Kartepe Zirvesi 2017’de ‘Darbelere karşı Uluslararası dayanışma çağrısı’

Kartepe Zirvesi Düzenleme Kurulu imzasıyla, zirve web sitesinde yayınlanan; 4 başlık, 33 tespit ve öneriden oluşan deklarasyon 7 dile çevrilerek dünya kamuoyuna ulaştırılacak.

 Kartepe Zirvesi’nin ev sahibi olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu: Amerika’da görülen davadan anlıyoruz ki FETÖ emperyalizmin bir piyonu, bir maskesi. O maske yırtılınca arkasındaki gerçek yüz ortaya çıktı. Bu oyunu da Allah’ın izniyle boşa çıkaracağız.”

Dünya Kamuoyuna Ulaştırılacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, 26-28 Ekim 2017’de “15 Temmuz ve Darbeler” temasıyla düzenlenen Kartepe Zirvesi’nin deklarasyon çalışmaları tamamlandı. Düzenleme Kurulu imzasıyla www.kartepezirvesi.com adresinde yayınlanan deklarasyon 7 dile çevrilerek dünya kamuoyuna ulaştırılacak.

Dört Başlık, 33 Tespit ve Öneri

“Darbelere karşı uluslararası dayanışma çağrısı” başlığı ileKartepe Zirvesi Düzenleme Kurulu tarafından oluşturulan deklarasyon; “İnsani ve Adil Bir Dünya Düzeni Kurulması İçin”, “Darbelere İzin Vermeyen Dünya Düzeni İçin”, “Darbelerin Bir Daha Yaşanmaması İçin”, “15 Temmuz Direnişinin Demokrasilerin Ortak Değeri Olması İçin” başlıkları altında 33 tespit ve öneriden oluşuyor.

Darbeler: Masum Elbiseler Giydirilen Canavarlar

Darbelerin insanlığı tehdit eden yakın bir tehlike olduğunu ifade eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim KARAOSMANOĞLU: “Darbeler; hak, adalet, barış, demokrasi, huzur gibi masum ve herkesin talep ettiği elbiseler giydirilen canavarlardır. Her birinin amacı aynıdır: Kan, gözyaşı, sömürgeleştirme… Bu canavarların durdurulması bir insanlık görevidir. 15 Temmuz’da canavarı gördük. Millet olarak bertaraf ettik. Tecrübemizi insanlığa aktarmak boynumuzun borcudur.” dedi.

FETÖ Emperyalizmin Maskesi

Hâlihazırda Amerika’da devam eden Zarrab Davası’nın, Türkiye’ye yönelen darbe tehdidinin bir başka versiyonu olduğunu ifade eden Karaosmanoğlu: “17-25 Aralık’ta yolsuzluk bahanesiyle ülkemize darbe yapılmaya çalışıldı. FETÖ’nün hakim, savcı, polis kisvesi giymiş örgüt mensupları ile hükümetimiz devrilmek istendi. 15 Temmuz’da FETÖ, millet tarafından bertaraf edildi. Amerika’da görülen davadan anlıyoruz ki FETÖ emperyalizmin bir piyonu, bir maskesi. O maske yırtılınca arkasındaki gerçek yüz ortaya çıktı. Bugün oynanan oyunu da Allah’ın izniyle boşa çıkaracağız.”

Darbe Düzenini Durduracak Öneriler

15 Temmuz’un dünyada işleyen darbe düzeninin durdurulması için bir milat olduğunun altını çizen Karaosmanoğlu: “Kartepe Zirvesi Deklarasyonu’nda darbe düzenini durduracak çok önemli tespit ve öneriler var. Bunların takipçisi olacağız. Elde ettiğimiz verimi bütün insanlığa mal etmek ve darbe canavarını durdurmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” denildi. İşte o deklerasyon.

Darbelere Karşı Uluslararası Dayanışma Çağrısı

Dünya savaşları sonrasında kurulan Birleşmiş Milletler (BM) ile yeni bir Dünya Siyasal Sistemi ortaya çıkarılmıştır. Dünya barışını temin etme iddiasıyla kurulan bu sistemle yaşadığımız 72 yılda; dünya savaşları yaşanmasa da terör,  iç savaşlar, devletler arası savaşlar ve çatışmalar hız kesmeden, üstelik artarak devam etmiş; dünyada barış ve adalet tesis edilememiş, can ve mal kayıpları en- gellenememiş, insanlığa karşı işlenen suçlar durdurulamamıştır.

