Arık, “parmağınızdan akan kanın hesabını sormaya az kaldı”

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık, TBMM’de yaptığı konuşmada, diyabetli çocukların ve ailelerinin sorunlarına dikkat çekerek, “Anneler, babalar gece nöbetleşe, iki, üç saatte bir çocuğu uyurken parmağını delip kan şekerini ölçüyorlar. Teneffüs arasında gidip çocuğunun kan şekerini ölçen anneler var. Sevgili çocuklar, sizin parmağınızdan akan bir damla kanın hesabını sormaya az kaldı; geliyor, gelmekte olan” dedi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, TBMM’de yaptığı konuşmada diyabet hastası çocukların ve ailelerinin sorunlarına dikkat çekti. Çocukların parmağının ayda 150 kez iğne ile delindiğini ifade eden Arık, konuşmasında şunları söyledi: “Diyabetli çocuklarımızın düzenli kan şekeri ölçümünün hayati bir önemi var çünkü çocuklarda kan şekeri ani düşüp yükselebiliyor. Kan şekerini ölçmek için de 2 yol var ya çocuğun parmağının delinerek kan alınması ya da sürekli glikoz ölçüm cihazıyla parmak delinmeden, otomatik olarak kan şekeri ölçülmesi. Bu zalim iktidar çocuğun parmağının delinerek kan şekeri ölçülmesini tercih ediyor. Düşünebiliyor musunuz, küçük bir çocuğun günde 6, 7 kez, ayda 150 kez parmağı iğneyle deliniyor. Anneler, babalar gece nöbetleşe, iki, üç saatte bir çocuğu uyurken parmağını delip kan şekerini ölçüyorlar. Teneffüs arasında gidip çocuğunun kan şekerini ölçen anneler var. Sevgili çocuklar, sizin parmağınızdan akan bir damla kanın hesabını sormaya az kaldı; geliyor, gelmekte olan…”

CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ ÇETİN ARIK YOZGAT ENGELSİZ YAŞAM BULUŞMASINDA “14 MİLYON YURTTAŞIMIZ GÖRÜNMÜYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Türkiye’de 14 milyon engelli vatandaşın bulunduğunu belirterek, “Eğitim herkes için Anayasal bir haktır. Özel gereksinimli çocuklarımız için ise eğitim haktan da öte ilaçtır, tedavidir, çaredir… Bugün ülkemizde eğitim çağında 3 milyon özel gereksinimli çocuğumuz var.  Bunların ise ancak yüzde 2’si eğitime ulaşabiliyor” diye konuştu. Toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Anayasa engellilerinin korunmasını emrediyor. Sorun bu anayasanın emrettiği kuralların, devleti yönetenler tarafından yerine getirilmemiş olmasıdır. Bunun için sizlerin güç birliği yapması lazım” diye konuştu.

Engellilerle ilgili yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık,  Yozgat’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirilen Engelsiz Yaşam Buluşması’nda konuştu. Engelli anne babalarının çocukları normal gelişim gösteren anne babalardan farklı beklentileri olduğunu belirten Arık, “İşte bugün, bu salonda, ‘Çocuğum konuşabilsin, yeter’, ‘Çocuğum yürüyebilsin, yeter’, ‘Çocuğum anne diye bilsin, yeter’ ile yetinen fedakar annelerle birliktesiniz. Ülkemizde dezavantajlı gruplarla ilgili TÜİK tarafından en son kapsamlı çalışma 2002 yılında yapılmış. Bu verilere göre; nüfusumuzun yüzde 12,5’ini dezavantajlı grup oluşturuyor.  Yani bugün ülkemizde 14 milyonun üzerinde dezavantajlı yurttaşımız var. Bunları aileleriyle birlikte değerlendirdiğimizde neredeyse toplumun yarısı bu durumdan etkileniyor.

Sayın Genel Başkanım,

Bugün burada adına ister engelli, isterseniz dezavantajlı grup ya da ne derseniz deyin; belirli gün ve haftalar dışında hep unutulan bir kesim ile bir aradasınız.  Çünkü 14 milyon insanımız görünür değil… Bugün burada bir ilke imza atarak, Anadolumuzun göbeğinde ‘ENGELSİZ YAŞAM BULUŞMASI’ nı gerçekleştirerek,  14 milyon yurttaşımızı görünür kıldığınız için size çok teşekkür ederim. İnanıyorum ki; bu toplantımız dezavantajlı bireylerin başta eğitim, sağlık, ulaşım, istihdam, sosyal hayata katılım gibi temel sorunlarının çözümüne katkı sunacaktır” diye konuştu.

