Çetin Arık: AKP politikaları erkekleri kısırlaştırıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Politikalarının erkeklerde kısırlık yarattığını ifade etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na (TBMM) konuyla ilgili olarak Araştırma Önergesi veren Arık, AKP iktidarının başta GDO’lu ürünlerle ilgili politikaları olmak üzere uyguladığı politikalarının erkeklerdeki kısırlık artışında önemli bir rol oynadığını belirtti.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, AKP iktidarının uyguladığı politikaların erkeklerde kısırlığa neden olduğunu belirterek, TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Türkiye’de yaklaşık 2,6 milyon kişinin kısırlık sorunu yaşadığını belirten Arık, stres, genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketimi, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı ve obezite gibi nedenlerin kısırlığın artmasına neden olduğunu belirtti. GDO’lu ürünler başta olmak üzere AKP iktidarını döneminde fuhuşun yüzde 790, uyuşturucu bağımlılığının yüzde 678, evlenme oranının yüzde 2,5 azalırken, boşanma oranının yüzde 38 artış gösterdiği ifade eden Arık, tüm bu olumsuzlukların erkeklerdeki kısırlık oranında artışı neden olduğunu dile getirdi. Arık, “AKP iktidarından önce kısırlık oranı içinde payı yüzde 20’ler seviyesinde seyreden erkeklerde kısırlık, AKP iktidarı ile birlikte yüzde 45’ler seviyesine yükseldi. GDO’lu ürünlerin yanı sıra işsizlik başta olmak üzere AKP’nin toplumda yarattığı streste özellikle erkeklerde kısırlığın yaygınlaşmasına neden oluyor. Bu nedenle TBMM Başkanlığı’na bir Araştırma Önergesi vererek, konunun aydınlatılması ve sorunun çözümü için bir Araştırma Komisyonu kurulmasını istedik” diye konuştu.

Arık’ın TBMM Başkanlığı’na sunduğu Araştırma Önergesi’nin gerekçesinde şu görüşlere yer verildi: “Toplumun temel taşı ailedir. Aileyi güçlü kılan unsurların başında ise çocuk gelmektedir. Maalesef bazı çiftler istemelerine rağmen çocuk sahibi olamamaktadır. Gebelikten koruyucu önlem tedavisi kullanmayan fertil çiftlerden; kadınların yüzde 20’sinin 1 ay, yüzde 50’sinin 3 ay, yüzde 75’inde ise 9. ay ve bir yıl sürecinde  de yüzde 90’ında gebelik görülmesi beklenmektedir. İnfertilite (Kısırlık) bir yıllık korunmasız düzenli ilişkiye rağmen, çiftlerin çocuk sahibi olamaması olarak tanımlanmaktadır. Bu durum, ülkemizde üreme çağındaki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 10-20 sini etkilemektedir. İnfertiliteye yol açan başlıca hastalıklar; inmemiş testis, varikosel, testis tümörleri, genetik ve hormanal nedenler, genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketilmesi, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı ve obezite sıralanabilir. Radyasyon, kimyasal atıklar, ağır metallere maruziyet, hava kirliliği ve böcek ilaçları gibi çevresel faktörlerde infertiliteden sorumlu olabiliyor.

Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken 15-24 yaş grubundaki nüfus 12 milyon 989 bin 42; 25-40 yaş grubunun nüfusu ise 19 milyon 51 bin 288’dir. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 41’ini oluştururken, bu nüfusun yaklaşık 17 milyonunu erkekler oluşturmaktadır. 2016 yılında Türkiye’de evlenen çiftlerin sayısı 594 bin 493 olup; 15 yaş üstündeki erkeklerin yüzde 65,2’si, kadınların yüzde 65’i evlidir. Bilimsel verilere göre Türkiye’de yaklaşık 2,6 milyon kişi infertilite sorunu yaşamaktadır. Sözü edilen bu hastalıkların yaklaşık yarısını erkekler oluşturmakta ve bunların 1 milyonu yardımcı üreme teklikleri ve tüm bebek tedavilerine muhtaçtır. Yapılan araştırmalar erkeklerde kısırlık oranın giderek arttığını gösteriyor. Yaklaşık 20 yıl önce erkeklerde kısırlık oranı yüzde 20-25 seviyesindeyken bugün yüzde 45’ler seviyesinde seyrediyor. Son dönem yapılan araştırmalar çocuk sahibi olamayan çiftlerde erkek ve kadınların oranının yüzde 45 olarak eşitlendiğini yüzde 10’luk kısmının ise açıklanmayan nedenlere bağlı olduğunu ortaya koyuyor. 100 yıl önce erkeklerde ortalama sperm sayısı mililitrede 100-120 milyon iken Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre bu değer 15 milyona kadar düştü.

Dikkat edileceği üzere; toplumu derinden etkileyen bu sorunla ilgili olarak önlenebilir etkenlerin (genetiği değiştirilmiş gıdalar, stres gibi) önlenmediği aksine daha fazla hayatımıza girdiği görülüyor.

Kurulacak araştırma komisyonu toplumu derinden etkileyen infertiliteye yol açan faktörler net bir şekilde ortaya konulacağı gibi önlenebilecek etkenlerin ortadan kaldırılması için önemli adımlar atılacaktır”