Ramazan’da ağız bakımıyla çürük oluşumu engellenebilir

Oruçluyken ağız kokusuna neden olan faktörler nelerdir?

Ağız kokusunun (Halitosis) birçok fizyolojik ve/veya patolojik nedenleri vardır. Ağız kokusu normal zaman içerisinde diş çürüklerinden, dişeti iltihaplarından, uzun süre önce yapılmış ve uyumunu kaybetmiş olan sabit ya da hareketli protezlerden, dil yüzeyinde besin birikiminden kaynaklanabildiği gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, böbrek ve karaciğer hastalıkları ile diyabet gibi sistemik problemleri olan hastalarda da görülebilen bir problemdir. Kötü ağız kokusu da sosyal yaşamda sosyo-psikolojik problemlere neden olabilmektedir.

Ramazan ayında da kişilerin ağız kokusu şikayetlerinde önemli bir artış olduğu görülmektedir. Bunun en önemli nedeni sahur ve iftar saatleri arasında uzun bir açlık süresinin bulunmasıdır. Uzun süre aç kalınmaya bağlı olarak vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar ve açığa çıkan bu metabolizma yan ürünleri kötü ağız kokusuna neden olabilmektedir. Ayrıca bu süre içerisinde hiçbir şey tüketilmediğinden tükürük akış hızı düşer, ağız içerisinde asidik bir ortam oluşur ve tükürüğün özellikle dil ve diş yüzeylerini yıkayıcı özelliği çok azalır. Bu nedenle de dil üzerindeki ve dişler arasındaki bakteri birikim miktarı artar; bunlar da ağızda kötü bir kokunun oluşmasına neden olmaktadır.

İftar sonrası fazla tüketilen kafein içerikli çay, kahve gibi içecekler vücuttan daha fazla su kaybına neden olacağından ağız kuruluğu artar ve asidik ortam oluşumu daha hızlı meydana gelir. Asidik ortam oluşumu da ağızda bulunan bakterilerin sayısının önemli ölçüde artmasına neden olarak hem ağız ve diş sağlığını olumsuz yönde etkiler hem de ağız kokusuna neden olur. Özellikle sahurdan sonra dişlerin fıçalanmaması bu durumu daha da fazlalaştıracaktır.

Ramazanda diş çürüğü oluşumu hızlanır mı?

Ramazanda diş çürüğü oluşumu oruç tutan bireylerde eğer ağız ve diş sağlığı hijyenine özen gösterilmezse “Evet” hızlanır. Diş çürüğü oluşumunun engellenmesinde en önemli faktör, dişlerin düzenli ve doğru bir teknikle fırçalanması ve dişipi kullanımı ile mümkün olmaktadır. Ağız bakımının doğru ve düzenli olarak yapılmasının yanı sıra tükürüğün de akış hızına ve asidik ortamı tamponlama kapasitesine göre çürük oluşumunun engellenmesinde önemli bir rolü vardır. Dişlerine çok iyi baktığını söyleyen ancak diş çürüğü oluşumundan bir türlü kurtulamayan bireylerin bu yakınmalarının başlıca nedeni; işte bu tükürük yapılarındaki farklılıktır.

Sağlıklı bir bireyin tükürük bezlerinde günlük 1000-1300 ml arası değişen tükürük üretimi olur. Bu miktar gün içerisinde tüketilen gıdalara, ruh halimize ya da her hangi bir sistemik problem varlığına göre azalır ya da artar. Oruç tutan bireylerde de uzun süre aç kalınmasına bağlı olarak tükürük miktarında ciddi düşüş olur. Bu da dişlerin temizlenememesine, ağız florasının asidik olmasına ve çürük oluşumuna neden olan bakterilerin etkin hale gelerek hızlı bir çürük oluşumu görülmesine neden olmaktadır.

Ramazanda ağız kokusunu önlemek için nasıl beslenmeli?