Bu dönemde darbelerin sayısı da artış göstermiştir. BM’ye üye 193 ülkenin 91’inde birden fazla darbe gerçekleşmiştir. Darbeler; söz konusu ülkelerdeki ikti- darların ülkelerini yönetemediği bahanesine sığınmış, dış destek almış ve örtülü bir sömürgeleştirme aracı olarak kullanılmıştır.

15 Temmuz 2016’da Türkiye’de meydana gelen, 250 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının şehit olmasına, 2193 sivilin yaralanmasına neden olan Fetullahçı Te- rör Örgütü (FETÖ) İşgalci Darbe Girişimi, dünyada yaşanan darbe salgının son ve en büyük örneğidir. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin, mevcut Dünya Siyasi Ni- zamı’nın ürettiği bir felaket olduğunu tespit ediyoruz.

15 Temmuz’da, FETÖ Darbe ve İşgal Girişimi’ne karşı Türkiye’de; parla- mento, medya, sivil toplum, siyasi partiler, akademi ve bütün bir millet tarafın- dan gösterilen direniş ile elde edilen zaferi, darbeler üzerinden çalıştırılan savaş mekanizmasına verilmiş en anlamlı cevap ve darbelerin nasıl engellenebileceğini gösteren yeni bir dönemin miladı olarak değerlendiriyoruz.

İnsanlığın daha iyi bir dünya için geliştirdiği uluslararası kurumlar başta ol- mak üzere, meşruiyet ve demokrasi kaygısı olan bütün yapıların, 15 Temmuz’da dünya darbe mekanizmasına karşı verilen bu cevaba sahip çıkması gerektiğine inanıyor, darbeciler ve işbirlikçilerini himaye etmeyi; savaşı, kaosu, darbeyi hi- maye etmek olarak kabul ediyoruz.

Ekonomik yaptırımlar, terör faaliyetleri, askeri darbe ve müdahalelerle başka ülkelerin meşru hükümetlerine yönelen saldırıları, insanlığa karşı işlenmiş suç olarak tespit ediyoruz.

Darbe düzeninin zemin bulduğu Dünya Siyasal Sistemi’ni ve uluslararası hukukun etkisizliği ile yetersizliğini şiddetle kınıyoruz.

15 Temmuz 2016’da Türkiye’de darbeleri yenebilecek bir mücadele modeli gelişmiştir. Artık darbeciler, teröristler, işgalciler için; hiçbir ülkenin meşru hükü- metlerini, demokrasisini, sivil insanlarını kurban seçmek, 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi kolay değildir.

Ancak aslolan; darbelere kaynaklık eden Dünya Siyasal Sistemi’nin yeniden yapılandırılmasıdır. Zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimî üyesi, tüm dünyayı meşrutiyetle yönetmeye varan olağanüstü bir güce sahip bulunmak- tadır. Dünya düzeni, 5 devletin çıkarlarına göre hareket etmektedir. Bu çıkarlarla uyumlu olan darbeler adeta meşru kabul edilmektedir.

Dünyada yaşanan kaos ve polarizasyon; büyük devletler arasında tepkisel politikalar geliştirmekte, hukuk ve barış için işbirliği yerine rekabet tek belirle- yici hale gelmektedir. Bu bağlamda devletler, çıkarlarına hizmet eden darbeleri desteklemekten çekinmemektedir. Barış içinde bir dünya için tepkisel strateji ve politikalardan, hak ve adalet üreten stratejilere geçiş, dünyanın geleceği için zo- runlu bir gerekliliktir.

Doğu’dan, Batı’dan, Kuzey’den ve Güney’den; 26 ülkeden bilim, siyaset ve medya mensubunun Kartepe Zirvesi’nde tüm insanlık için yaptığı tespit ve öne- rilerden yola çıkarak geliştirdiğimiz çağrıyla; dünyanın farklı yerlerinde, farklı formlarda ortaya çıkan küresel darbe salgınına karşı insanlığı farkındalığa ve iş birliğine davet ediyoruz.

