Konuşmayı unuttuk.. (Köşe yazısı 09.04.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Hatırlar mısınız bilmem ama, bu köşede, trafiğin ‘korna dili’ var demiş ve örnekler vermiştim.

Şimdi Türkiye’de yeni yeni huylar, diller ortaya çıkmaya başladı.

Zaten konuşmayı iyice unuttuk.

Kafalar akıllı telefonların ve teknolojinin içinde.

Herkes birbirine mesaj yağdırıyor.

En çok ta Cuma, milli ve dini bayram günleri ile özel günlerde.

Bizim kuşak teknolojiye yenik düştü.

Şimdiki kuşakta teknolojinin ve sosyal paylaşımın tam bir eseri oldu.

***

Son yapılan seçimlerden önce, seçim kararı alınma süreci, ve seçime kadar geçen süredeki liderlerin konuşma üsluplarına bakın, inceleyin.

Türk toplumu ve Türkiye’de yaşayanların özlem duyduğu bir dil değil.

Hakaret anlamında ne ararsanız var.

Güya bunlar Türkiye’yi yöneten, partilerin liderleri.

Vatandaşın vekili.

Hep ‘hoca o…sa,  cemaat  s…r’ misali insanlara çok kötü örnek oldular.

Bugün insanlar bu yüzden birbiri ile düzgün konuşmayı, tartışmayı tamamen unuttu.

***

Toplu ulaşım araçlarına biniyorsunuz gündem aynı.

Sokakta, park, bahçelerde konuşanlara bakıyorsunuz değişen bir şey yok.

İşyerinde, okulda, çalışma yerlerinde, cafelerde de.

Bunun yanında sosyal paylaşım ve internet sitelerinde de ‘üslup’ çok kötü örnek.

İşsizi, ekonomik bunalımda olanı, ümitsiz ve umutsuzlarla, ailelerde de sinir, stres tavanda.

Sonra eğitim sistemi eleştiriliyor.

Öğretmenlere olmadık saygısızlık yapılıyor.

İyi de insanları çileden çıkartan, yoldan çıkartan kim?

***

Seçim bitti, sayımlar devam ediyor.

Seçim sonrası ‘uyarı’ ile belki siyasetçiler, liderler akıllanır, üsluplarını değiştirirler beklentisi vardı.

Şimdi bu gerginlik ‘mutlu azınlık’tan çok ‘mutsuz çoğunluk’ta yaygınlaştı.

Liderler, politikacılar, seçilenler, atananlar yüzünden vatandaş birbiri ile kavgalı.

Normal konuşmuyor, resmen birbiri ile olmadık konularda kavga ediyor, tartışıyor, ses yükseltiyor.

Toplumun yatışması, yatıştırılması kaçınılmaz.

Zaten ekonomik sıkıntı, işsizlik, politikacıların üslupları, iddiaları ile herkes gergin.

‘Patlamaya hazır bomba’ misali toplumun fitili kimse ateşlemesin, ateşlemeye de kalkmasın.

Sandıktan çıkan uyarıdan herkes dersini alıp, başlarını iki ellerinin arasına alarak iyi bir değerlendirme yaparak ‘yeni dönem, istek, beklenti, öneri ve sorunların çözümü’ için projeleri hayata geçirsin.

***

Yoksa mı?

‘Halka hizmet’ edebiyatı yapanların halktan kopuk olmaları nedeniyle göremediklerini dile getirdim.

Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes yan yana geldi mi, siyasileri eleştiriyor.

Eleştirirken liderlerin üslubu ile birbirine ağıza alınmayacak hakaretleri eksik etmiyor.

Birbirini tanımayan insanların arasını liderlerin ve politikacıların ‘üslupları’ açtı.

Zaten teknoloji yüzünden konuşmayı unutan toplum, barışık oldukları ile de kavga eder oldu.

Siyasi cambazlar, şovmenler yüzünden ülkede huzur kalmadı.

***

Dün dediklerini bugün inkar edenler ya da salvo çeken liderler, politikacılar, seçilmişler, takiyyeciler, taklacılar, biatçılar son seçimin ‘toplum mesajı’nı iyi okumalı.

Sandıktan çıkan sonucu iyi analiz ederek kabullenmeli.

Yeni seçim sistemi ile ‘suni gündem’ yaratmamalı.

Türkiye’nin gündeminden kalan 4,5 yıl için seçimi tamamen çıkartıp, ekonomiyi, işsizliği, ciddi sorunların çözümü için ‘tek yumruk-tek yürek’ olmalı.

Bunu da birbiri ile unuttukları ‘yüz yüze konuşma’ ile başlatmalı.

Böylece, toplumu da barıştırmalı, kucaklaştırmalı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Milleti, vatanı, toprakları için bunu artık yapmalı.

***

Liderler, partiler, seçilmişler, atanmışlar bunu yaparken en çokta basın kendine bir çeki düzen vermeli.

Eğer bugün insanlar birbiri ile kavgalı hale geldiyse bunda elbette basının büyük hataları var.

Son seçimde ise, kalan yüzde 1’lük güveni ayaklar altına alan devletin ajansı.

Türk basını, birilerinin tutması yerine, kanunda belirtilen sorumlulukta hareket etmeli.

‘Basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder’ diye yazmak yerine uygulamayı göstermeli.

Halkın ağzı, dili, kulağı, herşeyi olmalı ki, Devlet ve milletimiz güçlü olsun.

Bunun da çözümü yüz yüze konuşmaktan, sonuçları hazmetmekten, kabullenmekten, makam-mevki-koltuk sevdası ve hırsını bırakmaktan geçiyor.

Bundan sonra zaten hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Seçmende, muhalefette, iktidar dışındaki herkeste uyandı.