Ekonomi-teknoloji, kültür-sanat, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri (29.12.2021)

SabancıDx’den Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) iş birliği ile 100 kadına siber güvenlik ve analitik eğitimiDijital ve analitik şirket SabancıDx, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ile güçlerini birleştirerek yeni yıl için başlattığı “Geleceğin Yüzleri” projesi kapsamında, 100 kadına siber güvenlik ve analitik alanlarında eğitim imkânı yaratıyor. SabancıDx, teknoloji sektöründe yetkin insan kaynağı ihtiyacına çözüm sunma ve kadınların potansiyellerini açığa çıkararak onları bilişim sektörüne kazandırma amacıyla hayata geçirdiği projeyle katılımcılar, iki ay boyunca online ortamda görecekleri 40 saatlik canlı eğitim sonrasında uluslararası seviyede geçerli sertifikaya sahip olacak.Yenilikçi dijital fikirlerle sürdürülebilir faydalar üreterek kurumları geleceğe taşıma misyonunu üstlenen dijital ve analitik şirket SabancıDx, Türkiye’de teknoloji sektöründeki insan kaynağının sürdürülebilirliğini sağlamak için de yatırımlarını sürdürüyor. SabancıDx, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ile işbirliği çerçevesinde Geleceğin Yüzleri projesini hayata geçiriyor. Siber güvenlik ve analitik alanında 100 kadının eğitim alacağı projeyle kadınların teknoloji sektörüne katılımı ve sektördeki kadın çalışan oranının artırılması hedefleniyor. Eğitim programı, Türkiye’deki 20-30 yaş arasındaki, uygun eğitim altyapısına sahip kadınların katılımına açık olacak.Proje kapsamında başvurular sonucunda seçilecek, kariyerlerinin başlarında olan ve siber güvenlik ve analitik alanında kariyerini sürdürmek isteyen katılımcılar, 20’şer kişilik sınıflarda iki ay boyunca toplamda 40 saatlik eğitimi alarak uluslararası geçerliliği olan sertifikalarını almaya hak kazanacak. Yıla yayılacak eğitimler sonunda, projenin istihdama dönüşmesi için gerekli çalışmalar sürdürülecek.Günümüzde kaynakların verimli ve doğru hedeflere yönelik kullanılmasının önemine vurgu yapan SabancıDx Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Özlem Kalkan; “Türkiye’de yaklaşık 30 milyon istihdam içerisinde sadece 245 bin teknoloji çalışanı var bunların sadece yüzde 9,91’i kadın. Yeni nesil teknolojilerin gölgesinde uzanan gelecek için analitik ve siber güvenlik alanında hedefleri olan genç kadınlara fırsat yaratmak ve bu ihtiyaca katkı sunmak için bu projeye başladık. 2022 yılına yaklaşırken müşterilerimize standart bir yılbaşı hediyesi iletmek yerine ülkemiz kadınlarını ücretsiz ve nitelikli eğitime kavuşturarak ulaşmayı amaçladık. Bizimle bir nevi yol arkadaşlığı yapan dijital dönüşümü benimsemiş müşterilerimizin, ülkemizin geleceği için teknolojiye ne kadar önem verdiklerini yakından biliyoruz. Bu projeyi, onlarla olan çalışma sürecimiz boyunca yarattığımız değerin bir yansıması olarak görüyoruz. Beraber yarattığımız bu değeri kaynaklarımızı en doğru ve en verimli şekilde kullanarak, bir yeni yıl hediyesi olarak onlara vermek istedik” diye konuştu.Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney; “ Türkiye’nin Teknoloji ve Bilim Çağı’nda dünyanın lider ülkeleri arasına girme yolculuğuna teknolojide uzman insan çeşitliliğine katkı sağlayarak destek oluyoruz. Özellikle bu alanda teknoloji üretiminde sayıca az olan ve motivasyonu düşük olan kadınlarımız için uzman eğitimleri açarak teknolojide insanı çeşitlendiriyor ve kadınlarımızın da teknoloji alanında istihdamının artmasını sağlıyoruz. Teknolojide Kadın Derneğimizin kurucu üyeleri arasında yer alan, katılımı ile hedeflerimize ulaşma konusunda desteğini esirgemeyen SabancıDx’in yeni yılda kendi ekosistemine hediye verme fikrinin eğitime dönüştüğü; siber güvenlik ve veri analitiği alanlarında 100 kadının eğitim görmesini sağlayacak proje fikrinde birlikte ilerlemekten dolayı son derece mutluyuz. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre önümüzdeki beş yılda ortaya çıkacak milyonlarca yeni uzmanlık alanı için dünyadaki 160 milyon kadının yetkinliklerini değiştirmek ya da onlara yeni yetkinlikler kazandırmak gerekiyor. Deloitte’in Teknoloji Kapsamında Kadın başlığı ile hazırladığı son raporuna baktığımızda ise; Türkiye’de kadın istihdamının sadece yüzde 7’sinin Bilgi Teknolojileri alanında olduğunu görüyoruz yani sayıca son derece az. Dolayısıyla projemizin sürdürülebilirliği, ülkemizin ihtiyaç duyduğu uzman insan kaynağının karşılanması adına çok büyük bir önem taşıyor. Örnek olarak gösterilebilecek bu projemizin eğitim süreci ile birlikte iş birlikçisi olmaktan gurur duyuyoruz.  SabancıDx’e kadınlara yapmış olduğu bu önemli eğitim desteği ve anlamlı yeni yıl hediyesi ile sağladığı fayda için teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.Teknoloji sektöründeki kadın çalışan oranının artışının ve kadınlara sunulması gereken fırsat eşitliğinin Türkiye’nin geleceğine değerli katkılar sunacağını belirten SabancıDx Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Gökçe Kaya; “Ülkemiz kadınlarının teknolojiye duyduğu ilgiye ve onların değerli potansiyeline fırsatlar yaratarak cevap vermemiz, güçlenmeleri için çalışmamız gerekiyor. Habitat’ın her yıl düzenli olarak yayınladığı Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’na göre gençlerin başka bir ülkeye yerleşme istekleri son bir yılda 12 puan artarak, yüzde 43 seviyesine geldi. Gitmeyi hayal eden gençlerin çoğunluğu ise daha iyi eğitim ve iş olanakları için gitmek istediklerini belirtiyor. Türkiye, yetkin insan kaynağı ihtiyacı yaşarken aynı zamanda var olan yeteneklerini de yurtdışına kaptırıyor. Bu durumun değişmesi ve sektördeki insan kaynağının sürdürülebilirliğini sağlamamız şart. Sürdürülebilirlik kavramı gelecek nesillere ekolojik ve ekonomik olduğu kadar sosyal koşulları devam ettirebilir bir dünya bırakmaktır. Bu proje ile geleceğe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek üzere bir adım attık. Yeni yılın getirdiği taze umutların, teknoloji alanına ilgi duyan gençler ve sektörümüz için gerçeğe dönüşmesini diliyoruz.”

