Ekonomi haberleri.. (13.12.2018)

KAYSERİ ŞEKER, BERLİN ÜNİVERSİTESİ VE ALMAN ŞİRKETİ İLE BİYOTEKNİK  PROJE BAŞLATTI

Berlin Üniversitesi, Kayseri Şeker, Almanya- Stern Enzyme şirketi ile Şeker fabrikalarında “işletmeye alınan şeker pancarından şeker kazanımını artırmayı amaçlayan ortak proje” başlatıldığı belirtildi.

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; Şeker üretiminde rol model çalışmaları, şeker pancarı tarımında verimliliği artırmayı amaçlayan Ar-Ge faaliyetleri  ile ulusal ve uluslar arası kuruluşların Kayseri Şeker ortak proje yapma taleplerinin   her geçen gün arttığını söyledi.

Başkan Akay; Kayseri Şeker’in  “İşletmeye alınan şeker pancarından, şeker kazanımını artırmayı amaçlayan projesinin” Berlin Üniversitesi ve Almanya’dan  Stern Enzyme şirketi ile birlikte yürütmeye başlaması, Ülke ekonomisine ve Ülkemiz şeker sektörü açısından önemli bir kazanımdır dedi.

Altı ay önce başlatılan  proje çalışmaları kapsamında, Kayseri Şeker Fabrikasının İşletme bünyesindeki şeker üretim proseslerinde belirli süreli  olarak yapılan çalışmalara, Stern enzyme şirketinden Uluslar arası  İş geliştirme Müdürü Jan Gerrit Hussman, Ar-Ge Mühendisi Uliana Moisch ve Stern Enzyme Türkiye direktörü İsmail Tura katıldılar. Proje yürütme heyetinde Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdür Yardımcısı Sırrı Doğanlı, Şeker uzmanlarından İşletme Koordinatörü Burak Karaaslan, Üretim Mühendislerinden Çiğdem Uzunoğlu ve Kübra Özel’de yer aldılar.

Başkan Gülsoy 2018 Üçüncü Çeyrek Büyüme Rakamlarını Değerlendirdi

Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, TÜİK tarafından açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2018 yılı üçüncü çeyrek verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen 1,6 oranındaki büyümenin Türkiye ekonomisinin sağlam olduğunun bir kez daha kanıtlandığını vurgulayan Başkan Gülsoy; “2018 yılında art ardına yaşanan olumsuzluklar ve kurdaki dalgalanmalar piyasayı olumsuz şekilde etkilemiştir. Hükümetimizin aldığı tedbirler sayesinde yeniden dengelenme dönemine girdik, devam edecek uygulamalarla önümüzdeki dönemde de atağa geçeceğimize inanıyorum   “ diye konuştu.

Başkan Gülsoy, enflasyonda gerilemenin başladığını, kurdaki dalgalanmanın normal seyrine yaklaştığını belirterek; “Bu süreç içerisinde iş dünyası temsilcileri olarak sık sık söylediğimiz; paniğe kapılmadan işlerimize odaklanmamız gerektiğiydi.  Çok sıkıntılı dönemler yaşanmasına rağmen sağlam temellere dayanan ekonomimizin yeniden toparlanarak atağa geçeceğine inancımız tamdır. Nitekim görünen o ki, öyle de oluyor. Yapılan KDV, ÖTV indirimleri, finans sektörüne olan borçların yeniden yapılandırılması ve bunlar gibi alınan birçok tedbir kararı yerini bulmuştur.  Her ne kadar ivme kaybederek bir büyüme yaşanmış olsa da, gelecek için  umut vaat etmektedir” ifadelerini kullandı.

Gayrisafi Yurt içi Hasılayı oluşturan faaliyetlere de değinen Gülsoy; Tarım sektörü toplam katma değerinin yüzde 1, sanayi sektörünün yüzde 0,3 artarken inşaat sektörünün ise yüzde 5,3 azaldığını; ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değerinin ise yüzde 4,5 arttığını belirtti.

İş dünyasının yapılan desteklerden olumlu olarak etkilendiğinin altını çizen Gülsoy;  “2018’in sonlarında başlayan yeniden iyileşme süreci, 2019’un daha umutlu olacağına işarettir. Bizler eskisinden daha kararlı, daha azimli bir şekilde çalışarak üretim yapmaya, ürettiğimizi satmaya, sattığımızı yeniden kâra çevirmeye odaklanmalıyız. Türkiye’nin de dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmesi için katma değeri yüksek ürünler ve yerli teknoloji alanında adımlar atması gerekmektedir. Özellikle 2018 yılı 3. çeyrekteki net ihracatın büyümeye 6,7 puan ile son 10 yılın en büyük katkısını sağlaması, 2019 yılının daha verimli geçeceğine olan inancımızı artırmıştır.” dedi.

Forum Kayseri, 7. yaşını ziyaretçilerine özel iki fırsatla kutluyor!

