Dünyaya yatağı Kayserili iş kadını Berna İlter satıyor

Kayserili iş kadını Berna İlter, 66 ülkeye yatak satıyor ama kendisinin uykuyla arası yok. İlter, bunu da “Hep geri kalacakmışım, yetişemeyecek mişim gibi geliyor. O yüzden de az uyuyup çok çalışıyorum” sözleriyle anlatıyor. İhracatının yüzde 80’ini Avrupa’ya yapan BRN Yatak’ın kurucusu Berna İlter, 2023’te 100 ülkeye ulaşmayı hedefliyor.

Berna İlter girişimci ruhu sayesinde sanayici olmuş bir kadın. Arı gibi. Röportajı yapana kadar defalarca haberleştik, her aradığımda başka bir coğrafyada çıktı. Hem kendi işi BRN Yatakları için dünyayı turluyor hem de Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dünya Türk İş Konseyi temasları için. Yatak satıyor ama uykuyla arası yok. Bunu da “Hep geri kalacakmışım, yetişemeyecek mişim gibi geliyor. O yüzden de az uyuyup çok çalışıyorum” sözleriyle anlatıyor. BRN Yatak’ı 2006’da kuran ve 2007’de Garanti Bankası’nın düzenlediği Kadın Girişimci Yarışması’nda Yılın Kadın Girişimcisi seçilen Berna İlter, 10 yıldır şirketini büyütüyor.

ÖĞRENCİYKEN İHRACAT YAPTIM

* Siz girişimci kadınlara örnek gösteriliyorsunuz. Var mı ailenizde girişimci? Siz nasıl girişimci oldunuz?
– Annem öğretmen, babam askerdi. Aslen Kayseriyiz. Babamın görevi gereği Gelibolu’da doğmuşum. Ben 11 yaşındayken babama Doğu görevi çıktı ve o yıl ailem beni Kayseri’deki akrabalarımıza emanet ederek Doğu’ya gitti.

* 11 yaşında ailenizden ayrıldınız mı?
– Öyle diyebiliriz. Akrabalarım da olsa zordu. Ama bu beni sorumluluk sahibi bir çocuk yaptı. Farklı coğrafyalara hep çok ilgim oldu. Nerede ne çıkıyor, ülkelerin özelliklerini hep iyi bildim. Diğer kardeşlerim de başarılıdır. Bir kardeşim 2000 yılı ÖSS şampiyonu. 3 kardeşiz.

* İlk nasıl nerede çalışmaya başladınız?
– İzmir’de okurken uluslararası ticarete merak sardım. Bunun temelinde de öğrenciliğimde coğrafyaya olan merakım geliyor. İngilizce İşletme okurken de aklımda hep uluslararası bir iş yapmak vardı. İzmirli ihracatçıların yanında boğaz tokluğuna çalıştım. İlk ihracatımı öğrenciyken yaptım. Evimde faks vardı, İsrail’e yağ satmıştım.

* Özgeçmişinizi okurken şunu düşündüm. İzmir’de kalmak ya da İstanbul’a gitmek yerine memleketinize dönmüşsünüz… Ve sanki orası da yetmemiş size Kayseri’den direkt yurtdışına açılmışsınız…
– Ailenin tek kızı olunca Kayseri’ye geri döndüm. Çinkur’un özelleştirmesi yapılmıştı, orada işe başladım. Orada ihracat birimini kurduk. Londra Metal Borsası’nda her şeyin belirlendiğini görüp orada eğitime gittim. O dönemde bu eğitimi alan çok kişi yoktu Türkiye’de. 1 yıla yakın Londra’da kaldım. Şirkete döndüm iyi işler yaptık ama Çinkur yanlış bir özelleştirmeydi, orası kapandı. Ben de eşimle birlikte 2001’de kendi şirketimi kurdum.

KRİZDE ŞİRKET KURDU
* Siz risk almayı seven bir kişilik misiniz? Kriz döneminde şirket kurmuşsunuz…
– Tam finansal krizin ortasında bulduk kendimizi. O kriz hayatımı değiştirdi. Danışmanlık yaptığım metal firmalarının kredibilitesi düştü. Ya şirketi kapatacaktım ya da Kayseri’de bir şirkete girecektim. Kayseri’de aile şirketlerinde kariyer yapma şansım olmayacaktı. Hazır şirket kurmuştum ve ihracata başladım. Önüme harita alıp fuarlara baktım. Üreticilerin ürünlerini iyi inceledim ve onlara üretim yaptırıp pazarlamaya başladım. Tanzanya’da bir fuar vardı. Beyaz eşyalara, ısıtıcı, fırın ve çelik kapılarla ilgili çalıştım. Türkiye’de üretilen ürünleri tanımıyorlardı. Mobilya ve inşaat malzemelerini tanıttık. Kayseri’de çelik kapı sektörü büyümüştü, o fuardan sonra da Nijerya’ya gittim. Kapı satmaya başladım Nijerya’ya. Orada evlerde güvenlik sorunu olduğu için çok kapı sattım.

