Ata’dan bir anı ve acı halimiz..(Köşe yazısı 30.12.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Yılın son gününde sizler için iki ‘alıntıyı’ sizlerle paylaşmak istiyorum.

***

Atatürk’ün Yaverinden bir Anı..
Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
– Merhaba nine.
Kadın Ata’nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
– Merhaba dedi.
– Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp; – Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
– Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.

***

Şimdide, herkesin konuştuğu, dertlendiği bir konuyu ‘www.sevilenhikayeler.com’ özetlemiş, onu okuyalım.

– Namussuz koca, namuslu hanım istiyor.

– Tembel öğretmen, çalışkan öğrenci istiyor

– Zina yapmış genç, el değmemiş kız istiyor

– Sahtekâr amir dürüst memur istiyor.

– Cuma farzdır kılarız ama farz olan beş vakit namazı kılmayız.

– Çalışmak istemeyiz ama çok zengin olalım isteriz.

– İnsanlar tarafından sevilmek isteriz ama biz kimseyi sevmeyiz.

– Arabanın çarptığı çocuğa acıyoruz, internetin çarptığı çocuğa acımıyoruz.

– Bakıyoruz, görmüyoruz. İşitiyoruz, duymuyoruz. Dokunuyoruz, hissetmiyoruz.

– Çok konuşuyoruz, az iş yapıyoruz

– Çok iş yapanlara söz vermiyoruz.

– Dua yapmıyoruz. Talep ediyoruz.

– Âlim ile bileni karıştırıyoruz.

– Çeyrek ekmek gibi çeyrek Müslümanlık istiyoruz.

– Duymayacak kadar kör, görmeyecek kadar sağırız.

– Dirilişi Ayet ve Hadislerden, kendimizden değil, dizilerden bekliyoruz. – Tarihin öznesi değil nesnesi oluyoruz.

– Kahraman bekliyor, kahraman olmuyoruz

– Ölümlüyüz ama ölümsüz gibi yaşıyoruz.

– “Gelin birlik olalım” deriz ama “Gidip birlik olmaya” razı olmayız.

– Faizi biz alır, kumarı biz oynarız ama suçu siyonizme atarız.

– Okumayız ama milletin cahilliğinden bahsederiz.

– Günah işlememek için değil, tekrar işlemek için tövbe ediyoruz.

– Bilgimiz yok ama fikrimiz çok.

– Dünyada yaşıyoruz ama cennet rahatlığı bekliyoruz.

– Cehennem ’in var olduğunu söylüyoruz ama yokmuş gibi yaşıyoruz.

– Artan hastanelerle beraber hastalıklarımızda arttı.

– Artan adalet saraylarımızla beraber adalet arayışımızda arttı.

– Artan iletişim cihazlarımızla beraber insanlarla iletişimimiz azaldı.

– Artan paralarımızla beraber infakımız azaldı.

– Kendi hocamıza asrın en iyi hocası muamelesini yapıyoruz ama başkası aynı şeyi yapınca ona kızıyoruz.

– İçkinin sarhoş ettiğinden daha fazla dünyanın sarhoş ettiğinin farkına varmıyoruz.

– Kendimizden, evimizden önce dünyayı değiştirmeye çalışıyoruz.

– Müslümanız ama teslim olmuyoruz.

– İman ediyoruz ama tereddüt etmekten geri durmuyoruz.

– Başımızı kapatıyoruz ama diğer yerlerimizi açıyoruz.

– Hanımımıza bakılmasın istiyoruz ama biz başkalarının hanımına veya kızına bakıyoruz.

– Örtünüyoruz ama daha fazla görünmek için.

– Giyiniyoruz ama çıplak olan taraflarımız daha fazla.

– Evleniyoruz ama boşanmak için.

– Okuyoruz ama diploma için.

– Seviyoruz ama karşılık bekliyoruz.

– Namaz kılıyoruz ama kötülükten geri durmuyoruz.

– Oruç tutuyoruz ama sadece midemizle.

– Zekât veriyoruz ama başa kakmasıyla.

– Hac yapıyoruz ama turistlik bir seyahat gibi.

– Kelime- i Şehadet getiriyoruz ama sadece dilimizle.

– Diziler fuhuş pazarlıyor. O dizilere reytingi biz yaptırıyoruz. Ama kızlarımızın namuslu olmasını istiyoruz.

– Dini, kültür; ahlakı, bilgi olarak görüyoruz ama toplumun dört dörtlük olmasını istiyoruz.

– Her şeyi biz yapıyoruz. Suçu şeytana atıyoruz

– Sistemle bozulan ümmeti, sistemle değil de kişisel çabalarla düzeltmeye çalışıyoruz.

Bir yanıt yazın