Yıl boyunca düzenlediği kaliteli ve keyifli etkinliklerin yanı sıra cazip fırsatlar da sunan Forum Kayseri, yedinci yaşı şerefine ziyaretçilerine yönelik iki özel sürpriz hazırladı. Forum Kayseri Param Kart Kampanyası ve Şans Yolu oyunuyla alışveriş keyfini kazanca çevirmek isteyen herkes, Forum Kayseri’ye davetli!
Forum Kayseri, yedinci yaşını kutlayacağı Aralık ayında da ziyaretçilerini keyifli kampanyalar ve sürpriz hediyelerle buluşturmaya devam ediyor.
Yeni yıl alışverişleriniz Forum Kayseri’nin 7. Yaş hediyesiyle kazanca dönüşecek!
Forum Kayseri’nin doğum günü olan 21 Aralık’ta başlayacak özel kampanyası kapsamında yeni yıl alışverişi için Forum Kayseri’yi ziyaret ederek aynı gün içinde toplam 350 TL ve üzeri alışveriş yapan herkes, anında 30 TL yüklü Forum Kayseri Param Kart kazanma fırsatı elde edecek. Stoklarla sınırlı bu özel fırsattan yararlanmak, yılbaşı alışverişini 7. yaş hediyesiyle taçlandırmak isteyen herkes, Forum Kayseri’ye davetli!
Forum Kayseri’nin Şans Yolu anında sürpriz hediyeler kazandıracak!
21 – 31 Aralık 2018 tarihleri arasında Forum Kayseri’den aynı gün içinde toplam 250 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçiler, kampanya boyunca 14.00 – 22.00 saatleri arasında Şans Yolu’nda yürüme fırsatı elde edecek! Bu keyifli oyunda birbirinden güzel hediyeler kazanma fırsatı, Forum Kayseri ziyaretçilerini bekliyor.

KAYSERİ OSB ENDÜSTRİYEL TASARIM MERKEZİ 2018 YILINDA DA TASARIMIN ADRESİ OLDU

 Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan Kayseri OSB Endüstriyel Tasarım Merkezi çalışmalarını yerinde inceleyerek, çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Başkan Nursaçan; “Tasarım Merkezimizin Amacı, günümüz iş dünyasında fark oluşturmada, rekabet edebilmede, hizmette, imajda, katma değer oluşturmada, markalaşmada, en önemli farklılaşma aracı olan tasarımın gücü ile firmaların buluşmasını sağlayarak, dünya standartlarında üretimi yapılmış koleksiyonlar ile bölgedeki Ar-Ge ve yenilikçi kapasitenin arttırılmasını sağlamaktır.

Merkezimiz, ülkemizdeki işletmelerin % 99,77’sini oluşturan KOBİ’ler başta olmak üzere, bünyesinde tasarımcı istihdam etmeyen ya da edemeyen, markalarını ve ar-ge faaliyetlerini dışarıdan alacakları tasarım hizmetleri ile desteklemek isteyen firmalara, pazar verileri ve teknolojinin sunduğu olanaklar çerçevesinde, bölgesel ihtiyaçlar doğrultusunda, birçok farklı sektörde, Endüstriyel Tasarım ve Grafik Tasarım konularında profesyonel tasarım hizmeti vermektedir.

Hayal gücü ve farklı tasarımlar çıkarma yetenekleri ile 14 kişiden oluşan deneyimli  “Tasarım Geliştirme Ekibimiz” , güncel tasarım trendleri doğrultusunda ihtiyaçlara en doğru şekilde yanıt veren tasarımları, firmaların konsept, marka değeri, üretilebilirlik, müşteri profili ve hedef pazar gibi kriterlere uygun olarak üreticilerle buluşturmaktadır.

Merkezimizde, 2018 yılında 10 ay içerisinde yaklaşık 300 adet tasarım yapılmıştır. 2018 CNR IMOB mobilya fuarlarında toplam 35 adet ürün farklı, 2018 Avrasya Kapı Fuarında 29 farklı kapı tasarımı ve katalog çalışması ile Kayseri OSB sanayicisine büyük bir destek sağlanmıştır.” dedi.

KAYSERİGAZ’DAN GÜVENLİ DOĞALGAZ KULLANIM UYARILARI

Kayserigaz, doğalgaz kullanan abonelerin farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalarını il genelinde ve ilçelerde mümkün olan tüm mecraları kullanarak yürütmeye devam ediyor.

 Kayserigaz, soğuk havaların etkisinin artması ile birlikte can ve mal güvenliğini tehdit edebilecek durumların meydana gelmemesi için Kayseri halkını uyararak doğalgazın doğru kullanıldığında en güvenli yakıtlardan biri olduğunu hatırlattı.

Doğalgaz kullanıcılarının menfezlerini kapatmasının son derece tehlikeli olduğunu belirten Kayserigaz yetkilileri, havalandırma menfezlerinin soğuk geldiği gerekçesi ile kapatılmasının hayati risk taşıdığını belirtti. Zehirlenmelerin, ortamdaki oksijen eksikliği sonucunda doğalgazı yakan cihazların tam yanma sağlayamamasından dolayı baca gazındaki karbonmonoksitin eve dolmasından kaynaklandığını açıklayan yetkililer ‘‘böyle bir durumda menfezin kapalı olması ortama temiz hava girişini engeller. Bu sizin ve ailenizin can güvenliğini tehlikeye sokar’’ dedi.

Yetkililer ayrıca hane içindeki doğalgaz tesisatlarının bakımının düzenli olarak, sadece sertifikalı firmalara yaptırılması gerektiğini hatırlattı. Kayserigaz aboneleri, sertifikalı firmalara Kayserigaz’ın web sitesinde bulunan www.kayserigaz.com.tr/ic-tesisat-yetkili-firmalar sayfasından ulaşılabiliyor.

İstenmeyen vakaların bir sebebinin de doğalgaz yakıcı cihazlarının bağlandığı bacaların bakımının yapılmaması ve baca malzemelerinin zaman içerisinde deformasyona uğraması olduğunu belirten yetkililer, ev ve işyerlerinde kullanılan doğalgaz cihazlarının her yıl bakımlarının rutin olarak yaptırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca baca sensörünün bulunmaması nedeniyle haneye yayılan gazın farkına varılamaması da istenmeyen olayların bir başka sebebi olarak gösterildi.

Doğalgaz ile ilgili herhangi bir sorun olduğunda Kayserigaz,  7/24 hizmet veren Acil 187 hattı ile Kayseri halkına hizmet veriyor.  Aboneler, doğalgaz kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken ilave bilgilere Kayserigaz web sitesinde bulunan “www.kayserigaz.com.tr/dogalgaz-yararli-bilgiler” sayfasından ulaşabiliyorlar.

