Gazetecilik ve gazeteler..(3) (Köşe yazısı 02.08.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Gazetecilerin Alternatif Medya ve Yurttaş Haberciliği Algısı Araştırmasında sonuç.

OHAL koşullarında sosyal medya kullanımı nasıl etkilendi?

Araştırmanın sahasının gerçekleştiği Şubat-Mayıs 2018 döneminde halen devam eden OHAL’in gazetecilerin sosyal medya kullanımlarına olan etkilerini de sorduk.Bu soruya yanıt veren gazetecilerin %40.5’i “OHAL’in sosyal medya kullanımlarını etkilediğini” ifade ederken, %59.5’i ise “OHAL’in sosyal medya kullanımını etkilemediğini” söylemiş. Bu oran kent dağılımlarında anlamlı değişiklikler gösteriyor.

OHAL’den en çok Diyarbakır ve İstanbullu gazeteciler etkilenmiş

Sosyal medya kullanımlarında OHAL’den en çok etkilenen kent ortalamanın epey üzerinde bir oranla Diyarbakır olurken, İstanbul’dan araştırmaya katılan gazeteciler de yine ortalamanın üzerinde bir etkilenme yaşadıklarını beyan etmiş. Ankara ve İzmir’de yaşayan gazetecilerde ise bu anlamda OHAL’den etkilenme oranı genel ortalamanın epey altında kalmış, öte yandan Adana ve Antalya kentlerinden araştırmaya katılan gazetecilerin sadece %16’sı OHAL’den sosyal medya kullanımı açısından olumsuz etkilenmiş.

Tüm katılımcılar içerisinde “OHAL sosyal medya kullanımımı etkiledi” yanıtını veren %40.5’lik gruba, “Nasıl etkiledi” sorusu da yönlendirildi. Buna göre OHAL’den etkilenen gazetecilerin %82.3 gibi yüksek bir oranı “OHAL’den sonra siyasal açıdan bir risk oluşturan paylaşımlardan kaçınıyorum” yanıtını vermiş. Yine gazetecilerin %8.1’i “OHAL’den beri içerik üretmeden sadece başkalarının içeriklerini beğenip paylaşıyorum” derken, “OHAL’den sonra içeriklerinin riskli olabileceğini düşündüğüm eski paylaşımlarımı sildim” diyenlerin oranı ise %15.3 olmuş.

OHAL’de Gazetecilerin dörtte biri çeşitli şekillerde baskı görmüş

Araştırmaya katılan gazetecilerin %26.1’i “Sosyal medya paylaşımlarınız yüzünden resmi veya gayri resmi baskı gördünüz mü?” sorusunda “Evet gördüm” diye yanıt vermiş. Bu baskının türünü açığa çıkarmaya yönelik devam sorusuna verilen yanıtlarda da gazetecilerin %65’i “Sosyal medyadan küfür, hakaret, troll saldırısı” yaşadığını ifade etmiş. Yine gazetecilerin %43.8’i “Ailem ve/veya sosyal çevremden uyarı” aldım derken, %30 gibi önemli bir oran da saldırı, hatta ölüm tehditleri aldığını beyan etmiş.

Gazetecilerin Yurttaş Haberciliğine İlişkin Tutumları

Görüşülen gazetecilere yurttaş haberciliğini bilip bilmediklerini sorduğumuzda her 10 gazeteciden 3’ünün (%29,7) bu kavramı hiç duymamış olduğu görüldü. Bu kavramı bildiğini ifade eden %70,3’lük kesimin yarısı (%49,3) yurttaş haberciliğinin Türkiye’deki yükseliş evresine tekabül eden Gezi direnişi ve sonrasında (yani 2013’te ve takip eden yıllarda) bu kavramı duyduğunu belirtirken, %17,7 oranındaki bir kesim ise yurttaş haberciliği ile okulda, derslerde veya gazetecilik eğitimlerinde karşılaştıklarını belirtiyor. Yurttaş haberciliğinden 2000’li yıllarda haberdar olduğunu belirten gazetecilerin oranı %14,4. Bu dönem yurttaş haberciliğinin hem küreselleşme karşıtı hareketin kazandığı ivmeyle hem de sosyal medyanın gelişmesiyle görünürlük kazandığı ilk evreye denk geliyor.

