Sağlık haberleri (12.04.2019)

SAĞLIKLI KİLO VERMEK İÇİN NE YAPMALI?

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fizyoterapist Furkan Aksungur, ‘’SAĞLIKLI KİLO VERMEK İÇİN NE YAPMALI?’’ Sorusuna  cevap verdi.

Bugünlerde sağlıklı yaşam felsefesi ile popülerlik kazanan kilo verme ve ideal kiloya ulaşma yaklaşımı çoğu zaman doğru bilimsel pratiklerden uzak şekilde gerçekleştiriliyor. Spor salonlarında, evde, iş yerlerinde, parklarda bu doğrultuda yapılan fiziksel aktivitelerin birçoğu bilimsel olarak hatalar, sağlık açısından  büyük riskler içeriyor.

Yağ nedir? Vücudumuzda neden yağ depolanır?

İnsan da tüm canlılar gibi yaşamak için enerji kaynaklarına ihtiyaç duyar. Kasların hareket etmesi için gerekli olan enerji gereksinimi üç temel besin kaynağı aracılığıyla oluşturulur. Bunlar arasında kullanım sırasında ikinci basamakta bulunan yağlar aynı zamanda bir depo besin kaynağıdır. Yani vücudunuz yağ depolarını aldığınız fazla kalorileri, normal metabolizma gereksiniminizden artanlar ile inşa eder.

Yağ yakmak için kaç saat koşulmalı?

Sağlıklı yaşam dünyasının en bilindik ve bilimsellikten en uzak yaklaşımı yağ yakımının belirli dakikalardan sonra gerçekleştiği ve öncesinde mümkün olamayacağıdır. Halbuki bu teoremi 1910 yılında Lauri Pikhala öne sürdüğü HITT adı verdiği bir egzersiz disiplinin sonuçları ile çürütmüştür. Yine Tokyo Enstitüsü’nden Tabata adını verdiği 4 dakikalık egzersiz programı ile uzun soluklu birçok antrenman programlarının üzerinde bir yağ yakımı sağlamıştır.

Yağ yakmak için ne yapılmalı?

Yağ yakmak için yapılması gereken ilk şey şüphesiz doğru ve size özgü bir egzersiz programı oluşturulmasıdır. Bunun yanı sıra yağların vücudumuzun için önemi ve kullanım mantığının iyi anlaşılması gerekmektedir.

Yağ yakımı için kuvvet antrenmanları tercih edilebileceği gibi daha spesifik olarak aerobik egzersizler de tercih edilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir tablo ortaya çıkmaktadır. Yağ yakmak için nabızın yükselmesi ve vücudun enerji açığını fark etmesi gerekmektedir. İlk tüketilen besinlerden olan karbonhidrat stokları yağ depoları ile eşlenik harcanır. Yani siz egzersize başladığınızda yağ yakımı da artış gösteren bir şekilde başlamıştır

Yağ yakmak için saatlerce antrenman yapıyorum, yeterli mi?

Bu sorunun çok net bir cevabı var. Hayır. Çünkü saatlerce yaptığınız antrenmanın verim açısından yetersizliği ve sağlık açısından taşıdığı riskler yadsınamaz. Bugün aerobik egzersiz statüsünde yağ yakmayı mümkün kılan egzersizlerin birçoğu 30 dakika süresince uygulanmalıdır. Koşu bantlarında bir saati geçen koşular yapan insanlar farkında olmadan kalbine kontrolsüz bir yüklenme gerçekleştiriyor olabilir. Çünkü aerobik egzersizler, diğer egzersizlerden daha çok kalp performansına ve kalple diğer vücut yapılarının bileşik uyumuna odaklıdır. Haliyle bilimsel kurallardan uzak aerobik egzersizler kalp rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir.

‘’Herkes aynı egzersizlerle yağ yakabilir mi?’’ Sorusuna cevap veren Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fizyoterapist Furkan Aksungur

Bu şüphesiz egzersizin kişiye özgülüğünün dışında bir yaklaşımdır. Doğru bir egzersiz modellemesi kişinin cinsiyetini, fiziksel aktivite düzeyini, yaşını, daha öncesinde geçirdiği sağlık problemlerini değerlendirdikten sonra mümkün olacaktır. Oysa ki, bu konuda insanlar genelde bir uzmana danışmak yerine internet üzerinden edindiği deneyimler doğrultusunda egzersiz programı oluşturmaktadır. Bu teknik olarak hatalı bir yaklaşımdır.

