Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Diploma hayatın sigortasıdır

Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, aslen Kayserili olan merhum işadamı, Kadir Has Vakfı’nın ve Kadir Has Üniversitesi’nin kurucusu Kadir Has’ın memleketinde, aralarında gazeteci Davut Güleç’in de bulunduğu basının ileri gelenleri ile bir araya geldi.

TED Kayseri Koleji’nde düzenlenen Avrupa Gençlik Parlamentosu (EYP) Türkiye 18’inci Seçim Konferansı’na katılmak üzere Kayseri’de bulunan Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, Kadir Has’ın, uluslararası vizyonuyla gerçekleştirdiği atılımlarla, Türkiye ekonomisinin gelişmesine önemli katkısı olan değerli bir işadamı ve hayırsever olduğuna dikkat çekerek, Kadir Has’ın hayırseverliği bir paye kazanmak için değil ancak “Vatan borcumu ödemek” anlayışıyla, taşıdığını vurguladı. Han, “Biz de Kadir Has beyefendinin ödeştiğinin üzerine, onun açtığı kapıdan, aynı sorumluluk bilnciyle geçerek, Kayseri’ye daha ne faydamız olur, ödeşilenin üzerine daha ne katarız, bu heyecenla buraya geldik”, ifadesini kullandı.

Han, “Ömrünün büyük bölümünü hayırseverliğe adayan Kadir Has’ın, kendiyle özdeşleşen özelliklerine uyumlu bir kurumsal kimlik oluşturmak durumundaydık. Kadir Has’ın, Türkiye’nin birçok yerinde gerek ibadethanelerle, gerek eğitim gerekse de sağlık kurumlarıyla taçlandırdığı bir hayırseverlik kimliği var. Ancak Kadir Has isminin taşıdığı değerler bununla sınırlı da değil. Buna güç, güven, yetkinlik, uluslararasılık ve sanatseverlik eklenmelidir. Türkiye’nin gerçek vakıf üniversitesi olarak Kadir Has Üniversitesi, ismini aldığı kişinin temsil ettiği değerlerle özdeşleşecek biçimde çok kuvvetli bir vakıf ve vakıf yönetimiyle desteklenen; tüm enerjisini eğitime teksif eden; alanlarında en üst düzeyde öğretim üyeleriyle zenginleştirilen; uluslararası işbirliklerini her alanda yüksek kalitede markalarla bir araya gelerek geliştiren; yaygın ve sürekli burslarla başarıyı kararlılıkla destekleyen ve Rezan Has Müzesi başta olmak üzere, sanata ve kültüre sahip çıkan bir kimliğe sahip. Dolayısıyla üniversitenin kimliği Kadir Has beyefendinin kamuoyuna mal olmuş kişiliğiyle bütünleşiyor. O’nu tanımlayan eğitime adanmışlık ise elbette tüm bunların üzerinde yükseldiği anlamlı bir kaide.

Bu kolay bir şey demek istemiyorum; fakat çıkış noktanız bu kadar sağlam olunca, atacağınız adımlara ilişkin bir planla ortaya çıkmak daha kolay oluyor. Söylediğim gibi Kadir Has Üniversitesi’nin arkasında Türkiye’nin en önemli vakıflarından bir tanesi var. Geçtiğimiz yıl üniversitemize giren öğrencilerin yüzde 81,7’sinin burs aldığını, bu yıl için ise bu rakamın %86’ya yükseldiğini büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Bu sonuç Kadir Has Bey’in “Vatan borcu ödüyorum” ifadesinin bu üniversitede birebir hayata geçtiğinin önemli bir göstergesi. Üniversitemiz yetkin öğretim üyesi kadrosu ile Kadir Has Bey’in yetkinliği önceliklendiren anlayışını kendi kimliğinin bir parçası haline getiriyor. Üniversitemiz aynı zamanda, kampüs içerisinde yer alan Rezan Has Müzesi’nde tarihi 7 bin yıl önceye dayanan Urartu Takı Koleksiyonu’na da sürekli ev sahipliği yapıyor, sanata, sanatçıya sahip çıkıyor. Yine üniversitemiz içerisinde yer alan Galeri KHAS da modern sanatın merkezi haline geldi” dedi.

“DİPLOMA HAYATIN SİGORTASIDIR”

