Kayseri ve Türkiye ekonomisi-teknoloji haberleri ve TUİK verileri (01.02.2022)

KAYSERİ İHRACATTA TARİH YAZDI.. GÜLSOY : “ARALIK AYINDA 358 MİLYON 993 BİN DOLAR İHRACAT YAPTIK”

Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık Ayı İhracat rakamlarını değerlendirdi. Kayseri’de Aralık ayında gerçekleştirilen 358 milyon 993 bin dolarlık ihracatın, geçtiğimiz yıla oranla yaklaşık yüzde 13 arttığını belirten Başkan Gülsoy, “Kayseri İhracatta tarihi bir başarıya imza attı. Yıllık yüzde 37,47 oranında artışla 3 milyar 609 bin dolar ihracat yaptı. Bu başarıya imza atan tüm ihracatçı üyelerimizi yürekten kutluyorum.“ dedi.

Başkan Gülsoy, “TÜİK verilerine göre 2020 yılı için Kayseri İhracat rakamları Aralık Ayı 318 milyon 349 bin dolar iken 2021 yılı Aralık ayında 358 milyon 993 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. Artış oranı aylık bazda geçen seneye kıyasla yaklaşık yüzde 13’dür. İhracatımız 2021 Kasım ayına kıyasla yüzde 7 oranında artış göstermiştir.  Kayseri ili olarak İthalatımız ise Aralık ayında 193 milyon 901 bin dolar olmuştur. 2021 yılı Aralık döneminde 1’inci ihracat pazarımız her zaman olduğu gibi Irak olmuştur.  Ayrıca, Almanya, ABD, İsrail, Cezayir, Libya, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve Yunanistan’dır.” İfadelerini kullandı.

Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun  belirlediği sektörlerden Demir ve Demir Dışı Metaller , Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, İklimlendirme Sanayi, Makine Aksamları, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, Otomotiv Endüstrisi, Hazır Giyim ve Konfeksiyonda artış yaşanırken Elektrik Elektronik, Kimyevi madde ve mamulleri, Madencilik Ürünleri, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörlerinde azalış gerçekleşmiştir.“ dedi.

“İHRACATTA TARİHİ BİR BAŞARI SERGİLENDİ”

Başkan Gülsoy, Kayseri olarak 2021 yılında ihracat rakamlarımızda tarihi rekorlar kırıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son yıllarda küresel anlamda yaşanan büyük zorluklara rağmen  ihracat rakamlarımız ülkemiz ve ilimiz bazında tarihi rekorlar kırmıştır. Açıklanan ihracat verileri hepimizin yüzünü güldürmüştür. Hedeflerimizde buna göre giderek büyümektedir. 2023 yılı için 5 milyar dolarlık ihracat hedeflemekteyiz. Elde edilen başarıyı iş dünyamızın enseyi karartmadan tüm olumsuzluklara karşısında mücadele etmeleri önce ülkem, önce devletim diyerek çalışma yapmalarından görüyoruz. Sanayinin çarkları dönmekte, üreticilerimiz ve ihracatçılarımız çalışmaya, üretmeye, insanımız için istihdam oluşturmaya devam etmektedir. Aralık Ayı ihracat rakamlarını incelediğimizde ülkemiz ihracatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 artışla 22 milyar 278 milyon dolar, ithalat yüzde 29,9 artarak 29 milyar 70 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu sayede Ocak-Aralık döneminde  ülke olarak ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32,8 artarak 225 milyar 291 milyon dolara çıkmıştır. Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,3 artarak 6 milyar 792 milyon dolara yükselmiştir.  İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Aralık ayında yüzde 79,7 iken, 2021 Aralık ayında yüzde 76,6’ya gerilemiştir. İhracatçılarımız her ay zaferden zafere koşmaktadır. Kayseri’de yılın ilk 12 ayını geçtiğimiz yıla kıyasladığımızda ihracatımız yüzde 37,47 oranında artmıştır. Tüm bu gayret ve çalışmalar ve ihracatçılarımızın azmi ile Kayseri’de ilk 12 ayda 3 milyar 609 milyon 453 bin  dolar ihracata ulaştık. Kayseri olarak ihracat rakamlarımız ülke genelindeki artış oranlarına kıyasla da üst seviyelerdedir. Hedef olarak koymuş olduğumuz 3.5 milyar doları geçmenin gururunu yaşıyoruz. Geleceğimiz açısında umut veren ve göğsümüzü kabartan bu önemli başarı için en başta ihracatçı üyelerimiz, iş insanlarımız ve onların çok değerli çalışanlarını can-ı gönülden kutluyorum.”