Doğru bir egzersiz modellemesi ve verimlilik açısından yüksek bir antrenman programı için kişinin fizyoterapiste danışması hem zaman kaybını önlemede hem de sağlığın korunarak kilo verilmesi konusunda büyük bir avantaj sağlayacaktır.

İl Sağlık Müdürü Benli’den ERÜ Hastaneleri Başhekimi Güney’e Tebrik Ziyareti

İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli; Almanya, İsviçre, İngiltere ve İspanya gibi ülkeleri geride bırakarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından verilen “El Hijyeni Mükemmeliyet Ödülü” yarışmasında birinci olan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Güney’i makamında ziyaret ederek elde ettikleri başarıyı tebrik etti.

İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli’ye nazik ziyaretinden dolayı teşekkür eden Başhekim Prof. Güney yaptığı açıklamada; “Ülkemiz ilk defa Dünya Sağlık Örgütü tarafından düzenlenen yarışmada, geçen hafta Erciyes Üniversitesi Hastaneleri olarak birincilik ödülünü aldığımız açıklanmıştı. Bu vesile ile bir kez daha bu başarıda emeği geçen başta Sağlık Bakan Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Emine Alp Meşe olmak üzere tüm enfeksiyon kliniğindeki değerli öğretim üyesi hocalarıma, enfeksiyon kontrol kurulu hemşirelerine, hastanemiz idarecisi ve diğer tüm hemşire arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.

İl Sağlık Müdürü Benli ise “Öncelikli olarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerimizin el hijyeni mükemmeliyetinde Avrupa birincisi olduğunu vurgulamak gerekiyor. Bu mükemmeliyet ödülü Dünya Sağlık Örgütünün bağımsız bir komitesi tarafından verilmiştir. 4-5 Mart 2019 tarihlerinde gerçekleştirdikleri ziyarette ben de buradaydım. İnanılmaz bir gayret ve çalışma vardı. İyi bir ekip, eğitim, uygulama, ön test ve son test çalışmalarının yanında 20 yıllık bir emek de vardı. Bu 20 yıllık emeğin bu şekilde taçlandırılmış olması çok önemli. Buradaki el hijyeni uygulamalarının tüm özel ve kamu hastanelerimize örnek olması gerekiyor. Bu konuda örnek olmalarından dolayı da Erciyes Üniversitesi Hastaneleri Başhekimiz Sayın Prof. Dr. Ahmet Güney hocama, Erciyes Üniversitesi ekibine ve Tıp Fakültesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. Burada şunu da vurgulamak istiyorum. 20 yıllık bu emeğin içerisinde en büyük pay herhalde Sağlık Bakan Yardımcımız Prof. Dr. Emine Alp Meşe’ye ait. Ben kendilerine şükranlarımı buradan arz ediyorum.

Kayseri’ye bu ödülün gelmiş olmasını, Kayseri’de sağlığın beyni olan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinin taç giymesi gibi düşünüyorum. İnşallah Gevher Nesibe bu şekilde taçlanmış oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” dedi.

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Üyesi Dr. Fizyoterapist Zehra CAN KARAHAN

“Yoğun bakımdaki hasta egzersiz yapabilir mi?”  sorusunu cevapladı.

Yoğun bakımda yatan hastanın durumu stabilleştikten sonra fizyoterapist eşliğinde egzersiz yapabilir. Dünya fizyoterapi konfederasyonuna(WCPT) göre yoğun bakımda fizyoterapi uygulamaları, hastaların sağ kalım  oranını artırır, yoğun bakım ve hastanede kalış süresinin kısalmasına yardımcı olur. Yoğun bakımdaki fizyoterapi uygulamaları daha çok solunumsal  ve fiziksel rehabilitasyon olarak ayrılabilir.

Solunum fizyoterapisi nedir?

