Eski Kudüs müftüsü, kayseri’de sabah namazına katıldı

Gençlere cami merkezli bir hayat tarzı kazandıracak çalışmalar yapılması, birlik ve beraberlik mekânı olan camilerde gençlerin ibadetlere katılımını teşvik etmek amacıyla İl Müftülüğümüz tarafından Hunat Camii’nde “Gençlik Huzur’da Buluşuyor” programının otuzdokuzuncusu düzenlendi.

Bir dizi programlara katılmak üzere ilimize gelen Eski Kudüs Müftüsü İkrime Sabri, İl Müftülüğümüzce Hunat Camisinde düzenlenen “Gençlik Huzur’da Buluşuyor” programına katıldı. Düzenlenen programa halkımızın katılımı yoğun oldu. Sabah Namazını Eski Kudüs Müftüsü Sayın İkrime Sabri kıldırdı.

Sabah Namazı sonrası programın açılış konuşmasını yapan İl Müftümüz Prof. Dr. Şahin Güven, “Bugün bir misafirimiz var. Biraz önce burada bizlere namaz kıldıran hocamız, Kudüs eski Müftümüz İkrime Sabri hocamız. Çeşitli programlar vesilesiyle Kayserimizdeydi. Hocamıza teklif ettik, bizlere Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da kıldırmış olduğu namazdan bir de buradaki kardeşlerimize kıldırmasını söyledik. Allah kendisinden razı olsun. Bizlere Sabah Namazımızı kıldırdı. Dün Türkiye Diyanet Vakfımızın üniversite kız öğrencilerinin kalmış olduğu yurdumuzda öğrencilerimize hitap etti. Bu gün de sizlere burada hitap edecekler inşallah. Ben de hocamızın sizlere yapmış olduğu konuşmayı tercüme edeceğim inşallah.” dedi.

“DEDE-OĞUL-TORUN, ÜÇ NESİL HEPSİ BİRLİKTE ALLAH’A İBADET ETMEK İÇİN BİR ARAYA GELİYORSUNUZ”

Eski Kudüs Müftüsü Sayın İkrime Sabri, “Öncelikle burada bu sabah namazında bir araya gelen siz erkek ve hanım efendi Müslüman kardeşlerim. Yapmış olduğunuz bu sabah namazı buluşmalarında Yüce Mevla meleklerinin vasıtasıyla sizlere destek vermek için buradalar. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz. Ve Allah’a ibadet için, Allah’ın rızasını kazanmak için burada toplandınız. Hepinize teşekkür ediyoruz. Şu topluluk ne kadar güzel bir topluluk. Dede var, baba var, oğul var. Yani dede-oğul-torun, üç nesil hepsi birlikte Allah’a ibadet etmek için bir araya geliyorsunuz.  Böyle olduğu sürece kıyamet gününe kadar Allah Teâlâ sizlere yardım edecek ve zaferini nasip eyleyecektir. Şu ne kadar güzel bir tablo ki torunlar, küçük evlatlar, gençler sabah namazında camiye geliyor. Aslında bu, Peygamberimiz’in (s.a.s.) uygulamış olduğu nebevi terbiye metodudur. Çocuklarımız camiye gelerek dedeleriyle babalarıyla birlikte burada namaz kılıyorlar, bu nebevi metoda devam etmek zorundayız. Hepiniz de biliyorsunuz ki Peygamber (s.a.s.) davetine ilk başladığı zaman etrafında gençleri buldu. Gençler ilk önce tabi oldu. Onun için hep Peygamberimiz (s.a.s.) şunu söyledi: “Gençlere iyi davranmanızı tavsiye ediyorum, çünkü o gençler vasıtasıyla biz zafer kazandık, başarıya ulaştık”.

“KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA, ALLAH TEÂLÂ’NIN ÇEVRESİNİ MÜBAREK VE BEREKETLİ KILMIŞ OLDUĞU BİR YERDİR”

Biliyorsunuz ki beş vakit namaz İslam’ın temel esaslarından bir esastır. Ancak bu beş vakit namaz hepinizin de bildiği üzere Miraç gecesi Mescid-i Aksa’dan yücelere doğru, yolculuk yapan Efendimiz (s.a.s.)’a farz kılındı. Ve O, ümmetine bu beş vakit namazı getirdi. Bu, bir taraftan beş vakit namazın farz kılınması açısından önemlidir, diğer taraftan bu beş vakit namazın farz kılındığı yer olarak Mescid-i Aksa bu anlamda oraya bir bereket ve bir mübareklik kattı. Hepiniz de biliyorsunuz ki İsra ve Miraç gecelerinin gerçekleşmiş olduğu o mübarek gecemiz Mescid-i Aksa’nın da içerisinde olduğu Kudüs topraklarında gerçekleşmiştir. Kudüs ve Mescid-i Aksa, Allah Teâlâ’nın çevresini mübarek ve bereketli kılmış olduğu bir yerdir. Aynı zamanda Mescid-i Aksa, Peygamberimiz (s.a.s.)’in miraca çıkmış olduğu bir yerdir. Bu hakikati Allah Teâlâ İsra Suresi’nin başındaki bir ayetle bize bildirmektedir. Böylece bu İsra Gecesiyle Mekke ile Kudüs’ü, Medine ile Mescid’i Aksa’yı Yüce Rabbimiz birbirine bağladı. Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadisinde bizlere: “şu üç mescid için yola çıkılsa, aylar boyu yolculuk yapılsa ve sadece orada iki rekât namaz kılmak için bütün bu zahmetlere katlanılmaya değer” dediği üç mescit, Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve Mescid-i Nebevi’dir.

“TÜRK HALKI DA MÜBAREK VE DEĞERLİ İNSANLARDIR”

Müslümanların yaşamış olduğu her yer mübarektir. Bu sebeple Türkiye de mübarektir, Türk halkı da mübarek ve değerli insanlardır. Filistin ve Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin toprağı değildir. Dünyanın neresinde olursa olsun, her bir Müslümanın toprağıdır orası. Bu sebeple dünyanın neresinde olursa olsun bütün Müslümanlar Mescid-i Aksa ile kalben, zihnen, gönülle irtibat halindedirler. İşte bu sebeple Müslümanların halifesi olarak yaşadığı dönemde Sultan Abdulhamit Han Hazretleri oraya o kadar değer verdi ki, “burası bütün dünyadaki Müslümanların emanetidir” dedi ve bu sebeple oraya sahip çıktı. Son dönemlerde özellikle Türkiye’den büyük guruplar halinde Mescid-i Aksa’yı ziyarete gelen siz kardeşlerimiz oluyorsunuz. Sizler özellikle Mescid-i Aksa’da sabah namazı kılma, Cuma namazı kılma hususunda çok büyük gayretler sarfediyorsunuz. Bu da şu demektir; Mescid-i Aksa Filistinlilerin değil, hepimizindir. Peygamberimiz (s.a.s.) diyor ki: “Ruhlar da tıpkı sıraya dizilmiş olan askerler gibi birbirleriyle beraberdirler. Bu sebeple hangi ruh diğer bir ruhla ülfet halindeyse onunla bir araya gelir, ama hangi ruh diğer ruhtan nefret ederse ondan uzaklaşır”. Bizler de burada sadece bedenlerimizle değil ruhlarımızla da bir aradayız ve hepinizi ruhlarınızla birlikte inşallah Mescid-i Aksa’da buluşmaya davet ediyorum. ” diyerek sözlerini tamamladı.

Eski Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri’nin sohbeti sonrası program, tesbihat ve dualarla devam etti. Program sonrası cami çıkışında Melikgazi Belediyesi’nin katkılarıyla cemaate çorba ikramı yapıldı.