Dünya İnsan Hakları Günü ve mesajlar

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ile ilgili   Kayseri Barosu İnsan Hakları Komisyonu açıklaması

  Avukat Zahide Deniz  Kayseri Barosu İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi 

2. Dünya Savaşı’ndan sonra bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için yapılan çalışmalar sonucu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilmiş ve 10 Aralık “Dünya İnsan Hakları Günü” ilan edilmiştir.

İnsan hakları, insanın asırlar içinde önce düşünsel alanda, anayasalarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan ve korunması gerektiği konusunda ortak kanıya dayanan değerler bütünüdür. İnsanın salt insan olmakla kazandığı haklardır. Kişi, bu hakları doğumla hatta doğum öncesinde kazanır. İnsan hakları, bireye, insan olarak sahip olduğu ortak değerlerin sömürü, baskı, şiddet, saldırı ve her türlü olumsuz dış etkiler karşısında korunmasını isteyebilmesi yetkisini verir, evrensel niteliktedir.

2. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında meydana gelen ciddî boyutlardaki insan hakları ihlâllerine çözüm getirmek amacıyla 10 Aralık 1948’de BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi  hazırlanmıştır. Bu bildirge ağırlıklı olarak sivil ve siyâsî haklardan oluşan, denetim sistemi içermeyen, sâdece mânevî bir amaca hizmet etme işlevi görür. Ancak BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, insan haklarının çiğnenmesi durumunda uluslararası korumanın nasıl gerçekleşeceğini saptamamış; bireysel başvuru yöntemini kurumsallaştırmamıştır. Bu nedenle Avrupa Konseyi’nin girişimleri sonucu 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, uygulamada daha başarılı sonuçlar veren bir sistem kurmuştur. Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler (Türkiye, Avrupa Konseyi’nin bir üyesidir), üye devletlerde yaşanan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmamasından kaynaklanan insan hakları ihlâllerinin tespiti için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de 1987 tarihinden itibaren, vatandaşlarının Mahkeme nezdinde bireysel başvuru hakkını kabûl etmiştir. 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, uluslararası platformda mutabakata varılmış, üzerinde pazarlık yapılması mümkün olmayan standartlar ve yükümlülükleri içermektedir. Ancak sözleşmenin imzalanmasından sonraki dönemde insanların yaşadığı diğer hak ihlallerinin giderilmesi amacıyla ek protokoller yapılarak, günümüzdeki halini almıştır. Şüphesiz bundan sonra da toplumların gelişimi ve değişimiyle birlikte insan haklarına yönelik hukuki düzenlemelerde değişiklikler olmaya devam edecektir. 

Temel insan hakları;

·        Yaşam hakkı

·        İşkence yasağı

·        Kölelik ve zorla çalıştırılma yasağı

·        Özgürlük ve güvenlik hakkı

·        Adil yargılanma hakkı

·        Kanunsuz ceza olmaz

·        Özel ve aile hayatına saygı hakkı

·        Düşünce vicdan ve din özgürlüğü

·        İfade özgürlüğü

·        Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü

·        Evlenme hakkı

·        Etkili başvuru hakkı

·        Ayrımcılık yasağı

 Ek protokollerle yapılan düzenlemeler

·        Mülkiyetin korunması

·        Eğitim hakkı

·        Serbest seçim hakkı

·        Borçtan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılma yasağı

·        Serbest dolaşım özgürlüğü

·        Vatandaşların sınırdışı edilme yasağı

·        Yabancıların topluca sınırdışı edilme yasağı

·        Ölüm cezasının kaldırılması (1983 – savaş ve yakın savaş tehlikesi zamanında işlenmiş fiiller için ölüm cezasını öngörebilir)

·        Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı

·        Adli hata halinde tazminat hakkı

·        Aynı suçtan iki kez yargılanmama ve cezalandırılmama hakkı

·        Eşler arasında eşitlik (01.01.2002 tarihli Türk Medeni Kanunu ile iç hukuk düzenlemesi yapılmıştır)

·        Ayrımcılığın genel olarak yasaklanması

·        Ölüm cezasının tamamen kaldırılması (2002 yılında imzalanan protokol Türkiye tarafından 15 Ocak 2003’te onaylanmış ve sonrasında da iç hukuk düzenlemesi yapılmıştır)