YENİ YILDA YENİ HEDEFLER BELİRLERKEN BUNLARA DİKKAT 

2022’ye sayılı günler kala birçok kişi yeni yıl hedeflerini belirlemeye, yeni hedef listelerini oluşturmaya başladı. Dünyanın birçok yerinde, her yaştan kişinin yeni bir yıla girerken yapmayı alışkanlık haline getirdiği hedef listeleri oluşturmada dikkat edilmesi gereken bazı kıstaslar bulunuyor. Hem yeni yıl öncesi hem de hayatın her aşamasında kişisel hedefleri oluşturmak, güncellemek, geliştirmek isteyen kişilere doğru hedeflerin nasıl belirlenebileceğini Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni ve Yazar Sevgi Keleş açıkladı.

Her yeni yıla girerken yeni planlar yapılır, uzun hedef listeleri hazırlanır. Kişiler kendi hedefleri ve bunlarda gösterdikleri sebata göre hedefleri gerçekleştirebilir veya listeler bir sonraki yıla aktarılır. Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni ve Yazar Sevgi Keleş, hedeflerin kişiye özel olduğunu, kişilerin önce kendilerini tanımaları ve hedefleri koyarken içsel ve dışsal kaynaklarını farketmelerinin önemli olduğunun altını çizdi ve yeni yılda yeni hedefler belirleyecek olan kişilere şu önerilerde bulundu.

Mevcut durum tespit edilmeli

Mevcut durum şu an sahip olunan kaynaklar, içinde bulunulan süreçtir. Mevcut durumu iyi anlamak hedefe ulaşmada katkı sağlar. Mevcut durumda bulunan içsel kaynaklar beceriler istek ve motivasyondur. Dışsal kaynaklar ise çevreden alınabilecek tüm pozitif katkılardır.  Mevcut durumu saptarken kişiler kendilerine bu soruları sorarak hem farkındalık hem de tarafsız bakış açısı kazanabilirler. “Şu an hangi kaynaklara sahibim? Hedefim için bana katkı olabilecek nelere sahibim? Hedefime ulaşmak için kimlerle iletişime geçebilirim? Hedefim için hangi çevresel kaynaklara sahibim?”

Hedefler gerçekçi olmalı

Hedef koymak ile hayal kurmak farklı şeylerdir. Ulaşılmaz hedefler belirlemek ve sonrasında ulaşamamak kişiler için motivasyon kaybına ve bir süre sonra amaçsızlığa sebep olabilir. Bu yıl için belirlenen hedeflerin gerçekçiliği gözden geçirilmeli.  Hedefler kadar gerçeklik, yapılabilirlik de kişiye özeldir. Hedeflerin gerçekçiliğini anlamak için bu sorular üzerinde düşünülebilir: “Hedefime ulaşacağıma inanıyor muyum? Hedefimi gerçekleştirmek için ayırdığım süre yeterli mi? Bunlar sadece hedef koymak için mi koyuldu yoksa bu hedefe gerçekten odaklı mıyım? Hedefime doğru hangi eylem adımlarını atabilirim?”

