Düşündüren paylaşımlar..(Köşe yazısı 09.01.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Kayseri Baro Başkanı avukat Cavit Dursun ve eski Sağlık Müdürü doktor Ahmet Öksüzkaya’nın paylaşımları dikkatimi çekti.

Sosyal paylaşımdaki ve basındaki kirlilik o kadar çok ki!

Çoğu zaman devletin çeşitli kurumlarının başında bulunan müdürlere, duyduklarımız, gördüklerimiz, bildiklerimiz üzerine bir şey sorsak, soruların yanıtını alamıyoruz?

Verdikleri yanıtlar hep aynı ‘Doğruyu söylersem başım çok ağrır. Bana sormadın kardeş.’

İşte bu son Hacılar’daki başıboş köpeklerin öğrencilere saldırması, birinin ölümü, birinin yaralanmasına neden olması olayında da, basına bilgi zamanında verilmedi, açıklama yapılmadı. Sonuçta, herkes polis, jandarma, hakim, savcı, uzman kesildi ‘kirlilikte’ yarıştı.

Zamanında açıklama yapılmayınca ister istemez meydan birilerine kalıyor

Kayseri Baro başkanı avukat Cavit Dursun bu olayla ilgili şu bilgilendirmeyi yaptı.

‘Hacılar İlçesinde meydana gelen üzücü ve vahim olayın sonrasında, bir kısım sosyal medya ve basında çıkan sözde bilgi, haber, paylaşım ve gerçek dışı açıklama ve beyanları, hayret, ibret ve şaşkınlıkla takip ediyoruz. Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunan, akla ve hayale gelmez, gerçek dışı, karalama ve iftira boyutundaki paylaşım ve beyanlarda; otopsi yapılmadan cenazenin hemen gömüldüğü, soruşturma dahi yapılmadığı, olaya ve sonrasına ilişkin olarak, Kayseri şehrine ve şehirde yaşayan insanlara yönelik, yüzlerce çirkin iddia ithamların yapıldığı görülmüş olup, bu hususların hiçbirisinin, gerçeklerle hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Şöyle ki ;
Olayla ilgili olarak, aynı gün, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan çok yönlü soruşturma derdest olup, devam etmektedir. Soruşturma, Sayın Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı, Başsavcı vekili, koordinatör savcı ve soruşturma savcısınca titizlikle yürütülmektedir.
Otopsi istenip istenmemesi gibi bir durum dahi söz konusu olmadan, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca, kanun ve olay gereğince, re’sen otopsi yaptırılmıştır.
Otopsi yetkili kişilerin ve özellikle Kayseri Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli, 2 ( iki ) Adli Tıp Uzmanının katılımıyla, ayrıntılı olarak yapılmıştır.
Yapılan otopsiyle, müteveffa evladımızın, yırtıcı hayvan yaralanmasına bağlı büyük arter ve geniş yumuşak doku yaralanması ile bunlardan gelişen kanama sonucu öldüğü tespit edilmiştir.
Olayla ilgili tanık beyanları, soruşturma çerçevesinde alınmış ve alınmaya devam edilmektedir.
Konuyla ilgili olarak, Sayın Kayseri Valisi ve Sayın Kayseri Cumhuriyet Başsavcısınca, il güvenlik toplantısında ve sonrasında gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Medya İletişim Bürosunun, 2019/1 sayılı ve 06.01.2019 tarihli basın açıklamasıyla da, gerekli bilgilendirme yapılmıştır.
Şehrimizde, bu üzücü ve acı olay sonrasında, insanlara, hayvanlara ve hayvan sahiplerine yönelik, kanun, hukuk veya mevzuat dışı hiçbir işlem, eylem, olay ya da fiil yaşanmamıştır.
Sosyal medyadaki, aksi yöndeki tüm açıklama ve beyanlar gerçek dışı olduğu gibi, yürütülen soruşturmaya, kesin ve resmi delillere, aklı selime, ahlaka, sağduyu ve kanunlara açıkça aykırıdır.
Konuya atfen yayınlanan birtakım görüntüler gerçek dışı olduğu gibi, Üzülerek belirtiyoruz ki ; bir kısım malum görüntülerin yayınlanması da, yaşamını yitiren evladımızın hatırasına saygısızlık anlamına geleceği gibi, sevenlerini de bu en acılı günlerinde daha fazla incitecek olması bağlamında, oldukça vahimdir.
Belirtilen şekildeki gerçek dışı beyan ve açıklamalar, yaşam, insan, hayvan ve doğa haklarına zarar vermektedir ve verecektir. Özellikle belirtmek gerekirse, kanun ve mevzuat dışı olarak, şehirde toplu hayvan katliamları yapıldığına ilişkin iddialar, tamamen gerçek dışı, mesnetsiz ve asılsızdır.
Bu vahim olayla ilgili duyduğumuz üzüntüyü ve acıyı paylaşarak, medyayı, kişileri ve kamuoyunu sağduyulu davranmaya, aklı selime, ahlaka ve kanuna davet ediyoruz.

***

Eski Kayseri Sağlık Müdürü Doktor Ahmet Öksüzkaya’da, benim sık gündeme getirdiğim bir konuyu, yaşadığı olaylardan etkilenerek dile getirmiş. İşte o paylaşımı.

‘Bugün gündüz acil serviste klasik bir pazar nöbetim vardı. Yine yoğundu ve yine birçok hasta geldi. Özellikle pazar nöbetlerinde dikkatimi çeken bir durum var. Gelen hastalar içerisinde 65 yaş üstü hasta sayısı hatırı sayılır oranda yüksek. Çeşitli rahatsızlıklarla başvuran yaşlı hastaların bir kısmı gerçekten ciddi rahatsızlıkları olan hastalar. Bu hastalarda dikkatimi çeken en önemli ortak nokta, “şikayetleriniz ne zaman başladı/ ne zamandır var?” diye sorduğumda; hemen hepsinin rahatsızlığının uzun zamandır olduğunu söylemeleri. “Bir haftadır böyleyim, on gün önce hastalandım” diyenler oldukça fazla. Neden bu kadar beklediklerini ya da neden polikliniğe değil de hafta sonu acile geldiklerini sorduğumda; evde yalnızdım, getirecek kimsem yoktu, kızım/oğlum bugün geldi gibi cevaplar aldım. Üzerinde cidden düşünülmesi gereken cevaplar. Aslında yazacak, söyleyecek çok şey var ama en önemlisi; evet yoğun! bir hayatımız var, önceliklerimiz farklı olabilir, her gün ziyaret edemeyebiliriz ama en azından büyüklerimiz her gün aranıp hatırlarının sorulmasını haketmiyor mu! Günde bir dakikamızı buna ayıramaz mıyız?