AstraZeneca Türkiye’den “Solunum Ormanı”

AstraZeneca Türkiye, Balıkesir’de 5.500 ağaçlık bir hatıra ormanı oluşturmak için harekete geçti. TEMA Vakfı aracılığıyla bu sonbaharda ilk fidanın toprakla buluşturulacağı AstraZeneca Solunum Hatıra Ormanı’ndaki fidanlar gelişip orman vasfı kazandığında 35 yılda yaklaşık 600 ton oksijen üretecek ve yılda 123 tona yakın tozu süzecek. 400’ü aşkın kadrosuyla, 1999 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren AstraZeneca’nın Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış, “Dün ve bugün olduğu gibi, yarın da sağlıkla alınan her nefesin bir parçası olmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
AstraZeneca Türkiye, geçtiğimiz aylarda Riva’da oluşturduğu 10.000 ağaçlık hatıra ormanından sonra, şimdi de TEMA Vakfı aracılığıyla Balıkesir’de 5.500 ağaçlık bir hatıra ormanı oluşturacak. Böylece AstraZeneca global olarak taahhüt ettiği “sürdürülebilirlik” hedefi doğrultusunda bir adım daha atmış oluyor. Aynı zamanda faaliyetlerindeki enerji ve yakıt verimliliğini iyileştirerek ve fosil yakıtlar yerine düşük karbonlu alternatifler arayarak sera gazı salımını da düşürmeye çalışan AstraZeneca, 2015 boyunca hava ve karayolu seyahati ve yük taşımacılığından kaynaklanan salımını önemli derecede azalttı ve yenilenebilir kaynakların enerji tüketimindeki payını %6,1’e yükseltti.
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış şunları söyledi: “AstraZeneca olarak bir yandan bilimin sınırlarını zorlayarak yaşama değer katan ilaçları keşfetmek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için çalışırken, bir yandan da faaliyetlerimizin çevre ve doğal varlıklar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaması için en büyük çabayı göstermeye devam ediyoruz. Şimdi de, sağlıklı nefesler çoğalsın diye TEMA Vakfı aracılığıyla, Balıkesir’de “AstraZeneca Solunum Hatıra Ormanı”nı kurmak için harekete geçtik. Tüm faaliyetlerimizi çevresel sürdürülebilirliği, doğal varlıkları ve iklim dengelerini önemseyen ve koruyan bir şekilde gerçekleştirmek en önemli ilkelerimizden biri ve bu hatıra ormanı bu anlamda çok önemli bir yerde duruyor. AstraZeneca Türkiye olarak bu alanda kaydettiğimiz ilerlemeyi sürdürmeye ve kurumumuz büyüdükçe üzerimize düşen görevin daha fazlasını yapmakta kararlıyız. Balıkesir’deki hatıra ormanımızın hepimize daha sağlıklı nefesler ve daha temiz ve sürdürülebilir bir çevre için ilham vermesi dileğiyle…”
Çevresel sürdürülebilirlik, doğal varlıkların korunması ve iklim dengesinin muhafaza edilmesi ilkeleriyle hareket eden AstraZeneca, karbon ve su performansını ve hedeflerini, Karbon Saydamlık Projesi (CDP) dâhil olmak üzere şirket dışı mercilere açıklıyor. 2015 Paris İklim Konferansı’nda iklim değişikliği performansıyla ilişkili hedefler ve bilgilerin kamuya açıklanması için CDP taahhütlerine de katılan AstraZeneca’nın küresel sürdürülebilirliğe olan katkısı yakın zamanda CDP İklim Değişikliği “A Listesi” unvanı ile takdir edildi. AstraZeneca ayrıca, Haziran 2016’da %100 yenilenebilir güç kullanmak için dünyanın önde gelen şirketleriyle küresel bir çevresel taahhüde katıldı. RE100 olarak adlandırılan bu ortak girişim, temiz ve yenilenebilir enerjinin teşvik edildiği, kazançlı bir düşük karbon ekonomisine ilham vermek amacıyla 2014 yılında New York’taki İklim Haftası’nda kurulmuştu.
AstraZeneca 2025 global çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini şöyle özetliyor:

  • Karbon salımı: AstraZeneca daha önce sera gazı ayak izini 2015 itibariyle %20 oranında azaltmayı hedefledi ve bunu başararak sera gazı ayak izini %21 oranında azaltarak 704.073 tona düşürdü. Şimdiki hedef ise karbon ayak izini 2015 değerleriyle aynı seviyede tutmak ve 2025 itibariyle toplam karbon yoğunluğunu %30 azaltmak.
  • Kaynak tasarrufu: enerji ve yakıt tasarrufunu artırmak ve düşük karbonlu alternatifler bulmak
  • Yenilenebilir enerji: 2025 itibariyle %100 oranında yenilenebilir enerji kullanmak (AstraZeneca bu hedefiyle, bu taahhüdü veren dünya genelindeki 64 büyük şirketin arasında yer alıyor)
  • Atık üretimi: 2015 değerleri üzerinden %10’luk düşüş sağlamak
  • Su tüketimi: operasyonlar büyüse de su tüketiminin 2015 değerlerinin aşmaması
  • Ürünlerin üretim öncesi aşamasından ürün kullanım süresinin sonuna kadar olan sürecinde etkin çevresel yönetimin sağlanması