Saadet öğretmen, tacizci müdürü tutuklattı

Yaklaşık iki yıl önce yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine ‘cinsel içerikli film izlettiği’ ve ‘istismarda bulunduğu’ iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan, 22 yıl aynı okulda görev yapan emekli müdür öğretmen 66 yaşındaki Adil Ş., yeniden tutuklandı.

Cinsel istismar olayının ortaya çıkmasında büyük katkısı olan okul öncesi öğretmeni Saadet Özkan, “Geçen yıl bu mahkemeye geldiğimde, tek başımaydım. Yalnız olmak çok gücüme gitmişti ama bugün yalnız değilim. 2 seneden bu yana çok mücadele verdim. Öğrencim beni aradığında bir şey söylemişti onu hiç unutmuyorum. ‘Öğretmenim bizi bırakma’ dediği gün, bırakmayacağımın sözünü verdim” dedi.

Olay, İzmir’in Menderes ilçesi Sancaklı Mahallesinde Sancaklı köyü Ahmetçik İlkokulu’nda 17 Mayıs 2014’te meydana gelmişti. Bir bayan öğretmenin, ‘Sancaklı Mahallesinde bulunan okulda, 22 yıldır okul müdürü olarak görev yapan evli ve iki çocuk babası A.Ş.’nin 6 kız öğrenciye pornografik film izlettiği, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu’ ihbarında bulunmasıyla jandarma, psikolog eşliğinde öğrencilerin ifadelerine başvurmuştu. Öğrenciler gözyaşları içerisinde verdikleri ifadelerinde, baba olarak gördükleri okul müdürünün kendilerini okuldaki odasına götürüp, porno film izlettiğini anlatmıştı. İfadelerin ardından suçlamaları kabul etmeyen A.Ş. gözaltına alınmıştı. Emekli öğretmen A.Ş, 1,5 yıl tutuklu kalmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Türkiye’nin dört bir yanından baro, kadın dernekleri ve sendika temsilcileri akın etti. Mağdur çocukların vekaletini üstlenen yaklaşık 30 avukat ile sanık A.Ş.’nin de salonda yerini aldığı duruşmada güvenlik nedeniyle en ön sıraya çevik kuvvet ekipleri oturdu. Aralarında Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Eğitim-Sen, İzmir, İstanbul, Mersin Baroları, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Haklarını Koruma Derneği’nin de bulunduğu kurum ve kuruluşlar davaya müdahillik talebinde bulundu. Mahkeme baroların katılma talebini kabul ederken, kadın derneklerinin talebini reddetti. Daha sonra söz alan iddia makamı, sanığın tutuklanmasını talep etti.

Olayın mağduru 13 yaşındaki Ş.’nin dinlenmesi için salon boşaltıldı. Küçük kızın yanına giden mahkeme başkanı Bekir Yurtseven, küçük çocukla sohbet ederek ifade aldı. Bu yıl 5’nci sınıfa geçtiğini ancak, yaşadığı korku nedeniyle okula gitmediğini söyleyen mağdur çocuğun ifadesini alan mahkeme başkanı Yurtseven, “Sen okulu bitir sonra gel ben sana hediyeni vereyim. Bak burada herkesin içinde söz veriyorum” dedi. Küçük çocuğun anlatımları ve mahkeme başkanının yaklaşımı karşısında salonda bulunan çok sayıda avukat gözyaşı döktü.

Duruşmada dinlenen taleplerden sonra mahkeme başkanı son sözü sanık A.Ş.’ye verdi. Sanık savunmasında, okula atanan Saadet öğretmenin son zamanlarda okula gelmediğini, kendisini uyardığı için düşmanlık beslediğini ve asılsız suçlamalar yönelttiğini söyledi. A.Ş., “Ben buraya tutuklama riskini göze alarak geldim. Kaçma veya delilleri karartma gibi bir düşüncem yok. Ben bu olaydan dolayı zaten tutuklu kaldım ve 18 ay önce tahliye edildim. Takdiri mahkemeye bırakıyorum” dedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, 2’ye 1 oy çokluğu ile sanık A.Ş.’nin tutuklanmasına karar verdi. Polis sanık sırasında oturan A.Ş.’yi cezaevine götürürken, salon dışında bekleyen çok sayıda kişi kararı alkışladı.

Duruşma sonrası İzmir Adliyesi önünde toplanan grup açıklama yaptı. Cinsel istismarı ortaya çıkaran okul öncesi öğretmeni Saadet Özkan, “2 seneden bu yana çok mücadele verdim. Öğrencilerime bir söz verdim, yalnız olmadıklarını söyledim. ve bu mücadelede hep birlikte biz bugünlere geldik. Öğrencim beni aradığında bir şey söylemişti onu hiç unutmuyorum. Çok süslü kelimelerde söylemiyorum, sadece çocukların söylediklerini söylemek istiyorum. ‘öğretmenim bizi bırakma’ dediği gün, bırakmayacağımın sözünü verdim. Hiçbir çocuk yalnız değil. Öğretmenler var oldukça, vicdanı yerinde olan herkes oldukça, her çocuk güvende olacak. Hiçbir zaman onları bırakmayacağız. Yanındayız. Bütün bu dünyayı, Türkiye’yi çocuklar kurtaracak. Onlar benim minik kahramanlarım. Aslında bu zafer onların zaferi. Umarım dava en doğru şekilde sonuçlanacak. Bugün bir çok avukat oradaydı, birçok kadın oradaydı. Geçen bu mahkemeye geldiğimde, tek başımaydım. Yalnız olmak çok gücüme gitmişti ama bugün yalnız değilim. Gözyaşlarımı tutamıyorum, kusura bakmayın. Tek bildiğim bir şey var. Hiç kimse çocukların kılına bile zarar veremez. Lütfen susmasın kadınlar. Biz konuşursak çocuklarda konuşuyor. Onlar yalnız değil” dedi.