Ekonomi haberleri (11.12.2018)

Kayseri OSB Dış Ticaret İstihbarat Merkezi  Bölge Sanayicilerine ve Kayseri Ekonomisine Önemli Katkılar Sağlıyor

 Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan; OSB bünyesinde kurulan ve çalışmalarına büyük bir titizlikle devam eden Dış Ticaret İstihbarat Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Nursaçan; “ Dış ticaret ülkeler arasında yapılan mal ve hizmet alım satım işlerinin tamamıdır ve günümüzde de ülkeler arasında farklı ürünlerde alım ve satımlar olmaktadır. Ülkemiz dış ticarette geçmiş zamanlara göre birçok üründe giderek gelişerek başka ülkelere de satım yapmaktadır.

Sanayicilerimiz ve şehrimiz ekonomisine katkı sağlamak için kurulan Kayseri OSB Dış Ticaret İstihbarat Merkezi’nde görev yapan uzmanlarımız hedef pazar tespiti, firma istihbaratı, sürdürülebilir ucuz ithalat, hedef Pazar, detaylı pazar ve mevzuat bilgisinin sağlanması gibi birçok hizmet veriyor.”  dedi.

Nursaçan, “Küresel sistemde ciddi gelişmelerin yaşandığını, güçlü bildiğimiz ekonomilerin sallandığını, güçlü görülen yapıların tek tek yıkıldığını, dünyada ekonomik, siyasal ve sosyal çalkantıların baş döndürücü bir hızla devam ettiğini,

Kurumların gelişmesi, daha verimli, kaliteli ve beklenen hizmeti sunabilmesi için kurumsallaşmanın kaçınılmaz bir hal aldığını,

Küresel düzeyde “ rekabetin “ artış göstererek her geçen gün hızla arttığını, Hiper rekabet ortamının yaşandığı günümüzde, sanayicilerin doğru zamanda ve yerinde hamleler yapmaya mecbur kaldıklarını, analiz ve araştırmaların öneminin günden güne değer kazandığını,

İhracatta hedef pazar seçimi yapıldıktan sonra, rakip firmaların tespiti ve potansiyel müşteri belirlenmesinin ikinci önemli bir adımı oluşturduğunu,

Firmaların fırsat sunan pazarları tespit edebilmeleri ve yeni müşterilere ulaşmalarına katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını kesintisiz bir şekilde sürdüren söz konusu merkezin, hizmet kalitesi bakımından Türkiye’deki 327 OSB arasında önemli ve ayrı bir yere sahip olduğunu ” ifade etti.

KAYSERİGAZ MAPINFO KULLANICILARI KONFERANSI’NA KATILDI

Kayserigaz Başarsoft tarafından Ankara’da düzenlenen 2018 MapInfo Kullanıcıları Konferansı’ na katıldı.

Coğrafi Bilgi Sistemi Yazılımı olan MapIfo programına ait geliştirilen yeni teknolojilerin bahsedildiği konferansta, Harita Genel Müdürlüğü, AFAD, Gelir İdaresi Başkanlığı,  İç İşleri Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşların temsilcileri, Mapınfo programı marifetiyle kurmuş oldukları coğrafi bilgi sistemlerini tanıtan sunumlar gerçekleştirdi.

MapInfo programını etkin olarak kullanan Bursagaz ve Kayserigaz, MapInfo Kullanıcı Konferansı’na Proje ve işletme Müdürlüğü’nün proje ekibiyle katıldı. Grup adına Kayserigaz Proje Müdürü Murat AKDAĞ sunumunda tasarım, saha, harita entegrasyon sistemi olan Propay Projesi hakkında bilgi verdi. Akdağ, sunumda dağıtım şirketlerinin gider kalemleri olan Capex/Opex kapsamlarının ve Propay Projesi’nin temel noktası olan Capex’i kapsamasının üzerinde durdu.

