DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Yılın son gününde sizler için iki ‘alıntıyı’ sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Atatürk’ün Yaverinden bir Anı..
Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
– Merhaba nine.
Kadın Ata’nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
– Merhaba dedi.
– Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp; – Neden sordun ki, dedi. Buraların saabisi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
– Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
***
Şimdide, herkesin konuştuğu, dertlendiği bir konuyu ‘www.sevilenhikayeler.com’ özetlemiş, onu okuyalım.
– Namussuz koca, namuslu hanım istiyor.
– Tembel öğretmen, çalışkan öğrenci istiyor
– Zina yapmış genç, el değmemiş kız istiyor
– Sahtekâr amir dürüst memur istiyor.
– Cuma farzdır kılarız ama farz olan beş vakit namazı kılmayız.
– Çalışmak istemeyiz ama çok zengin olalım isteriz.
– İnsanlar tarafından sevilmek isteriz ama biz kimseyi sevmeyiz.
– Arabanın çarptığı çocuğa acıyoruz, internetin çarptığı çocuğa acımıyoruz.
– Bakıyoruz, görmüyoruz. İşitiyoruz, duymuyoruz. Dokunuyoruz, hissetmiyoruz.
– Çok konuşuyoruz, az iş yapıyoruz
– Çok iş yapanlara söz vermiyoruz.
– Dua yapmıyoruz. Talep ediyoruz.
– Âlim ile bileni karıştırıyoruz.
– Çeyrek ekmek gibi çeyrek Müslümanlık istiyoruz.
– Duymayacak kadar kör, görmeyecek kadar sağırız.
– Dirilişi Ayet ve Hadislerden, kendimizden değil, dizilerden bekliyoruz. – Tarihin öznesi değil nesnesi oluyoruz.
– Kahraman bekliyor, kahraman olmuyoruz
– Ölümlüyüz ama ölümsüz gibi yaşıyoruz.
– “Gelin birlik olalım” deriz ama “Gidip birlik olmaya” razı olmayız.
– Faizi biz alır, kumarı biz oynarız ama suçu siyonizme atarız.
– Okumayız ama milletin cahilliğinden bahsederiz.
– Günah işlememek için değil, tekrar işlemek için tövbe ediyoruz.
– Bilgimiz yok ama fikrimiz çok.
– Dünyada yaşıyoruz ama cennet rahatlığı bekliyoruz.
– Cehennem ’in var olduğunu söylüyoruz ama yokmuş gibi yaşıyoruz.
– Artan hastanelerle beraber hastalıklarımızda arttı.
– Artan adalet saraylarımızla beraber adalet arayışımızda arttı.
– Artan iletişim cihazlarımızla beraber insanlarla iletişimimiz azaldı.
– Artan paralarımızla beraber infakımız azaldı.
– Kendi hocamıza asrın en iyi hocası muamelesini yapıyoruz ama başkası aynı şeyi yapınca ona kızıyoruz.
– İçkinin sarhoş ettiğinden daha fazla dünyanın sarhoş ettiğinin farkına varmıyoruz.
– Kendimizden, evimizden önce dünyayı değiştirmeye çalışıyoruz.
– Müslümanız ama teslim olmuyoruz.
– İman ediyoruz ama tereddüt etmekten geri durmuyoruz.
– Başımızı kapatıyoruz ama diğer yerlerimizi açıyoruz.
– Hanımımıza bakılmasın istiyoruz ama biz başkalarının hanımına veya kızına bakıyoruz.
– Örtünüyoruz ama daha fazla görünmek için.
– Giyiniyoruz ama çıplak olan taraflarımız daha fazla.
– Evleniyoruz ama boşanmak için.
– Okuyoruz ama diploma için.
– Seviyoruz ama karşılık bekliyoruz.
– Namaz kılıyoruz ama kötülükten geri durmuyoruz.
– Oruç tutuyoruz ama sadece midemizle.
– Zekât veriyoruz ama başa kakmasıyla.
– Hac yapıyoruz ama turistlik bir seyahat gibi.
– Kelime- i Şehadet getiriyoruz ama sadece dilimizle.
– Diziler fuhuş pazarlıyor. O dizilere reytingi biz yaptırıyoruz. Ama kızlarımızın namuslu olmasını istiyoruz.
– Dini, kültür; ahlakı, bilgi olarak görüyoruz ama toplumun dört dörtlük olmasını istiyoruz.
– Her şeyi biz yapıyoruz. Suçu şeytana atıyoruz
– Sistemle bozulan ümmeti, sistemle değil de kişisel çabalarla düzeltmeye çalışıyoruz.