Hedefe giden aşamalar belirlenmeli ve detaylandırılmalı

Hiç kimse hedefine doğru ilerlerken ilk adımda ulaşmıyor. Hedefler belirlendikten sonra hangi aşamalarda ulaşılacağını anlamak için basamaklar önceden belirlenmeli. Hedef çalışması bir örnekle açıklanırsa; taksiye binip yalnızca şuraya gitmek istiyorum demek kişiyi afaki bir yere getirir. Bunun yerine gidilmek istenen adres tam verilmeli, detaylandırılmalı. Yolda olabilecek aşamalar, sapmalar konuşulmalı. Birçok kişi hedefine yaklaştığını ama tam başaramadığını söyler. Kişinin ihtiyacı genel değil tam arzu ettiği noktayı belirleyip o yöne doğru ilerlemektir. Hedefe giderken hedef sapması süreci uzatacaktır. Hedefe doğru ilerlenirken bu sorular aşamaları belirlemede ve netleştirmede kullanılabilir. “İlk hangi adımla başlamam gerekir? Hedefime ilerlerken başka neler ekleyebilirim? Hangi kaynaklar hedefimle ilgili bana destek olabilir?”

Hedefler güncellenmeli

Yıllık hedef belirlerken yılı çeyreklere bölmek, 3 ve 6 aylık dönemlerde kontrol etmek önemlidir. Hedeflerin ne kadar gerçekleştiği, nelerin eksik kaldığı, bir sonraki çeyrek için nelere ihtiyaç olduğu düşünülüp kontrol edilmeli ve hedef buna göre güncellenmeli. Hedeflerin gerçekleşme durumunu ele alırken ve güncelleme yaparken bu sorulardan yararlanılabilir: “Hedefimi güncellerken neye dikkat etmeliyim? Hedefime ulaşmak için neye ihtiyacım var? Hedefimi dönüştürmem gerekirse neyi seçerim? Benim için ulaşılabilinir, bana en yüksek katkıyı sağlayacak hedef nedir?”

  Kişilerin, hayatlarında kendi pozitif potansiyellerini ortaya çıkarmaları, benliklerini yaşayabilmeleri için hedef belirlemeleri önemlidir. Her yeni yılın başlangıcında veya istenen farklı zamanlarda hedefler belirlemek kişiler için adeta yol haritası oluşturur. Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni ve Yazar Sevgi Keleş hedef çalışması yaparken sorular sormanın çok önemli olduğunu belirtti;  kişilere kendilerini iyi tanımalarını ve hedeflerini belirledikten sonra özveri ile süreci takip etmelerini önerdi.

DOĞAN 2021 YILINI ESERLERİYLE SÜSLEDİ

Fotoğrafçı,yapımcı ve yönetmen Hayrettin Doğan,2021 yılını da meydana getirdiği eserleriyle süsledi. Belgesel,fotoğraf ve internet sitesi yayımcılığı alanında eserler sunan Hayrettin Doğan,bu geleneğine 2021 yılında da devam etti.

Sanat hayatında ülkemiz sanatına pek çok eser ve faaliyet kazandıran Doğan,2021 yılında çeşitli belgesellere imza attı.Yaşadığı şehir Kayseri’nin geçmişini ele alan Tanık isimli belgeseli başta olmak üzere, Medeniyetler Beşiği : Tavlusun, Kayseri Yeşilhisar kasabasında imal edilip tüm dünyaya ihraç edilen Soğanlı bebeklerinin konu alındığı Bir Bebek Doğuyor:Soğanlı Bebekleri,Kurtuluş Savaşımız’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli isimlerinden Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarından İsmet İnönü’nün yaveri Kayseri Bünyanlı Hacı Sadık Yeşiltaş’ın konu alındığı Bir Kahramanın Öyküsü:Hacı Sadık Yeşiltaş belgeselleri ve ses sanatçılarının eserlerine çektiği klipler Doğan’ın bu yılki eserlerinin başlıcaları oldu.

Konu hakkında görüşlerini bizlerle paylaşan Doğan şunları söyledi: “Ülkemiz iyisiyle kötüsüyle bir koca yılı daha geride bırakıyor. Burda önemli olan yapılan yanlışlardan ders alınıp aynı yanlışların gelecek yılda yani 2022’de de tekrarlanmasıdır.Ancak bu şekilde olursa ülkemiz adına ilerlemeden söz edebiliriz. Ben ve ekip arkadaşlarım pekçok zorluklarla 2021 yılında da elimizden geldiğinin en iyisi yapmaya çalışarak sanatsal eserler meydana getirmeye çalıştık.Bu çalışmalar kimi zaman belgesel,kimi zaman haber ve kimi zaman da diğer projelerimiz oldu. Bu eserleri meydana getirmek için kimi zaman 5 saat bisiklet yolculuğu gibi,maddi destek arayışları gibi durumlar olduysa da biz hep bardağın dolu kısmını gördük. Bu aralar Köy Esnstitüleri ile ilgili projemizin yurt genelindeki (İstabul,İzmir,Eskişehir,Kayseri) çekimleri devam  etmekte ve de bu projemiz bitince sizlerin aracılığyla projemizi kamuoyu ile paylaşacağız.Yeni yılın ülkemize güzelliklerle gelmesini temenni ederim.”dedi.

Rekor’la döndü!

16 yıllık aradan sonra yeni albümü “Hoş Geldin” ile müziğe dönen Mahsun Kırmızıgül rekora imza attı!

iTunes’da “En Çok Satın Alınan Albümler” listesinde saatler içinde zirveye yerleşirken, albümdeki birçok şarkı aynı anda YouTube ‘da Trendler listesine giriş yaptı.

Mahsun Kırmızıgül, 16 yıllık aradan sonra yeni albümü ”Hoş Geldin” ile son zamanların en çok dinlenen ve indirilen şarkılarına imza atmış oldu.

