Aytun Çıray: Düzmece raporlarla Askerlikte Anayasal eşitlik bozuluyor mu?

CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, askerlere verilen usulsüz rapor iddialarını Meclise taşıdı. Aytun Çıray, konuyla ilgili yaptığı açıklamasının başında ‘Türkiye’de vatandaşların anayasal eşitliğin en önemli unsurlarından birisi 18 yaşını dolduran her erkek Türk vatandaşının askerlik yükümlülüğüne eşit bir şekilde tabi olmaları ve aynı muameleye tabi olmalarıdır. Şüphesiz burada özellikle bedelli askerlik uygulamalarının biçilen ‘bedeli’ karşılamayacak durumda olan vatandaşlarımızda bir burukluk yarattığı açıktır. Ancak buna rağmen vatandaşlarımızın askerlik uygulamasında herkesin anayasal eşitlik ilkesine uygun bir şekilde aynı muameleye tabi olduğu inancı ve güvenini sarsacak bir durum söz konusu değildi” dedi.

Çıray açıklamasına şöyle devam etti:

“15 Temmuz 2016’daki FETÖ hıyanet ve terör şebekesinin TSK’nın neredeyse tamamına yayılmış gayrı meşru örgütlenmesini kırmak ve zehirli unsurları temizlemek haklı gerekçesiyle yapılan düzenlemeler maalesef çok ciddi yan etkiler doğurmaya başlamıştır. Bu yan etkilerin en çok görüldüğü yerlerden biri TSK’dan alınıp Sağlık Bakanlığı bünyesine alınan askeri sağlık kurumlardır.

TSK bu sağlık kurumlarında savaş cerrahisinden Türk vatandaşlarının askerlik hizmetlerini ne ölçüde uygun olduklarına ve askerlik hizmetlerini hangi alanda yapabileceklerine belirlemeye kadar bir dii çok hayati görev yapıyorlardı. Özellikle askerlik çağına giren gençlerimizin bu zorlu göreve ilişkin verdikleri sağlık raporları anayasal eşitlik ilkesinin uygulaması açısından geniş çaplı eleştirilere ve şikayetler konu olmuyordu. Ancak TSK bünyesindeki hastanelerin Sağlık Bakanlığın bünyesine geçmesiyle bu manzaranın maalesef tamamen değiştiği ortaya çıkmıştır. Durum o kadar vahimdir ki, Milli Savunma Bakanı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı Milli Savunma Bakanı’nın emriyle konuyu Sağlık Bakanlığına resmi dokümanla bildirmek zorunda kalmıştır.”

Çıray bunun “AKP iktidarlarının çürütücü ve yozlaştırıcı etkilerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin geleceği açısından adeta ölümcül boyutlara vardığının çok uyarıcı işaretlerinden birisi” olduğunu vurguladıktan sonra açıklamasını şu cümlelerle noktaladı:

“Kirli referandumda insanlarımızı tek adamın mutlak hakimiyetindeki AKP iktidarlarının Türkiye’yi ayakta tutan ve yücelten kurumlar üzerindeki tahripkar ve öldürücü etkilerini teşhis ettiğini gösterdiğine ve bu teşhisin Türk Milleti tarafından giderek artan paylaşılacağına inanıyorum. AKP iktidarını da güçlü bir TSK’nın güvencesi olan anayasal eşitlik ilkesini suiistimal edilmesinin önüne acilen geçmeye davet ediyorum. Türkiye’de tahrip edilmedik hiçbir kurum kalmadı. Türkiye’nin temel kurucu değerlerini ve kurumlarını dinamitlemeye artık bir son verilmeli!”

Aytun Çıray’ın bu çerçevede Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’tan Meclis Başkanlığı vasıtasıyla yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği sorular şunlar:

Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığına devir olunduğu 31 Temmuz 2016 tarihinden 08.06.2017 tarihine kadar geçen süre zarfında kaç adet asker adayı (kısa ve uzun dönem askerler) çürük raporu almıştır?

*1 Temmuz 2015 – 31 Temmuz 2016 tarihleri arasında kaç asker adayı çürük raporu almıştır?

*GATA ve ilgili kuruluşları Sağlık Bakanlığı emrine geçtiği dönemden bu yana çürük raporu alanların yüzdelik oranı nedir?

*Muvazzaf subaylarda dahil olmak üzere son iki yıllık süreç baz alınacak olursa uzun süreli istirahat, rapor, hava değişimi vb. alan personel sayısı kaç kişidir ve bunun geçmiş yıllara olan oranlarında ne gibi farklılıklar vardır?

*15 Temmuz darbe girişiminden bu yana TSK bünyesinde görevli olan personellerin (Kara, Deniz, Hava sınıfları ve İçişleri bakanlığına bağlanan Jandarma G.K’da dahil olmak üzere) ne kadarlık bir oranı sınıf değişikliği için başvuru yapmış ve kaç personel sınıf değişikliğine tabi olmuştur?

*TSK (Jandarma da dâhil olmak üzere)’nın muharip kuvvetlerinde ki son dönem kadro sayısı kaçtır? Bir artış ya da düşüş yaşanmış mıdır? Yaşandıysa bunun nedenleri nelerdir?