Kazanç, işgücü ve sosyal koruma (Köşe yazısı 19.12.2015 Kayseri Star haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de yaşayanların büyük bölümü kitap okumadıkları gibi, istatistikleri de sevmez. Son yıllarda ‘Para kazanma hırsı7 hepsinin önüne geçti. Bu nedenle gelenekmiş, görenekmiş, sevgi, vefa, saygıymış bir şey kalmadı.
Varsa yoksa para. Para için atılmayacak takla yok. Ülke elden gidiyormuş, topraklar hainlere satılıyormuş, devleti ve milleti karşı karşıya getirmek için tezgahlar yapılıyormuş hiç önemli değil.
Ben bu nedenle bugün, Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘Kazanç, işgücü ve sosyal koruma’ araştırmalarının ilginç rakamlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sosyal koruma harcaması geçen yıla göre %13,1 artış göstererek 249 milyar 358 milyon TL oldu. Bu harcamanın %98,1’i yani 244 milyar 630 milyon TL’si sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında en büyük harcama 116 milyar 951 milyon TL ile emekli/yaşlılarda. Bunu, 73 milyar 340 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı, en düşük harcama ise 3 milyar 154 milyon TL ile sosyal dışlanma ve başka yerde sınıflanamayan kategorisinde gerçekleşti.
Sosyal koruma yardımlarının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı, %14 olarak hesaplandı. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamalar %6,7 ile en büyük paya sahip. Bunu, %4,2 ile hastalık/sağlık bakımı ve %1,7 ile dul/yetim harcamaları takip etti. Şartlı yardımlar içinde en büyük payı %34,1 ile engelli/malül, %28,4 ile aile/çocuk ve %21,2 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları izledi. Nakit yardımlarda en büyük payı %94,2 ile maaş ödemeleri. %2,5 ile aile/çocuk ve %1,8 ile işsizlik yardımı izledi.
Sosyal koruma gelirlerinin, yaklaşık yarısı (%41,5) devlet katkısı oldu. Bunu, %26,4 ile işveren sosyal katkıları ve %26,2 ile koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan katkılar takip etti. Diğer gelirlerin oranı ise %5,8 olarak gerçekleşti.
Kazanç Yapısı Araştırması sonuçlarına göre de, 2014’te yıllık ortalama brüt kazanç 27 bin 830 TL oldu. Bu değer, erkekler için 27 bin 775 TL, kadınlar için 27 bin 974 TL olarak tahmin edildi.
Araştırma sonuçları incelendiğinde, hem erkek hem de kadın ücretli çalışanların kazançlarının, genellikle eğitimle doğru orantılı olarak yükseldiği, yaş grubu ve kıdem yılı için de geçerli olması dikkat çekti. Eğitim durumuna göre en yüksek yıllık ortalama brüt kazancı yüksekokul ve üstü eğitim düzeyine sahip olanlar elde etti. Bu eğitim düzeyinde yıllık ortalama brüt kazanç erkeklerde 55 bin 633 TL, kadınlarda ise 45 bin 483 TL.
Ücretli çalışanların ücret ve kazançları ekonomik faaliyet kolu ayrımında incelendiğinde, en yüksek yıllık ortalama brüt kazanç 62 bin 250 TL ile “finans ve sigorta faaliyetleri” ekonomik faaliyet kolunda. Bu sektörü 61 bin 830 TL ile “bilgi ve iletişim” sektörü izledi. En düşük yıllık ortalama brüt kazanç ise 20 bin 451 TL ile “konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri” sektöründe. Bunu 21 bin 340 TL yıllık ortalama brüt kazanç ile “idari ve destek hizmet faaliyetleri” sektörü izledi.
Araştırma sonuçları, meslek grubu (ISCO 08) ayrımında incelendiğinde en yüksek yıllık ortalama brüt kazancı 86 bin 701 TL ile “yöneticiler” meslek grubunda çalışanlar elde ediyor. Bunu 57 bin 678 TL ile “profesyonel meslek mensupları” izledi. En düşük yıllık ortalama brüt kazanç ise 17 bin 056 TL ile “nitelik gerektirmeyen meslekler” grubunda.. Cinsiyete dayalı ücret farkı, toplamda kadın ücretinin lehine (% -0,4) iken, eğitim durumuna göre incelendiğinde tüm eğitim durumu basamakları için erkek ücreti lehine gerçekleşti.
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2015 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 39 bin kişi artarak 3 milyon 103 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puanlık azalış ile %10,3 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 0,3 puanlık azalış ile %12,4 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 0,6 puanlık azalış ile %18,5 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,2 puanlık azalış ile %10,5 olarak gerçekleşti.
İstihdam edilenlerin sayısı bu yılın Eylül döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 987 bin kişi artarak 27 milyon 156 bin kişi, istihdam oranı ise 1 puanlık artış ile %46,8 oldu.Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 200 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 786 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin %21,5’i tarım, %19,6’sı sanayi, %7,5’i inşaat, %51,4’ü ise hizmetler sektöründe. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,7 puan artarken, sanayi sektörünün payı 0,7 puan azaldı, tarım ve inşaat sektörlerinin payı ise değişim göstermedi.
İşgücü 2015 yılı Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 26 bin kişi artarak 30 milyon 259 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 1 puan artarak %52,1 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,8 puan artarak %72,5, kadınlarda ise 1,2 puanlık artışla %32,3. Eylül 2015 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,9 puan azalarak %34,8 oldu.
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam sayısı bir önceki döneme göre 171 bin kişi artarak 26 milyon 851 bin kişiye yükseldi. İstihdam oranı 0,3 puanlık artışla %46,3.İşsiz sayısı bir önceki döneme göre 16 bin kişi artarak 3 milyon 112 bin kişi, işsizlik oranı da aynı düzeyde kalarak %10,4 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı bir önceki döneme göre 0,2 puanlık artış ile %51,6 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 7 bin kişi azalırken, hizmet sektöründe 89 bin, sanayi sektöründe 75 bin, inşaat sektöründe ise 14 bin kişi arttı.