2022’de dişlerde trend doğal güzellik olacak

Modada olduğu gibi dişlerde de her yıl trendler değişiyor. 2022’de bembeyaz, iddialı diş tasarımlarımlarında sağlıkla birlikte doğal güzelliği ön plana çıkaracak diş uygulamalarının damga vurması bekleniyor.

Yurt dışı hastaları Dental piyasayı rahatlattı

Ağız ve diş sağlığı sektörünü değerlendiren DentaLuna Klinik Sahibi Diş Hekimi Arzu Yalnız, “2021 aslında sektörümüz için kötü olmamakla birlikte gayet canlı, hareketli bir yıldı. Elbette son dönemde dövizin hareketliliği nedeniyle yılın sonuna doğru bir durgunluk yaşandı. Durgunluğun sebebi ne olacağının bilinmemesiyle alakalı oldu. Ayrıca 2021’de yine yurt dışından Türkiye’ye gelenlerle ilgili geçmiş seneye göre daha rahattık. Her ne kadar beklentilerimiz altında olsa da 2020’ye göre daha iyiydi. Döviz bazında çok fark yaratmış olmasa da TL bazında hedefimize yaklaştık” dedi.

Umudumuz yüksek

Yeni yıl hedefleri hakkında da bilgi veren Yalnız, “2022 hedefimiz yüksek. Bunun en büyük sebebi 2020 ve 2021’de planladıklarımızın artık 2022’de hayata geçiyor olması. Biz bu dönemde hem klinik olarak çalıştık hem de diğer yatırımlarımızı da bu döneme hazırlamış olduk. Dolayısıyla 2021 hedefimiz ve beklentilerimiz umut dolu ve yüksek” diye konuştu.

Sağlık ön planda

2022’nin diş trendleri hakkında da konuşan Yalnız, “Çağımız estetik çağı. Hem dijital hem sosyal medya hem de gündelik hayatta insanlar, mükemmeli aradı. Bunu ‘Kendi Mükemmelini Arayış Dönemi’ olarak görüyorum. Ama 2022’de bu biraz daha değişecek. Bu yıl, dişte radikal değişimleri sağlığı göz aradı ederek yapmaktan ziyade sağlığı da ön planda tutarak yapılan çalışmalar ön planda olacak. Eskiden gülüş tasarımı ‘Hollywood gülüşü’ üzerineydi. Çok daha beyaz, iddialı işler şeklindeydi. Ancak artık bu beyazlık kanıksandığı için abartıda bile doğal görüntü sağlayan estetik tercih ediliyor” diye konuştu.

DOKUNMADAN, OTOMATİK ETİKETLEME YAPIYOR

Novexx Solutions’ın sunduğu elektrikli, hava basıncı içermeyen aplikatör LTMA ile etiketler, dokunulmadan, herhangi bir yüzeye ve farklı ürün yüksekliklerine pürüzsüz ve yumuşak bir şekilde yazıp yapıştırabiliyor.

Novexx Solutions’ın XLP 51x barkod yazıcı ailesinin sunduğu opsiyonlardan “LTMA aplikatörü” ile etiketler, dokunulmadan, herhangi bir yüzeye ve farklı ürün yüksekliklerine pürüzsüz ve yumuşak bir şekilde uygulanabiliyor.

XLP 51x Etiket Yazıcısı, herhangi bir endüstriyel ortama mükemmel uyum sağlıyor. Termal transfer veya doğrudan termal teknoloji ile kullanılabiliyor ve (kaplamalı) kağıtlar, filmler veya kartonlar gibi çok çeşitli etiket malzemeleri üzerine barkodları, yazı tiplerini ve grafikleri yüksek kalitede yazdırıyor.

Birçok seçeneği sayesinde çok sayıda uygulamada kullanılabiliyor ve tanımlama-izlenebilirlik süreçlerini destekliyor.

4 ve 6 inç baskı genişliklerinde, mevcut olan orta hacimli etiketleme uygulamaları için mükemmel bir baskı çözümü sunuyor.

XLP 51x Etiket Yazıcısının sunduğu avantajlar;

• Her boyuttaki yazı tipi ve barkod için mükemmel baskı performansı

• Düşük ve orta hacimli yazdırma için kullanım

• Birçok etiket uygulaması için mükemmel uyum

• En yeni dijital gereksinimlere hazır. Uzaktan erişim ve yönetim.

• En iyi fiyat-performans oranı

SAĞLAM VE DAYANIKLI YAPI

Sağlam gövde gibi yüksek kaliteli bileşenler, her türlü endüstriyel ortamda uzun kullanım ömrünü garanti ediyor.

MAKSİMUM ÇALIŞMA SÜRESİ

Hızlı, rahat etiket ve şerit yükleme için yukarı kaldırılabilen baskı modülü, aletsiz temizlik ve bakımın yanı sıra kolay erişilebilir baskı kafası, çalışma süresini optimize ediyor.

SEZGİSEL EKRAN

Yüksek kontrastlı geniş, renkli ekran ve kolay ve

kullanıcı dostu bir gezinme için sezgisel, simge kılavuzlu menü sunuyor.

YÜKSEK BASKI ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ

4″ ve 6″ baskı genişliğine sahip etiketler 200, 300 ve 600 dpi baskı çözünürlüğü ile basılabiliyor.