Sahurda tüketilen besinler, kişilerin ertesi günkü ağız florasını direkt olarak etkilemektedir. Örneğin; vücuttan fazla miktarda su atılmasına neden olan çay ve kahve benzeri içeceklerin sahurda tüketilmesi, ertesi gün iftar saatine herhangi bir şey de tüketilmeyeceğinden ağız kuruluğunun çok daha fazla oluşmasına neden olmaktadır. Bu da ağız kokusu oluşumunu hızlandırabilmektedir. Bu nedenle sahurda çay, kahve benzeri içeceklerin tüketilmesi yerine daha fazla su içilmesi büyük önem taşır. Ayrıca yağlı, şekerli, baharatlı besinlerin sindirilmesi güçtür; sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakteriler nedeni ile ağız kokusu meydana gelme riski bu tarz yiyecek tüketimlerinde artış gösterebilmektedir. Bu nedenle sahurda bu tarz yiyeceklerden uzak durmak, ağız kokusunun engellenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu yiyeceklerin yerine liften zengin elma, portakal, brokoli, domates, marul, pırasa, havuç vb yiyeceklerin tüketimi, sindirimlerinin kolay olması ve ağız içerisinde uzaklaştırılması zor kalıntılar bırakmamaları nedeniyle ağız kokusundan korunmada oldukça etkilidirler. Tarçın da ağız içi bakterilerle mücadele etmekte önemli bir gıdadır. Uygun yiyecek ve içeceklere tarçın ilave edilmesi, ağız kokusunun önlenmesinde etki sağlar. Bunun dışında lokmaların bolca çiğnenmesi de hem daha fazla tükürük salgılanmasını sağlar hem de besinlerin daha kolay öğütülmesine yardımcı olur. Bu sayede besinlerin ağızdaki olası birikimlerinin de sindirim önüne geçilmiş olur.

Ramazanda ağız bakımı ve ağız kokusunu önlemek için pratik ipuçları nelerdir?

Dişlerinizi 2 dakika fırçalayın: Sahur ve iftardan sonra dişlerinizi mutlaka en az iki dakika fırçalayın.

Tarçın yiyin: İftar ve sahurda uygun yiyecek ve içeceklere tarçın katın.

Gece uyurken burnunuzun tıkalı olmamasına dikkat edin: Gece uyurken burnunuzun tıkalı olmadığından emin olun ve ağzınızdan nefes almamaya dikkat edin

Lokmalarınızı uzun süre çiğneyin: Lokmaların iyi çiğnenmesi sindirime yardımcı olacağından mide asidinin de daha az oluşmasını, dolayısıyla sabahları uyanıldığında ağız kokusunun oluşmamasını sağlar.

Limonlu su için: Limon ağız kokusunun giderilmesinde etkili bir yiyecek olduğu için yemeğin yanında limonlu su için.

Dili ve yanakların iç kısmını da fırçalayın: Ramazan’da sadece diş fırçalamak tek başına yeterli olmaz. Ağız kokusunun önüne geçmek için dilin üstü ve bununla birlikte yanakların iç yüzeyleri de iyice fırçalanmalı.

Diş ipi ve ağız gargarası kullanın: Ağız bakımında sadece diş fırçası ile de kalınmaması gerekir. Diş ipi ve ağız gargarası kullanarak ağız kokusu oluşumunun tamamen önüne geçilebilmektedir.

Ramazan öncesinde Diş Hekiminizi ziyaret edin: Ramazandan önce ağız ve diş bakımınızı yaptırmanız oruç tutarken ağız kokusu problemi ile çok daha az karşılaşmanızı sağlar.