Kayseri İhracatında Tarihi Rekor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Kayseri ihracatı 2021 yılında 3 milyar 609 milyon 454 bin dolarla tüm zamanların ihracat rekorunu kırdı.

TÜİK ihracat verilerini değerlendiren Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “Aralık ayı ihracatımız, bir önceki aya göre yüzde 7 artışla, 358 milyar 993 milyon 403 bin dolar olarak gerçekleşti. 2021 yılının toplamında ise, bir önceki yıla göre, yüzde 37,5 artışla 3 milyar 609 milyon 454 bin dolar ihracat gerçekleştirerek tarihi bir rekora imza attık. Birçok zorluğa rağmen ihracatta tarihi rekora ulaşmak bize moral verdi. 2022 yılında da bu performansımızı artırarak devam ettirme arzusundayız” dedi.

2021 yılında en çok ihracat yapılan sektörlerin başında mobilya, elektrikli ev aletleri ve metal ürünler geldiğini açıklayan Başkan Büyüksimitci, ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ise ABD, Almanya ve Irak’ın ilk üç sırayı aldığını söyledi.

2021 yılında 3,5 milyar dolarlık hedeflerin üzerine çıktıklarını açıklayan KAYSO Başkanı Büyüksimitci, “Geçen yılın başında belirlediğimiz 3,5 milyar dolarlık hedefimizi yaklaşık 110 milyon dolar kadar geçmiş bulunuyoruz. 2022 yılı içinse 4 milyar dolarlık bir hedef belirledik. Bu hedefi gerçekleştirmek için üyelerimizle birlikte var gücümüzle çalışacağız. Kayseri üreterek büyüyen bir ilimiz. İhracat verileri başta olmak üzere birçok veride Türkiye ortalamasının üzerinde büyüyoruz. Geçtiğimiz yıl devam eden pandemi ve ekonomideki zor şartlara rağmen, Kayserili sanayiciler olarak yatırıma, üretime, ihracat ve istihdama devam ettik. Bundan sonrada daha güçlü bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunun kırılmasında emeği geçen ve bize bu gururu yaşatan tüm ihracatçılarımızı ve çalışanlarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

Ocak ayı üretici market fiyatları..TZOB Genel Başkanı Bayraktar; “Ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 4 buçuk kata yaklaştı”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını değerlendirdi.

Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 339,50 ile elma da görüldüğünü bildiren Bayraktar, detayları paylaştı:

“Elmadaki fiyat artışını yüzde 293,65 kuru soğan, yüzde 287,10 portakal, yüzde 236,19 yeşil mercimek, yüzde 224,04 marul ve yüzde 222,38 nohut takip etti.

Elma 4,4 kat, kuru soğan ve portakal 3,9, yeşil mercimek 3,4 kat, marul ve nohut 3,2 kat, limon ve kuru üzüm 3,1 kat fazlaya tüketiciye satıldı.

Üreticide 2 lira olan elma 8 lira 79 kuruşa, 63 kuruş olan kuru soğan 2 lira 48 kuruşa, 1 lira 55 kuruş olan portakal 6 liraya, 8 lira 18 kuruş olan yeşil mercimek 27 lira 50 kuruşa, 2 lira 8 kuruş olan marul 6 lira 74 kuruşa, 8 lira 40 kuruş olan nohut 27 lira 8 kuruşa, 2 lira olan limon 6 lira 14 kuruşa satıldı.”