CMC Türkiye CEO’su Banu Hızlı, Altın Lider Ödülleri 2021’de “En Beğenilen CEO” ödülünün sahibi oldu CRM ve Yapay Zeka tabanlı robotik süreç otomasyonu uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler sunan CMC Türkiye CEO’su ve M+ Group İcra Kurulu Üyesi Banu Hızlı, iş dünyasının oylarıyla Türkiye’de 2021’in En Beğenilen 50 CEO’su arasında yer aldı ve 2021’in Altın Lider’lerinden biri oldu.Müşteri hizmetleri, müşteri deneyimi ve tahsilat yönetimi gibi birçok alanda başarılı projelere imza atan CMC Türkiye CEO’su ve M+ Group İcra Kurulu Üyesi Banu Hızlı, Türkiye’de 2021’in En Beğenilen 50 CEO’sunun açıklandığı “Altın Lider Ödülleri” etkinliğinde “En Beğenilen CEO” ödülünün sahibi oldu.Shangri-La Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlik öncesinde adaylara tüm Türkiye’den on binlerce oy verildi. Türkiye’nin dört bir yanından katılımcıların ve paydaşların kullandığı oylar sonucunda CMC Türkiye CEO’su Banu Hızlı Türkiye’de 2021’in En Beğenilen 50 CEO’su arasında yer alarak 2021’in Altın Lider’lerinden biri oldu. Aldığı ödül hakkında konuşan CMC Türkiye CEO’su Banu Hızlı, “Üst düzey yöneticiler için oluşturulan bu demokratik ve şeffaf ödüllendirme sistemi için organizasyona ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. ‘Türkiye’nin En Prestijli Liderlik Ödülleri’ olarak adlandırılan ‘Altın Lider Ödülleri’ni almaya hak kazanan 50 CEO’dan birisi olmak fazlasıyla mutluluk verici. CMC Türkiye olarak her aşamada çalışanlarımıza, onların gelişimine ve dolayısıyla ülkemizin de gelişimine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Böylesi önemli ödüller de doğru adımları doğru zamanda attığımızı gösteriyor” dedi.

2025 yılında personel sayımızı yüzde 60 artırmayı planlıyoruz

Dijital oyun sektörü son yıllarda Türkiye’nin önemli ihracat sektörlerinden biri haline gelirken, bu alanda gerçekleşen istihdamda ciddi oranda artış gösteriyor. Oyun geliştirme süreçlerinin temelinde yer alan oyun ve grafik tasarımcıları gibi mesleklerin yanı sıra sektörce kullanıcı deneyimi ve ara yüzü, büyük veri ve bulut teknolojileri gibi bir çok alanda personel istihdamı da sağlanıyor.

Oyun şirketleri personel sayısını ve uzmanlığını geliştirmeye devam ederken, üniversitelerde de bu alana dönük eğitimlerde yoğunluk dikkat çekiyor. Son zamanlarda birçok üniversitede açılan Oyun Tasarımı bölümleri dikkat çekerken, diğer branşlarda da oyun üretimine yönelik eğitimlerin müfredata girmesi göze çarpıyor. Ancak oyun şirketlerinin yetişmiş personele olan ihtiyacı gün geçtikçe büyüyor.

2015 yılından beri oyun sektöründe faaliyet gösteren ve bu alanda Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından biri olan Mayadem ise2025 yılına kadar mevcut çalışan sayısını en az yüzde 60 büyüteceğini ön görüyor. Konu ile ilgili konuşan Mayadem CEO’su Uğur Tılıkoğlu, “Oyun sektörüne giderek artan bir ilgi söz konusu ve bu alanda oluşan talebi karşılayabilmek adına oyun şirketleri olarak bizlerin yeterli sayıda ve yüksek kalifiye personel ihtiyacımız gün geçtikçe artıyor. Biz de önümüzdeki dönemde Mayadem’in büyümesini göz önünde bulundurduğumuzda ekibimizi 2025 yılına kadar en az yüzde 60 oranında artırmamız gerektiğini ön görüyoruz. Bu anlamda alanında yetkin kişilere sektörde bugün ihtiyaç olduğu gibi, gelecekte de bu ihtiyacın katlanarak artacağını söylemek yanlış olmaz. İnsan kaynağı ihtiyacın katlanması ile birlikte, şirketler arasında kalifiye personele ulaşmak için büyük bir mücadele var. Her ne kadar sektöre yayılmamış olsa da, zaman zaman etik dışı insan kaynakları faaliyetlerine de üzülerek şahit oluyoruz. Burada özellikle sektördeki genç arkadaşların iş tekliflerini değerlendirirken dikkat etmeleri gereken en önemli nokta, teklif aldıkları oyun şirketlerinin etik değerlere saygılı olduklarına emin olmalarıdır.” diye konuştu.

Türk mezeleri 207 milyon dolarlık ihracata imza attı

 Anadolu topraklarında yetişen meyve ve sebzelerin, baharatlar, zeytin, zeytinyağı, kuru meyveler, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarla harmanlanmasıyla lezzet şölenine dönüştüğü mezeler, 150 ülkenin sofralarını süsleyerek Türkiye’ye 2021 yılının Ocak – Kasım döneminde 207 milyon dolar döviz getirdi.

