Anıt Ağaçların tespiti için yeni düzenleme

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca anıt ağaçların tespiti aşamasında uygulamada çelişki oluşturan hususları gidermek amacıyla yapılan yönetmelik değişikliğiyle anıt ağaçların ayırt edici özellikleri belirlendi.
Bakanlıkça hazırlanan “Korunan Alanların Tespi̇t, Tesci̇l ve Onayına İli̇şki̇n Usul ve Esaslara Dai̇r Yönetmeli̇kte Deği̇şi̇kli̇k Yapilmasına Dai̇r Yönetmeli̇k”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı ve sulak alanların tescil, onay ve ilanı ile tabiat varlığı, doğal sit alanı ve özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasların belirlendiği yönetmelikte, anıt ağaçların tespitine ilişkin düzenlemelere gidildi.
Türk Standardları Enstitüsü tarafından hazırlanan “TS 13137 Anıt Ağaçlar Envanter Seçim Kuralları ve İşaretleme Standardına” göre gerçekleştirilen anıt ağaçların tespitinde, mevcut yönetmelik TS 13137 standartlarını sağlamayan ağaçların da anıt ağaç olarak tespit edilmesine yol açmaktaydı.
Bu kapsamda anıt ağaçların tespiti aşamasında uygulamada çelişki oluşturan hususları gidermek üzere yönetmelikte yer alan “Anıt ağaçlarının ayırt edici özelliklerine” ilişkin madde yeniden düzenlendi.
Bu kapsamda, ağaçlar “Yaş, çap, boy ve form itibarıyla kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan kuşaklar arasında bağ kurabilecek uzunlukta doğal ömre sahip, yöre kültüründe olumlu veya olumsuz, gerçek veya hayal ürünü, mistik veya folklorik bir öyküye sahip, yöresel veya ulusal tarihte kimi olaylar ile özdeş hale gelen ve onlara tanıklık eden, tabiat tarihi ve biyolojik özellikleri itibarıyla türün yayılışı bakımından en kuzey, en güney veya ekstrem muhitlerde yaşayan fertleri.” özelliklerinden en az birini taşıması halinde “anıt ağaç” olarak tespit edilecek.
Ayrıca Doğal Sit Alanları ve Tabiat Varlığı olarak tescil edilen mağaraların tescil ve ilan işlemlerinde yaşanan zorlukları ve özellikle bu alanlar ile taşınmazları çakışan hak sahibi olan şahıs ve bu şahıslara ait adres bilgilerine erişim sıkıntılarını ortadan kaldırmak amacıyla da yönetmelikte değişiklik yapıldı.
Buna göre, doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının tescil ve ilanına ilişkin usul ve esaslar yeniden belirlendi.