Kayserigaz Proje Müdürü Murat Akdağ ‘‘Doğalgaz sektöründe yapılan yeni düzenlemeler sonucunda yatırımlarla ilgili usul ve esaslara göre işlerin yapılması, tarife metodolojisine göre analizlerin uygun olması, tarife hesaplamalarına göre hareket edilmesi ve sonuç olarak belirlenen hesap planlarına göre giderlerin işlenmesi gerekmektedir’’ dedi ve bu kapsamda Propay Projesi’nin yatırıma giden tüm kalemlerin talepten muhasebeleştirmeye kadar tüm süreçlerin dijital ortamda tek bir yazılım üzerinden takibi ve raporlanmasını kapsadığını belirtti.

KAYSERİ ŞEKER’DEN YENİ  KÜSPE YÜKLEME ÜNİTESİ YATIRIMI

Kayseri Şeker Fabrikasından yaş küspe taşıyan nakliyecilerin karşılaştıkları sorunların giderilmesi çalışmaları kapsamında 2018 yılı yatırımları kapsamında yeni küspe yükleme ünitesi yapıldı.

İki adet otomatik kantar ve iki adet gezici yükleme bandı sistemi ile hizmet vermekte olan  yaş küspe yükleme ünitesinin yaklaşık 700 bin TL ye mal olduğu belirtildi.

Küspe nakliyecileri, Yeni yatırım sayesinde  dolum esnasındaki karşılaştıkları zaman kaybı ve ekonomik kayıplarının  ortadan kalktığı için yöneticilere  teşekkür ettiler.

ÖZEL KAYSERİ OSB TEKNİK KOLEJİ  TAM DONANIMLI KÜTÜPHANESİ İLE ÖRNEK OLMAYA DEVAM EDİYOR

Kayseri OSB çatış altında faaliyetlerini sürdüren Türkiye’nin en donanımlı Özel Mesleki ve Teknik Lisesi olan Kayseri OSB Teknik Koleji önemli projelerine bir yenisini daha ekledi.

Okul içerisinde oluşturulan ve 340 m2 alana sahip kütüphanede, ana galeri yanında 3 adet grup çalışma odası, 1 okuma salonu ve konuşan kitap odası bulunmakta.

Eğitimin, bilimin, sanatın temeli kitaba dayanır. 

Tam kapasiteye ulaştığında 19 bin kitaba ev sahipliği yapacak kütüphanede kısa sürede 7 bin kitaba ulaşılmıştır.

E-kütüphane modülü ile öğrenciler ve aileleri, sanayiciler ve çevre vatandaşlarımızdan oluşacak okuyuculara 18 bin dijital kitap sunulacaktır.

Ayrıca Kültür Bakanlığı ile işbirliği çerçevesinde sesli ve dijital kitap sayısı her geçen gün arttırılmaktadır.

SunExpress CEO’su Jens Bischof: Türk turizminin ana taşıyıcısı olarak 2019 yılında rekor sayıda koltuk arz edeceğiz.

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2019 yaz dış hat uçuş programında, önceki döneme göre Orta Avrupa’dan Türkiye’ye rekor bir kapasiteyle  toplamda 6,4 milyon koltuk sunacak. SunExpress, Türkiye ile Avrupa arasındaki uçuş sayısını da önemli ölçüde artıyor. Antalya, İzmir ve Anadolu kentleri ile Avrupa arasında en fazla sayıda direkt tarifeli uçuş düzenleyen havayolu, 30’dan fazla ülkede toplam 90 destinasyona uçuş düzenliyor.

SunExpress CEO’su Jens Bischof, SunExpress’in Türk turizminin öncü havayolu şirketi olduğunu belirterek, “Geçen yaz sezonunda Türkiye turizm pazarına toplam 5 milyon koltuk arz etmiştik, önümüzdeki yıl rekor bir artışla 6,4 milyon koltuk arz edeceğiz. Bu yaz Türkiye’de 16 noktadan Avrupa’da 36 destinasyona tarifeli direkt uçuş düzenleyeceğiz”dedi.

Bischof, “Biz Türk turizmine olan inancımızı hep koruduk. Diğer havayolları kapasitelerini Türkiye dışı pazarlara kaydırırken, biz, SunExpress olarak,  Türk turizmi zor yıllarında bile Antalya ve İzmir’e sunduğumuz kapasitemizi artırdık. 2019’da Türk turizminin rekor kırması için bütün desteğimizi sunacağız. Yolcunun seçimi olarak bilinen Skytrax tarafından seçilen dünyanın en iyi 5., Türkiye’nin ise en iyi tatil havayolu olarak SunExpress’in gerçekleştirdiği bu rekor kapasite artışı, Türk turizminde yaşanması beklenen artışın önemli bir göstergesidir” dedi.