Bayraktar, “Ocak ayında, markette 43 ürünün 37’sinde fiyat artışı, 5’inde fiyat azalışı görüldü. Üreticide ise 35 ürünün 19’unda fiyat artışı, 5’inde fiyat azalışı meydana geldi. Üreticide 11 üründe fiyatlar değişmezken, markette 1 ürünün fiyatı değişmedi” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün, marketlerde sivri biber, üreticilerde maydanoz olurken, marketlerde ve üreticide fiyatı en fazla düşen ürün kuru soğan oldu. Pirinçte ise fiyat değişimi yaşanmadı.

Markette en fazla fiyat artışı yüzde 91,32 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 75,15 ile maydanoz, yüzde 74,52 ile kabak, yüzde 69,56 ile salatalık, yüzde 56,70 ile yeşil soğan, yüzde 56,11 ile patlıcan, yüzde 35,79 ile mandalina, yüzde 27,65 ile lahana, yüzde 26,13 ile nohut, yüzde 26,03 ile ıspanak, yüzde 24,61 ile domates, yüzde 22,80 ile limon izledi.

Markette fiyat düşüşü yüzde 19,48 ile en fazla kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 10,36 ile toz şeker, yüzde 9,64 ile portakal, yüzde 2,43 ile yoğurt, yüzde 1,24 ile yumurta takip etti.

Ocak ayında üretici fiyatlarında, havuç, elma, kuru fasulye, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, nohut, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir ve zeytinyağı fiyatında değişim olmazken, kuru soğan yüzde 30 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu.

Kuru soğandaki fiyat düşüşünü, yüzde 16,22 ile portakal, yüzde 11,89 ile limon, yüzde 10,37 ile patates, yüzde 2,80 ile yumurta izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 174,76 ile maydanozda görüldü. Maydanozdaki fiyat artışını yüzde 159,56 ile mandalina, yüzde 101,24 ile yeşil fasulye, yüzde 100 ile sivri biber, yüzde 96,95 ile kabak, yüzde 92 ile patlıcan, yüzde 61,48 ile yeşil soğan, yüzde 57,05 ile salatalık, yüzde 51,11 ile ıspanak, yüzde 40,54 ile marul, yüzde 34,56 ile domates, yüzde 20,26 ile pırasa takip etti.”

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, fiyat değişimlerinin sebeplerini ise şöyle açıkladı:

“Ocak aylarında hava sıcaklıklarının normallerinin altında gerçekleşmesi ve ülke genelinde kar yağışlarının fazla olması yurdun pek çok yerinde üreticinin tarlasına girememesine, ürünlerin kar altında kalmasına ve hasadın zorlaşmasına sebep oldu.

Aşırı soğuklara bağlı olarak seralarda ısınma maliyetleri arttı. Soğuğa bağlı verim düşüklükleri, hasat sürelerinin uzaması ve arzın azalması da üretim maliyetlerini artırdı.

Salatalık, kabak, yeşil fasulye, biber, domates, patlıcanda içinde bulunduğumuz dönemde arz örtü altından sağlanmakta olup, hava sıcaklıklarının düşmesi ile birlikte bitki gelişiminin yavaşlamasına bağlı olarak hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyat artışına yol açtı.

Kışlık sebzelerden ıspanak, pırasa, lahana, karnabahar gibi ürünlerde de düşük hava sıcaklıkları nedeniyle ürünlerin yavaş gelişmesinin yanı sıra, tüm ülkemizi etkisi altına alan düşük hava sıcaklıklarının kışlık sebzeleri olumsuz etkilemesi de fiyatlarda artışa yol açtı.

Kuru soğanda rekolte fazlası var. Üretici ihracatta yeni pazarlar bulunmasını talep ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisinin müdahale etmesini talep ediyor.

Üretici patateste Aralık ayında Ödemiş de patates sökümlerinin çoğalmasıyla ay ortasında 2 liraya kadar düşüş yaşadı. Havaların soğuması ile sökümler durdu ve tekrar artmaya başladı.

Limonda Mayer’den sonra Enterdonat çeşidi de alıcı bulamadı ve dalında kaldı. Dikenli limonda da fiyat düşüşleri yaşandı.