Ek protokollerle yapılan düzenlemelerde de görüldüğü gibi hukuki düzenlemeler toplumsal ihtiyaçlara göre şekillenir, bu nedenle bir devletin hukuk sisteminin kalitesi o devlette yaşayan insanların toplumsal gelişiminin bir yansımasıdır. Ülkemizin, insan hakkı ihlallerinin hiç yaşanmadığı daha uygar ve gelişmiş bir toplum haline gelmesi için insana insan olduğu için saygı duyulmalı, insan haklarının korunması sağlanmalı, ayrıca TBMM tarafından insan haklarına dair evrensel kuralların, iç hukukumuzdaki uygulamalarının güçlendirilmesine yönelik yasa çalışmaları yapılmalı, insan haklarına yönelik toplumsal farkındalığın artırılması sağlanmalıdır.

Ülkemizde ve dünyada; tüm insanların daha iyi koşullarda yaşaması ve hak ihlallerine maruz kalmaması için toplumsal farkındalığı artırmak; sahip olduğumuz hakların kağıt üzerinde kalmasını engelleyip, uygulanmasını sağlamak adına çalışma yapma zorunluluğu her geçen gün daha da artmaktadır. Bu sebeple Kayseri Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak ünlü filozof Konfüçyüs’ün 2500 yıl önce söylediği gibi “Soylu insan, hak ve adaleti her şeyden üstün tutar” görüşünden hareketle insan hakkı ihlallerini önlenmek ve farkındalık yaratmak adına çalışmalar yapmaktayız.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 72. yıl dönümünde, Dünya genelinde yaşanan covid-19 salgını nedenliyle en temel insan hakkı olan “yaşam hakkı”nın değerinin daha derinden hissedildiği bugünde Kayseri, Türkiye ve tüm Dünya insanlarının 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününü Baromuz Yönetim Kurulu ve İnsan Hakları Komisyonu adına kutlarız.

BAŞKAN YALÇIN’DAN ‘İNSAN HAKLARI’ MESAJI

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Yalçın mesajında, ‘insan hakları’nın bazı zihinlerde hala gerçek anlamda yer bulmadığına dikkat çekerek, “1948’den beri her yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Ancak geçen akşamki PSG-Başakşehir Şampiyonlar Ligi maçında da gördük ki söylemden öteye geçilemiyor. Yıllar geçse de kafalardaki zihniyet değişmiyor. Oysaki sevgili Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde tam 1432 yıl önce ‘Arabın Acem’e, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir’ diyerek bu işin reçetesini yazmış ve tüm insanların birbirine eşit olduğunun altını kalın şekilde çizmiştir. Tüm insanlık olarak bunu içimize sindirebilsek yeter. Bu vesile ile 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, insan hak ve onuruna dair her türlü olumlu gelişmeye vesile olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

AK PARTİ İL BAŞKANI ŞABAN ÇOPUROĞLU’DAN 10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ MESAJI
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesinin  kabul edilişinin 72 yıl dönümü münasebetiyle mesaj yayımlayan Çopuroğlu;
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla dünyayı irşad eden bir medeniyetin, Güzel Ahlak ile iki cihanı kuşatan bir inancın evladı olarak; İnsan Haklarının ne kadar kutsal, mübarek ve mukaddes olduğunun bilincindeyiz.
Ak Parti olarak insana verdiğimiz değer, gönüllere verdiğimiz kıymet, mazlumlara açtığımız kucak, fikirlere duyduğumuz saygı, demokrasiye verdiğimiz önem ; İnsan Hakları hususunda edebiyattan öte icraatın ta kendisidir.
Genel Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin tek cümlelik tarihi manifestosu ‘Dünya beşten büyüktür’ çıkışı, insanlık adına kurulmuş evrensel bir cümledir. Doğudan batıya, güneyden kuzeye tüm ideoloji ve düşüncelerin üzerine insanı ve insana verilen değeri koyan kadim medeniyetimiz ırk, inanç, renk ve dil ayırmaksızın insana insan olduğu için değer vermiştir. Ayak bastığı tüm coğrafyalara kan, gözyaşı, zulüm değil  ; sevgi, ahlak ve erdem tohumları ekmiştir. Bu yüzden Türk Bayrağı mazlumların duası, umudu ve sevincidir. Bu yüzden Türkiye ismi uzak coğrafyalarda vefa ile, özlem ile kadim bir lisanla anılır. Bu yüzden Liderimiz, Recep Tayyip Erdoğan Dünya’nın en sevilen Lideridir.
Halka hizmet Hakka hizmet ise; halka sevgi Hakk’a sevgidir. Çağlar öncesinden  Hazreti peygamber efendimiz(S.A.V) ifade ettiği üzere “Beyazın siyaha, siyahın da beyaza üstünlüğü yoktur” anlayışındayız.
Yalnızca İnsan Hakkı değil İnsan Aşkı düsturuyla gece gündüz çalışan Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ardınca, Ak partimizin Ak saflarında İnsana hizmete aşkla devam edeceğiz.