KADIN PATRON İSTEMEDİLER
* Neye güvendiniz, hangi riskleri aldınız?
– Ben Kanada’ya da yatak satmak istiyordum ama Türkiye’de Kanadalı müşterilerin istediğine göre yatak yapan bulamıyordum. Ben yaparım diye düşündüm ve 800 metrekarelik bir yerde üretime başladım.
* Kaç çalışanınız vardı?
– 10 çalışanla başladık. Onları da işe alırken zorlandım. Çünkü kadın görünce işin yürüyeceğine inanmadılar. Eşim işçi alırken yanımda oldu. Kayseri’de kadın patron yok denecek kadar azdır. Şimdi 27 bin metrekarelik üretim tesisimiz var. Avusturalya’nın en büyük kumaş üreticileriyle çalıştık. Kanada’dan İran’a her yere yatak satıyoruz

MİKRONEZYA’YA  İHRACAT YAPTI

* Neyi farklı yaptınız, üretiminizin büyük bölümü Avrupa’da satılıyor?
– Yüzde 80’ini Avrupa ülkelerine satıyoruz. İtalya’dan makineler alacak 100 binlerce Euro da yoktu. Bir mühendis abimle makineler yaptık, çok deneme yanılma oldu ama sonuçta yeniliklerle farklılık yakaladık. Sektörün ihracatının yarısını kendim yapar hale geldim. Sektörde en büyük sorun navlundu. Farklı paketleme yöntemleriyle ve ürünün belli bölümlerini ihraç edip, yurtdışında iş yaptığımız şirketlerle iyi işbirlikleri kurarak ilerledik.
* 2015 yılında The Abraaj Group ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD de size yatırım yaptı. Bu nasıl oldu?
– Avrupa’dan Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya hızla uzandık. Bu dikkat çekti. 2013 yılında Türkiye’nin hiç ihracat yapmadığı Mikronezya’ya ilk ihracat yapan firma olduk. Bu ortaklıklarla daha büyüyeceğiz. Geçen yıl 20 milyon dolarlık ihracat yaptık.

7 YIL SONRA 100 ÜLKEYE ULAŞACAK

 * 2016 hem Türkiye’de hem de yurtdışında iyi gitmiyor. Sizin hedeflerinizde şaşma olmadı mı?

– Yüzde 10’luk bir büyüme bekliyoruz. Geçen temmuz ayından daha çok ihracat yaptık bu Temmuz’da. Biz önümüzdeki 5 yıl içinde 5 ayrı kıtada 80-90 ülkeye ihracat yapar hale gelmek istiyoruz. 2023 yılına kadar da 100 ülkeyi rahat uykuyla tanıştırmak istiyoruz.

Dünyada farklı uyku kültürleri var. Hollanda, Belçika, Almanya komşu ülkeler ama hepsi farklı. Hollanda’da elektrikli hareketli bazalar var. Çiftlerin ayrı ayrı yattığı yataklar var. Belçika’da bizim gibi, Almanya’da yaylı değil sünger yatak isteniyor. İran’da niye yatak alıyorlar anlamış değilim, çok sert yatakta yatıyorlar. İran’ın en ünlü yabancı yatak markasıyız. Amerikalılar ise yumuşak yatak ve yastık seviyor. Çinliler de sert yatak istiyor.

TÜRK KADINI YATAĞINI AYIRMAZ

* Herkese göre rahat yatak farklı mı? Eşler aynı yatakta rahat etmek için nasıl yatak seçmeli?
– Yatak kaliteli de olsa çiftlerin ikisini de rahat ettirmesi garanti değil. Çünkü biri 50, diğeri 90 kiloysa her ikisinin de rahatlığını sağlamak için farklı özelliklere sahip iki yatak kullanmak tercih edilebilir. Bunu söyleyince Türk kadınları “eşimle yatağımı ayırmam” diyor, biz de “aynı şilte kullacağımız için aynı yatakta yatıyor gibi olacaksınız” diyoruz. Bunu duyunca rahatlıyorlar.

HEPSİBURADA.COM’DA İYİ SATIŞ YAPIYORUZ

BRN Yatak’ları Türkiye’de 11 mağazada ve e-ticaret sitelerinde satılıyor. Boyner ve Hepsiburada.com’da iyi satış rakamlarına ulaştıklarını söyleyen Berna İlter, “E-ticaret bizim için çok önemli. Yatak ve yatak ürünleri için hazırladığımız özel çantalar konforlu bir satış imkanı yaratıyor. Sektöre getirdiğimiz bu inovasyonla farklılık yakaladık. biz teknolojiyle çok ilgiliyiz. Ürettiğimiz ürünlerin teknolojiden uzak olması beni üzer. Bu yüzden daha teknolojik ürünler için de çalışıyoruz” dedi.

Berna İlter kimdir?

GELİBOLU’da 1974 yılında doğan Berna İlter Kayserili bir ailenin kızı. Kayseri Anadolu Lisesi ve 9 Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi mezunu olan berna İlter bir yılda Londra Metal Borsası’nda “Uluslararası Finans, Metal Ticareti” eğitimi aldı. 2 kız çocuk annesi olan Berna İlter, 2009’da Kayseri Sanayi Odası ilk kadın meclis üyesi oldu. İlter DEİK Yönetim Kurulu ve DTİK İcra Kurulu üyeliği de yapıyor. (Hürriyet)