Son günlerde yaşanan soğuklar sebebiyle bazı bölgelerde narenciye dondan etkilendi. Çiftçi bahçelerde nöbet tutuyor.

Üreticideki fiyat artışı mandalina çeşidi farklılığından kaynaklanıyor. Mandalina da erkenci çeşitlerden sonra şuanda geçci çeşit w-murcott çeşidi daha çok piyasa da bulunmaktadır. Mandalina da geçen ay ve bu ay çeşitlerin hasadının farklı olması sebebiyle fiyatlar yükselmiş gibi görünüyor.

Geçen ay w-murcott çeşidi 5 lira 13 kuruştan alıcı bulurken Ocak ayında yüzde 7 buçuklara varan oranda düşüşle 4 lira 75 kuruşa düştü. Havaların soğumasıyla talep artışı olmasına rağmen üreticideki fiyatlar yükselmedi.”

Yeşil ve Mavi Dönüşüm Programı EGİAD’a Açıldı

Türkiye’nin ilk kalkınma ajansı olarak kurulduğu günden bu yana hazırladığı başta bölge planı olmak üzere tüm analiz, rapor ve çalışmalarında sürdürülebilir kalkınmayı hedef olarak belirleyen İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), 2021 yılı Ekim ayında ilan ettiği ve daha uzun bir süre üzerinde çalışmayı planladığı 50 milyon TL’lik Yeşil ve Mavi Dönüşüm Programı’nı EGİAD üyesi iş dünyasıyla paylaştı. İzmir’in karşı karşıya olduğu çevresel baskının azaltılması, bölgenin rekabet gücünün artırılması ve bu doğrultuda doğal kaynakların kullanımında gelecek nesilleri de dikkate alan bir yaklaşımın girişimciler ve üreticiler tarafından içselleştirilmesi, “sürdürülebilir üretim teknikleri” ve “sürdürülebilir üretim metot ve ekipmanlarının yerlileştirilmesi” için oluşturdukları Yeşil ve Mavi Dönüşüm Programı hakkında EGİAD’a değerlendirmelerde bulunulan toplantının konuğu, İZKA Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birim Başkanı Sinem Toktay’dı.

Zoom üzerinden online olarak gerçekleşen toplantının moderatörlüğünü Prof. Dr. Fatih Dalkılıç gerçekleştirirken, açılış konuşmasını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer yaptı.

Mavi Ekonomi Geleceğimiz

Yelkenbiçer, dönem teması olarak sürdürülebilirlik bağlamında yeşil mutabakat ve iklim krizi ile ilgili konuları önemsediklerini vurgulayarak, “Bizlere hem yol haritası hem de maddi destek sunan ciddi öneriler içeren bir webinar ile teoriden uygulamaya geçmek ve bizzat somut adımlar atmak adına çok önemli bir içerik gerçekleştirmekteyiz. Mavi olmadan yeşil olmaz. Çevre dostu olabilmek için önce mavinin, yani suyun temiz olması gerekir. Su temiz olmazsa; dünya temiz olamaz. Müsilaj sorunuyla boğuşurken gündeme geldi ama şimdilerde unuttuk sanki oysa yakın zamanda AB’nin Çevre Komiseri bunu net olarak ifade etti: Yeşil dönüşüm, mavi ekonomi olmadan mümkün olmaz. Daha sürdürülebilir, çevreci bir ekonomiye geçiş, ancak mavi ekonominin desteğiyle olabilir. Bu doğrultuda İZKA programının adını ve içeriğini çok önemli buluyorum. Mavi ekonomi dendiğinde denizleri ve denizlerdeki yaşam alanlarını korumayı anlamalıyız. Elbette buna balıkçılığı sürdürülebilir kılmak yani yanlış ve aşırı avlanmayı önlemek de dahil. Bununla birlikte suyun kirlenmesini asgari seviyeye indirmek için yenilenebilir, temiz enerjiye geçmek de mavi ekonominin kapsamında. Yani denizin, okyanusların enerjisini kullanarak enerji üretmek. AB çok yakında enerji ihtiyacının çok ciddi bir bölümünü sudan elde edecek çünkü Avrupa 2019 sonunda imzaladığı Yeşil Mutabakat’la birlikte zaten yeşil ekonomiye hızla geçiş yapıyordu. Şimdi mavi ekonomiyi daha da güçlendirerek, belli ki dönüşümü başka bir boyuta taşıyacak” dedi.

