Kapadokya Üniversitesi Kendi Enerjisini üretmeye başladı!

Kapadokya Üniversitesi hayata geçirdiği Güneş Enerji Santrali (GES) Sistemi ile sürdürülebilirlik alanındaki başarılı çalışmalarına bir yenisini daha ekledi.

Mustafapaşa yerleşkesi Oktay Sinanoğlu binası çatısına kurulan Güneş Enerji Santrali (GES) Sistemi, 14 Aralık 2020 tarihinden itibaren enerji üretimine başladı. İlk etapta şebekeden bağımsız olarak yapılan kurulum ile binanın bütün elektrik ihtiyacını karşılayan ve 144 adet Monokristal panelden oluşan sistem 48,24 KWp enerji üretiyor.

Proje Sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Rıfat Benveniste, “Çevre kirliliği yaratmayan bir teknoloji kullandığımız için üniversitemizin karbon ayak izini ciddi anlamda azaltmış oluyoruz.” dedi. Benveniste, şebekeye bağlı hizmet için sözleşme işlemlerinin devam ettiğini ve tamamlandığında, binanın ihtiyacından fazla üretilen enerjinin dağıtım sistemine aktarılarak, çevre bölgenin de elektrik ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanacağını belirtti.

Çevreci Beşeri Bilimler Merkezinden Dr. Öğr. Üyesi Sinan Akıllı, “Güneş enerjisi, yenilenebilir ve sürekli bir enerji kaynağı oluşunun yanı sıra, çevreyi kirletici atıklarının bulunmaması ve dışa bağımlılığı azaltması ile yalnızca üniversitemize değil, bölgeye de önemli kazanımlar sağlayacaktır.” dedi. Kapadokya Üniversitesinin KÜN Ateş, KÜN Hava, KÜN Su, KÜN Toprak olmak üzere 4 sürdürülebilirlik programı olduğunu ve GES sisteminin de KÜN Ateş programı kapsamında hayata geçirildiğini belirten Akıllı, sürdürülebilirlik kapsamında Kapadokya Üniversitesinin çalışmalarına devam edeceğini ifade etti.

Mardin: Güneş Ülkesi

Kapadokya Lisansüstü Seminerleri’nin bu haftaki konuğu Rehber ve Yazar Nükhet Everi oldu.

“Mardin: Güneş Ülkesi” başlıklı seminer, Dr. Öğr. Üyesi Duygu Bora moderatörlüğünde 25 Aralık Cuma akşamı çevrim içi olarak düzenlendi.

Mesleki gelişimini anlatarak sözlerine başlayan Nükhet Everi, kültür turizminin çok önemli olduğunu ifade etti. Turist rehberliğini tanımlayan Everi, “Turist rehberliği, turizmin olmazsa olmazıdır. Benim gözümde bir yaşam tarzıdır. Altyapınıza doldurduğunuz tüm bilgileri süzgeçten geçirerek onu kendi üslubunuzda sunmaktır ve bir duruşunuzun olmasıdır.” dedi ve turist rehberliğinin turizm için önemine dikkat çekti.

“Rehberlik mesleği memleketin yüzüdür!”

Rehberlik mesleğinin yanlış icra edildiğine değinen Everi, “Rehberlik mesleği memleketin, ülkenin yüzüdür. Memleketinizi, duruşunuzla kıyafetinizle her şeyinizle tanıtıyorsunuz. Her turun farklı bir stili, tarzı vardır.” diyerek mesleğin gereklerini anlattı.

Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Everi, “İnsanlar artık acente değil rehber adıyla tur arıyorlar. O yüzden de meslekte çalışacak insanlar için markalaşmak ve bu işe yoğunlaşmak çok önemli.” dedi.