I.   İnsani ve Adil Bir Dünya Düzeni Kurulması İçin

  1. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nde yapılan çağrıya karşın dünyanın ürettiği hiyerarşik düzen, insanlık için yeni arayışları zorunlu kılmakta- dır.
  2. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyesi 5 ülkenin toplam nüfusu, dünya nüfusunun % 8’idir. Beş ülkenin; 188 üye ülke ve dünya nüfusunun % 92’sinden daha “imtiyazlı”, “demokrat”, “uygar” olduğu varsayımı ile dünya si- yasi ve sosyal düzeninde belirleyici olması, mevcut küresel sorunların artmasına, etkilerinin daha yıkıcı boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır.
  3. Batı dünyası; sanayileşme ile birlikte ulaştığı siyasal ve sosyal değişimleri, Rönesans ve Aydınlanma Hümanizması ile harmanlayarak, 20. Yüzyıldan baş- layarak bir model olduğu iddiasındadır. Ancak Batı, dünya uygarlıklarına hayat hakkı tanıyan tarihi ve ahlaki noktanın gerisinde kalmıştır.
  4. İlan edilmiş, imzalanmış çözümlerin işe yaramadığı 72 yıllık dönemin köh- nemiş yapısıyla Dünya Siyasal Nizamı’nın mevcudiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların ya- pıları, özeleştirel yaklaşımla
  5. Küreselleşme, insan yararına yeni ve evrensel bir tanıma ulaştırılmalı; bu sistemin doğru işlemesi için acil ve insani mekanizmalar kurulmalıdır.
  6. Dünya düzeni; bütün uygarlıklara yaşama hakkı veren, onları kendisinin ta- mamlayıcısı olarak kabul eden tarihi ve ahlaki noktaya yeniden dönmelidir.
  7. Dünya siyasası ve uluslararası hukuk sistemi, dünya vatandaşlığını tüm in- sanlara üst kimlik olarak sunabilmeli; ayrıştırıcı bürokratik mekanizmalar terk edilmelidir.
  8. Demokrasi vaadiyle ülkelere müdahalede bulunmak, ahlaki olmadığı gibi gerçekçi de değildir. Büyük insani felaketlere neden olan bu temayül terk edilme-
  9. Din ve ırk farklılıklarının yoğunlaştığı bölgelerin, demokrasi ve insan hak- ları adına siyasallaştırılması önlenmeli; tarihsel anlaşmazlık içindeki taraflardan birine askeri, mali ve sosyal destek verilerek devşirme güce dönüştürülme strate- jilerine son
  10. Uluslararası suç ağlarını kontrol eden organizasyonların resmi kılıflara bürü- nen cunta, komite, konsey gibi uzantılarının resmi muhatap alınmasından; krimi- nal kimliklerine bakılmaksızın, bölgesel çatışmalarda ve yeni politika oluşturma operasyonlarında devletler tarafından kullanılmasından vazgeçilmelidir.

II.  Darbelere İzin Vermeyen Dünya Düzeni İçin

  1. Darbe ve darbe girişimleriyle ülkeler; araçsallaştırılmış cuntaların, terör ör- gütlerinin kıskacındadır. Örgütler, sağladıkları avantajlar ve finans kaynaklarıyla her geçen gün daha tehlikeli hale Bunlardan birisi olan FETÖ, 15 Temmuz’da Türkiye’de darbe ve işgal girişiminde bulunma cüretini gösterebil- miştir.
  2. Dünyanın her yerinde FETÖ ve benzeri örgütler, illegal ya da legal görü- nümlü faaliyetleriyle uluslararası hareket kabiliyetine ulaşmıştır.
  3. Terör ve darbe girişimleri ile tüm insanlık için tehlike arz eden örgütlerin şirketleri, kurumları ve her kademeden mensupları; cezalandırılmaları gereken demokrasi ve hukuk sistemlerini korunak haline getirmiştir.
  4. Darbeciler ve teröristlerin; gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelere karşı, örtülü kolonileştirme görevlisi olarak kullanılmasına son
  5. Terörist organizasyonların; doğdukları coğrafyalardan elde edemeyecekleri teknik, mali, siyasi kaynaklarla donatılması suretiyle gelişmekte olan ülkelerin istikrarsızlaştırılması ve müdahaleye açık hale getirilmesi eğilimi
  6. Darbeler gibi her türlü insani küresel sorunun çözümü için, yeniden yapılan- dırılmış Birleşmiş Milletler sorumlu kılınmalıdır.
  7. Ülkelerin seçimle belirlenen, meşru meclis ve hükümetlerine karşı yapılan askeri darbelerin faillerinin kurguladıkları plebisit ve oylamaların secundum le- gem sayılması önlenmeli; bu oylamalarla ortaya çıkan tüm hak ve mevkiler ulus- lararası hukukta yok sayılmalıdır.