Humus, şakşuka, barbunya pilaki, patlıcan kızartma, fava, közlenmiş patlıcan ve biber grubunun yer aldığı ürün grubu 56 milyon dolarlık tutarla dünyanın en çok talep ettiği meze grubu olurken, zeytin, zeytinyağı, sarımsak, limon suyu ve kekik karışımından elde edilen tapenade sosunun da yer aldığı sos grubundan 44 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırıldı.

Mezeler içerisinde en çok ilgi gören Acuka, Ajvar, Bruschetta gibi mezelerin yer aldığı sos grubu ise 38 milyon dolarlık ihracatı hanesine yazdırdı.

Türkiye’nin yıllık 55 milyon ton taze meyve ve sebze ürettiği bilgisini veren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Anadolu topraklarında yetişen meyve sebzeleri, baharatlar, zeytin, zeytinyağı, kuru meyveler, hububat, bakliyat ürünleriyle harmanlayarak eşsiz mezeler hazırlayarak, dünya sofralarını donattıklarını dile getirdi.

Türk mezelerini en çok Almanlar ve Iraklılar sevdi

Türk mezelerinin en çok Almanya’dan talep gördüğü bilgisini veren Hayrettin Uçak, “Almanya’ya 2021 yılının Ocak – Kasım döneminde 52 milyon dolarlık meze ürünleri ihraç ettik. Irak, 28 milyon dolarlık taleple ikinci sırada yer alırken, zirvenin üçüncü sırasının sahibi 15 milyon dolarlık ihracatla Amerika Birleşik Devletleri oldu. Bu ülkeleri; Romanya, İngiltere, İsrail, Hollanda, Bulgaristan, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri takip etti” şeklinde konuştu.

Meze ihracatında hedef 500 milyon dolar

Dünya genelinde hazır gıdaya yönelik talep artışı olduğuna vurgu yapan Başkan Uçak sözlerini şöyle tamamladı: “Yemek hazırlamak için çok farklı ürünleri satın almak, mutfakta hazırlık ve yemek pişirmek insanların büyük zamanını alıyor. Bunun yerine çok farklı lezzetlerin bir araya getirildiği mezeler insanların bu zamanını kendisine ayırmasına yardımcı oluyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde mezelere talebin artmasını bekliyoruz. Türkiye’de meze üretiminde ve ihracatında öne çıkan başarılı firmalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde meze ihracatımızın 500 milyon dolar bandına ulaşacağını öngörüyoruz.”

Paratika’dan dünyada bir ilk: DNA’mızdaki dayanışmanın dijital dönüşümüAvrupa’nın lider ödeme sistemleri şirketi Payten’in 20 yılı aşkın deneyimiyle geliştirdiği Merkez Bankası lisanslı markası Paratika, Takasbank iş ortaklığı ile Türkiye’de ve dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir projeye imza attı. Proje kapsamında, paya dayalı kitle fonlaması sisteminde girişimciler için toplanan ve Takasbank tarafından bloke edilen fonların yatırım ve ödeme işlemleri için gerekli ödeme altyapısı, Paratika Ödeme Hizmetleri tarafından sağlanıyor. Online platform üzerinden girişimcilerin ve onlara destek olmayı seçen yatırımcıların yatırım ve ödeme işlemlerinin devlet kontrolünde, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesi ihtiyacına Takasbank iş ortaklığı ile cevap veren Paratika, Türk girişimcilik ve yatırımcılık ekosisteminde yepyeni bir dönem başlattı. Türkiye’de ve dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan projede tüm online ödeme süreçleri Paratika tarafından ülkemizdeki regülasyonları ve paydaşların ihtiyaçlarını gözeterek, toplumsal fayda ve girişimcilik ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi hedeflenerek tasarlandı. Paratika imzası taşıyan ödeme altyapısı, bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu sağlamayı amaçlayan kitle fonlamasında girişimcileri ve yatırımcıları güvenli bir ortamda buluşturuyor. Halihazırda pazarda kullanılan online ödeme altyapılarının ötesine geçen bu yenilikçi çözüm, yatırım ödemelerinin proje tamamlandığında girişimciye ulaştırılmasına, hedeflenen yatırım tutarına ulaşılamadığında ya da hedeften fazla yatırım toplandığında gerekli iade işlemlerinin hızla ve şeffaflıkla gerçekleştirilmesine imkan sağlıyor. “DNA’mızdaki dayanışma alışkanlığımızı Paratika’nın güçlü teknolojik alt yapısı ile dijital dönüşümden geçirdik.”Paratika CEO’su ve Payten Türkiye Ülke Müdürü Burak Kutlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Dünyada çok yaygın olarak kullanılan yeni nesil finansman modeli kitlesel fonlama (crowdfunding) Türkiye’de her gün daha da popülerleşerek gündeme geliyor. Biz de Paratika olarak, Takasbank iş ortaklığı ile gerçekleştirdiğimiz bu projede Payten’in global desteği ve güçlü Ar-Ge yapısı sayesinde gerekli tüm özelleştirmeleri yaparak öncü bir çözüm yarattık. Bu projemizle DNA’mızdaki dayanışma alışkanlığımızı dijital dönüşümden geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Projemiz kapsamında, paya dayalı kitle fonlama konseptiyle çevrim içi ortamda girişimcilerle bir araya gelen ve projeleri seçen yatırımcıların yatırım/ödeme işlemlerinin devlet kontrolünde, güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyoruz. Oluşturduğumuz özel altyapı sayesinde Türk girişimcilere katkıda bulunmak ve yatırımcıları korumak gibi iki önemli hedefi tam 12’den vuruyoruz. Halihazırda 12 kitle fonlama platformunun aktive edildiği projemizin bu başarısının katlanarak artmasını bekliyoruz. Ne kadar çok girişimin finansmanına katkı sağlarsak, Türkiye’den çıkartmayı hedeflediğimiz unicorn girişimler için o kadar çok adım atmış olacağız ve kitlesel fonlama yöntemiyle fonlanan girişimlerin yurt dışına ihraç edilmesinin gururunu birlikte yaşayacağız. Şu ana kadar paya dayalı kitle fonlama projesi kapsamında 16 proje toplam 11203 yatırımcının desteği ile ihtiyaç duyduğu fona ulaştı. Bu vesileyle yatırım bekleyen tüm projelere başarılar diliyor, katkı sağlamak isteyen herkesi yenilikçi Türk projelerini incelemeye davet ediyoruz.”

