına büyük görev düşüyor” dedi.
Uluslararası Halk Sağlığı Enstitüleri Birliği (IANPHI) Direktörü Prof. Pekka Puska ise doğru ve bilimsel bilgiye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Puska, “Dünyayı öldüren şeyler artık bulaşıcı hastalıklar değil, kronik hastalıklar. 2000 yılında Dünya Sağlık Örgütü dünyadaki en önemli konulardan birinin bu olduğunu söyledi. Tereyağ, şeker, ekmek, tuz ve yumurta sağlığa etkileri en çok tartışılan besinler. Ancak hiçbirine kesin olarak ‘zararlıdır’ denilemez. Her zaman dengeli tüketilmesi gerekir. Ancak medyada her zaman yeni söylemlere ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden doktorların da basına nasıl anlatacağı önemli. Yoksa halk sağlığı tehlikeye giriyor” diye konuştu.
Sağlık ve beslenme alanındaki her araştırmanın sonucunun, topluma yeni bir bilgi gibi sunulduğunu anımsatan Puska, “Oysa araştırmalarda bir ürün ya da besinin etkileri; kişinin genel beslenme düzeni çerçevesinde yani bir bütün olarak değil, beslenmenin tek bir yönüyle ele alınıyor. Ancak araştırma sonucu açıklanınca basında o ürün ‘çok zararlı’ veya ‘hayat kurtarır’ gibi abartılı ifadelerle yer alıyor. Bir besin ya da ürünün insan sağlığı üzerinde tek başına çok büyük etkisinin olması pek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Beslenme konusundaki bilgi kirliliğinin toplum sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığının altı çizilen konferansa Türkiye’den katılan tek kuruluş, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı. Vakıf Genel Sekreteri Begüm Mutuş, beslenme ve gıda konularındaki bilgi kirliliğinin insanları yanlış yönlendirdiğini söyledi. Teknolojinin ilerlemesinin insanların sağlık ve beslenme konularındaki bilgilere daha kolay ulaşmasına neden olduğunu, buna karşın aynı oranda yanlış bilgi edinme riskini de beraberinde getirdiğini anımsatan Mutuş, bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için ulusal ve uluslararası referans kurumlara büyük görevler düştüğünü kaydetti.
Google’da Türkiye’den ‘beslenme’ başlığı altında arama yapıldığında 15 milyon sayfanın çıktığını belirten Mutuş, beslenmenin birey ve toplum sağlığının en önemli belirleyici faktörlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Bu konuda bazı bilgilerin bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu kaydeden Mutuş, Vakfın sorunun aşılması için bilimselliği kanıtlanmış makaleleri kamuoyunun anlayacağı dile çevirmeyi hedeflediğini, bu konuda referans bir vakıf olmayı amaçladıklarını bildirdi.