Bağımlılık farkındalığı…(Köşe yazısı 23.12.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti işbirliği ile son olarak Ankara’da düzenlenen “Yerel Medya Bağımlılık Farkındalığı” eğitimlerine bende 42 yıllık polis-adliye muhabiri gazeteci olarak katıldım. Basın mensuplarının, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan bağımlılık ile ilgili kapasitesinin artırılmasını amaçlayan eğitim programına Kayseri Gazeteciler Cemiyeti üyesi gazeteciler ile çevre illerdeki bazı yerel medya mensupları, kamu kurumlarının çalışanları ve Yeşilay gönüllüleri de katkıda bulundu. Ben öncelikle, bu eğitimi gerçekleştirenlere, Kayseri BYEGM il Müdürü Mehmet Uğurlu ve ekibine, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti yönetimine içtenlikle teşekkür ediyorum.

Hatırlarsanız bende, Asi gençlik yaratmak isteyen hazır ve kolay geçim kaynağı yaratan çoğu terör örgütü, çete, mafyalara karşı mücadeleyi, giderek yaşı küçülen bağımlılıkla ilgili sık sık bu köşe de bildiklerimi, alınan kararları yazarak destek veriyorum.

BYEG Müdürü Mehmet Akarca’nın açılış konuşması ile başlayan eğitimde katılımcılara Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) formatörü Mehmet Canbal tarafından bağımlılık farkındalığı, uyuşturucu madde bağımlılığı yetişkin eğitimi hakkında bilgi verildi.

Daha sonra  İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesinden Prof. Dr. Peyami Çelikcan tarafından uyuşturucu kullanan kişilere yönelik tasvirlerin, betimlemelerin haber metninde nasıl verilmesi gerektiğine ilişkin açıklamaların yapıldığı eğitimde katılımcılarla birlikte atölye çalışması da gerçekleştirildi. Atölye çalışmasında uyuşturucu bağımlılığı ve medya eğitimi alan basın temsilcileri tarafından haber çalışmaları izlendi, örnek hikayelerden haber çalışması oluşturuldu.

BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca ve Yeşilay Cemiyeti Genel Müdürü Savaş Yılmaz tarafından 28 Eylül’de imzalanan işbirliği protokolü kapsamındaki projeyle, başta yerel medya olmak üzere yayın araçları ile halkı bilgilendiren tüm kamu kurum ve kuruluşları ve Yeşilay gönüllülerinin bağımlılık iletişimi kapasitesinin artırılması hedeflendi.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Müdürü Savaş Yılmaz, bir otelde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, uyuşturucuyla mücadele konusunda verilen eğitimler ve teşkilatlanma çalışmalarını anlattı. Yurt dışında da 34 ülkede Yeşilay kurduklarını belirten Yılmaz, bunları merkezi İstanbul’da olan bir federasyon çatısı altında birleştirdiklerini ifade etti. Yılmaz, yapılan projelerin kamuoyuna duyurulması ve farkındalık oluşturulmasında tanıtım ve iletişimin önemli olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Bugün bizim ülkemizde, illegal bir maddeyi deneme oranları yaklaşık yüzde 2,7-3 civarında. Bunu rakamlara vurduğunuzda yaklaşık 3 milyon kişinin Türkiye’de bağımlılık riskiyle yüz yüze olduğunu, yani bir deneme evresi geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu rakam, çok büyük bir rakam. Birçok Avrupa ülkesinin nüfusunun yarısı belki de tamamı.”

Gençlerin uyuşturucu kullanımında çok önemli bir risk grubu olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bizim sahalarda yaptırdığımız bazı araştırmalara göre de gençlerde bu trendin gerçekten arttığını görüyoruz. Bugün İstanbul’da liselerde yapılmış bir araştırma da her 10 çocuktan birinin illegal bir maddeyi denediğini gösteriyor.” dedi.

Yılmaz, bağımlı bir bireyle 24 saat geçirmenin ailede de travmatik sorunlara yol açabildiğini dile getirerek yapılacak haberlerde bu konunun toplumsal bir sorun olduğunun unutulmamasını istedi.

Bu meseleye sadece haber gözüyle değil anne, baba, kardeş, amca gözüyle bakılmasını da isteyen Yılmaz, özellikle gençlerde madde kullanımı tetikleyen en önemli nedenin “merak” olduğuna, bu yüzden merak uyandıracak haberlerin yapımından kaçınılması gerektiğine işaret etti.

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Akarca da Yeşilayın öncülüğünde çok büyük bir mücadeleye girdiklerini bildirdi. Türkiye’nin enerji kaynaklarının, Ortadoğu’daki geçiş noktası üzerinde bulunması ve coğrafi konumu nedeniyle dünyanın ilgisini üzerinde topladığını dile getiren Akarca, ülkenin aynı zamanda uyuşturucu kaçakçılarının en çok kullandıkları yol üzerinde yer aldığını belirtti. Yıllardır mücadele edilen PKK’nın en büyük gelir kaynağının uyuşturucu olduğunu ifade eden Akarca, şöyle konuştu:

“Uyuşturucu kaçakçılığından para kazanıp bunu silaha dönüştürüp, yıllardır devletimizin, bizlerin başına musallat olan bir örgüt. Türkiye’nin bölünmesi, parçalanması için bu enerji kaynaklarında gözü olanlar, uyuşturucu kaçakçılarıyla da el ele vererek neler yapabileceklerini hep birlikte planlıyorlar. Ondan dolayı PKK, FETÖ, DHKP-C, şu, bu, bir sürü bela açılıyor. Bir sürü illegal örgütle, terör örgütleriyle Türkiye mücadele etmek zorunda kalıyor.”

Akarca, Türk halkının manevi değerlere düşkünlüğü ve yatkınlığının uyuşturucu kullanımında en büyük tedbir olarak ortaya çıktığına dikkati çekerek “Uyuşturucuya karşı duyarlı olan kesim bizde eğer 2-3 milyon kişiyse bu rakam Avrupa’da, Amerika’da, diğer birçok ülkede çok büyük rakamlardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa’da sosyal yapının bozulmaya başladığına dikkati çeken Akarca, içkiye olan düşkünlüğün, bunun neden olduğu boşanmaların arttığını, birçok ülkede uyuşturucuyla başa çıkılamadığını söyledi.

Yeşilayın yaptığı çalışmalarla, uyuşturucuyla mücadele konusunda önemli katkılar sağladığını söyleyen Akarca, yapılan çalışmalar ve eğitimler sonucunda ve yerel basının da bu konuda bilinçlenmesiyle uyuşturucu kullanım rakamlarının çok daha aşağılara çekileceğini kaydetti.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik de hükümetin uyuşturucuyla mücadele konusunda yaptığı çalışmaları aktardı.

Günlük iletişim dilinde bağımlılıkla ilgili hataların azaltılması, yanlış ifadelerden veya iletişim dilinden kaçınılması, özendirici içerik veya görsel kullanımının önlenmesi gibi konuları merkeze alan proje, 7 bölgede 7 ilde gerçekleştirildi.  BYEGM ve Yeşilay işbirliği ile yürütülen proje kapsamında “Yerel Medya Bağımlılık Farkındalığı” eğitimleri her bölgeyi temsilen bir ilde olmak üzere İzmir, Erzurum, Antalya, Samsun, Gaziantep, İstanbul ve Ankara’da düzenlendi.

Ben bu tip eğitimlerin, mücadelenin daha da yaygınlaştırılması, çeşitlendirilmesi taraftarıyım.