Uluslararası ‘Şehirler için WRI Ross Ödülü’nün finalistleri arasında Eskişehir de var! 

Kentsel dönüşüm projeleriyle ön plana çıkan kentlere verilen ‘Şehirler için WRI Ross Ödülü’nde finale kalan şehirlerden biri de Eskişehir oldu. Kentsel Gelişim Projesi ile tüm dünyadan 200 kent arasından finale kalan Eskişehir 250 bin dolarlık büyük ödül için yarışacak. 

İSTANBUL (12 Aralık 2018) – Şehirlerde yaşayan milyonlarca insana daha iyi bir yaşam sunmayı hedefleyen WRI Ross Center’ın bu yıl ilk defa verdiği ‘Şehirler için WRI Ross Ödülü’nünfinalistleri arasında Türkiye’den de bir şehir var. Ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan çok yönlü dönüştürücü etkiye sahip projeleriyle ön plana çıkan kentlere verilen ödülün finalistlerinden biri de Kentsel Gelişim Projesi ileEskişehir Büyükşehir Belediyesi oldu.

Tüm dünyadan yaklaşık 200 başvurunun yapıldığı ödül için finale kalan diğer şehirler ise Kolombiya, Hindistan, Tanzanya ve Güney Afrika’dan. Finalistler, WRI Ross Ödülü Jürisi tarafından değerlendirmeye tabi tutulacak, kazananlar Nisan 2019’da açıklanacak. Birinci olan şehir 250 bin dolarlık ödülün de sahibi olacak.

WRI TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER: ŞEHİRLERDEKİ KÖKLÜ DEĞİŞİMİ DESTEKLİYORUZ
“Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Kentsel Gelişim Projesi kapsamında,kirli Porsuk Çayı’nı iyileştiren, kamusal yeşil alanları geliştiren doğal altyapı projelerini hayata geçirdi ve bu bölgeyi yeni elektrikli tramvay ile birleştirdi” diye anlatan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kentler her gün değişiyor, ne var ki bu değişim her zaman olumlu olmuyor. Çoğu zaman kentler kirlilik, trafik sıkışıklığı, verimsizlik ve eşitsizlik ile mücadele ediyor. Küresel kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşmak için kentlerin olumlu değişimlere ihtiyacı var. Şehirler için WRI Ross Ödülü kentsel dönüşümü olumlu etkilemiş projeleri ön plana çıkarmayı ve onları desteklemeyi amaçlıyor.”

WRI Ross Center for Sustainable Cities Direktörü Ani Dasgupta ise “Kentlerin değişmesi gerektiğini biliyoruz. Ama aynı zamanda insanların daha canlı, sağlıklı ve yeşil mahalleler için her gün yeni yöntemler bulduğunu da biliyoruz. Uygulandıkları kentler üzerinde çok büyük etkiye sahip, finale kalan bu projeler sayesinde insanların aslında nelerin mümkün olabileceğini anlamalarını umut ediyoruz” dedi.

Ödül programının sponsoru, ABD’li iş adamı ve filantropist Stephen M. Ross ise hedeflerinin yenilikçi girişimlerle ilham kaynağı olmak; büyük değişimlerin küçük değişikliklerle ortaya çıktığını ve doğru bir şekilde yapılan kentsel gelişmenin sadece bir mahalleyi değil, koca bir şehri nasıl değiştirebildiğini göstermek olduğunu vurguladı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de proje hakkında “Bir yandan gelenek ve eski değerlerimizi korurken bir yandan da şehrimizi daha yaşanabilir, temiz ve çağdaş hale getirmeyi amaçladık. Eskişehir yalnızca Anadolu için değil, tüm Türkiye için bir çekim noktası haline geldi. Hem yerli hem yabancı turistler bu yeni çağdaş şehri görmeye geliyorlar” diye konuştu.
WRI Ross Ödülü kapsamında ilk beşe girenler arasında teleferik projesiyle Kolombiya’nın Medellin, okula giden çocukların yol güvenliği projesiyle Tanzanya’nın Darüsselam, kayıt dışı atık toplayıcıları kooperatifi projesi ile Hindistan’ın Pune ve Warwick Kavşağı çarşı bölgesinin dönüştürülmesi projesiyle Güney Afrika’nın Durban şehirleri yer alıyor.

Daha fazla bilgi için: WRIRossPrize.org

WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Hakkında:
Daha önce EMBARQ Türkiye olarak bilinen WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne (World Resources Institute – WRI) bağlı olup sürdürülebilir kentler için çalışmalar yürüten WRI Ross Center for Sustainable Cities ağının bir üyesidir. Türkiye, Brezilya, Çin, Hindistan ve Meksika olmak üzere 5 merkezde hizmet vermekte olan WRI Sürdürülebilir Şehirler, “insan odaklı şehirler” düşüncesinden hareketle çevreyi ve insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit eden kent içi ulaşım sorunlarına sürdürülebilir çözümler üretmekte ve bu çözümleri projelendirerek yerel yönetimlerle birlikte uygulamaya koymaktadır. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler hakkında daha fazla bilgi için: www.wrisehirler.org

Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) Hakkında:
WRI, 50‘den fazla ülkeyi kapsayan küresel çapta bir araştırma kuruluşudur. Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Çin, Etiyopya, Endonezya, Hindistan, Meksika ve daha birçok ülkede ofisi bulunmaktadır. 700’den fazla uzmanı ve çalışanı; çevre, ekonomik fırsatlar ve insan refahı kavramlarının kesişim noktasında, büyük fikirleri eyleme dökebilmek için liderlerle ortaklaşa çalışmaktadır.