Makroekonomik hedeflerde yeşil dönüşüm önemli

Makroekonomik hedeflerde yeşil dönüşüme büyük yer verildiğini hatırlatan Yelkenbiçer, “Türkiye ekonomisinin 3 yıllık stratejilerini kapsayan ve eylül ayında kamuoyuyla paylaşılan 2022-2024 Orta Vadeli Program’ın makroekonomik hedeflerinde yeşil dönüşüm ile ilgili politika ve tedbirlere yer verildi. Yeşil dönüşüm için gerekli teknolojik gelişimlerin desteklenmesi, yeşil Organize Sanayi Bölgeleri’nin (OSB) teşviki ve sıfır atık uygulamalarının yaygınlaştırılması başlıkları üzerinde duruldu. Tüm bunlarla uyumlu olarak İZKA programına bizler de iş dünyası olarak sonuna kadar destek veriyoruz. Dilerim ki EGİAD üyelerinden programa başvurular olacaktır ve yakın zamanda bu projeleri paylaşan etkinliklerde duyurularımızı yapabiliriz” dedi.

İZKA Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birim Başkanı Sinem Toktay ise, İzmir’in özellikleri ve yapısal durumuna ilişkin ayrıntılı bir bilgilendirme yaparak sunumuna başladı. İzmirli destek bekleyen firmalara önümüzdeki dönemlerde çeşitli mekanizmalarla destek vermeye devam edeceklerini dile getiren Toktay, “Yeşil ve Mavi Dönüşüm Programı” nın hedefini ise şu şekilde açıkladı: “İzmir Bölgesi’nin karşı karşıya olduğu çevresel baskının azaltılması, bölgedeki ekonomik dayanıklılığın arttırılması ve bu doğrultuda doğal kaynakların kullanımında gelecek nesilleri de dikkate alan bir yaklaşımın girişimciler ve üreticiler tarafından içselleştirilmesi için Sürdürülebilir Üretim Teknikleri ve Sürdürülebilir Üretim Metot ve Ekipmanlarının Yerlileştirilmesi alanlarında öncü, özgün, örnek projeleri hayata geçirmektir.” Girişimciler ve üreticilerin başvurabildiği projenin süreçleri ayrıntılı olarak aktarıldı.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK FUARINDA MHP RÜZGARI

Adnan İncetoprak Başkanlığında MHP Kayseri İl Yönetimi Cumhuriyet tarihinin en büyük fuarı olan İstanbul Mobilya Fuarı’na çıkarma yaptı.

CNR İstanbul fuar merkezi ve TÜYAP Fuar merkezlerinde gerçekleşen mobilya fuarında Fuara katılan mobilyacıları ziyaret ederek tek tek stantları dolaşan Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Adnan İncetoprak, Kaymos öncülüğünde düzenlenen fuarın tüm katılımcılara bereketli geçmesini temenni ederken çoğunluğunu Kayseri’nin oluşturduğu firmaların fuara katılımlarından dolayı tebrik etti. 6 gün boyunca Yabancı müşteri akınına uğrayan fuardan Kayserili mobilyacıların memnun olduğunu bizzat görerek mutlu olduğunu ifade eden Başkan İncetoprak gerçekleşen mobilya fuarının hem ülke hem de Kayseri ihracatına katkı sağlayacağını ifade etti.

Fuar stantlarını ziyaretlerin akabinde Mobilya sektörü için yapılan bir dizi toplantılara katılan Başkan İncetoprak, bu kapsamda TİM (Türkiye İhracatçılar Birliği) Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç, MOSFED (Mobilya Sanayicileri Federasyonu) Başkanı Ahmet Güleç, MOSDER (Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği) Başkanı Mustafa Balcı ve KAYMOS (Kayseri Mobilyacı Sanayici İş adamları Derneği) Başkanı Mehmet Yalçın ile bir araya geldi.

