LOHUSALIK TİROİDİTİNE DİKKAT!

Tiroid bezi gebelikle birlikte birçok fizyolojik değişikliğe uğramakta ve bu da hem gebelik hem de lohusalık döneminde tiroid hastalıklarının görülme sıklığını artırmaktadır. Lohusalık tiroiditi ise gebelik öncesi bilinen tiroid hastalığı olmayan kadınlarda doğumu takip eden ilk 1 yıl içinde görülen ve tiroid bezine karşı oluşan antikorlar sonucu gelişen tiroid bezi iltihaplanması durumudur.

Hastalığın tipik belirtisi, geçici olarak tiroid hormonlarının kanda aşırı yükselmesi ve takip eden geçici tiroid yetmezliği durumudur. Lohusalık tiroiditi hakkında açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi  İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Hatice Karagöz şunları söyledi: “ Hastalarda çoğu kez en dikkat çekici şikayet sinirliliktir. İlaveten çarpıntı, terleme, sıcağa karşı tahammülsüzlük, halsizlik ve bazen de zayıflama gibi şikayetlere yol açabilir. Aslında bu şikayetler herhangi bir hastalığı olmayan normal bir lohusada da görülebileceğinden hastalık kolaylıkla atlanabilir. Bu nedenle bu şikayetler ile başvuran bir lohusada bu hastalık düşünülmeli ve tiroid hormonlarına ( serbest T3, serbest T4 ve TSH ) bakılmalıdır. Tanıda zorlanılan hastalarda teknezyumla yapılan tiroid sintigrafisi de yardımcı olabilir; ancak sintigrafi sonrası en az 6 saat hasta, bebeğini emzirmemeli ve sütünü de sağıp atmalıdır. Bu evre düzeldikten sonra, 1-2 ay süren geçici bir hipotiroidi tablosuna girebileceklerinden hastalar takipten çıkarılmamalıdır.

Hastaların bazıları ise bu evreyi farkına varmadan geçirip hipotiroidi (tiroid yetmezliği ) kliniğine başvurabilirler. Hipotiroidi evresinin tedavisinde ise hastaya tiroid hormonu  (L-T4) verilir ve takip kan düzeylerine göre ilaç dozu ayarlanır. Genellikle 6-12 aylık bir tedavi sonrası hastalık iyileşir ve tedavi kesilir. İlaç kesildikten 8-12 hafta sonra TSH ölçülür ve gerekirse yeniden tedavi başlanır. 1. yılın sonunda vakaların yaklaşık %80′ i normale döner.

Lohusalık Tiroiditi ile ilgili kimler risk altındadır?

* Tip 1 diyabetikler,

* Önceki gebeliklerinde bu hastalığı geçirmiş olanlar,

* Anti- TPO pozitifliği olanlar,

* Düşük öyküsü olanlar,

* Doğum sonrası depresyon öyküsü olanlar,

* Ailede benzer öyküsü olanlar,

* Diğer otoimmun hastalıkları olanların doğum sonrası 3. ayda tiroidit açısından mutlaka

değerlendirilmeleri gerekir.

Lohusalık tiroiditinde görülen şikayetler çoğunlukla lohusalığın doğal seyri gibi kabul edilmekte ve hatta bazen de yanlışlıkla lohusalık depresyonu tanısı konulabilmektedir. Böyle bir duruma sebebiyet vermemek açısından bu tip şikayetleri olan lohusaların 3. aydan sonra en az 1 kez tiroid hormonlarına baktırmalarını önermekteyiz.”

 

Bir yanıt yazın