Bu vesile ile birkez daha tüm insanlığın İnsan Hakları Günü’nü kutluyoruz.” İfadelerini kullandı.

CHP il başkanı Ümit Özer’in açıklaması

Sahip olduğumuz hakların kilometre taşı olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 72. yılındayız. Beyannamenin kabulünün yıldönümünde; ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğunu söyleyebilmekten, COVİD-19 salgınında sağlıklı yaşam hakkımızı kullanabilmekten ne yazık ki çok uzağız.

İçinde yaşadığımız tek adam rejimi; hukukun üstünlüğünün değil üstünlerin hukukunun meşrulaştırılmaya çalışıldığı çarpık, çürümüş bir rejimdir. 15 Temmuz hain darbe girşiminin ardından, tek adam rejiminin yarattığı 20 Temmuz sivil darbesiyle birlikte ülkemizde hak ihlalleri katlanarak artmıştır. Ülkemizin hak ve özgürlükler karnesi, eşit-özgür ve adil bir dünya için mücadele eden bizler ve hak savunucuları açısından, hak etmediğimiz bir utanç tablosudur.

  • Türkiye, “Özgür Olmayan Ülkeler” kategorisinde yer almış, son 10 yılda dünya genelinde özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke konumuna düşürülmüştür.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde; Türkiye 2020 yılında 128 ülke içinde 107. sıraya gerilemiş,

  • Türkiye; Avrupa insan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda, 9 bin 250 başvuruyla ikinci sırada yer almıştır.
  • Barış Bildirisine imza atan akademisyenlerin, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin haklarının ihlal edildiğine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin Temmuz 2019’daki kararına rağmen OHAL Komisyonu tarafından hala görevlerine iade edilmemişlerdir. KHK ile ihraç edilen, haklarında soruşturma sonrasında takipsizlik ya da beraat kararı verilen vatandaşlar, yargı önünde aklanmış olmalarına rağmen, yargı kararları hiçe sayılarak görevlerine iade edilmemiş, çoklu hak ihlalleriyle baş başa bırakılmıştır.

Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan ve 37. Olağan Kurultay delegelerinin tamamı tarafından imzalanan “2. Yüzyıla Çağrı” beyannamemizde de yer aldığı üzere;

  • İktidarımız döneminde; Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son verilecektir.
  • Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır.
  • Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için; başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi temelinde ve TBMM’nin öncülüğünde çözülecektir. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele ödün vermeksizin sürdürülecektir.

Türkiye’nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısı güçlendirilecektir.

Kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.

Cumhuriyet Halk Partisi; sağlık hakkından yaşam hakkına, eğitim hakkından barınma hakkına temel haklarımızın önündeki erişim engellerinin kaldırılmasının ve insan hakları ihlallerinin önlenmesinin güvencesidir.

Saray iktidarı unutmamalıdır ki; bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. DOKUNULAMAZ, DEVREDİLEMEZ, ERTELENEMEZ!! olan temel hak ve hürriyetleri hiç kimsenin, hiçbir rejimin, hiçbir iktidarın geri alma hakkı yoktur.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Yüksek Temsilci tarafından İnsan Hakları Günü açıklaması

10 Aralık’ta İnsan Hakları Günü’nü kutluyoruz. Bugün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 1948’de imzalanışının yıldönümünü simgelemesi dolayısıyla özel bir gün. İnsan haklarının evrensel ve birbirinden ayrılamaz niteliğini hatırlamamız; bu hakları savunma çabalarımızın asla durmaması gerektiğini akılda tutmamız bugün hiç olmadığı kadar büyük bir önem taşımaktadır.