WRI Ross Center for Sustainable Cities Hakkında:
WRI Ross Center for Sustainable Cities; insanlar, işletmeler ve çevre için erişilebilir, eşitlikçi, sağlıklı ve dirençli alanlar yaratmayı hedeflemektedir. Ortakları ile birlikte; bağlantılı, kompakt ve koordineli şehirlerin oluşturulması için çalışır. WRI Ross Center; su, binalar, arazi kullanımı ve enerji gibi sektörlerde yenilikçi çözümleri tetikleyerek, EMBARQ ağının ulaştırma ve kentsel kalkınma alanındaki uzmanlığını daha da yukarıya taşımaktadır. Dünya çapında şehirlerin daha yaşanabilir hale getirilmesi için WRI’ın araştırma geçmişi ile Brezilya, Çin, Hindistan, Meksika ve Türkiye’den 200’den fazla uzman ağı aracılığıyla elde edilen 15 yıllık saha bilgisini birleştirmektedir.

Ekonomik Kriz Dönemlerinde, Finansal Yönetimin 5 Altın Kuralı

Canovate Group CFO’su Zafer Akay, ekonomik kriz dönemlerinde finansal yönetimin altın kurallarını anlattı. Zafer Akay, bu dönemlerde; Yatırımlar,Hedging (Finansal korunma), Kaydi Para&Vadelendirme, Şirket içi Bilinçlendirme ve Finansal Kuruluşlarla İletişim konularında yapılması gerekenler hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti. :

1-Yatırımlar: Kuşkusuz, ekonomik krizlerin ne zaman gerçekleşeceği finansçılar tarafından önceden tahmin edilse bile, bunun kesinliğinden hiçbir zaman bahsedilemez. Bunlar sadece birer tahminidir. Bu da ekonominin sosyal bilim gerçekliğinden kaynaklıdır. Ekonomik krizler baş gösterdiğinde, sizin hangi durumdayken buna maruz kalacağınız en önemli temel sorununuzdur. Nakit pozisyonunuzun yüksek olduğu bir dönemeden de olabilir veya büyük bir yatırımın tam ortasında da olabilirsiniz. Nakit pozisyondayken yakalanmak olabilecek en olumlu durumken, büyük bir yatırımın tam ortasında ekonomik krize yakalanmak ise olabilecek olumsuz maruz kalma olabilir. Yatırım politikalarınızı tekrar gözden geçirmek, durdurmak, ertelemek gibi konuları yeniden değerlendirmeniz gereklidir.  Bazı durumlar ve dönemler vardır ki; “en iyi yatırım, yatırım yapmadığınız zamandır” bile denilebilir. Bazen de en iyi yatırım kriz dönemlerinde elde edilen fırsatların önceden görülerek değerlendirmesi sonucu yapılan yatırımdır. Dolayısıyla var olan yatırımlarınızı ve projelerinizi yeniden değerlemeniz zorunludur. Ülkenizde yaşanan bir ekonomik daralma varsa, bireysel olarak bir şirketin bunun aksi yönde gelişme göstererek büyümesi ancak geçici, istisnai durumlarda mümkündür. Bazen de fırsat varsa tam tersi kazançlı da çıkabilirsiniz.  Dolayısıyla, bünyenizin dışarın gelen şok tepkilere hızlı tepki vererek reaksiyon göstermesi önemlidir. Etki-tepki süresini en aza indirmek ve gerekli kararlı hızlıca uygulamaya geçirmek gereklidir. Bunun için, yatırımı bitirme veya erteleme-durdurma olabileceği gibi, tam tersine krizde yakalanan fırsatları değerlendirerek yatırım harcamalarınızı daha da arttırabilirsiniz. Bu tamamen şirketinize özgü yapı ile ilgilidir.

2-Hedging (Finansal korunma): Kur dalgalanmalarına karşın finansallarını bir dönem öncesinden, gelecek dönemlerde oluşabilecek kur dalgalanmalarına karşı “hedege”lemek. Örneğin, 2019 yılından başlayarak, her ay işletmenin ortalama1 milyon dolara ihtiyacı olacağı varsayımından yola çıkarsak, ocak, şubat, mart … aralık 2019 sonuna kadar, bir finansal kuruluşla forward (ileri tarihli kur) kur satın alma anlaşması yapılabilir. Böylece, kurlardaki olağanüstü dalgalanmalar ne kadar yüksek olursa olsun, bu işletmenizi olumsuz etkilemeyecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, hedge için en iyi dönemler, milli para biriminizin yabancı para birimi karşısında en güçlü olduğu dönemlerdir. Kurların en yüksek olduğu dönemler ise, finansalların “hedge”lenmesi için elverişli bir yapıyı sağlamaz. Yine de en optimal hedge dönemi, döviz kurların denge ve/veya dengeye en yakın dönemleridir.

3-Kaydi Para & Vadelendirme: Ekonomik resesyonlarda, muhtemelen bankaların ve merkez bankasının gösterge faiz oranları yükseleceğinden/yükselmiş olacağından, şirketinizin ihtiyaç duyacağı fon miktarını en aza indirmelisiniz ki, fonlama maliyetinin şirketinize ve gelir tablonuza vereceği zararı en aza indirebilirsiniz. Bunun için tedarikçilerinize ve/veya bankalar ve finansal kuruluşlarına olan borçları yeniden yapılandırmak, nakit ödemelerinizi vadeye yayarak çek ile veya vadeli açık hesap çalışmak, ithalatlarınızı vadelendirmek (KKDF maliyeti olacaktır), uygulayacağınız politikalarınızdan bazıları olmalarıdır. Bu size, ihtiyaç duyacağınız yabancı kaynak miktarını en aza indirecek, fonlama maliyetinizi azaltacaktır. Tedarikçileriniz tarafınızdan, vadelendirmeden doğan vade farkı maliyetleri olsa bile, bu maliyetler finansal kurumlardan elde edemediğiniz, etseniz bile maruz kalacağınız faiz oranından daha az olacaktır. Kaldı ki, kriz dönemlerinde finansal kuruluşlarda kredi verirken seçici davranacağından, kredisiz yaşamayı bir süreliğine de olsa test etmeniz zorunlu olabilir. Bu durumlarda, hayatta kalmayı başarmalısınız. Kısacası, kredisiz yaşamayı öğrenmelisiniz.