Antalya’ya rekor koltuk arzı, 4 yeni rota

Antalya’yı dış hatlarda direkt ve tarifeli seferlerle en fazla noktaya bağlayan havayolu SunExpress, 2019 yazında Türkiye’nin turizm başkenti ve SunExpress’in merkezi olan Antalya’ya tarihinin en yüksek koltuk arzını gerçekleştirecek. SunExpress, Orta Avrupa’da birçok havalimanından Antalya’ya toplamda 3,5 milyon koltuk arz ederek, Avrupa’yı Akdeniz’in gözde tatil beldesine tarifeli ve direkt seferlerle bağlıyor. Bu yıl Antalya’dan Norveç’te Oslo, İsveç’te Göteborg, Hollanda’da Eindhoven ve Çekya’da Prag olmak üzere 4 yeni rota sunacak olan havayolu, ayrıca mevcut birçok hatta uçuş frekansını da arttıracak. 2019 yazında havayolunun Antalya’dan sunduğu toplam dış hat destinasyon sayısı 36 olacak.

İzmir’e ekstra 400 bin koltuk, 3 yeni rota

2012 yılından beri İzmir’i aktarma merkezi olarak kullanan SunExpress, İzmir operasyonuna başladığı günden bu yana büyümeye ve kent turizmine katkıda bulunmaya devam ediyor.  İzmir üzerinden Anadolu’nun birçok kentinden Avrupa’ya bağlantı sunan havayolu, bu yaz İzmir dış hat uçuşlarına da ilave 400 bin koltuk ekliyor ve İzmir’de toplam koltuk arzını 1,7 milyona yükseltiyor. SunExpress’in bu yaz İzmir çıkışlı yeni dış hat noktaları, Hollanda’da Eindhoven, Rusya’da St. Petersburg ve Fransa’da Marsilya olacak. Bu yeni destinasyonlar ile birlikte havayolunun İzmir’den sunduğu toplam dış hat destinasyon sayısı 32 olacak.

SunExpress, ayrıca Mart ayından itibaren Dalaman ve Bodrum’u da Avrupa ile bağlamaya başlıyor; Her Cumartesi Berlin’den, haftada iki gün de Düsseldorf, Köln-Bonn ve Stuttgart’tan Dalaman’a seferler düzenleyecek. Bodrum’a ise haftada 3 gün Düsseldorf’tan seferler sunacak.

Anadolu’da yüzde 30 kapasite artışı

Avrupa’da yaşayan Türklerin karşılıklı aile ziyaretlerini kolaylaştırmak adına 2010’dan bu yana Anadolu’ya gerçekleştirilen direkt tarifeli uçuşlar, SunExpress’in en hızlı büyüyen pazarını oluşturuyor. Havayolu, Avrupa’ya direkt tarifeli seferlerle uçuş düzenledikleri mevcut Anadolu kentinlerine Kütahya/Zafer ve Malatya’yı da ekliyor. Bu iki yeni hat ile birlikte SunExpress, Kütahya, Malatya, Adana, Ankara, Gaziantep, Elazığ, Konya, Kayseri, Ordu-Giresun, Samsun, Trabzon ve Diyarbakır olmak üzere toplamda 12 Anadolu kentinden Avrupa’nın 16 şehrine direkt tarifeli seferler sunacak.

Bischof, “SunExpress olarak bizim hem Türkiye’de hem de Almanya’da köklerimiz var. Avrupa’da yaşayan Türkler bizim için çok önemli. Bu doğrultuda da Avrupa’da yaşayan Türklerin memleketlerine aktarmasız ve daha rahat gelmelerine özen gösteriyoruz. Bu çerçevede Anadolu uçuşlarımızda da, geçen yaza göre 2019 yazında yüzde 30 kapasite artışı gerçekleştirerek, yaklaşık 1 milyonluk bir koltuk arz ediyoruz” dedi. SunExpress’in 2019 yazında Anadolu’dan yeni uçuşları ise Düsseldorf-Malatya, Düsseldorf-Kütahya/Zafer, Köln-Samsun, Stuttgart-Diyarbakır, Stuttgart-Konya ve Oslo-Konya olacak.