Korona virüs pandemisi dünyanın karşısında duran ve insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konuların da arasında yer aldığı en büyük sınamaların bazılarını daha da arttırdı ve şiddetlendirdi. Dünyanın birçok yerinde endişe verisi gelişmeler görüyoruz: ifade özgürlüğüne yönelik sansür ve kısıtlamalar, ayrımcılık, derinleşen eşitsizlikler, kadın ve kız çocuklarına yönelik artan şiddet ve bununla birlikte korona virüs karşısında hiç de yeri olmaması gereken keyfi gözaltılar… Ne var ki bir şey kesin: Avrupa Birliği herkesin insan haklarına saygı duyulması, herkesin insan haklarının korunması ve herkesin insan haklarının gereğinin yerine getirilmesi konusunda taşıdığı kararlılığı korumaktadır; bu kurucu değer, bizlere attığımız tüm adımlarda kılavuzluk etmeyi sürdürecektir. Geride hiç kimse bırakılmamalı, hiçbir insan hakkı göz ardı edilmemelidir.

Korona virüs pandemisi aynı zamanda, daha güçlü ortak eylemler için de bir açılım yaratmıştır. Günümüzün değişen jeopolitik görüntüsünde Avrupa Birliği, merkezinde insan haklarının yer aldığı çok taraflılığın (multilateralism) en güçlü destekçisi olmayı sürdürmektedir.

Bugün, dünyanın dört bir yanında insan haklarının geliştirilmesi adına Avrupa Birliği tarafından sarf edilen çabaları hatırlamak için de bir fırsat… Bu yıl birçok önemli başarı kaydedildi. Küresel pandeminin ortasında AB, önümüzdeki beş yıllık süreçte Birlik dışı eylemler için iddialı bir yol haritası belirleyen yeni İnsan Hakları ve Demokrasi Eylem Planı’nı kabul etti. Bu Eylem Planı, insan hakları ve demokrasi alanındaki çalışmalarımızı canlandırmak adına bir fırsat…

Ağır insan hakları ihlallerine ve istismarlarına karışan kişilere, mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi yoluyla yaptırım uygulama yetkisi veren AB Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi’nin oluşturulması, insan hakları alanındaki kolektif çabaları daha da güçlendirecek bir başka somut adımdır. Yıl boyunca AB, insan haklarını korumak için çalışan çok taraflı kurumların önde gelen sesi oldu. Birleşmiş Milletlerin çabalarını destekleyen bölgeler-arası koalisyonların oluşturulması da en önemli önceliklerden birisiydi. BM’nin Belarus’taki eylemlerini destekleyen çalışmalarımız önemli bir örnektir. Avrupa Birliği, insan hakları yelpazesinin her alanına yeni bir odak getirerek ittifaklar kurma çabasında bulunmuştur.

Sahada, AB Delegasyonları ve Üye Devlet Büyükelçilikleri sivil toplum örgütlerini ve insan hakları savunucularını desteklemiştir.  Bu süreçte bazen onları tehlikeden uzaklaştırmış, Rusya’dan Kolombiya ve Hong Kong’a kadar dünyanın pek çok yerinde davaları gözlemlemiş ve kadınlar, kız çocukları ve savunmasız durumdaki kişilerin haklarını geliştiren, medya özgürlüğünü ve sivil toplumu destekleyen projeler üzerinde çalışmıştır. AB ve Üye Devletleri, kadın ve kız çocuklarının insan haklarından tam olarak yararlanmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesini öncelikli hususlar olarak destekleyecektir.

Bununla birlikte daha yapılması gereken çok şey vardır. 2021 ve sonrasında, Avrupa Birliği insan hakları konularında öncülük etmek ve COVID-19 sonrası dünyada insan haklarının korunmasını güçlendirmek için ortaklarıyla birlikte çalışmaya kararlıdır.

