Bebeğinizin, ilk nefesine sancı çekmeden tanık olun!

Her şeyin normali güzel, tabii doğumun da… Ama doğum sancısı çekmek fikri, normal doğumdan uzaklaşmasına ve annelerin bu güzel anı yaşamasına engel oluyor. Oysa ağrı çekmeden normal doğum yapmak ve bebeğin dünyaya merhaba deyişini görmek mümkün. Halk arasında yaygın tanımıyla “prenses doğum” olarak bilinen “epidural anestezi ile normal doğum” yöntemiyle sancı çekmeden doğumun gerçekleştiğini söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü, “Günümüzde epidural anestezi ile normal doğum hakkındaki bazı asılsız söylentiler de annelerin korkusu haline gelebiliyor” diyor.

Bebeğinizin dünyaya merhaba deyişini izlemek fikri bile anneler için adeta rüya gibidir. 9 ay dünyaya gelmesini beklenen bebeğin doğar doğmaz tenine dokunmak, nefes alışını izlemek hiç unutulmayacak anlardan biridir. Ama bu güzel anların yaşanmasına engel olan yaygın bir neden var: Doğum sancısı çekme korkusu. Bu korku anneleri, normal doğum yapmaktan uzaklaştırıyor. Oysa hem normal doğum yapmak hem de ağrı çekmemek mümkün olduğunu söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü “Doğum sırasında çekilen ağrı korkusu çok yaygın bir korku. Bilimsel tanımıyla takofobi olarak adlandırdığımız bu korku bazı psikiyatrik bozukluğa da zemin hazırlıyor. Bu nedenle maalesef ki ülkemizde sezaryen oranı çok yüksek. Ancak  günümüz anestezisinde  bunu önlemek çok kolaylaştı. Epidural anestezi sayesinde sancı çekmeden bir doğum yaşamak mümkün olabiliyor” diyor.

Doğum sürecinde annenin hareketleri kısıtlanmıyor

Epidural uygulama, doğum eylemi aktif olarak başladığında yani rahim açıklığının 4 cm’e ulaşması ve her kasılmanın 3 dakika aralıklarla gelmesiyle birlikte yapılıyor. Bel kısmından omurgalar arasından yerleştirilen bir kateter yardımıyla lokal anestezik madde verilerek belden aşağısında ağrının hissedilmesi önleniyor. Son derece güvenilir bir yöntem olması nedeniyle sıkça tercih ediliyor. Epidural uygulamada, anestezi dozu sadece rahim kasılmaları sırasındaki ağrıyı ortadan kaldıracak, ancak rahim kasılmalarını azaltmayarak doğumun normal seyrini etkilemeyecek şekilde ayarlanıyor. Bu şekilde sadece ağrı iletimi bloke olduğu için dokunma duyusu ve hareket etkilenmiyor. Anne adayı doğum süreci içerisinde dolaşıp, gezebildiği gibi her türlü ihtiyacını rahatlıkla giderebiliyor.

Sezaryene geçiş zorunluluğunda kolaylık sağlanıyor

Bazı normal doğumlardan sezaryene  dönülmek zorunda kalındığında da epidural anestezinin kolaylık sağladığını anlatan Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü şu bilgileri veriyor: “Bebeğin oksijen alımının ve kalp ritminin bozulması, baş, pelvis uyumsuzluğu denilen bebeğin başı ile annenin kemik yapısının uyuşmaması, yeterli sancı ve süreye rağmen rahim ağzının yeterli açıklığa ulaşamaması gibi durumlarda normal doğumdan sezaryene geçmek zorunlu olabiliyor. Epidural anestezi uygulanan hamilelerde böyle bir durumda ekstra bir anestezi işlemi yapılmıyor. Mevcut bulunan epidural kateterden lokal anestezi dozu artırılarak rahatlıkla hastaya sezaryen yapılabiliyor.”

Prenses doğum sonrasında anne bebeğine hızlı bir şekilde ulaşabiliyor, emzirebiliyor. Ağrılar nedeniyle bitkin düşmediği için bebeğinin ihtiyaçlarını kolaylıkla giderebildiği gibi doğum sonrası birinci günde rahatlıkla yürüyerek evine dönebiliyor.

“Korkularımın yersiz olduğunu anladım”

Anne olma ve ilk bebeğini kucağına alma hayalinin gerçekleşmesi için gün sayan Ayşe Arslan, normal doğum deneyiminden de kendini mahrum etmek istemedi. Bu nedenle hamileliğini başından itibaren doğumunu normal doğum sürecinde gerçekleştirmek istedi…Ancak acı ve ağrı konusunda da endişe ediyor ve korkuyordu…

Doğum sancıları başladığında ise bu korkuları artan genç anne adayına hastaneye başvurduğunda epidural anestezi önerildi. Dr. Fatma Kutlusoy Güçlü, “Böyle güzel bir anı genç anne için de mutlu hatırlayabilmesi için epidural anestesinin sağlayacağı avantajları anlattık. Kararı birlikte verdik” diyor.

Bu yöntem normal doğul süresini etkilemiyor. Ayşe Arslan’ın  da doğumu yaklaşık 7, 5 saat sürdü. Ancak epudural anestezi sayesinde bu süreci ağrısız ve konforlu şekilde tamamlandı.

 “Doğumdan hemen sonra kendimi toparladım”

Fazlasıyla rahat ve konforlu bir doğum sonrasında bebeğini kucağına alan Ayşe Arslan, yaşadığı deneyimi şu cümlelerle anlatıyor: “İlk hamileliğim olduğu için çok heyecanlıydım ve ama sorunsuz bir hamilelik süreci geçirdim. Bana başından beri normal doğumu teşvik ettiler ve ben de bu konuda aynı şeyi düşünüyordum. Ama normal doğum ağrıları açıkçası beni çok tedirgin ediyordu. 40 hafta 4 günlük olduğumda ise doğum ağrılarım başladı. Bu noktada epidural anestezi benim için en uygun çözüm oldu. Rahim açıklığını görülmesini takiben de anestezi uygulandı. Normal bir  doğum gibi kasılmalarım oldu ama ağrı hissetmedim. Doğum süresi uzun olmasına karşın hareket edebiliyordum. Ve zamanı geldiğinde de normal doğum yapabildim.”

“Bebeğimin gelişin her anını görebildim ve üstelik bunu ağrısız bir şekilde yapabildiğim için çok mutluyum” diye konuşan Ayşe Arslan, sadece doğumda sırasında değil, doğumdan hemen sonra da kendimi çok kolay toparladığını ve bebeğiyle de rahatlıkla ilgilenebildiğini söylüyor.