Her seçimde yatırım…(Köşe yazısı 24.09.2015 Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Bayram gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Artık seçimlerde, milletvekilliğide, belediye başkanlığı da hatta muhtarlıkta eskisi gibi rahat olmayacak.
Eskiden ‘Ya tutarsa, ya çıkarsa’ dercesine atan atana idi.
Seçilen ya kayboluyor ya da verdiği sözleri unutuyordu.
Oysa Türkiye Müslüman bir ülke.
Her türlü israftan uzak durması gerekiyor.
Yine şurada sayılı kalan seçim dönemine girdik.
Daha önceki seçimlerde olduğu gibi, bu seçim döneminde de, geçmişi ile bugünü, partisi, fikirleri, siyaseti uyuşmayan çok aday adayı var.
Bazıları zaten siyasette diplerde.
Bazıları ekonomik olarak bitik ama kurtulmak için bunu fırsata çevirmeye çalışan.
Kayseri siyaset tarihine ‘Bir sonra ki seçimin sonucu gösteren şehir’ olarak geçmiş.
Bugüne kadar bu şehirde bayrağı eline alan özellikle belediye başkanları, birbirinin devamı çok iyi işler yapmışlar. Direnenler, istifa edenler, yaptıkları hizmet için tutuklananlar ödülleri.
Milletvekillerinin çoğu unutulup, adı da, esamesi de yok. Bazıları Kayseri sokaklarında az da olsa gezebiliyor.
Kayseri’den seçilip bakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapanlarda ‘Vefasız’ denemez.
Öyle mahalle muhtarları var ki Kayseri’nin adeta bakanı, vekili, valisi…
Son dönem yetişen siyasetçiler arasında bazılarını yakından tanıdığım resmen her konuda bitmiş insanlar, yüzer-gezer, atar-yatar siyasetleri ve belli yerlere gelmelerinden iflastan lüks hayata adım atmış durumda. Siyaset ‘Yürü ya kulum’ dedi onlara.
Seçmen artık hangi parti, siyaset, politika, fikir, görüş, din, dil, ırk, mezhep, kültür olursa olsun net ve kararlı bir şekilde istemediklerini sıralıyor.
Yalancı, hırsız, çıkarcı
Bölücü-Yıkıcı-terörist
İki yüzlü, egoist, küstah
Kültürsüz, görgüsüz, öngörüsüz
Basiretsiz siyasetçi ‘Biz devletin, milletin hizmetkarıyız’ diye üfürenleri kabul etmiyor.
Zaman israfı,
Ekmek israfı,
Giyim israfı,
Gösteriş israfı,
Düğünlerde ve yaşamda elalem israfı..
Şu günlerdeki seçim israfı da. Medeni ülkelerdeki seçim uygulamalarını görmeyi arzuluyor.
Ortalığı kirleten parti flama ve bayraklarını da kendisine hakaret sayıyor. Oy’a dönüşmediğini, etkili olmadığını söylüyor.
Sokaklara dökülen bu paraların yatırıma dönüşmesi için illerde havuz öneriyor. Her aday adayı ve adaylar bu havuza belirlenecek para yatırsın. Toplanan para ile o şehirde en çok ihtiyaç duyulan bir yatırım yapılsın. Hatta parti yardımları da bu havuzda toplansın. İsteyenler kendi cebinden harcama yapsın. Adı da o seçim dönemi olsun.
Seçmen, 1 Kasım’a kadar, partilerin, adayların, miting yaparak, bayrak asarak, araçlar üzerine ses sistemleri kurarak, broşürler, el ilanları çektirerek, eşantiyonlar yaptırarak, hediyeler dağıtarak, fotoğraflar çektirerek, billboardlara ilanlar vererek ‘Biz aç iken bu israfları olmadık vaadlerle oya sakın dönüştürmek istemesinler. Zaten bunların hepsi bizim cebimizden öyle ya da böyle alınanlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle seçim israfı ve lüks harcama yok’ diye uyarıyor.
Seçmen aslında Türkiye’nin eskiyen parti liderlerini de, tekrar tekrar aday olan politikacıları da, lüksten kaçmayan, gözleri doymayanları da istemiyor.
Artık alavere-dalavere, üç kağıt- beş kağıt siyaset dönemi bitti.
Çok çalışma, üretme, ülkeyi kalkındırma ve kazandırma, projeleri hayata geçirme dönemi başladı.
Seçimlerde de, seçildikten sonrada işiniz çok ama çok zor.
Bu ülkede ve şehirde seçim sonrası yaşayacaksanız, bunları dikkate alın, sokakta rahat gezmeye yüzünüz olur.
Yoksa, seçildikten sonra Kayseri’yi unutan ve kaybolanlar arasına sizde katılacaksınız.
‘Kanlı’ bu bayram günü bunları yazmak istemezdim ama seçmen, önüne konacak sandığın gününü iple çekiyor.
Sizce niye ve neden?
Ben buradan, ‘Bayramları tatile dönüştürenlerin değil’ gerçek halkın, milletin bayramını kutluyorum.
Kazasız, belasız, sağlıklı, huzurlu, mutlu, barış içinde iyi bayramlar…