AB İnsan Hakları Film Günleri ve Kısa Film Yarışması 10 Yaşında!

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, tam 10 yıldır, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabulünün yıldönümünde, Türkiye’de AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması düzenliyor.  “Avrupa Birliği 10. İnsan Hakları Kısa Film Yarışması’nın ödülleri 10 Aralık akşamı çevrimiçi yapılacak tören ile sahiplerini bulacak.

Süregelen pandemiye rağmen, tüm tür ve tekniklere açık olan yarışmada, insan hakları konusunda söyleyecek sözü olan tam 87 amatör ve profesyonel yönetmen yer aldı.  Bu yıl, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda düşünmeyi teşvik eden özgün kısa filmler ayrıca ödüllendirilecek.

Yarışmanın ana kategoride 11 finalisti, toplumsal cinsiyet eşitliği kategorisinde 7 finalisti Ön Jüri Üyeleri Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Çağla Karabağ, film eleştirmeni ve SİYAD Sinema Yazarları Derneği üyelerinden Hasan Nadir Derin ve Ankara Film Festivali Program Koordinatörü Ozan Gürbüz’ün çalışmalarının ardından 2 Aralık’ta açıklandı.

2020 yılı etkinliklerinde Delegasyon, bir ilki gerçekleştirdi ve Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sinema Televizyon Başkanı Prof. Dr. Nezih Orhon işbirliğiyle kısa film çekimine dair bilgileri hap haline getirip 1’er dakikalık “Kısa film Çekim Tüyoları” video serisi yayımladı.  Yanı sıra Delegasyon, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi işbirliğiyle “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Senaryo Yazım E-Atölyeleri” düzenledi.  Yoğun ilgi gören bu atölye çalışmaları sonbahar aylarında 3 dönem tekrarlanarak düzenlendi.  Katılımcılar İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Hedefleri bağlamında olmak üzere insan hakları ve konusundaki beklentilerini ve eşitsizliklere dair seslerini duyurmak istediklerini ifade etti.

Bu yıl, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, uluslararası dostluk ilişkilerini geliştirmek ve sosyal ilerlemeyi, daha iyi yaşam koşulları ve insan haklarını teşvik etmek amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler’in 75. yılını kutluyoruz.  AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı 

“Avrupa Birliği’nde insan haklarının korunmasını, en başından beri, Birliğimizin temeli haline getirdik.  Medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar arasında fark gözetmeksizin, tüm insan haklarını evrensel, bölünemez ve birbirine bağlı haklar olarak değerlendiriyoruz.

Dünyamız değişiyor ve değişirken de, insan haklarının korunması ve ilerletilmesi her zamankinden çok önem taşıyarak daha fazla çaba gerektiriyor.”

 10 Aralık Perşembe 20:00’de

Jüri üyeleri Oyuncu ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İnsani Yardım Programı Sözcüsü Sn. Songül Öden, Yapımcı ve Yönetmen Sn. Semra Güzel Korver, Eleştirmen ve Oyuncu Sn. Emrah Kolukısa, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sinema Televizyon Başkanı Prof. Dr. Nezih Orhon, Gazeteci ve Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Sn. Doğan Şentürk, ödül törenini öncesinde toplanarak, finalist filmler arasından kazananları belirleyecekler.

10 Aralık: Kısa Film Yarışması Ödül Töreni – çevrimiçi yayın

10-20 Aralık: Avrupalı ve Türk yönetmenlerin çektiği 17 uzun ve 4 kısa metrajlı film, ücretsiz ve çevrimiçi olarak https://www.festivalscope.com/page/euhrfd-2020/ bağlantısında izleyicilerin beğenisine sunulacak.

Tüm filmlerin gösterim gün ve saatleri ile ilgili bilgiyi ve söyleşi duyurularını Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun internet sitesi https://www.avrupa.info.tr/tr/HRFD2020 ve Facebook hesabı  /EUinTurkey ‘den takip edebilirsiniz.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, her yıl 10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle, insan hakları konusunda hazırlanmış filmleri seyirciyle buluşturmak ve konu üzerinde tartışmaları teşvik etmek gayesiyle Avrupa Birliği İnsan Hakları Film Günleri’ni düzenliyor.