Gıda güvensizliği insanı tehdit ediyor

BM ve insani yardım ortakları tarafından yayımlanan son analize göre, Yemen’de gıda güvensizliği seviyesinde bulunan insanların sayısı dokuz ay içinde yüzde 20 arttı. Çatışmaların tarım üretimini olumsuz etkilediği ülke, kıtlığı önlemek için acil yardıma muhtaç durumda.

Gıda güvensizliği seviyesi bakımından yaklaşık 17 milyon insanın “acil durum” veya “kriz” durumunda olduğu Yemen, halen dünyada en kötü açlık krizlerinden biriyle karşı karşıya. Bu rakamlar Haziran 2016’dan beri yüzde 21 artışa işaret ediyor.

BM’nin belirlemelerine göre, Yemen’de 22 vilayetten 20’si, gıda güvensizliği evrelerinden “acil durum” veya “kriz” seviyesinde bulunuyor. Halkın üçte ikisi açlıkla karşı karşıya ve acilen hayat ve geçim kurtarma yardımına ihtiyaç duyuyor. Ülke nüfusunun dörtte birini barındıran Taiz ve Al Hudaydah şehirleri, ilave insani ve geçim desteği olmadığı takdirde kıtlığa girme tehdidiyle karşı karşıya.

Geleneksel olarak gıda üretim vilayetleri olan ve son iki yılda çatışmaların yoğunlaştığı Taiz ve Al Hudaydah, ülkede, küresel akut kötü beslenme seviyesi olarak en yüksek değerlere sahip durumda. Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil eşiğin yüzde 15 olarak belirlendiği bu oran, Taiz’de yüzde 17, Al Hudaydah’da ise yüzde 25 seviyelerinde seyrediyor.

Ülkedeki çatışma ortamı gıda güvenliği ve geçim kaynakları üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip. Yemen’deki ailelerin neredeyse yüzde 80’i krizden önceye göre daha kötü ekonomik koşullara sahip olduğunu bildiriyor.

Yerel üretimdeki düşüş, insani ve ticari ithal ürünlerinin parçalanması, artan gıda ve petrol fiyatları, işsizliğin iyice yükselmesi, gelir kaybı, gıda yardımı sağlayan BM kurumlarının görece daha düşük kaynaklara sahip olması, kamu hizmetlerinin ve sosyal güvenliğinin çökmesi daha kötü bir gıda güvensizliği ortamına yol açan başlıca faktörler.

Kızıldeniz kıyılarında son aylarda yaşanan çatışmalar Yemen’in en büyük limanı Al Hudaydah’a ciddi zarar verdi. Bu da gıdasının yüzde 90’ını ithal eden ülkede ciddi yıkıma yol açtı. Kısıtlamalar ve botların kaybı, önemli bir gıda ve gelir kaynağı olan balıkçılığı da yok etti.

Kıyı boyunca yaşanan güvensizlik ortamı ülkenin en önemli yerel üretim kaynağı tahılı da etkileyecek. Ticarete de zarar verecek bu durum, daha fazla insanın evlerini terk etmesine yol açacak ve mevcut gıda varlığına da çok zarar verecek. Yaklaşık yarım milyon aile tarımdan hayatını kazanırken şimdi tohum, gübre ve sulama için yakıt gibi kritik tarım kaynaklarına ulaşamıyor.

BM Yemen’deki insanların giderek artan ihtiyaçlarını karşılamak için insani yardım organizasyonlarına bölgeye yardım ulaştırabilmesi için önkoşulsuz ve sürdürebilir erişim sağlanmasının kolaylaştırılması için çağrısını yineledi.

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Yemen Temsilcisi Salah Hajj Hassan, “Çatışmalar tarımsal geçim kaynakları üzerinde çok yıkıcı bir etkiye sahip. Mahsul ve hayvan üretimi kriz öncesine göre çok ciddi seviyede düşüş gösterdi. Sadece hayatları değil geçim kaynaklarını da kurtaracak gıda ve tarım yardımını içeren insani yardım müdahalesi kesinlikle çok önemli.” dedi.

Dünya Gıda Programı Temsilcisi ve Yemen Ülke Direktörü Stephen Anderson da çatışmaların tırmandığı iki yıl öncesine göre durumun hızlıca çok daha kötü hale geldiğini belirterek, “Yemen’deki süren çok şiddetli gıda güvenliği ve beslenme durumu ihtiyaç halindekilere acil, yeterli ve sürdürülebilir gıda, beslenme ve diğer yardımları ulaştırarak onları kıtlığa girmekten kurtarmak için önemli finansal kaynaklara ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.

UNICEF Temsilcisi Dr Meritxell Relaño da, “Yemen’in son dönem tarihinde en yüksek seviyede akut kötü beslenmeyi görüyoruz. 2.2 milyonun üzerinde çocuk akut kötü beslenmeden mustarip durumda ve bunların 462 bini Ağır ve Keskin Kötü Beslenme (SAM) aşamasında bulunuyor. Devam eden çatışmalar ve gıda güvensizliğinin Yemen’deki çocukların genel gelişimi ve sağlığı üzerine uzun vadeli yansımaları olacak.” değerlendirmesinde bulundu.