Büyüme rakamları Türk ekonomisinin acil inişi kazasız yaptığını ortaya koyuyor

Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde beklentilere uyumlu bir şekilde yüzde 1.6’lık büyüme rakamını değerlendiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ekonomisinin acil inişi en az hasarla yaptığının göstergesi olarak niteledi.

Türkiye’nin 2017 yılının tamamında yüzde 7,4’lük büyüme rakamına ulaştığını ancak bu büyümede üretim ve ihracatın etkisinin sınırlı olduğunu anlatan Eskinazi, “Kaynaklarınızı katma değer üretmeyen alanlara aktardığınızda bunun sürdürülebilir bir büyüme doğurmayacağını yaşayarak gördük. Türkiye, bundan sonraki süreçte üretim ve ihracat eksenli büyümeyi kendisine rota edinmesi gerektiğini acı tecrübelerle gördü” değerlendirmesinde bulundu.

Üretim yapan her fabrikanın üretiminin en az yüzde 50’sini ihraç etmesi gerektiğini her fırsatta dile getiren Eskinazi şöyle devam etti: “Türk ekonomisindeki durgunluğu aşmanın yolu ihracatımızı arttırmaktan geçiyor. 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 11.5’luk büyüme kaydetmiş bir ekonominin, ekonomisinin ciddi bir darboğazdan geçtiği süreçte yüzde 1.6 büyümesi küçümsenmemeli, yılın dördüncü çeyreğinde ve 2019 yılında tekrar daha yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilmek için üretim ve ihracat eksenli bir rota belirlemeli. Yabancı yatırımcıya güven verecek adımları da hızlıca attığımız takdirde içinde bulunduğumuz girdaptan kurtulabiliriz.”

Çiftçi Eğitim Merkezi kadın ve gençleri çiftçiliğe özendiriyor

Türkiye’nin ilk eğitim çiftliği olan Gercüş Ziraat Odası Çiftçi Eğitim Merkezi, üreticilere bilgi ve beceri kazandırmakla kalmıyor bölgedeki kadın ve gençleri çiftçiliğe özendiriyor.

Ziraat Odaları, hayata geçirdiği eğitim projeleri ile dikkat çekmeye devam ediyor. Batman Gercüş Ziraat Odası tarafından başlatılan Çiftçi Eğitim Merkezi projesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi çiftçilerinden büyük ilgi görüyor. Gercüş Ziraat Odası Başkanı Şefik Öner, “Bugüne kadar dediğimiz gibi her işin başı eğitimdir. Burası, ‘ben tarımla ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorum’ diyen herkesin eğitim merkezidir” diye konuştu.

-Amaç istihdama katkı sağlamak-

Mart ayında faaliyete geçen, 32 bin metrekare alana kurulu merkezde 102 kursiyerin eğitim gördüğünü belirten Öner, “Merkezimizde çiftçilerimize verimi nasıl artıracağı, hastalık ve zararlılarla nasıl mücadele edeceği, bölgede ürün desenini çeşitlendirmek için atılacak adımlar ve ürün pazarlama yöntemleri başta olmak üzere birçok konuda eğitim veriliyor. Eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyerlerimiz KOSGEB tarafından verilen sertifikalarını alıyor” diye konuştu.

Projenin temel amaçlarından birinin tarımda kadın ve gençlerin istihdamını artırmak olduğunu ifade eden Öner, şöyle devam etti:

“Kadınlar ekmeklerini topraktan çıkarsın, kendi işlerinin patronu olsun istiyoruz. KOSGEB destekli eğitimlerimizi ağırlıklı olarak kadın çiftçilerimize veriyoruz. Bölge gençlerimizi tarıma özendirmeyi amaçlıyoruz.