Neredeyse her 2 gazeteciden 1’i (%45,6) yurttaş haberciliğini «Yurttaşın haber yapması» olarak tanımlıyor. Haber yapanın kimliğine vurgu yapılan bu yanıtlarda yurttaş sözcüğünün yanı sıra sık sık «gazeteci olmayan», «halk», «birey», «sıradan vatandaş» gibi ifadelerin kullanılması haber yapan kişilerin profesyonel olmayan taraflarını ön plana çıkarma eğilimini gösteriyor. İkinci önemli tanımlama ise (%20) ise “yurttaşla ilgili, yurttaşı ilgilendiren konularda veya yurttaşın çıkarına” yapılan habercilik olarak ifade edildi. Yurttaş Haberciliğinin “sosyal medya ve teknolojik gelişmeler aracılığıyla yapılan habercilik” olduğunu düşünenlerin oranı ise %18,1.

Seçeneklerin verilip yurttaş haberciliğini en iyi tanımlayan ifadelerin sorulduğu ve çoklu yanıt alınan soruya (yardımlı bilinirlik) verilen yanıtlarda ise yurttaş haberciliği : gönüllü habercilik (%51,6), hak odaklı habercilik (%47), yeni teknolojiler aracılığıyla yapılan habercilik (%45,6), tanıklık olarak habercilik (%43,7), aktivizm odaklı habercilik (%38,6), yurttaşın herhangi bir motivasyonla haber yapması (%36,3), yerel odaklı habercilik (%32,1) ve bir tür hobi olarak habercilik (%9,8) yanıtları alınmıştır.

En çok bilinen ve takip edilen platformlar

En çok bilinen internet merkezli bağımsız/alternatif haber platformları arasında T24 (%88,6), Duvar (%81,4), Bianet (%80,1) ve Diken (%79,7) var. Bu platformları %71,6 ile Artı Gerçek ve %69 ile Sendika.org takip ediyor. Düzenli olarak takip edilen platformlarda ise sıralama şöyle : T24 (%53,4), Diken (%57,8), Duvar (%48,4) ve Bianet (%47,1).

Yurttaş Haberciliği yapan platformlar arasında ise bilinirliği en yüksek platform dokuz8HABER (%62,1). Ötekilerin Postası ve bir süre önce yurttaş haberciliğini bırakarak video habercilik alanına yönelen 140 Journos bilinirliği yüksek diğer platformlar.

Gazetecilerin yurttaş haberciliği ile ilgili ifadelere katılımı

Görüşülen her 5 gazeteciden 4’ü yurttaş haberciliğinin toplumsal hareketlerle ilgili veya anaakım medyanın yer vermediği haberlere daha kolay ulaşmayı sağladığını düşünürken, aynı zamanda yurttaş haberciliğinde etik hatalar yapılabildiğini veya mesleki deneyim eksikliğinin hissedilebildiğini de ifade etti. Benzer şekilde 4 gazeteciden 3’ü yurttaş haberciliğinde içeriklerin yeterince geliştirilmemiş olduğu ve güven eksikliği yaşanabildiği ifadelerine katılırken bu içeriklerin haber değeri taşıdığını ve yurttaş haberciliğinin gazetecilik kavramını yeniden düşünmemizi sağladığını belirtti. Burada yurttaş haberciliğinin gelişme aşamasında ve sınırları belirsiz bir pratikler bütünü olduğunu göz önünde bulundurarak katılımcıların hem bu alanın sunduğu potansiyellere hem de kendi mesleki kodları çerçevesinde taşıdığı risklere vurgu yaptığı düşünülebilir.

Üç aşamalı olarak tasarlanan bu araştırma serisinin ilki “Alternatif Medya ve Yurttaş Haberciliği Aktif Takipçi-İzleyici Algısı” başlığıyla Nisan-Mayıs 2016 arasında tamamlanarak, araştırma sonuçları 13 Temmuz 2016’da kamuoyu ile paylaşılmıştı. Araştırma serisinin üçüncü ve son bacağı ise “Yurttaş Habercilerinin Profili” başlığıyla 2018’in son aylarında başlatılacak ve bulgular 2019 yılında açıklanacak.