Ramazan ayı öncesinde bir diş hekimi kontolünden geçerek varsa diş çürüklerinin ve dişeti problemlerinin tedavi edilmesi; hijyenik olmayan sabit ya da hareketli protezlerin değişimi ağız kokusunun engellenmesinde en etkili faktördür. Diş hekimi tarafndan basit bir diş temizliğinin yapılması bile hem daha önce bahsedilen diş çürüklerinin ve/veya dişeti hastalıklarının meydana gelme riski azalır hem de ağız kokusu oluşmasının önüne geçilmiş olur. Ayrıca bireyler, gece yatmadan önce ve sahurdan sonra dişlerini mutlaka diş fırçası ve diş ipi kullanımı ile çok iyi temizlemelidir. Diş yüzeylerinin temizlenmesi işleminden sonra plak oluşumunu engelleyici gargaralardan da yararlanarak ağız bakımı desteklenebilmektedir. Gün içerisinde oruçluyken de dişlerin fırçalanması, oruç açısından hiçbir mahsur oluşturmadığı gibi gün içerisinde iftar saatine kadar ağız kokusunun önlenmesinde oldukça etkilidir.

Özellikle sahurda sigara içilmesi, ertesi gün ağız kokusu oluşumunda önemli bir nedendir. Bu nedenle ağız kokusundan korunmak için sahurda mümkün olduğunca sigara içilmemesi gerekir.

Çok sıcak ve soğuk yiyecek ve içeceklerin beraber tüketimi (örneğin sıcak bir çorba içerken yanında soğuk su içilmesi) Hem diş hem de dişeti sağılığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle ısı farkı fazla olan yiyecek ya da içecekleri tüketirken dikkatli olunması gerekir.

Özellikle sahurda sindirimi zor olan baharatlı, yağlı, salçalı yiyeceklerin tüketiminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Limon, maydonoz, nane ve rokanın nefesin tazelenmesinde önemli etkisi vardır. İçilen suyun veya bitki çaylarının içerisine limon dilimleri atılması, uygun yiyeceklere maydonoz, roka ve nanenin katılması ağız kokusundan korunmada etkilidir.

Baharatlı ya da yağlı yiyecekler tüketildiğinde, bu yiyeceklerin ağız kokusu oluşumundaki olumsuz etkisini azaltmak için yoğurtla birlikte tüketilmeleri etkili olmaktadır.

Diş fırçası, diş macunu ve ağız çalkalama suyunun ağız kokusunu önlemede etkisi var mı?

Diş fırçası seçiminde dişetlerinde kanamalara neden olabileceğinden sert fırçaların kullanımından kaçınılmalı, orta sertlikte olan veya yumuşak fırçalar tercih edilmelidir. Uzun süre kullanılan diş fırçalarının kıllarında düzensizlikler bulunmakta ve ayrıca fırça kıllarında bakteriler üreyebilmektedir. Bu da fırçanın diş yüzeylerini temizleme özelliğini azaltmaktadır. Bu nedenle kullanılan diş fırçasının yeni olması önem taşır. Ayrıca plak birikiminin en yoğun olduğu diş-dişeti birleşim bölgelerinin etkili bir şekilde temizlenebilmesi için, bu bölgelerde fırçanın yuvarlak hareketlerle uygulanması gerekir. Dil sırtı da girintili çıkıntılı yüzeyi nedeni ile besin birikimine oldukça müsait olduğundan mutlaka fırçalanarak temizlenmelidir. Bu şekilde plak birikimi mekanik olarak engellenmiş olmaktadır.

Diş macunu olarak, diş çürüğü oluşumunun engellenmesinde etkisi yapılan çalışmalarda kanıtlanmış Fluorid’in yüksek oranda bulunduğu diş macunlarının kullanımı oldukça etkilidir.

Diş ipi kullanarak da dişlerin arayüzlerindeki besin birikiminin önüne geçilmiş olur. Özellikle Fluorid içerikli diş iplerinin kullanılması diş arayüzlerinin temizlenmesinde ve çürük oluşumunun engellenmesinde büyük önem taşır.

Dişlerin fırçalanmasını takiben plak oluşumunu engelleyici gargaraların kullanılması ile dental plağın kimyasal yapısını bozulmuş, bu sayede diştaşı birikimi de engellenmiş olur. Ağız hijyeni bu şekilde korunduğu sürece ramazan ayı süresince hem ağız ve diş sağlığı en üst seviyede tutulmuş olur hem de ağız kokusu gelişim riski en düşük seviyede kalır.ramazanda-agiz-bakimi [640x480]