4-Şirket içi Bilinçlendirme: Bir şirkette finansal yönetimden sorumlu olanlar; bir ekonomik krizin varlığını gören, hisseden, yaşayan birinci derece kişilerdir. Hissedarlar dahil, diğer yöneticiler ve çalışanlar bu durumu hissetmeyebilirler. Finansal yönetimden sorumlu olan yöneticilerin; bu durum hakkında öncelikle hissedarlar olmak üzere yönetici ve çalışanları bilinçlendirmeleri gereklidir. Bu durum hissedarların yatırımlarını erteleme, yöneticilerin yeni projelerini gözden geçirmelerine, çalışanların beklentilerini düşürmesi adına önemlidir. Hissedarların girişimci ruhlarına aykırı olsa bile, onların yeni yatırım, yeni girişim politikalarından belli bir süre vazgeçirmek veya ertelettirmek gerekli olabilir.

5-Finansal Kuruluşlarla İletişim: Finansal resesyon dönemlerinin hiç kuşkusuz baş aktörleri, finansal kuruluşlardır. Finansal kuruluşlar, şirketlerin nefes almasını sağlayacak fonların kaynağıdır. Yaşamak için ihtiyaç duyacağınız fonların tedarikinden sorumlu finansal kuruluşlarla iletişiminize bu dönemde hiç olmadığı kadar özen gösterin. Ziyaret edin. Onların, sizi ziyaret etmesini sağlayın. Olası bir kriz durumunuzda, şirket politikalarınızı ve finansal yönetiminizi, anlatın ve ikna edin. Krizdeki eylem planlarınızı ve aldığınız tedbirleri anlatmanız, finansal kuruluşların size bakış açısını ve güvenlerini olumlu yönde etkileyecektir.  

Kurumsal Şeffaflık Ödülü Pfizer Türkiye’nin oldu
Pfizer Türkiye “Uyum Festivali” uygulamasıyla, bu yıl Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından dördüncüsü düzenlenen ve Türkiye’de yolsuzlukla mücadelenin geleneksel dayanışma unsurlarından biri haline gelen Şeffaflık Ödülleri kapsamında Kurumsal Şeffaflık Ödülü’ne layık görüldü.
Pfizer Türkiye, her yıl düzenlediği Uyum Festivali etkinliğinin, dürüstlük ve şeffaflık değerlerine yönelik kurum içi farkındalığı eğlenceli ve yaratıcı aktiviteler ile artırarak etik iş anlayışının tüm çalışanlar tarafından sahiplenilmesine katkısı sebebiyle, Kurumsal Şeffaflık Ödülleri kategorisinde ödüle layık görüldü. Ödüller, 11 Aralık’ta düzenlenen bir törenle sahiplerine teslim edildi.
2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm kesimlerinde şeffaflık, dürüstlük ve hesap verebilirlik ilkelerini hakim kılma amacını taşıyor. Dernek, küresel düzeyde 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü′nün (Transparency International- TI) ilke ve amaçlarını paylaşıyor ve örgütün Türkiye kolu olarak yakın işbirliği içinde çalışıyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği, ödüle layık görülen Uyum Festivali uygulamasını şöyle değerlendirdi: “Uyum kültürünü kurumsal geleneğin bir parçası haline getirerek yaygınlaştırmak adına yaratıcı, öğretici ve eğlenceli birçok etkinliğin düzenlendiği Pfizer Türkiye Uyum Festivali; iş dünyasında şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük ve etik iş anlayışı ilkelerinin yaygınlaşması adına değerli bir iyi uygulama olarak öne çıkmaktadır.”
Pfizer: Daha sağlıklı bir yaşam için®
Pfizer’de bilimi ve global kaynaklarımızı yaşamın her evresinde sağlığı ve esenliği artırmak için kullanıyoruz. Beşerî ilaçların, aşıların, sağlık ürünlerinin ve biyoteknolojik ürünlerin keşfi, geliştirilmesi ve üretiminde kalite, güvenlik ve değer standartlarını belirlemek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında çok çeşitli sağlık ürünlerinden oluşan portföyümüzde beşerî biyolojik ürünler, küçük moleküllü ilaçlar ve aşıların yanı sıra, dünyanın en çok bilinen bazı tüketici ürünleri de yer almaktadır. Pfizer çalışanları her gün gelişmiş ve gelişen pazarlar genelinde hastalıklardan koruyucu önlemleri ve zamanımızın en korkulan hastalıklarına meydan okuyan tedavileri geliştirmek için çalışmaktadır. Dünyanın önde gelen sağlık şirketi olarak sorumluluğumuz çerçevesinde, dünya genelinde güvenilir, erişilebilir sağlık hizmetlerini desteklemek ve erişimi artırmak için sağlık profesyonelleriyle, hükümetlerle ve yerel topluluklarla iş birliği yapıyoruz. Pfizer 160 yılı aşkın süredir bize güvenen herkes adına fark yaratmak için çalışmaktadır. Ülkemizde 1957 yılından bu yana faaliyet gösteren Pfizer Türkiye, Türk tıbbının hizmetine sunduğu ürünlerin yüzde 78’ini ülkemizde üretmekte ve Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Pfizer Türkiye, 2013’te hayata geçirdiği “Sen Çok Yaşa” itibar projesiyle bireylerde sağlıklı ve mutlu yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmeyi ve hastalık bilinçlendirme, doğru yaşam tercihleri, koruyucu önlemler gibi pek çok konuda insanların daha iyi, dolu dolu ve sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duydukları bilgiyi sunmayı hedeflemektedir.