Akciğerlerimiz her gün, balgam adı verdiğimiz 100 ml sıvı üretmektedir. Balgam soluduğumuz havadaki kirli partikülleri yakalar. Normalde gün içerisinde öksürüklerle bunlar temizlenir. Yoğun bakımda yatan hastaların bazen solunumlarına yardımcı olmak için bir solunum cihazına ihtiyaç duyulabilir. Ancak hasta bu solunum cihazına bağlı iken öksüremediği için üretilen balgam atılamaz ve akciğerlerde birikir. Eğer hasta, balgam üretimin daha arttığı pnömoni veya bir göğüs enfeksiyonu geçirirse durum daha vahim hale gelir. Fizyoterapistler hastalarda oluşan bu fazla balgamın temizlenmesinde yardımcı olur, akciğer enfeksiyonu oluşma riskini azaltır ve enfeksiyon oluştuysa tedavisine yardımcı olur.

Bazen yoğun bakım hastaları solunum cihazına uzun süre bağlı kalabilir. Bu durum solunum kaslarını zayıflatır. Solunum cihazından hastayı ayırıp onun kendi başına nefes alıp vermesini sağlamada fizyoterapistlere büyük iş düşmektedir. Akciğer kapasitesini artırmak ve solunum kaslarını kuvvetlendirmek için solunum egzersizleri yaptırırlar.

Kas eklem sertliğini önlemek için germe uygularlarYoğun bakımda yatan hastalarda maalesef günlük %2’ye kadar hızlı bir kas kaybı oluşabilmektedir. Aynı zamanda eklemlerde sertlik ve kondüsyonda azalma meydana gelmektedir. Fizyoterapistler kas kuvvetini ve eklem hareketliliğini koruma ve artırmada çok önemli role sahiptirler. Bunu nasıl yaparlar?

  • Kas kuvvetini korumak veya artırmak için yatak içi egzersizler yaptırırlar
  • Uzun süre yatışa bağlı olarak gelişen hareketle birlikte kan basıncında düşüşün(ortostotik hipotansiyon) önüne geçmek için hastaya yatak kenarında oturma, ayakta durma, yürüme gibi aktiviteler yaptırırlar.
  • Kas kuvvetini artırmak için elektrik stimülasyonu uygularlar.
  • Kas kuvveti ve kondüsyonu artırmak için yatakta kullanılabilen bisiklet ya da kol ergometreleri kullanırlar.
    Yoğun bakımda yatan hastalarda uzun süre hareketsizliğe bağlı yatak yaraları oluşabilmektedir. Türkiye Fizyoterapistler Derneği Üyesi Dr. Fizyoterapist Zehra CAN KARAHAN fizyoterapistlerin yatak içi hareketliliği artırarak, sık pozisyon değişikliğini sağlayarak ve koruyucu önlemler alarak bu yaraların önüne geçmeye yardımcı olduğunu belirtmiştir. Yine hareketsizliğin sebep olduğu venöz göllenme ve damarlarda pıhtı oluşması gibi riskleri egzersizlerle birlikte yenmeye çalıştıklarını söylemiştir. Kısacası fizyoterapistler yoğun bakım ekibinin önemli bir parçasıdır.
  • KANSER HASTALARI NEDEN HAREKET ETMELİDİR?

     Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Fzt. Tülin Düger,

     KANSER’DE EGZERSİZin önemini vurguladı.

    Toplumda yaygın olarak görülen hastalıklardan biri de kanserdir. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi müdahaleler pek çok probleme neden olmaktadır. Hastanın yaşamını etkileyen en önemli problemler ağrı, yorgunluk ve kas kuvvetsizliğidir.  Kanserde tedavi yöntemlerinin gelişmesine rağmen hastalarda bu problemler devam etmektedir. Peki bu şikayetleri önlemenin yolları nelerdir?

    Kanser Hastalarında Ağrı, Yorgunluk ve Kas Kuvvetsizliğinin Nedenleri Nelerdir?

    Kemoterapi ilaçlarının neden olduğu kansızlık, uyku ve beslenme bozukluğu, depresyon ve stres ağrı ve yorgunluğun oluşumunda çok etkilidir. Aynı zamanda radyoterapi ve cerrahi tedavileri sonrasında da ağrı ve yorgunluk görülür. Bu şikayetler hastaların hareketsiz kalmasına ve kas kuvvetinin azalmasına neden olur, bu durumda karşımıza kanser hastalarında ağrı – yorgunluk – kas kuvvetsizliği döngüsü çıkar.

    Egzersiz Ağrı ve Yorgunluğu Arttırır Mı?