Merkezi açtığımızda sınıfı doldurmakta güçlük yaşadık. Köy köy dolaştım, Çiftçi Eğitim Merkezi’nin önemini anlattım. ‘Kızlarınız bize emanet. Ders bittiğinde bizzat evlerine bırakacağım’ dedim, ancak ikna ettim. Şimdi ise gördüğümüz ilgi bizi çok mutlu ediyor. Merkeze yapılan her 50 başvurudan 40’ı genç kızlarımızdan geliyor.”

-“Yılda 4 bin çiftçi eğitilecek”-

Öner, finansörlüğünü GAP İdaresi’nin yaptığı merkezin Türkiye’de örnek bir çalışma olduğunu söyledi. Merkezde yılda 4 bin çiftçinin eğitileceğini belirten Öner, “Kaybolmakla yüz yüze olan milli tohum çeşitlerimizi yeniden yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Yerel çeşit tohumlarımızı ıslah ederek çoğaltıyoruz. Çiftçiye burada tohumdan hasada kadar uygulaması gereken tüm adımları anlatıyoruz” diye konuştu.

Bölgenin sertifikalı fidan ihtiyacının da yine bu merkez aracılığıyla karşılanacağını anlatan Öner, “Yıllık 500 bin sebze fidesi, 200 bin fıstık fidesi dağıtacağız. Ayrıca aşı odası da açtık. Artık kendi üretimimizi burada yapıp, yılda 200-300 bin bağ fidesi de yetiştireceğiz. Bu eğitim merkezimizde sadece ürün eğitimleri verilmeyecek, aynı zamanda ürünü pazarlama eğitimi de verilecek. Ürün desenlerinin çoğaltılması, finansman kaynaklarının nerelerden sağlanacağı konularında da eğitimler verilecek” ifadelerini kullandı.

-Gercüşlü kadınlar çiçek yetiştirecek-

 Önümüzdeki yıl merkez bünyesinde bir de sera kurulacağını anlatan Öner, serada süs bitkisi yetiştirileceğini anlattı. “Kadınlar Süs Bitkisi Yetiştiriyor” projesi için hazırlıkların tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Öner, “Kadınlara çiçek yetiştiriciliği eğitimi vereceğiz. Eğitimi aldıktan sonra üretip ekonomiye katkı sağlayabilecekler. Kadınları iş hayatına kazandırmak istiyoruz, kendi işlerinin patronları olsunlar diye onlarla birlikte onların hayalleri için çalışıyoruz. Bu projemizde bize KADEM’de destek oluyor” diye konuştu.

Merkezde yalnızca bölgede yetiştirilen ürünler hakkında değil, çok sayıda tarım ürünüyle ilgili olarak eğitimler verildiğini anlatan Öner, “En verimli modelleri gösteriyoruz. Kursiyerlerimizin sebzeciliği öğrenmek için Mersin’e, Yalova’ya gitmesine gerek yok. Sebze yetiştiriciliğini Gercüş’te öğrenip Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde üretim yapabilirler” diye konuştu.

Öner, Çiftçi Eğitim Merkezi çatısı altında mini bir pazar ile fuar alanı ve solucan gübresi üretim tesisi kurulacağının da müjdesini verdi. Merkezde ayrıca önümüzdeki günlerde tavukçuluk ve arıcılık eğitimi verilirken, ana arı üretimi de yapılmaya başlanacak.

Dünya Toprak Günü…

 Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, toprağın, insan yaşamının vazgeçilmezi, çiftçilerin geçimlerini sağladığı ekmek tekneleri olduğunu bildirerek, “ne yazık ki ülkemiz topraklarını verimli kullanamıyoruz. Arazi toplulaştırma çalışmalarını tamamlamalı, tarım arazilerinin yanlış ve amaç dışı kullanımına engel olmalıyız” dedi.

Bayraktar,Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kentleşme ve sanayileşme sürecinin iyi yönetilemediğini, her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazisinin konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, karayolu yapımı nedeniyle kaybedildiğini belirtti.