b-fit’li kadınlar Bozkurtlu kadınlara umut oldu
Türkiye’nin ilk ve en yaygın kadınlara özel spor ve yaşam merkezi markası b-fit, binlerce üyesiyle birlikte başlattığı Umut Hareketi kapsamında Denizli’nin Bozkurt ilçesine ücretsiz b-fit merkezi kurdu. Açılışa katılan Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, “Kadınlar mutlu ve sağlıklı oldukça toplum da mutlu olacaktır” dedi.
Türkiye’deki kadınların umudunu güçlendirme hedefiyle kuruluşunun 13. yılında Umut Hareketi projesini hayata geçiren b-fit, “kaliteli ve mutlu bir yaşam her kadının hakkı” diyerek üyelerini bu kez sosyal sorumluluk için harekete geçirdi. 50 şehirdeki 223 b-fit merkezi girişimcileri ve üyeleri birlikte tasarladıkları renkli umut bilekliklerini satarak elde edilen geliri Denizli’nin Bozkurt ilçesinde ücretsiz bir spor salonu açmak için kullandı.
Açılışta konuşan Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, “b-fit gibi kadınlara değer veren bir markayla yollarımız kesiştiği için mutluluk duyuyoruz. Bugün kadınlar için bir spor ve yaşam merkezi açıyoruz ama önemli olan açmak değil, sürdürebilmek. Önemli olan bunu yaşatmak. Bu merkezde doktorlar, diyetisyenler kadınlarla ilgili ne kadar sağlık sorunu varsa bizlere anlatacak ve çözümü beraber bulacağız. Kadınlar mutlu ve sağlıklı oldukça toplum da mutlu ve sağlıklı olacaktır. İmece usulüyle umut bilekliklerini hayata geçiren, satışını gerçekleştiren ve projelendirerek elde edilen gelirle Bozkurt kadınlarının yaşamına dokunan b-fit’li girişimci ve üyelere en içten duygularımızla teşekkür ederiz” dedi.
Bozkurt bir başlangıç, Umut Hareketi yoluna devam edecek!
Bozkurt’ta açılan merkezin uzun soluklu olması planlanan Umut Hareketi için sadece bir başlangıç olduğunu söyleyen b-fit Kurucu Ortağı Aslı Olgun ise proje hakkında şunları söyledi:
“Bugüne dek merkezlerimizde buluşan 600 binden fazla kadının hayatına hareket katarken, onlara sosyalleşerek güçlenebilecekleri, kendilerini geliştirebilecekleri, hayallerini gerçekleştirebilecekleri özgür bir platform olduk. Tüm bunları yaparken temel bir hedefimiz vardı, Türkiye’deki kadınların geleceğe ve kendilerine dair daha umutlu olmasına katkıda bulunmak. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Bozkurt merkezimiz yereldeki 20 köyde yaşayan yüzlerce kadına hizmet verecek. Kadınların yaşamına hareket katmanın yanı sıra bir konu daha bizi çok mutlu ediyor, o da dayanışma. b-fit girişimcileri ve üyeleri Bozkurt için çok kısa bir sürede organize olarak çok muhteşem bir dayanışma örneği gösterdiler. Bu güçlü dayanışma sayesinde kadını kadının umudu yapabileceğimizi kanıtladığımız daha pek çok projeye imza atacağız. b-fit merkezlerinde atölyeler düzenleyerek elde edilen gelirle Türkiye’nin başka köylerine ulaşacağız ve çok daha fazla kadını sporla tanıştıracağız.”

İHRACATÇILAR EXİMBANK GENEL MÜDÜRÜ YILDIRIM’LA BULUŞTU

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) üyesi ihracatçılar, ‘İhracatın Finansmanında Türk Eximbank Bilgilendirme Toplantısı’nda Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ile bir araya gelerek kredi işlemleri ile ilgili detaylı bilgi alma fırsatı yakaladı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Son dönemde döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle finansman sıkıntısı yaşayan ihracatçılarımızın bu sıkıntıları aşmasının en önemli kaynağı Eximbank kredileridir” dedi.

Crowne Plaza’da düzenlenen toplantıya; UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik’in yanı sıra, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Nemli, Haşim Kılıç, Muhsin Koçaslan, Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Nüvit Gündemir, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkan Yardımcısı Orhan Sabuncu, Önceki Dönem UHKİB Başkanı Şenol Şankaya, Önceki Dönem Uludağ Yaş Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB) Başkanı Orhan Gençoğlu, UİB Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri ile UİB Üyesi ihracatçı firma temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Başkan Baran Çelik,  “Türk Eximbank kurulduğu 1987 yılından bu yana ülkemizin ihracat odaklı büyümesini desteklemekte ve teşvik etmektedir. Türk Eximbank’ın kredi ve sigorta programlarının çeşitlendirilmesi, ihracatçılarımızın taleplerinin daha hızlı karşılanması, daha fazla ihracatçıya ulaşılması, ihracatçılarımıza sunulan orta ve uzun vadeli kredi imkânlarının artırılmasına yönelik çabalarını çok önemli buluyor ve destekliyoruz” şeklinde konuştu. Bursalı ihracatçıların Eximbank kredilerine daha kolay ulaşması ve kredi taleplerinin daha hızlı sonuçlandırılması Eximbank Bursa Şubesi’nin UİB binasında hizmet verdiğini de hatırlatan Çelik, “İller bazında ülke ihracatında bu yıl itibariyle 2. sırada yer alan Bursalı ihracatçılar artık tam yetkili bir Eximbank Şubesi’nden hizmet alabilmektedirler” dedi.