Yapılan görüşmelerde fuarın yaratacağı katma değeri, mobilya sektörünün ve Kayseri’de mobilya sektörünün sorunlarını dile getirdi. Yapılan toplantının ardından bir de heyet ile birlikte stantları ziyaret ederek verimli ve bereketli bir fuar geçmesi temennilerini iletti.

ÜRETİM SÜREÇLERİNİ KOLAY-HIZLI-ESNEK BİR ŞEKİLDE OTOMATİKLEŞTİRİN

“Taşıma ve Etiketleme Otomasyon Çözümleri” çevrimiçi webinarında yenilikçi otomasyon teknolojileriyle tanışabilir ve üretim süreçlerinizi kolayca otomatikleştirebilirsiniz.

Etiketleme sektöründe 50 yıllık deneyime sahip Novexx Solutions, vakum teknolojisi alanında dünyanın önde gelen tedarikçisi Schmalz ve dünyanın bir numaralı kolaboratif robot üreticisi Universal Robots endüstriyel tanımlama ve yenilikçi teknoloji alanında güç birliği yaparak “Taşıma ve Etiketleme Otomasyon Çözümleri” çevrimiçi webinarı düzenliyor.

3 Şubat saat 11:00’de düzenlenecek webinarda her sektörden ve her büyüklükte firma ve yan sanayi şirketlerini ilgilendiren konular işlenecek.

Lojistik, otomotiv, gıda, makina, ambalaj, plastik gibi her sektörden firmalar için kaçırılmaması gereken bu webinarda, kolaboratif robot ve vakum teknolojisiyle otomatik ürün toplama, paketleme, paletleme ve gruplama gibi malzeme taşıma uygulamaları ve etiketleme, barkod, karekod uygulamaları gibi otomasyon çözümlerinin şirketlere nasıl entegre edilebileceği, çalışanların tekrarlayan ve ağır iş yükünden nasıl kurtarabileceği alanında uzman isimler tarafından paylaşılacak.

Uygulama örneklerinin de bulunabileceği çevrimiçi seminerde; güvenli, hızlı ve verimli üretim için “Tak-Çalıştır ve Üretime Başla!” konseptiyle cobot, tutucu ve etiketleme otomasyon çözümleri için doğru seçimin nasıl yapılacağı, nelere dikkat edilmesi gerektiği ve sağlayacağı avantajlar ele alınacak.

Sağlık hizmetlerinde dijitalleşmede Türk startuplardan gurur verici başarıRoche tarafından, Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT Health) iş birliği ile gerçekleştirilen HealthCare Lab hızlandırma programı, Avrupa ve Türkiye genelindeki yenilikçi dijital sağlık girişimlerini desteklemeye odaklanıyor. HealthCare Lab’in ikinci yılında 9 finalist belirlendi ve finalistler arasında 3 Türk startup yer aldı.Sağlık sektörünün son yıllarda dijitalleşme, yapay zekâ ve teletıp dönüşümüyle birlikte, yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini sağlamak üzere Roche tarafından Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT Health) iş birliğiyle başlatılan HealthCare Lab hızlandırma programı, finalistlerini belirledi. 16 Avrupa ülkesini kapsayan program kapsamında belirlenen 9 finalist arasında 3 Türk startup yer aldı. HealthCare Lab hızlandırma programı startuplara güç verecek10 ülkedeki Roche şirketleri ve EIT Health beraberliğinde yürütülen HealthCare Lab hızlandırma programı, dijital sağlık startuplarının geleceğin büyük girişimlerine dönüşebilmesini sağlamak misyonuyla başlatılmış uluslararası bir program olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere 2014 yılında kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı ise programın Türkiye’deki lokal partneri. Kasım ayında aday başvurularını alan programda, yaklaşık üçte bir oranla en yüksek katılım Türkiye’den gelmişti. Yoğun ve titizlikle gerçekleştirilen bir seçim süreci ardından programa dahil edilen girişimciler belirlendi ve bu kapsamda 3’ü Türkiye’den olmak üzere programa 9 girişimci seçildi. Hassasiyetle seçilen bu 9 girişim, önümüzdeki 3 ay boyunca uzman mentorluğu ve koçluğu alacaklar. Nisan ayında ise kısa listeye kalan girişimler arasından 3 startup, sektördeki zorlukları ele alma noktasında potansiyelleri değerlendirildikten sonra kazanan olarak ilan edilecekler. Kazananlar hem Roche’daki mentorluk programlarına devam edebilecek hem de HealthCare Lab’in kurucularıyla bir araya gelebilecekler. Program kapsamında kazanan 3 startup ayrıca 10 bin Avro tutarında hibe desteği alacak ve ileriye dönük olarak Roche ile beraber çalışma fırsatına sahip olabilecek. Sağlık hizmetlerinde dijitalleşmede Türk startuplardan gurur verici başarıProgram kapsamında ilk 9’a girmeyi başaran Türk startuplar ELM Genomic, Vagustim Bioelectronic ve PONS olarak açıklandı.