           -“Yasal düzenlemeler ödünsüz uygulanmalı”-

Ülke topraklarının yüzde 63’ünde şiddetli ve çok şiddetli, yüzde 20’sinde orta ve yüzde 7’sinde ise hafif derecede erozyon görüldüğünü, erozyon nedeniyle kaybedilen toprağın her yıl 1,4 milyar tonu bulduğunu söyleyen Bayraktar, şöyle devam etti:

İşlenen tarım alanlarının yüzde 59’u, çayır-mera alanlarının yüzde 64’ü, orman-maki alanlarının ise yüzde 54’ü çeşitli derecelerde erozyona maruz kalıyor. Ülkemiz tarım arazilerinin erozyondan, çölleşmeden korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yeterince mevcuttur. Ancak önemli olan bu yasal düzenlemelerin ödünsüz uygulanmasıdır.

Diğer taraftan tarım arazilerimiz bilinçsiz sulama nedeniyle tuzlulaşmakta, çoraklaşmaktadır. GAP projesi uygulamaya geçmeden önce yörede 10 bin hektar civarında olan çoraklaşma, uygulamadan sonra 60-70 bin hektara ulaşmıştır. Bunun da nedeni ‘çok su çok ürün verir’ anlayışından kaynaklanan bilinçsiz sulamadır.

Ayrıca yeterli önlemleri almadığımız, arıtma tesisi yatırımlarını tam olarak yapmadığımız, çevreye dikkat etmediğimiz için toprak ve su kaynaklarını sadece ülkemizde değil tüm dünyada kirlettik.

Şunu unutmamak gerekli ki tahrip edilmiş bir arazinin eski haline dönüşümünün sağlanması, hem pahalı hem de başlangıçtaki üretim düzeyine ulaşması zordur. Bu manada çiftçilerimize verilecek olan eğitimler önemlidir.”

-“Hem parselleri hem işletmeleri büyütmekten başka çaremiz yoktur”-

Ülkemizde tarım arazilerinin verimli bir şekilde kullanılmadığını söyleyen Bayraktar, 1926 yılında İsviçre’den alınıp uygulanan Medeni Kanunu’nun mirasla ilgili hükümleri nedeniyle arazilerin küçük ve çok parçalı hale geldiğini söyledi. Medeni Kanun hükümlerinin değişmeden 2000’li yıllara kadar uygulandığını hatırlatan Bayraktar, şöyle devam etti:

“Sonuçta, sistem, 81 milyon nüfusun 40 milyondan fazlasının tarla sahibi olduğu, 3,2 milyon işletmenin, 32,5 milyon parselin bulunduğu, ortalama işletme büyüklüğünün 61 dekara indiği, işletmelerin ortalama 10 parselden oluştuğu içinden çıkılmaz bir yapıya dönüşmüştür. Böyle bir yapıda verimli bir üretimden bahsedilemez.

Bugün Türkiye’nin üçte birinden daha küçük İngiltere’de işletme büyüklüğü 538 dekar, Türkiye’nin üçte ikisi kadar olan Fransa’da 521, İspanya’da 240, Türkiye’nin yarısından küçük olan Almanya’da 457 dekardır. Konya büyüklüğünde 17 milyondan fazla nüfusa sahip Hollanda’da işletme büyüklüğünü son 50-60 yılda 100 dekardan 250 dekara çıkarmıştır.

Hal böyleyken, bizim de hem parselleri hem işletmeleri büyütmekten başka çaremiz yoktur. Bundan dolayı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, arazi parçalanmasının önüne geçecek 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununun çıkmasını çok önemsedik, çıkması için her türlü desteği verdik. Kanun, etkili bir şekilde uygulanırsa, Tarım ve Orman Bakanlığımız da arazi toplulaştırma çalışmalarını tamamlarsa arazilerimizi daha verimli kullanabiliriz. Öncelikle, 6,15 milyon hektara ulaştırılan toplulaştırma çalışmalarının hızla bitirilmesi,

14,3 milyon hektara ulaştırılması gerekmektedir.”