Eximbank kredilerinin ihracatçılar açısından önemine de değinen Çelik, “Son dönemde döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle finansman sıkıntısı yaşayan ihracatçılarımızın bu sıkıntıları aşmasının en önemli kaynağı Eximbank kredileridir. Örneğin, ihracatçılarımız kur riskine karşı Eximbank ‘Kur riski opsiyon işlemleri’ ile ihracat alacaklarını koruma altına alabilme olanağına sahiptirler. Ticaret Bakanlığımız, Türkiye İhracatçılar Meclisi, İhracatçı Birlikleri ve Eximbank’ın son dönemde ihracatçılarımızın karşı karşıya kaldığı kur ve faiz riskine karşı göstermiş olduğu ortak çabalar çok önemlidir ve ülkemizin ihracat odaklı büyümesinde bu çalışmalar kritik önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

Türk Eximbank’ın Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme stratejisine ciddi anlamda katkı koyan bir kurum olduğunun altını çizen Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, “İhracatçılarımızın sadece ihracatlarını artırmaları değil, onların bir atılımı ve dönüşümü gerçekleştirmelerini hedefliyoruz” dedi. Türk ihracatçısının talep ettiği düşük maliyetli orta ve uzun vadeli kaynakları yurtdışından getirdiklerini dile getiren Yıldırım, dünyada kaynak getirme noktasında 7’nci banka olduklarını söyledi. Türk Eximbank’ın şu an itibariyle ortalama 10 milyar dolar yurtdışı kaynağı kullandığını belirten Yıldırım, “Önümüzdeki kaynağı aynı şekilde sürdürmeye daha sonra da maliyetler koşullarını iyileştirerek bunu artırmaya çalışacağız. Bu orta ve uzun vadede, sektör kredileri ve yatırım için son derece önemli.” ifadelerini kullandı.

AKAMİB 2018 YILI KASIM AYI İHRACATI  70,3 MİLYON DOLAR

 2018 yılı Kasım ayı sektörel bazda ihracat rakamlarına göre; Türkiye Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri ihracatı, 2017 yılının eş değer dönemine kıyasla, %17 oranında artış göstererek 485 milyon 425 bin dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Kasım ayı Türkiye toplam ihracatındaki payı %3,1 oldu.

2018 yılı Kasım ayı sektörel bazda ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Onur Kılıçer, AKAMİB tarafından 2017 yılına kıyasla %21 oranında artış ile 70 milyon 319 bin dolar Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri ihracatı gerçekleştiğini kaydetti. Böylece AKAMİB, Kasım ayında son iki senenin en büyük ihracat rakamına ulaştı.

Türkiye geneli ve AKAMİB olarak sektörün Kasım ayında en önemli pazarının yine Irak olduğunu belirten Kılıçer, AKAMİB ihracatında Irak pazarını İtalya ve Libya’nın takip ettiğine değinerek, “Türkiye sektör ihracatında Kasım ayında Libya’ya gerçekleşen ihracattaki yükseliş dikkat çekiyor. Libya ile son zamanlarda olan artı, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin güçlendiğinin rakamsal olarak da kanıtıdır. Libya pazarında son zamanlarda Türkiye algısı iyi anlamda büyük gelişme gösterdi. Bu hususta Türk dizi ve filmlerinin etkisi yadsınamaz. Ülkemizin tanıtımı konusunda film endüstrisinin de büyük rol oynadığını görüyoruz. Türkiye’ye uzak olan ülkelerde de ülkemizin tanıtımını dizi ve filmlerle yaparak var olan potansiyelimizi pazardaki hane halkına göstermiş olacağız. Bu durumun da ihracat rakamlarımıza olumlu yönde yansıyacağını tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.

AKAMİB’in Kasım ayındaki ikinci en büyük ihracat pazarının İtalya olduğuna dikkat çeken Kılıçer, “Belirtmemiz gerekir ki; özellikle mobilya sektöründe İtalya, dünya pazarında rekabet ettiğimiz en büyük üretici ülkelerdendir. Malumları olduğu üzere İtalya gerek tasarım gerekse de kalite konusunda mobilya sektöründe başat ülkelerdendir ve AKAMİB’in de İtalya’ya yüksek oranda ihraç yapıyor olması birliğimizin İtalyan mobilyalarıyla kendi pazarında ve global pazarda rekabet edebilecek kadar kaliteli ürünler çıkartabildiğinin bir göstergesidir. Fakat bu husustaki en büyük sorunumuz markalaşamama sorunudur. Bu engelin aşılması için de Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle hali hazırda yürüttüğümüz çalışmalarımız var. Umuyoruz gelecekte bu çalışmalarımızın meyvelerini toplayacağız” dedi.

Ocak-Kasım 11 aylık dönemde Mobilyalar ürün grubunun, AKAMİB ihracatında %62 paya sahip olduğunu ve ihracat değerinin 345 milyon 76 bin doları bulduğunu aktaran Kılıçer, Keresteler- Sandık-Kafes-Palet ürün grubu ihracatının ise %6,68 artış ile yaklaşık 42 milyon ihracat değerini yakaladığını sözlerine ekledi.

ASANSÖR SEKTÖRÜNÜN  DÜNYACA ÜNLÜ İSİMLERİ İSTANBUL’DA BULUŞTU

Asansör ve yürüyen merdiven sektörü Liftinstituut Solutions ve Elevator World tarafından düzenlenen Uluslararası Asansör ve Yürüyen Merdiven Sempozyumu’nda bir araya geldi. Ana konusu “güvenlik ve yeni teknolojiler” olan sempozyumda sektörün dünyaca ünlü isimleri de sunumlarını gerçekleştirdi. Liftinstituut Solutions Avrasya Bölge Müdürü Süleyman Özcan; “Önceliğimiz güvenlik, farkındalık oluşturmak ve paydaşları bir araya getirmek” dedi.