Delta Vana, iki global markayı daha Türkiye’ye getirdi

Endüstriyel vana ve endüstriyel otomasyon sektöründe faaliyet gösteren Delta Vana, global ölçekli distribütörlüklerine iki güçlü ismi daha ekledi. İngiltere merkezli Levelstate Systems ve Hindistan merkezli GIC, imzaladıkları anlaşmalarla Türkiye pazarına Delta Vana ile giriş yaptı

Honeywell, Flowserve, Farris, CDC ve Gorth gibi global markaları Türk sanayisiyle buluşturan Delta Vana, Türkiye ekonomisi için değer yaratmaya devam ediyor. İngiltere merkezli Levelstate Systems ve Hindistan merkezli GIC ile distribütörlük anlaşması imzalayan Delta Vana, bu işbirlikleriyle Türkiye’nin en geniş ürün portföyüne sahip firması oldu.

Delta Vana; profesyonel mühendis kadrosu ve uzman bakım ekibiyle İstanbul Tuzla’da bulunan 800 metrekare kapalı alana sahip merkezinde, ara parça imalatları yapmaya olanak sunan makine parkı ve son teknoloji ürünü test makineleriyle çalışmalarını yürütüyor.

Alanında dünyanın en güçlü markalarını bünyesinde toplayan Delta Vana, satış öncesi, satış sırası ve satış sonrasında geliştirdiği katma değerli hizmetlerle müşterilerinin performanslarının ve rekabet güçlerinin artmasına katkıda bulunuyor.

PayTR Pazarlama Direktörlüğü görevine Burçin Türkmen atandıTürk mühendislerinin geliştirdiği yenilikçi ürün ve çözümler sunan ödeme kuruluşu PayTR’ın bünyesine pazarlama direktörü olarak katılan Burçin Türkmen, marka kimliğinin ve iletişiminin düzenlenmesinin yanı sıra mevcut B2B pazarda müşteri havuzunun büyütülmesi için performans bazlı yeni iletişim kanallarının pazarlama operasyonlarına eklenmesi adına çalışmalara başlayacak. Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle üye iş yerlerinin hayatlarını kolaylaştırmaya devam eden ödeme kuruluşu PayTR’ın yeni pazarlama direktörü Burçin Türkmen oldu. Türkmen bundan böyle PayTR’da, mevcut pazarlama ekibini büyüterek marka kimliğinin ve iletişiminin düzenlenmesini sağlayacak. Bunun yanı sıra mevcut B2B pazarda müşteri havuzunun büyütülmesi için performans bazlı yeni iletişim kanallarının pazarlama operasyonlarına eklenmesi adına çalışmalara başlayacak.

