Huzursuz bacaklar sendromu uyku düşmanı!

Özellikle geceleri bacaklarda hissedilen rahatsız edici boyuttaki hareket ettirme dürtüsü ‘huzursuz bacaklar sendromu’nun en karakteristik özelliğini oluşturuyor. Daha çok hastaların uykuya dalmasında gecikmeye yol açan sendrom hakkında bilgi veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, bu sendromun uyku bozukluklarından, iş ve okul performansında bozulmaya, kişisel ilişkileri etkileyecek oranda yorgunluğa kadar gidebilecek pek çok sorunun kaynağı olabildiğini söylüyor.

 Nedeni tam olarak ortaya konamamış nörolojik bir sorun olan “huzursuz bacaklar sendromu” yaşam kalitesi üzerinde ciddi sıkıntılar yaratması açısından önem taşıyor. Hareket halindeyken herhangi bir belirti vermemesine karşın dinlenme ya da uçak yolculukları gibi uzun süre oturmayı gerektiren dönemlerde kendini gösteriyor. Sadece yaşayan kişilerin anlayabileceği bu tanımlanamaz sorun aslında hiç de azımsanmayacak yaygınlıkta görülüyor. Kuzey Amerika ve Avrupa’da yüzde 5.5-11.6 iken, Asya ülkelerinde bu oran biraz daha düşüyor ve yüzde 1.0-7.5 seviyelerine iniyor. Sorun, Türkiye’de yüzde 3.2 oranında gözleniyor.

Hastalar yaşadıkları bu huzursuzluk hislerini derinlerden gelen ağrı, rahatsızlık, germe ihtiyacı ve buna benzer hisler şeklinde ifade ediyor. Genellikle de baldır ve uyluğun orta kısımlarında belirginleştiğini anlatıyor.

İstemsiz gelen hareket ettirme isteği nedeniyle hastalar öncelikle yatak içinde bacaklarını hareket ettiriyor, masaj yapıyor, rahatlama olmazsa da kalkıp gezinme ihtiyacı duyuyor. Gece boyunca semptomların şiddeti de artabiliyor. Hareket ettikleri zaman sıkıntılar azalıyor fakat yattıklarında genelde yeniden başlıyor. Uykuya dalmaları çok geciktiği için hastalar gün içinde halsiz, yorgun ve gergin oluyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, tedavi edilmemiş huzursuz bacaklar sendromunun yaşam kalitesini düşürmesinin yanında iş verimliliğini de düşürebildiğini işaret ediyor. Araştırmalar, hem fiziksel hem de mental olarak yaşam kaliteleri daha kötüleşen bu hastalarda kardiyovasküler hastalıklar, depresyon ve anksiyetenin de daha fazla olduğunu gösteriyor.

Her yaşın hastalığı

Huzursuz bacaklar sendromu kadınlarda daha sık olmakla birlikte, çocuklar dahil olmak üzere her yaş grubunu etkiliyor. Ancak semptomların sıklığı ve şiddetinde yaşla birlikte artış gözleniyor. Hastalığın sebebinin tam olarak anlaşılamamasına karşın araştırmalar beyindeki düşük demir ve dopamin seviyeleri ile ilişkili olabileceğini gösteriyor. Genetik faktörlerin de sorunun ortaya çıkmasındaki etkenlerden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, “Demir eksikliği anemisi, kronik böbrek yetmezliği ve gebelik durumunda da şikayetlerin arttığı görülüyor. Aynı zamanda çocuklarda sıklıkla dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile beraber seyrediyor” diyor.

Tedavi seçimini hastanın durumu belirliyor

Tanısı hastanın şikayetlerini anlatmasıyla konuyor. Kan testinde özellikle ferritin düzeyine bakılması gerekiyor. Diğer uyku hastalıklarıyla birlikteliğinin araştırılması amacıyla bazen tüm gece uyku testi (polisomnografi) yapılması önem taşıyor.  Huzursuz bacaklar sendromunun, hastanın şikayetleri belirginse, yaşam kalitesini bozuluyorsa, gündüz hem fiziksel hem sosyal fonksiyon kaybı varsa ve gece uykuları sorunluysa mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, sorunun tedavi edilmemesi halinde uykuya başlatmada, sürdürmede ve uykunun kalitesinde bozulmalar, hafıza ve dikkat bozuklukları, depresyon ve anksiyete bozuklukları, obezite ve kardiyovasküler hastalıkların daha sık görülebildiğine işaret ediyor.

Tedavi seçiminde hastalığın şiddeti, hastanın yaşı, ağrı, depresyon, anksiyete, dürtü kontrol bozuklukları gibi eşlik eden hastalıkları ve ilaç yan etkileri belirleyici rol oynuyor. Tedavide düzenli egzersiz, masajla birlikte ilaç tedavileri hastayı çok rahatlatıyor. Demir eksikliği varsa demirin yerine konması da önem taşıyor.