‘Ah keşke’ demeden..(6) (Köşe yazısı 03.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bazen sosyal paylaşımdaki bazı seçmeler sanki beni anlatıyor. O nedenle seçmelerime devam.

*Bir gün aklın ve vicdanın arasında kalırsan eğer vicdanını seç. Çünkü aklın çıkarını korur vicdanın ise insanlığını. (Pınar Çalışkan)

*Atatürk sevmeyen teröristtir..(Elif Güzel)

*Alman istihbaratı, “ülkücü hareket derin bir şekilde bölünmüş durumda.”  Ta Almanya’dan gözüktüğüne göre sıkıntı var (Ali İhsan Öztürk)

*Dikkat tuzak var. Yeni Anayasa da meclis kendini fesih ederse Cumhurbaşkanına üçüncü dönem seçilme hakkı doğuyor. Bir Cumhurbaşkanı 15 yıl görev yapıyor hep tuzak, hep tuzak (Ali Güleç)

*Devletimizin eline büyük bir koz verdiler. Artık öyle ellerini kollarını sallayarak gelip doğu illerine transit geçemeyecekler! Cladia Rorh’lar, Alman yeşiller partili milletvekilleri, ne idüğü belirsiz Avrupalı milletvekilleri! Diplomatik dokunulmazlık zırvasıyla önce kandile çıkıp sonra da Türkiye’ye gelip PKK nın siyasi kollarıyla görüşemeyecek. Terörü destekleyen sivil toplum kurulusu görüntüsü altında her türlü hainliği yapan derneklerle buluşmalar yapamayacaklar. Konuşma ve bireysel özgürlük kılıflarıyla sözde gazeteci kılığında gelip basın özgürlüğü diye terör sevicilikler yapamayacaklar. Türk devleti sen ne akıllısın. Satranç ustası ancak böyle güzel bir hamle yapabilirdi. Turizm korkusuyla vatanını milletini ve tüm değerlerini satmaya hazır kitlelere duyurulur. Devletinizi çıkarlarınız için satmayın. Sizde ağzınızdan düşürmediğiniz ‘hain’ kavramına ait davranışlarına istemeden bulaşmış olursunuz!(Tamer Taflı)

*Yalanla doğru arasında ki en önemli unsur; Vicdan. (Türkan Navruz)

*Babam çobandı. Yani bildiğiniz “dağdaki çoban”. Hani şu sarışının aşağılayıp “benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?” dediği çoban. Okur-yazar da değildi. Yol-yordam bilmez, kendi halinde bir adamdı.
Şehre vardığında devlet dairesinde şapkasını çıkarması gerektiğini bilmeyecek kadar da cahil(!) biriydi. Hatta şapkasını savcının odasına girerken çıkarmayı akıl edemediği için devletin anlı-şanlı savcısı tarafından azarlandığına ben şahidim.
Lakin merhum gerçekten insandı. Bildiğin insan. Vefası vardı, ahde vefası vardı; “Kadeş” dedikleri vardı ki ölümüne sever, öz kardeşinden ayırmazdı. Severdi, adam gibi severdi. Can gibi severdi. Sevdiklerine ağız dolusu değil, yürek dolusu “kurban olurum” derdi. Cefası vardı; ekmek parası için aylarca o dağlarda aç-biilaç kaldığı olurdu da hiç şikayet etmezdi. Hiç tanımadık birinin içeri girmesiyle yüzüne tebessüm yayılırdı, bir misafir ağırlamanın mutluluğuna işaret. Kimseyi hakir görmez, kimseye kin beslemezdi, kimseyle kavga ettiği vaki değildir. Çok kanaatkârdı. İki şalvarı, bir ceketi, birkaç eski gömleği vardı sadece. Ama bu onun umurunda değildi. Sadece arada bir “kasketim eskidi” deyip ağabeylerimin ona yenisini alması için imada bulunurdu.
Çok merhametliydi. Hayvana da insana da “insanca” muamele ederdi. Saf biriydi. Kolay aldatılırdı. Ama aldattığı olmazdı. Çok da cömertti. Varı-yoğu iki lokma, onu da paylaşmayı şeref sayardı. Peki babamı “dağdaki çoban” diye aşağılayan ile ben nasıl “aynı safta” yer alayım? Hatırasına ihanet olmaz mı? Kardeş dediklerine haksızlık olmaz mı? O’nun insanlığına saygısızlık olmaz mı? Erdemlerini “redd-i miras” olmaz mı? Allah korusun. (Ali Edizer)

*Kimler yine ne oyunlar peydahlıyor? (Mehmet Uğurlu)

*Melih Gökçek, “Sol Siyaset ve Fetö İlişkileri” isimli kitap yazmış. Şimdi Bülent Arınç’ın “Parsel Parsel” isimli kitabını bekliyoruz. Not : Anneme “Melih Gökçek, Sol Siyaset ve Fetö İlişkileri isimli kitap yazmış” dediğimde attığı kahkaha görülmeye değerdi (Barış Çağdaş Doğan)

*AB, demokrasi, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları, seyahat özgürlüğü, demokratik hukuk devletleri siz sadece iki yüzlü sahtekar, kan emici vampirsiniz, Avrupa Birliği. Patlasanız da çatlasanız da her türlü hainliği yapsanız da, her türlü terörü büyütüp besleseniz de bizi yıkamayacaksınız artık. Türkiye ayağa kalktı emin adımlarla ilerliyor. Büyük Türkiye’ye saygı duyacaksınız (Yusuf Şahin)

*Almanya ve Hollanda’nın kudurması bence normal bunda sıkıntı yok. Ama bu diplomatik kriz için de Erdoğan’ın tezgahladığı bir oyun diyenler çıkar mı onu merak ediyorum (Mustafa Arıöz)

*Ülkede bu kadar sıkıntı var kendi sıkıntılarımız var. Ben bazılarınızın sıkıntısı ne anlayamadım. Hiç uğraşamayacağım. Sizi kendi kıskançlıklarınızla ve karakterinizle baş başa bırakıyorum. (Zühal Aktan)

*1923’te darbe yapıldı diyen belediye başkanı, İngilizlere, İtalyanlara, Fransızlara, Yunanlılara baş kaldırmanın İslam’a aykırı olduğunu söyleyen ve düşmana kurşun sıkan Kuva-yı Milliye mensuplarına ölüm fetvası veren zevatın torunu mu acaba? Tevfik Rüştü Aras, Şükrü Saraçoğlu, Prof. Dr. Fuat Köprülü, İhsan Sabri Çağlayangil, Prof. Dr.Turan Güneş, Hikmet Çetin, Mümtaz Soysal, Deniz Baykal, İsmail Cem, daha kimler kimler. Ne değerli devlet adamlarıymış onlar, üslupları ve tavırlarıyla bir kez daha takdir ettim onları. (Seyit Burhanettin Akbaş)

*Kış kışlığını yapacak, puşt puştluğunu yapacak. Avrupalılar’da tarih boyu yaptıkları düşmanlıklarını yapacaklar. Delirmelerinin sebebi çok basit; arkasında oldukları 15 Temmuz’un başarısızlığa uğraması!.. (Fikret Ünsal)