Hülya Küpçüoğlu Konuklarıyla 2021 Yılında Sanatı ve Sosyal Medyayı Değerlendiriyor !

Sanatçı-sanat yazarı Hülya Küpçüoğlu tarafından hazırlanan ve sunulan “Hülya Küpçüoğlu ile Sanat Sohbetleri” programı 2021 yılını alanında tecrübeli konuklarıyla değerlendiriyor.

2021 yılı değerlendirmesi kapsamında hazırladığı programlarla ilgili Küpçüoğlu; “Pandemi döneminde kendi youTube kanalımı aktif hale getirerek program yapmaya başladım. Başlangıçta amacım, sadece alanında tecrübeli isimleri kayıt altına alarak bir arşiv oluşturmaktı. Kısa zamanda katılımcıların ve izleyicilerin ilgisiyle program büyük bir görmeye başladı ve güncel sanat olaylarını da izleyerek yayınlar yapmaya başladım. 2021 yılını genel bir perspektifle konusunda tecrübeli konuklarla değerlendirmek ve son iki yılda yaşadığımız olağanüstü durumdan ötürü, tarihe bir kayıt bırakmak istedim.

2021 yılında yayıncılık ve edebiyat alanındaki süreçleri Hürriyet Gazetesi yazarı Sayım Çınar’la, Sinema alanındaki değerlendirmeleri Posta Gazetesi sinema yazarı Kerem Akça ile konuştuk. Pandemi dönemi ile kullanımını yaygınlaşan Dijital Platformlar ve Sosyal Medya konusunu Medya Akademi Kurucusu ve Dijital Pazarlama Uzmanı Okan Yüksel ve Sanat Alanındaki Yansımaları mikado Dijital İletişim Ajansının Kurucusu ve Ressam Günsu Saraçoğlu ile değerlendirdik. Pandemi döneminde iletişim ve yayıncılık platformları arasında popüler hale gelen “Podcast“ ile ilgili Medya Akademi Genel Müdürü ve Haber Spikeri Elif Akın Yüksel‘den öğreneceğiz.

Her hafta pazartesi günü “Hülya Küpçüoğlu” youTube kanalında yayınlanan 2021 yılını değerlendireceğimiz programları ve daha fazlasını izleyebilirsiniz. Tüm sanatseverleri bireysel çabalar ve çeşitli bireysel desteklerle yürütülen bu sanat kanalına sahip çıkmaya davet ediyorum.” sözleriyle düşüncelerini anlattı.

Gece-gündüz stüdyoda…Burak Orhan, şarkılarını müzikseverlerle buluşturmak için gün sayıyor…

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü okurken, oyunculuk yapmaya ve şan dersleri almaya başlayan sonrasında Los Angeles’ta oyunculuk eğitimleri alan Burak Orhan, Kadir Has Üniversitesi’nde Sinema ve Televizyon yüksek lisansı yaptı.

Eğitim hayatının ardından şan ve dans derslerine devam eden Burak Orhan mezun olduktan sonra müzik çalışmalarına ağırlık vererek çıkardığı “Bi Şeyler” ve “Kelepçe” adını verdiği şarkılarını yayınlayarak profesyonel müzik hayatına atıldı.

2022 yılının Şubat ayında ünlü iletişimci Özgür Aras‘ın prodüktörlüğünü yaptığı DMC etiketiyle müzik severlerle yeni projesi ile buluşacak olan Burak Orhan şarkısının okumaları için günlerini stüdyo geçiriyor. Burak Orhan, ‘Yeni şarkısı için çok heyecanlı ve müthiş bir ekiple çalışmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi.

KAFKA KİTAP’TA YILIN SON AYI NASIL GEÇTİ?

Kafka Kitap Aralık 2021’de, tarihçi, yazar ve çevirmen Sadık Usta’nın yeni serisinin ilk kitabı Şüphenin Tarihi – Felsefeye Giriş’i ve İngiliz edebiyatının yaşayan en sıradışı isimlerinden Jeanette Winterson’ın, Noel sezonu için yazdığı öykülerden oluşan Noel Günleri adlı kitabını edebiyatseverlerle buluşturdu. Kafka Kitap logolu kitaplar, raflarda ve internet satış sitelerinde!

