Ataş, çocuğa cinsel istismarda meclis araştırması istedi

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, çocuğa yönelik istismar olaylarının araştırılması ve gereken önlemlerin alınması  için Meclis Araştırma önergesi verdi. Bu konuda harekete geçen Ataş, Türkiye’de artan olaylara dikkat çekti ve “Toplumumuzun ve geleceğimiz olan çocuklarımızın karşı karşıya kaldığı vahim durum ortadadır” dedi.

Türkiye’de son günlerde yaşanan olayların ardından çocuklara yönelik cinsel istismar konusu gündemdeki yerini koruyor. Bu kapsamda harekete geçen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına Meclis araştırma önergesi sundu.

Türkiye’de son yıllar da “çocuğa cinsel istismar” ve “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçlarında aşırı artışın meydana geldiğini ifade eden Ataş, “ Dünya Sağlık Örgütü tarafından, ‘Bir yetişkin, toplum veya ülkesi tarafından çocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyen, bilerek-bilmeyerek yapılan davranışları’ çocuk istismarı olarak kabul edilmektedir. Çocuk istismarı ve ihmali tüm toplumu ilgilendiren önemli bir durumdur.  Birleşmiş Milletler ile Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalayalı 30 yıl, bu sözleşmenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasalaşmasının üzerinden 25 yıl geçmesine karşın, halen sözleşme prensiplerinin çocukların yaşamında yeterince yer alamadığı görülmektedir. Devletin, çocuklarımızın her türlü hakkını korumak zorunda olduğu prensibini hatırlatacak olursak, istismar edilen çocukların sayısının bu denli artıyor olması bu durumla bağdaşmamaktadır. İstismar ve ihmalin en iyi seviyede önlenebilmesi için toplumun ve ailelerin bilgilendirilmesi, çocuklara ve ailelere hukuki haklarının anlatılması, çocukların iyi, kötü dokunuşu ayırt edebilmeleri için gereken bilgi ve altyapının oluşturulması gerekmektedir. Çocuklarımızın kendilerini güvenli bir ortamda yaşadıklarını hissetmeleri, ülkemizin geleceği açısından oldukça önemlidir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 99. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde çocuklarımız hala cinsel istismar tehlikesi ve gelecek kaygısı ile karşı karşıyadırlar. Daha bu 23 Nisan’da ‘çocuk bayramında’ İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından cinsel istismara uğramıştır. Toplumumuzun ve geleceğimiz olan çocuklarımızın geldiği vahim durum ortadadır. Özellikle eğitimciler, psikiyatrlar ve hukukçuların bu konuda yoğunlaşması gerekmektedir. Ulusal ve il düzeyinde ki dernek, STK ve üniversitelerin de düşüncelerini dikkate alarak, sorunları doğru ve anlaşılır bir şekilde ortaya koymak ve bu sorunlara ilişkin doğru çözüm önerilerinin geliştirilmesini sağlamak amacıyla Anayasanın 98 inci/İçtüzüğü 104 üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“SON 16 YILDA 18 YAŞIN ALTINDA 440 BİN ÇOCUK DOĞUM YAPTI”

TÜİK verilerine göre cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısının ve bu suçtan hüküm giyenlerin sayısının artığını anlatan Ataş, “Türkiye’de cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı her geçen gün artıyor. 2014 yılında 74 bin 64 olan istismar mağduru çocuk sayısı 2016 yılında 83 bin 552’ye yükseldi. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nden alınan verilere göre ise 2006 yılında yüzde 42,5 olan çocuk cinsel istismar hükümlülerinin oranı 2016’da yüzde 58,8’e çıkarak ciddi bir artış gösterdi. Cinsel istismar mağduru olan çocukların yüzdesi de 2014’ten 2016’ya yüzde 33 arttı. Ayrıca Türkiye’de 27 ilde bulunan 30 çocuk izlem merkezine ocak 2011-mayıs 2016 tarihleri arasında 21 bin 68 başvuru olduğu, vakaların yüzde 85’inin kız, yüzde 15’inin erkek çocuklardan oluştuğu saptanmış durumda. Rakamlar çocuk istismarının her geçen gün daha da arttığını ortaya koyuyor. Yine Türkiye Psikiyatri Derneği yaptığı araştırmada, ülkemizde istismara uğramış çocuk oranını yüzde 33 olarak tespit etti. Bu rakam her 3 çocuktan 1 ‘i demektir. Yine İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu’nun raporuna göre, son 16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. Üstelik tüm bu derneklerin, bakanlıkların ve sivil toplum kuruluşlarının verileri ancak adli makamlara ve basına yansıyan vakalarla değerlendirilebiliyor. Birçok istismar ve şiddet olayı örtülü kalıyor. Bununla mücadele ve önlem planları yapmak uluslararası tarafı olduğumuz sözleşmeler ve ahlaki değerlerimiz nedeni ile başta devletin olmak üzere hepimizin sorumluluğundadır. Tüm bu açıklamalar ve verilerden de anlaşılacağı üzere çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi çok büyük bir önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.