Bina içi taşıma sistemleri asansör ve yürüyen merdivenlerin üretim ve kullanımında güvenlik en dikkat edilmesi gereken öncelikler arasında yer alıyor. Türkiye ve dünyadaki asansör ve yürüyen merdivenleri 80 yılı aşkın tecrübesi ile denetleyen uluslararası bağımsız danışmanlık firması Liftinstituut Solutions, asansör sektöründe katma değer projeler üretmeye devam ediyor. Liftinstituut Solutions, Elevator World Inc. ile birlikte bina içi taşıma sistemlerinin tüm ilgililerini ve paydaşlarını “Uluslararası Asansör ve Yürüyen Merdiven Sempozyumu IEES – 2018”de bir araya getirdi. İstanbul Polat Renaissance Yeşilköy Otel’de düzenlenen etkinliğin odak noktası “güvenlik ve yeni teknolojiler” çerçevesindeydi.

AKADEMİK PAYLAŞIMLAR YER ALDI

Türkiye dahil tüm dünyadan 26 farklı ülkeden katılımcıların yer aldığı sempozyumda, 19 konuşmacı güvenlik üzerine geliştirdikleri yeni teknolojileri asansör ve yürüyen merdiven sektöründen yöneticiler, teknik personel, inşaat sektöründen yöneticiler, mimarlar, proje geliştiriciler, proje yönetim şirketi yöneticileri gibi çok geniş kitle ile paylaştılar. Akademik değeri ve bilimsel paylaşımları ile de adından söz ettiren etkinlikte, konuşmacıların sunumları Hollanda’dan John Van Vliet, ABD’den Louis Bialy, Ben Abbaspour, John W. Koshak, Çin Halk Cumhuriyeti’nden Alber So, Birleşik Arap Emirlikleri’nden J.M.J. Iqbal, İtalya’dan Luciano Faletto ve Türkiye’den Süleyman Özcan’ın yer aldığı teknik komite tarafından incelendi. ThyssenKrupp Multi firmasının CEO’su Mr. Michael Cesarz’ın, yatay ve düşey hareket eden yeni geliştirdikleri Multi adlı asansörlerini anlattığı sempozyumda, Otis, Kone, Schindler gibi pek çok farklı asansör firması da sektördeki yeni gelişmeleri, yeni ürünleri ve hizmetler ile ilgili sunum gerçekleştirdiler.

Sunum aralarında misafirler stant alanlarını da ziyaret ederek, firmaların ürünlerini ve teknolojilerini yakından tanıma imkânı elde ettiler. Asansör ve yürüyen merdiven sektörünün nabzının tutulduğu sempozyum bilgi paylaşımının yanı sıra firmalar arası iletişim ve iş birliğinin oluşmasına fırsat tanıdı.

ÖNCELİĞİMİZ GÜVENLİK

Sempozyumun yalnızca kısıtlı sayıda katılımcıya yönelik yapılmasına rağmen ilginin çok yoğun olduğunu söyleyen Liftinstituut Solutions Avrasya Bölge Müdürü Süleyman Özcan; “Bu yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Asansör ve Yürüyen Merdiven Sempozyumu, çok başarılı geçti. Yalnızca sektörel odaklı olması nedeniyle daha verimli hale getirmek için katılımcı sayısını kısıtlı tutmuştuk ancak etkinliğe olan ilgi bizleri çok sevindirdi. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından katılımcılar etkinliğe katılarak, değerli paylaşımları yakından takip etti. Liftinstituut Solutions olarak amacımız her gün binlerce insanın kullandığı asansör ve yürüyen merdivenleri daha güvenli hale getirmek. Bu nedenle de farkındalık oluşturmak ve bu alanda çalışan tüm paydaşları bir araya getirerek sektörün teknolojik açıdan geldiği son noktayı paylaşmak ana hedefimizdi. İki gün boyu yoğun programların olduğu sempozyumu her dünyanın farklı ülke ve şehirlerinde gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Sempozyumun bir sonraki durağı 2019 yılında Amerika olacak.” diye konuştu.

TOYOTA’DAN SIRA DIŞI BİR MODEL DAHA: GR SUPRA SUPER GT

Toyota, 2019 Tokyo’da düzenlenecek özel bir fuarda sıra dışı bir modelini tanıtmaya hazırlanıyor. 11 Ocak 2019 tarihinde başlayacak fuarda, Toyota’nın yarış takımı Toyota GAZOO Racing tarafından yeni geliştirilen GR Supra Super GT Konsept ilk kez burada gösterilecek.  Daha iyi otomobiller üretme felsefesiyle motorsporları aktiviteleriyle araçlarını ve çalışanlarını geliştiren Toyota, bunun meyvelerini her geçen gün daha fazla almaya başlıyor.

Dünya Ralli Şampiyonası (WRC), Dünya Dayanıklılık Şampiyonası (WEC) gibi üst düzey serilerin yanı sıra ulusal ralli ve yarışlarda da mücadele eden Toyota Gazoo Racing, Tokyo’daki fuarda “geçmişten geleceğe” temasıyla tüm yarış otomobili modellerini de sergileyecek.

Toyota’nın standında GR Supra Super GT Konsepti’nin yanı sıra Yaris WRC ve TS050 Hybrid gibi üst düzey şampiyonalarda yarışan araçları da yer alacak. Ayrıca daha önce yarışlarda yer almış bir Supra da gösterilecek.