Şüphenin Tarihi – Felsefeye Giriş Sadık Usta

Düşünce Dünyamızda “Daha Fazlasını Bilme” Kıvılcımının Parladığı İlk Andan Bugüne Felsefenin Öyküsü

İnsanı diğer türlerden ayıran en önemli özelliğin düşünme yetisi olduğunu bilsek de bu meziyeti temel alan “felsefe” kavramıyla daima mesafeli bir ilişkimiz olmuştur. Peki, esasen attığımız her adımda bir izi olan bu disiplini araştırma ya da hayatımıza uygulama gayretinden geri durmamıza sebep nedir?

Dünyayı Değiştiren Düşünürler adlı kapsamlı felsefe tarihi serisiyle tanıdığımız Sadık Usta, olabilecek en yalın dille insanlığın düşünce tarihini anlatmaya koyulduğu bu yeni seride akla takılan tüm soruları yanıtlıyor. Zihinde şüphe kıvılcımlarının ilk belirişinden bugüne, benzersiz bir öyküyü kaleme alırken felsefe kürsülerinin korkutucu dilinden fersah fersah uzakta durarak okurla müthiş bir sohbete koyuluyor.

Kitabın sayfaları arasında kaybolmadan önce, yazarın hepimizin bilmesini istediği önemli bir mesajı var, büyük bir zevkle iletiyoruz:

Herkes felsefe öğrenebilir; herkes felsefeci ve hatta bazılarımız filozof da olabilir. Bunun için çok şeye gerek yok; sadece sorgulamak, araştırmak, merak etmek, derinlemesine okumak, mevcut durumu eleştirmek ve her anlatılana kanmamayı öğrenmek yeterlidir. Bu yüzden bu kitap, en başta gençlere ve sonra da felsefeye ilgi duyan her yaştan insana yönelik yazılmıştır. Eğer felsefenin günlük yaşamda ne işe yaradığını bilmek, felsefi-düşünsel merakınızı gidermek, düşünme yönteminin yasalarını kavramak istiyor ya da felsefe yapmanın ne olduğunu merak ediyorsanız bu kitap size göredir.

Noel Günleri Jeanette Winterson

Evimde ağaç var. Işıldayan bir ağaç. Her kim getirdiyse süs ışıklarından anlıyormuş ama mesele bu değil. Tavuğu, pirinci ve kaju fıstıklarını yedim, kayısıları bıraktım. Ağacın ışıklarını kapatabilirdim. Onun yerine oturup seyrettim. Bayan Noblovsky’nin kâhin votkasından dört kadeh yuvarlayınca ağacı neredeyse sevmeye başladım. Kendimi önümüzdeki Noel’de buna benzer bir şey satın alırken hayal edebiliyordum.

İngiliz edebiyatının yaşayan en önemli ve sıradışı isimlerinden olan Jeanette Winterson, bu kez Noel sezonu için yazdığı öykülerle karşımızda. Yılın bu döneminde damakları şenlendirecek on iki tarifini de paylaşırken, anlattığı on iki Noel öyküsündeyse o yaratıcı ve cüretkâr edebiyatını konuşturuyor. Altın burunlu bir eşekten kardan bir anneye, neşeli ruhlardan perili bir eve dek, her biri diğerinden şaşırtıcı bu masalları okurken zamanın yavaşladığını hissedecek ve “Wintersonvari”, büyüleyici bir Noel haftasının içine çekileceksiniz.

Katı Yakıtlar, Linyit üretimi Ekim ayında 6 milyon 905 bin 582 ton olarak gerçekleşti
Linyit(1) satılabilir üretimi Ekim ayında bir önceki aya göre %6,0, bir önceki yılın aynı ayına göre %22,0 arttı.
Linyit üretimi, Taşkömürü üretimi Ekim ayında 108 bin 33 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü satılabilir üretimi Ekim ayında bir önceki aya göre %11,8, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %0,7 azaldı.
Taşkömürü koku satılabilir üretimi ise Ekim ayında 406 bin 436 ton olarak gerçekleşti. Bu üretim bir önceki aya göre %0,03 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,9 arttı.
Taşkömürü ithalatı Ekim ayında 1 milyon 624 bin 812 ton olarak gerçekleşti
Taşkömürü ithalatı Ekim ayında bir önceki aya göre %51,5, bir önceki yılın aynı ayına göre ise %52,6 azaldı.
Taşkömürü koku ithalatı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,1, bir önceki yılın aynı ayına göre %34,9 azaldı.
Ekim ayında üretimin teslimatları karşılama oranı en yüksek linyitte gerçekleşti
Üretimin teslimatları karşılama oranı(2) Ekim ayında %97,5 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taşkömürü kokunda %82,8 iken taşkömüründe %4,6 olarak hesaplandı.
Taşkömürü ve linyit teslimatı en fazla termik santrallere yapıldı
Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde; Ekim ayında taşkömürü teslimatının %37,7’si termik santrallere, %20,3’ü kok tesislerine, %13,7’si demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının %78,4’ü termik santrallere ve %9,8’i demir-çelik haricindeki sanayiye yapıldı. Taşkömürü kokunda ise en fazla teslimat %94,6 ile demir-çelik sanayine yapıldı.