III. Darbelerin Bir Daha Yaşanmaması İçin

  1. Ülkelerin meşru hükümetlerine; ekonomik yaptırımlar, askeri yöntemler ve terör faaliyetleriyle müdahale etmek, uluslararası toplum tarafından, insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul
  2. Hangi aşamada kalırsa kalsın; darbe faillerini ülke içinde veya uluslararası kamuoyunda ya da medyada haklı göstermeye çalışan beyanların; yazılı ve görsel dokümanların dolaşımı
  3. Darbe faillerine sığınmacı statüsü tanınması, kamuoyu oluşturma girişim- lerine göz yumulması; darbe girişimine maruz kalan ülkede darbe riskini devam ettiren, darbeye ortak olma eylemidir. Bu fiili işleyen ülkeler için uluslararası yargı yolu açılmalıdır.
  4. Darbe girişimcilerinin yargılanma aşamasında; darbe girişimine maruz kalan ülkenin yargı makamları tarafından alınan tutuklama, el koyma, blokaj ve tedbir kararları tüm ülkeler tarafından ivedilikle uygulanmalıdır. Uluslararası kurum ve kuruluşlar, söz konusu kural ve tedbirleri, politik çıkarlarını gözetmeden mevzu- atlarına dâhil
  5. Devletlerin ya da uluslararası kuruluşların, bürokratik veya siyasi organları- nın ya da görevlilerinin, darbe faili organizasyonlarla her ne sebeple olursa olsun irtibatı yasaklanmalıdır.
  6. Vatandaşların darbeye karşı bilinçlenmesi, insan haklarının korunması kap- samında bir sorumluluk olarak kabul edilmelidir. Darbeye karşı bilinçlendirme eğitimi, okul öncesi eğitimden itibaren müfredata dahil
  7. Darbecilerin “kurucu iktidar” olarak meşrulaşmasına yol açan siyasi ve hu- kuki yaklaşımlar ve gelenekler yasadışı ilan
  8. Darbe ve darbe girişimleri sonucunda, bedensel ve ruhsal travmaya maruz kalan insanların tedavilerinin koşulsuz ve ücretsiz yapılması, bütün demokratik ülkeler tarafından taahhüt
  9. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra darbe yapmak suretiyle iktidarı ele geçiren bütün darbecilerin; hayatlarını, yaptıklarını, hukuksuzluklarını, katliamlarını, ül- kelerine ve insanlığa verdikleri zararı anlatan bir müze, uluslararası toplum tara- fından ivedilikle kurulmalıdır.
  10. Dünyada gerçekleşen darbelerle ilgili her türlü bilgiyi içeren uluslararası bir veri tabanı oluşturulmalı; oluşturulan veri tabanı adli kuruluşların, medyanın, politika yapıcıların, uluslararası düşünce kuruluşlarının ve akademik çevrelerin paylaşımına açılmalıdır.
  11. Darbe ve darbe girişimlerinin failleri; hayatta olup olmadıklarına bakılmak- sızın, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıdır.

IV. 15 Temmuz Direnişi’nin Demokrasilerin Ortak Değeri Olması İçin

  1. Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz FETÖ İşgalci Darbe Girişimi; taşeron bir örgüt tarafından, bir ülkenin anayasal yapısı ve kurumları; parlamentosu, ya- sal ve meşru hükümetine karşı düzenlenmiş bir müdahale ve uluslararası bir suç-
  2. 250 sivil insanın şehit edildiği, 2193 sivil insanın gazi olduğu 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin fail ve sanıklarının himayesi, korunması, hukuktan kaçırılma- sı darbeyi himaye kapsamında değerlendirilmelidir.
  3. 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni önleyen demokratik direniş; süreçleri, aktör- leri, şartları, sosyoloji ve psikolojisiyle; demokratik kurumlar tarafından örnek ilan edilmeli, demokrasilerin ortak değerine dönüştürülmelidir.
  4. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin faili olan FETÖ; uluslararası toplum tarafın- dan, yapılandığı bütün ülkeler için açık ve yakın bir tehdit olarak ilan
  5. FETÖ’nün Türkiye’de kalkıştığı darbe girişimine karşı, 15 Temmuz itibarıy- la Türkiye’de başlayan “Demokrasi Nöbetleri”, demokrasinin korunması için en önemli kolektif bilinç oluşumu ve eylemdir. 15 Temmuz, “Dünya Demokrasileri için Nöbet Günü” ilan