Filistinli Profesör: “Önce zihinlerimizdeki işgali kaldırmalıyız”

Kudüs konusundaki hassasiyeti ve bilimsel çalışmaları ile uluslararası alanda önemli bir ilgiye mazhar olan Prof. Dr. AbdülFettah El-Uveysi Çınar Koleji’nin düzenlediği özel bir programda eğitimciler ile bir araya geldi.

Çocukluğundan beri, İsrail’in sürgününe, hapsine ve işkencelerine maruz kalan Abdulfettah Eluveysi, ailesiyle birlikte 18 yıl, köylerinden zorla çıkarılmış Filistinli mültecilerle birlikte çadırlarda yaşamak mecburiyetinde kalmış bir ilim adamı.

Üniversiteyi Kuveyt’te, yüksek lisansını İngiltere’de tamamlayan, İşgal Altındaki Filistin, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Suriye ve Malezya üniversitelerinde öğretim üyeliği yapan Eluveysi, Halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyasî Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışmalarını sürdürmekte.

Milli ve manevi değerlerimizi yaşatmak; bilinçli ve erdemli nesiller yetiştirmek amacıyla eğitim çalışmaları yapan Çınar Koleji’nin özel davetlisi olarak Kudüs konulu bir programa katılan Uveysi, öğretmenler ve öğrenciler tarafından büyük bir ilgi ile dinlendi.

“Ümmetin Mescid-i Aksaya Karşı Sorumlulukları” adlı Arapça konferansın, çevirisini Çınar Koleji mezunu öğrencilerden Emine Kafalı Yaşar yaptı.

“Biz onu yeniden alacağız; fakat silahla değil ilimle ve irfanla”

Sunumunda önemli tespitlerde bulunan değerli fikir adamı: “30 yıllık akademik hayatımda geldiğim nokta şu; Önce zihinlerimizdeki işgali kaldırmalıyız!” dedi. Babasının yıllar önce kendisine öğütlediği ve  “İsrail bizim topraklarımızı zorla, silahlarla işgal etti. Biz onu yeniden alacağız; fakat silahla değil ilimle ve irfanla…” sözünü şiar edinen Prof. Dr. Abdülfettah El – Uveysi, İsrail ile ve siyonizmle mücadelede önce, ilme, irfana ve dava şuuruna ihtiyacımız olduğunu vurguladı.

“Kudüs Peygamberî Metotla Fethedilecek”

Uveysi: “Filistin toprakları Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında da işgal altındaydı. Ama O Mekke’ye döndüğünde, ben bunu kendim nasıl değiştirebilirim ki diye pasif kalmadı. Öncelikle bir plan yaptı ve o planı yavaş yavaş uyguladı. Fetih, o plan çerçevesinde Hz. Ömer zamanında gerçekleşti. İşte bugün örnek almamız gereken plan budur.

Bu plan bir hazırlıktır ve üç aşamadan oluşur: Birinci aşama, ilim ve marifet. Yani bilgi açısından donanımlı olmaktır. Bilgi güçtür. Yeterince bilgiye ve bilince sahip olmadığınız bir konuda başarılı olamazsınız. İkinci aşama siyasi hazırlık, üçüncü aşama da askeri hazırlık yapmaktır.” dedi.

“Sizin elinizde silah, benim elimde ise sadece kalem var!”

Türkiye’de kurduğu “Beytül Makdis Vakfı” çalışmaları ile Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda bilinç oluşturmaya çalışan Abdulfettah Uveysi’nin, Filistinde tutuklu iken İsrailli hakim ile yaşadığı diyalog, salonda duygulu anlar yaşanmasına neden oldu.

Uveysi: “Hâkim bana oldukça sert ve acımasız bir şekilde davranarak ‘neden sürekli insanları kışkırtacak yazılar yazıyorsun’ diye tehditkâr bir şekilde sordu.

Ben de metin bir şekilde,

“Sizin elinizde silah, benim elimde ise sadece kalem var!” dedim.

Hâkim biraz yumuşayarak;

“Bak, burası bizim diyarımız… Sizinle birlikte barış içinde yaşamak istiyoruz.” dedi.

Kendinden emin, korkusuz bir üslupla şöyle cevap verdim:

“Hayır! Biz sizinle birlikte yaşamak istemiyoruz! Çünkü sizler, topraklarımızı işgal etmiş zalimlersiniz! Filistinli son çocuk kalıncaya kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadelemize devam edeceğiz’!

Yahudi hâkim, “Senin aklında problem var” dedi.

Ben de, “Evet!” dedim, “Çünkü benim aklım sizin işgaliniz altında değil!…”