EĞİTİM ANAYASAL HAKTIR

Eğitimin Anayasal bir hak olduğunu belirten Arık, kafesteki bir kuşu ile kafes dışındaki bir kuşun dengede durduğu görseli paylaşarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özel gereksinimli çocuklarımız için ise eğitim haktan da öte ilaçtır, tedavidir, çaredir… Bugün ülkemizde eğitim çağında 3 milyon özel gereksinimli çocuğumuz var.  Bunların ise ancak yüzde 2’si eğitime ulaşabiliyor. Bu resim özel gereksinimli çocuklarımızın durumunu özetleyen en güzel resim… Kuşun biri kafeste Ama görünürde her ikisi de dengede. Her ikisi de eşit.  Ama burada adaletsiz bir denge söz konusu…  Normal gelişim gösteren çocuklarımız haftada 40 saat eğitim alırken, yetinmeyip üzerine bir de dershane desteği de alırken; tek ilaçları eğitim olan bu özel gereksinimli çocuklarımız haftada iki saat eğitim almaktadır.  Bu dengenin adil olabilmesi için tek tedavileri eğitim olan bu çocuklarımızın da haftada 40 saat eğitim almaları gerekmektedir.  Bu dengenin eşit olabilmesi için kafesteki çocuğumuzun erken tanı alıp, erken yaşta eğitime başlaması gerekir.  Erken tanı için de çocuk nörologlarına, çocuk psikiyatristlerine ihtiyaç var. Ama Yozgat’ta çocuk nöroloğu yok… Bu dengenin eşit olabilmesi için kafesteki çocuğumuzun da nitelikli eğitim alması gerekir.  Ama bu çocuklarımıza bir aylık kursla sertifika almış kişiler eğitim vermektedir.  Nitelikli bir eğitim için iyi yetişmiş özel eğitim öğretmenlerine ihtiyaç var.  İyi yetişmiş özel eğitim öğretmeni için de kaliteli lisans eğitimi veren üniversitelere ihtiyaç var. Ülkemizde 32 üniversitede özel eğitim öğretmenliği lisans programı yürütülmektedir.  Bu üniversitelerin 18’inde profesör yok.  17’sinde de doçent yok.  11’inde ise profesör de yok, doçent de yok.

Sayın Genel Başkanım, değerli konuklar

Özel gereksinimli çocuklarımızın en temel problemleri konuşamamak,  İletişim sağlayamamak,  Sosyal yaşama katılamamak… Yozgat’ta yaklaşık  4 bin özel eğitim alan çocuğumuz var.  Ama Yozgat’ta bu çocuklarımıza konuşma eğitimi verecek bir tane bile dil terapisti yok.  Yozgat’ta bu çocuklarımıza sosyal yaşama nasıl katılacağının eğitimini veren ergoterapi uzmanı da yok…

Sayın Genel Başkanım, değerli konuklar

Bu çocuklarımız nitelikli eğitim alamadıkları için kafesteler…  Zannetmeyin ki bunu mecazi anlamda söylüyorum; bu çocuklarımız gerçek anlamda da kafesteler…. İşte bir annenin çaresizliği…  Canından çok sevdiği oğlunun kanatlarını bağlayıp, kafese kapatmış…  Kanatlarını bağlayıp, kafese kapatılan bu çocuklarımıza haydi sen de uç diyorlar… Uçmaları için kanatlarını çözüp, kafesin kapılarını açmak gerekiyor. Bu çocuklarımızın kafeslerinin kapılarını açmak, kanatlarını özgür bırakmak için attığınız bu adım, biz aileler için çok önemli…”

SORUNLARINIZI ÇÖZMEYEN

Engellilerin ve ailelerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da konuşmasında, Anayasa’nın 61’inci maddesinde, “Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır” denildiğini belirterek, “Anayasa engellilerinin korunmasını emrediyor. Sorun bu anayasanın emrettiği kuralların, devleti yönetenler tarafından yerine getirilmemiş olmasıdır. Bunun için sizlerin güç birliği yapması lazım. Bir arada olacaksınız, dayanışma içinde olacaksınız. Sizin sorunlarınızı çözmeyen siyasi partiye oy vermeyeceksiniz. İş bu kadar basit” diye konuştu.