“Devletin kendi kaynaklarıyla var olabilen son derece başarılı işler yapan üniversiteler var. Vakıf üniversiteleri tarafında da gerçek vakıf üniversiteleri dışında yine hayırsever işadamları tarafından kurulan ve yaşatılmaya çalışılan üniversiteler var. Çok iyi niyetle üniversite kuran işadamlarımızın hızlı tükenme ve hızlı yorulma sendromları yaşadıklarını görüyoruz. Bu süreç-sonuç ilişkisini Türkiye’de tartışılması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum” diyen Doç. Dr. Ahmet Kasım Han sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçek bir vakıf üniversitesi olmanın verdiği özgüven ile bir üniversite nasıl üniversite olur, ne yapılması lazım konusunu anlatıyoruz. Diploma hayatın sigortasıdır. Kişi diploması ile hayatın karşısında tek başına ayakta durabilecek güçte ve güvende olmalı. Bugün maalesef üniversiteler fiyat rekabeti dahil, piyasalaşan bir rekabetin içerisindeler. Bu ve bunun etrafında şekillenen eğilimler eğitimin kalitesini etkiliyor. Açıkçası, 2023 hedeflerinin ulaşılabilirliğini bir tek anlamlı parametre üzerinden değerlendirebiliriz, bu da Türkiye’de eğitimin kalitesinin ne olduğudur. Bazı üniversitelerde en hızlı ve etkili biçimde teknik becerilere dair dersleri tamamlatarak öğrencileri mezun etmek ve onları en kısa sürede iş piyasasına sokmak amaçlı bir anlayış var. Hızla mezun edelim, kalıplanmış bir modelin içerisinde ‘meslek’ sahibi yapalım çabası var. Bir noktaya kadar anlamlı bir tavır belki. Fakat üniversiteler ülkeyi, toplumu ileriye taşıyacak liderleri yetiştirmekle mükellef; sadece meslek sahibi kılmakla mükellef değil. Eğitimde kitleselleşme eğilimi zirve yapmış durumda. Öte yandan dünyada bir taraftan kitleselleşen, toptancı bir eğitim anlayışını, bir taraftan da kitle eğitim anlayışının dışında kendi duvarlarını yükselten, münhasırlaşan, neredeyse birebir ve yüz yüze eğitimin verildiği yeni bir eğitim anlayışının olduğunu görüyoruz. Rakamlara bakacak olursak, 20. yüzyılın ortasında, ABD’de en düşük eğitim ve gelir düzeyine sahip yüzde 25’in içerisine doğduysanız yaşamınızı bitirdiğinizde en tepedeki yüzde 25’in içerisinde olma şansınız yüzde 10’du. Yaşama tabandan başlayan, üniversite eğitimi olmadan en tepeye çıkabiliyordu. Bugün bu oran fırsatlar ülkesi olarak bilinen, ABD’de bile yarı yarıya düşmüş durumda. Bu da üniversite mezunu olmadan sosyal mobilitenin çok zorlaştığını gösteriyor. ABD bütün dünyanın eğitim için gittiği bir ülke ve bu ülkede fiyatı sürekli yükselme gösteren tek şey de üniversite eğitimi. ABD’de 1970’lerde 5 bin dolara gittiğiniz bir okula bugün 50 bin dolara gidebiliyorsunuz. Dünyada üniversiteler gittikçe münhasırlaşıyor, daha kapalı hale geliyor. Mezunlar, birbirlerinin çocukları, torunları ya da kuzenleri haline gelmeye başladı.”

Öğrenciler ve velilerin göz önünde bulundurması gereken noktalara da dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, “Kadir Has Üniversitesi kontenjan baskısı yaşayan bir üniversite değil. Toplam 6 bin öğrencisi var. Öğrenci alma, daha açıkçası pazarlama yapmak baskısı yaşayarak üniversite tanıtım dönemlerine girmiyoruz. Biz en iyi yaptığımız, en iyi yapmamız gereken işe konsantre oluyoruz. Öğrencilerimizi en iyi biçimde yetiştirmeye. Burada birçok unsur var. Örneğin, hangi bölümü seçelim sorusu sorulurken öğrenciler ve veliler açısından esas mesele, bir bölüm açılırken üniversite ‘bölüm açıyorum’ diye mi o bölümü açmış, yoksa öğrencisinin uzmanlaşmasını sağlayacak bütüncül eğitimi nasıl sağlayacağını düşünerek, uzman gözlerle programını oluşturup, bu programa göre mi öğretim üyesi almış; bu bölümü açabilmek için, mezunlar küresel emek piyasasında en etkili biçimde rekabet etmek için hangi yetkinliklere sahip olmalı göz önüne alınmış mı gibi detayları sorgulamak olmalı. Bu açıdan ana dal ve yan dal eğitiminde iki bölümden alınan eğitimin birbirini tamamlayıcı derslerle programlanmasına da dikkat edilmelidir. Bu bilinçle tercihlerin yapılması gereklidir” diye ekledi.

AVRUPA VE ABD’DE ÇİFT DİPLOMA FIRSATI

Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, “Kadir Has Üniversitesi, bugün 6 bini aşan öğrencisi, 10 bine ulaşan mezunuyla Türkiye’nin en deneyimli vakıf üniversiteleri arasında yer alıyor. Üniversitede, Hukuk Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İletişim Fakültesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve Sanat ve Tasarım Fakültesi olmak üzere 6 fakülte bulunmakta. Kadir Has Üniversitesi’nde, ayrıca, Yabancı Diller Yüksekokulu, Kadir Has Meslek Yüksekokulu ve Adalet Meslek Yüksekokulu da yer alıyor. Kadir Has Üniversitesi’nde ABD, Avrupa, Uzakdoğu ve komşu ülkelerdeki lider üniversiteler ile farklı alanlarda yapılan ikili anlaşmalar sayesinde öğrenciler çift diploma, yurtdışı eğitimi imkanına kavuştu. Öğrenciler, Avrupa Birliği’nin Erasmus programı kapsamında, Avrupa’da ülkelerinde anlaşmalı olan 60’dan fazla üniversitede değişim öğrencisi olarak okuyabiliyor; çift diploma programları ile de İngiltere, Almanya ve ABD’deki ortak üniversitelerden eğitim alabiliyorlar. Avrupa Birliği’nin Erasmus programına katılarak, Avrupa’da bir ortak üniversitemizde bir veya iki dönem eğitim görebiliyorlar. İnovatif bir yaklaşımla yurtdışındaki üniversiteler ile oluşturulan ‘Accelerated Management (4+1) Programı’na katılan fakülte öğrencilerimiz, eğitimlerinin 4 yılını Kadir Has Üniversitesi’nde, 1 yılını ise yurtdışındaki anlaşmalı üniversite ile sürdürerek, lisans ve yüksek lisans eğitimlerini toplam 5 yılda tamamlayabiliyorlar. Bu programı başarıyla tamamlayan öğrenciler, lisans derecelerini Kadir Has Üniversitesi’nden, yüksek lisans derecelerini ise yurt dışındaki ortak üniversiteden alıyorlar” dedi.