            -“Verimli ovalar mutlak suretle korunmalıdır”-

Bayraktar, gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğunu, bu konuda toplumda bilinç oluşturulması gerektiğini söyledi. Verimli ovaların mutlak suretle korunması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:

“Tarım arazilerinin korunması konusunda çok hassas hareket etmemiz gerekir. Alternatif marjinal araziler mevcutken verimli tarım arazilerini tarım dışı amaçlarla kullanmak büyük savurganlıktır. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin imara açılmasına asla izin vermemeli, bu araziler üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurmamalıyız. Turizm, madencilik, ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalıyız. Toprak Korumu Kurulları, çok etkin ve verimli arazileri koruyacak şekilde çalıştırılmalıdır. Ziraat Odalarımızın temsilcilerinin bu kurullarda görev yapması bir zorunluluk olmalı, bu husus valilerin takdirine bırakılmamalıdır. 7 milyon hektar alanı bulunan 258 büyük ovanın SİT alanı olarak ilan edilmesini olumlu buluyoruz. Belediyelerden tarım arazilerinin korunmasında daha dikkatli olmalarını, imar planlarında buna dikkat etmelerini, tarıma kaynak aktarmalarını bekliyoruz.

Bir santimetre kalınlığındaki bir toprağın oluşabilmesi için yüz ile bin yıllık bir süreç gerektiğinden topraklarımızın bilinçli kullanılmasının ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır. Toprağımızın kıymetinin herkesçe çok iyi bilindiği, toprağı yönetenlerden kullanana kadar her kesimin ona saygı duyarak hareket edeceği günler temennisiyle Dünya Toprak Gününü kutluyorum.”

ERSA DESIGN TURKEY 2018’DE BİR ÜSTÜN TASARIM ÖDÜLÜ VE İKİ İYİ TASARIM ÖDÜLÜYLE MOBİLYA SEKTÖRÜNDEN EN ÇOK ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLEN MARKA OLDU

 Türkiye ve dünyadan çok sayıda değerli tasarımcıyla iş birliğinde çalışma ve yaşam alanları için yüksek kalitede ve özgün tasarımlar sunan Ersa, tasarım alanında katma değer ve rekabetçi üstünlük kazandıran ürünlerin ödüllendirildiği Design Turkey Endüstriyel Tasarım Yarışması’nda,Ersa R&D + Design Team imzalı Yoka masa ile Üstün Tasarım, Gavina masa ile İyi Tasarım ve Burak Koçak imzalı Easy kanepe ile İyi Tasarım ödüllerine layık görüldü.

T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu iş birliğiyle TURQUALITY® Programı dahilinde gerçekleştirilen 7. Design Turkey Endüstriyel Tasarım Yarışması, 16 Kasım Cuma günü Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’de kullanıcının ihtiyaçlarını gözeten, ihracatta ve ulusal pazarda ürüne katma değer ve rekabetçi üstünlük kazandıran iyi tasarımı ödüllendirerek, iyi tasarlanmış ürünlerin topluma ve endüstriye sağladığı faydaları görünür kılmak amacıyla düzenlenen yarışmada Ersa, yarışmanın en üst kategorisi olan Üstün Tasarım Ödülü ve İyi Tasarım Ödüllerini almaya hak kazandı.

ErsaAr-Ge ve Tasarım ekibi tarafından geliştirilen ve tasarımı kadar mühendislik çözümleri ile de dikkat çeken masa sistemi Yoka, Üstün Tasarım Ödülüne layık görüldü. Ödülü Ersa markası adına Ersa Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Ata ve Ersa Ar-Ge Direktörü Kadir Cem Tuğcu,Ticaret BakanıRuhsar Pekcan ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle’den teslim aldı. Ersa’nın Ar-Ge ve Tasarım ekibinin imzasını taşıyan ve katlanabilir yapısı sayesinde seminer alanlarına yenilikçi bir masa kullanımı sunan Gavina ise İyi Tasarım Ödülünü almaya hak kazandı. Burak Koçak tarafından yaşam alanları için çağdaş bir tasarım anlayışıyla geliştirilen Easy kanepe iseİyi Tasarım Ödülüne layık görülen bir diğer Ersa ürünü oldu. İyi Tasarım Ödüllerini tasarımcılarına Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülleve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu BaşkanıSertaç Ersayıntakdim etti.

2010 yılından bu yana Design Turkey Endüstriyel Tasarım Yarışması’ndan toplamda dokuz ödüle layık görülen Ersa, Türkiye ve dünyadan tasarım alanındaki prestijli yarışmalardan kazandığı ödül sayısını 50’nin üzerine taşıdı.