    Yorgunluğa karşı en önemli tedavi yaklaşımın kanser hastalarında egzersiz olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar egzersizlerin ve yürüyüş, bisiklete binme gibi fiziksel aktivitelerin yorgunluğu ve ağrıyı azalttığını göstermektedir. Egzersiz ile hastanın kas kuvveti, fonksiyonel kapasitesi artar ve günlük aktiviteleri sırasında daha az yorgunluk ve ağrı hisseder. Ayrıca, egzersiz ile kişinin mutluluk hali de artar; yorgunluk ve ağrı ile daha kolay baş edebilir.

    ‘’Egzersizin kanser hastalarında faydaları nelerdir?’’ Sorusunu cevaplayan Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Fzt. Tülin Düger,

    Egzersizin ağrı ve yorgunluğu azaltmak dışında kanser hastalarında bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, kan yapımını arttırmak gibi önemli etkileri de bulunmaktadır. Tedaviler döneminde egzersiz yapan, fiziksel olarak aktivite düzeyini koruyan kanser hastalarının daha çabuk toparlandıkları, günlük hayatına ve iş yaşamına daha erken katıldıkları gözlenmektedir. Fizyoterapist tarafından kişinin ihtiyacına göre belirlenen egzersiz programları ve fiziksel aktivite düzeyini arttırmaya yönelik müdahaleler, kemoterapi ve radyoterapi gibi kanser tedavilerinin de düzenli olarak uygulanmasına katkı sağlar.

    Kanserde Egzersizler Ne Şekilde Uygulanmalıdır?

    Kanser hastalarında egzersiz uygulamaları bireysel olarak planlanır. Kanser tedavileri sırasında ve tamamlandıktan sonraki dönemde hastaların karşılaştıkları problemler farklılık gösterir. Bu nedenle, deneyimli bir fizyoterapist gözetiminde egzersizlerin yapılması ve planlanması doğru olacaktır.  Kanser hastalarında uygulanan egzersiz programlarında; kas kuvvetlendirme egzersizleri, solunum egzersizleri, denge egzersizleri, esneklik egzersizleri ve yürüyüş, bisiklete binme gibi fiziksel aktivitelerher gün belirlenen program çerçevesinde, fizyoterapist eşliğinde ve grup egzersizleri şeklinde uygulanabilir.

    Egzersiz Sıklığı Nasıl Olmalıdır?

    Hastanın durumundaki değişikliklere bağlı olarak sürekli değişen egzersiz programı ve fiziksel aktivite yoğunluğu hasta ve fizyoterapist tarafından birlikte belirlenir. Ne sıklıkta yapılacağı hastanın ihtiyaçlarına, şikayetlerine ve tedavinin neden olduğu yan etkilere bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedaviler boyunca haftada 3-7 gün, tedaviler tamamlandıktan sonra ise hayat boyu egzersiz alışkanlığının sürdürülmesi şeklinde egzersiz programı devam edebilir.

    Kanser Hastalarına Önerilerileri belirten, Türkiye Fizyoterapistler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr.Fzt. Tülin Düger,

    1.Egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin.

    2.Kendinizi eve kapatmayın, aktif olun.

    3.Aileniz ve arkadaşlarınızla vakit geçirin.

    4.Açık havada yürüyüşler yapın.

    5.Sağlıklı beslenmeye özen gösterin.

    6.Gün içinde yapacağınız aktiviteler için ajanda tutun ve en zor işlerinizi enerjinizin yüksek olduğu zamanlarda yapın.

    Nelere Dikkat Edilmeli?

    Aşırı zorlayıcı egzersizlerden kaçının.

    Çok uzun süreli egzersiz yaparak kendinizi zorlamayın.

    Çok sıcak veya çok soğuk havalarda egzersiz yapmayın.

    Egzersiz yaparken rahat bir kıyafet ve ayakkabı kullanın.                                                                                                                  Kanser ve tedavilerine bağlı pek çok problemler ve kas ve iskelet sisteminin olumsuz etkilenmesi nedeniyle günlük aktivitelerinizi yapmakta güçlük çekiyorsanız,  çabuk yoruluyorsanız ve sürekli hareketsiz bir yaşam sürdürüyorsanız egzersiz yapmalısınız.Egzersiz konusunda mutlaka fizyoterapiste danışarak bu problemlerinizden kurtulabilirsiniz.