Emniyet kemeri araştırma sonucu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’de emniyet kemeri takılı olmayan sürücülerin kazalardaki ölme ihtimalinin emniyet kemeri takılı olanlara göre 6-7 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Ancak Doç. Dr. Murat Delice tarafından yapılan bir çalışma, TÜİK’in verileri aksine kemerin, ölüm ve yaralanmaları yüzde 40-50 azaltmadığını ortaya koydu.
Doç. Dr. Murat Delice tarafından hazırlanan ‘Emniyet kemeri takma oranının kaza başına düşen ölü ve yaralı sayısı üzerine etkilerinin incelenmesi’ adlı araştırma, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi’nde yayınlandı. Delice’nin araştırmasında ilginç sonuçlar mevcut.

Şehir içinde kazaya karışanların yüzde 16’sının, şehir dışında ise yüzde 35’inin kemer taktığının görüldüğünü belirten Doç. Dr. Delice, makalesinde şunları kaydetti: “Ülkemizde emniyet kemeri takma oranı oldukça düşük. Araştırmada, illerde kaza başına düşen ölü sayıları bin kaza üzerinden hesaplanmıştır. Bulgulara göre, Türkiye’de ortalama bin kaza başına 10,6 ölüm düşmektedir. Türkiye’de kaza başına en fazla ölüm Kastamonu (30,4) ve sonra da Hakkâri (27,5) illerinde yaşanmaktadır. Kaza başına en az ölüm ise Artvin (1,9) ve Ankara (2,6) illerinde yaşanmaktadır. Şehir dışındaki kazalarda, şehir içindekilere göre iki kat daha fazla ölüm yaşanmaktadır. Tersine, şehir içindeki kazalarda 1,5 kat daha fazla yaralanma yaşanmaktadır.”

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ODTÜ ile 81 ilde yaptığı emniyet kemeri çalışmasının bulgularına göre, Türkiye’de kemer takma oranının yüzde 39,6 olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Delice, bu oranın şehir içinde yüzde 31,5, şehir dışında yüzde 51,8 olduğuna dikkat çekti. Delice, şöyle devam etti: “Sürücülerin kemer takma oranı yüzde 42 iken yolcuların kemer takma oranı yüzde 34,8’dir.

Yapılan yerli ve yabancı pek çok bilimsel araştırma emniyet kemeri kullanımının sürücülerin ve yolcuların ölüm ve yaralanma risklerini azalttığını doğrulamıştır. Türkiye’de kemer takma oranlarına bakıldığında en yüksek oranda kemer takılan il yüzde 74,3’le Sakarya, yüzde 70,1’le Adana. En az kemer takılan iller ise yüzde 6.6 ile Van ve yüzde 9.9’la Bingöl.”

Dr. Delice, araştırmada, beklendiği gibi illerde emniyet kemeri takma oranı arttıkça kaza başına düşen ölü ve yaralı sayısının azaldığı görülmesine rağmen, bu ilişkilerin düzeyi dikkat çekici olsa bile ilişkiler istatistikî olarak anlamlı bulunmadığını belirtti. Delice, bu bulgunun literatürle uyuşmadığına işaret etti. Araştırmanın bulgularının literatürle pek örtüşmediğini anlatan Delice, literatürün öngördüğü gibi emniyet kemeri takma oranları kazalardaki ölüm ve yaralanma oranlarını yüzde 40-50 azaltmadığına dikkat çekti.

Bulunan anlamlı ilişkilerin daha çok kemer takma oranlarının yaralanmaları etkilediği şeklinde olduğunu hatırlatan Delice, makalesinde şunları kaydetti: “Araştırmada, illerde kemer takma oranlarının trafik kazalarındaki ölümleri azalttığına ilişkin bir bulgu tespit edilememiştir.

Araştırmanın literatürle uyuşmayan bu bulgularını etkileyebilecek bazı faktörler vardır. Birincisi, kemer takma oranlarının tespiti yapılırken hatalar yapılmış olabilir. Bu sayımlar sivil kıyafetli görevliler tarafından yapılmış olmasına rağmen, sayımın yapıldığı taşıtlardakiler tarafından fark edilmişse aslında kemer takmayan bireyler sayım esnasında kemer takıyor olarak kayıt edilmiş olabilir.

İkincisi, kazalardaki ölü ve yaralı statüleri olay yeri bilgilerine göre belirlenmiştir. Olay yerinden ayrıldıktan sonra yolda veya hastanede yaralı statüsü değişenler olabilir. Bu yeni duruma göre yapılacak analizler farklı bulgular ortaya çıkarabilir. Ancak bu araştırmada bu bilgiye ulaşmak mümkün olmamıştır.

Üçüncüsü, bu araştırmada sadece polis sorumluluk bölgesindeki kemer takma oranı bilgisi ve kazalardaki ölü ve yaralı sayısı bilgisi kullanılmıştır. Jandarma bölgesine ait veriler bu araştırmanı kapsamı dışındadır. Bu araştırmanın bulguları emniyet kemeri takma oranlarının ölümleri olmasa bile yaralanmaları azalttığını göstermiştir. Bu nedenle trafiğe çıkan herkesin emniyet kemeri takmasını artıracak uygulamalar yapılmalıdır.”