Şantiyede sıfır toz, maksimum iş güvenliği

Sürdürülebilir değer yaratmayı misyon edinen Hilti, inşaat sektörünün farklı alanları için öncü teknolojilere imza atmaya devam ediyor. Yakın zamanda düzenlediği Marketing Wave etkinliği kapsamında lansmanı gerçekleştirilen VC 40L-X Elektrikli Süpürge’yi piyasaya sunan Hilti, ileri teknolojisiyle şantiyelerde tozdan eser bırakmayacak. İnşaat endüstrisinin çeşitli sahalarındaki kirlerin temizlenmesi için ideal donanıma sahip olan yeni Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, proje sahalarındaki genel temizlik için tüm beklentileri karşılamayı ve inşaatta oluşan endüstriyel atıkların sebep olabileceği güvenlik problemlerinin önüne geçmeyi hedefliyor.

İnşaat sahalarının karakteristik özelliklerine bağlı olarak iş güvenliğini sağlamanın şartları da değişiklik gösteriyor. İnşaat alanlarında toza maruz kalmamak ise ortak iş güvenliği önlemi arasında yer alıyor. Bu önlemin başındaysa endüstriyel elektrikli süpürgeler geliyor. Şantiyelerdeki en zorlu koşulları kendine referans alan Hilti, VC 40L-X Elektrikli Süpürgeile inşaat profesyonellerinin ihtiyaçlarına 360 derece hizmet anlayışıyla cevap veriyor. VC 40L-X Elektrikli Süpürge’nin özelliklerini mümkün olan en kompakt tasarımla depo kapasitesini maksimize edecek şekilde düzenleyen Hilti, en gelişmiş teknolojisinin yanı sıra sağlamlığıyla da uzun yıllar boyunca şantiye temizliğinin en efektif yardımcısı olmaya aday.

Yüksek emiş gücü ile şantiyelerde üstün performans, maksimum mobilite

Şantiyelerdeki genel temizlik standartlarını değiştirmeye hazırlanan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, kompleks yapıdaki iş sahalarına uyum sağlayan esnek bir tasarıma sahip. Yüksek mobilite sağlaması adına tasarlanan itme kolu, inşaat sahalarındaki zorlu koşullara tam uyum sağlarken taşınabilirliği de üst seviyeye çıkarıyor. Bunun yanı sıra suya ve ısıya son derece dayanıklı Solight-ecco® lastikleri ile inşaat profesyonellerin vazgeçilmezi olmaya hazırlanan ekipman, şantiyeler için üretilmiş dayanıklı ve evrensel bir elektrikli süpürge olduğunu kanıtlıyor. Delme, kanal açma, taşlama, kesme ve kuru karot delme işlemlerinde toz toplama fonksiyonuyla öne çıkan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, şantiyelerdeki genel amaçlı temizlik konusunda da inşaat profesyonellerinden tam not alıyor.

Performans ekranıyla anlık ve canlı bildirim

Şantiyeyi tozdan, sudan ve çamurdan temizlemeye yardımcı olmak üzere tasarlanan Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, aynı zamanda toz akarlarını da büyük oranda ortadan kaldırarak inşaat profesyonelleri için güvenli bir iş sahası oluşturmaya yardımcı oluyor. Üstelik bu ekipman çalışanların işini kolaylaştıracak akıllı özelliklere de sahip. Elektrikli süpürgenin filtre durumu ve emiş gücü hakkında canlı geri bildirim sağlayan performans ekranı sayesinde kullanıcılar, ekipmanın durumu hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Kullanıcıların işini kolaylaştıracak önemli özelliklere sahip olan VC 40L-X Elektrikli Süpürge’nin bir diğer önemli özelliği ise AirBoost otomatik adaptif filtre temizleyicisi… Bu özelliği ile hava filtresini gerektiği anda temizleyerek toz emme performansının devamlılığını sağlayan VC 40L-X Elektrikli Süpürge, Hilti El Aleti Parkı Yönetimi ve Teknik Servis hizmeti sayesinde ise verimliliğini üst seviyeye çıkıyor.

Turizm İstatistikleri, IV.Çeyrek: Ekim-Aralık ve Yıllık, 2021 Turizm geliri geçen yılın aynı çeyreğine göre %95 arttı