ADD’den, Kubilay, CHP ve AKP’den Sarıkamış Şehitleri açıklaması

ADD ŞUBE BAŞKANI KEMAL CEYLAN: BAŞ VERİRİZ, CAN VERİRİZ..HEPİMİZ KUBİLAYIZ…!

Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatta iken rahatsızlığından yararlanarak ta o günlerden Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve temsil ettiği çağdaş değerlere; intikam duygusuyla saldıran kesimler hala diridir, ayaktadır, maşa olarak kullanılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti;Milletimizin, Büyük Atatürk’ün eşsiz liderliğinde yedi düvele karşı verdiği mücadelenin onurlu bir sonucudur. Milletimizin, çağdaş dünyada saygın bir konum edinmesini sağlayan Cumhuriyet; tüm mazlum milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Ancak, yüzyıllar boyu süren saltanat yönetimiyle dünyadan kopuk bir toplum haline dönüştürülen milletimize; ışıklı ufuklar açan Cumhuriyetin, bilhassa,laiklik ilkesi ilk günden beri açık-gizli saldırı altındadır. Cumhuriyetin getirilerine bakıldığında, adım adım laik ve çağdaş bir devlet modeli oluşturulacağının kesin işaretleri vardır. Yüzyıllar boyu insanlarımızın eğitimsiz, cahil ve dünyadan kopuk bıraktırılmış olmasından beslenen karanlık, gerici ve işbirlikçi kesimler; etkilerini gün ve gün yitirdiklerini görerek; ayaklanmışlar, kanlı olaylara neden olmuşlardır. Bu bağlamda; Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında; Şeyh Said’in 1925’de başlattığı isyandan sonraki en acı ve en önemli olay; 23 Aralık 1930’da, Menemen’de Asteğmen Kubilay’ın başının kesilmesiyle gerçekleşen gerici başkaldırıdır.

“Şeriat isteriz”, “hilafet ordusu Menemen’e girmek üzeredir”, “kâfirlere ölüm” sloganlarıyla Cumhuriyetin temsil ettiği değerlere yönelik kanlı meydan okumada, esasen kesilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın başı değildir; tam tersine laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kesilmek istenmiştir.

Büyük Kurtarıcı ve Devletimizin Kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; Menemen olayından sonra ( 28 Aralık 1930) yaptığı çarpıcı açıklama, ders niteliğindedir:

“Gericilerin yaptığı bu açık vahşet karşısında, bütün cumhuriyetçiler ve yurtseverler utanmalıdır. Çünkü, bu olay acı olduğu kadar hepimiz için utanç vericidir.”

Kubilay, Cumhuriyet kazanımlarını savunurken verdiğimiz bilinen ilk şehidimiz olmakla birlikte; aynı olayda şehit olan Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi de hatırlamak vatan, namus borcudur.

Cumhuriyet tarihimizde Devrim Şehitleri ünvanı sadece Kubilay’la, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile sınırlı kalmamıştır. Cumhuriyetin ışığını söndürmek; milletimizi gerici ve karanlık zihniyete teslim etmek için emperyalist güçlere hizmet eden odaklara karşı, canı pahasına mücadele veren aydınlarımız da haince katledilmiştir

Kubilay,  Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin kanı yerde kalmamıştır. Failler anında hak ettikleri cezayı bulmuşlardır. Fakat, sonrasındaki, aydın katliamlarının hiç biri açığa çıkartılmamış; failleri malum iken, meçhul olarak karanlıkta kalmıştır. Bu durum, ülkemizde aydın katliamlarının birbiri ardına, zincirin halkası gibi gelmesine neden olmuştur.

1980 sonrası gerçekleşen aydın katliamlarına bakıldığında; 31 Ocak 1990’da katledilen Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy cinayetinin aydınlatılmasıyla bile Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu’nun katledilmelerine engel olunabilecekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüştürülmesi için, aydınların susturulması gerekiyordu.

Burada, Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necip Hablemitoğlu’na ayrı bir yer açmak isteriz. Necip Hablemitoğlu; Türkiye’de cemaat, tarikat, ticaret ve siyaset ilişkilerini en açık şekilde belgelemiş bir büyük araştırmacıydı. FETÖ’ye “cemaat” ve “Hizmet Hareketi” denildiği dönemde cesaretle terör örgütü diyebilmiş, bunları belgelediği için de katledilmiştir(18 Aralık 2002). Tüm aydın cinayetlerinde olduğu gibi değerlerine sahip çıkamayan siyasi yöneticiler sorumludur. Duyarsız kalan toplumumuz ise vebal altındadır.

Atatürkçü Düşünce Derneği; inanarak, mücadele ederek, toplumu aydınlatarak ulusal bir görev yaptıkları için katledilen aydınların yolundan en ufak bir tereddüt göstermeksizin yürümeye devam edecektir. BAŞ VERİRİRZ… CAN VERİRİZ… HEPİMİZ KUBİLAYIZ…

Devrim Şehidimiz Kubilay başta olmak üzere; Bekçi Hasan’ı, Bekçi Şevki’yi ve bugüne kadar şehit verdiğimiz tüm aydınlarımızı; bağlılık ve şükran duygularımızla anıyor; davalarının davamız, yollarının yolumuz olduğunun bilinmesini istiyoruz.

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer’in Sarıkamış Harekâtı’nın 104.yılı Açıklaması

Sarıkamış harekâtı bundan 104 sene önce başlayan, sonucu yüreklere büyük acılar yükleyen, içinden yöneticilerin ders çıkarması gereken bir olaydır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun, Almanya’nın ısrarı ve kaybettiği toprakları geri almak için çıktığı bu yolda askerler yetersiz koşullar altında düşmanla karşılaşmış, bir kısmı savaşta şehit olurken, bir kısmı savaş sonrası esir düşmüş, bir kısmı ise yürekleri yaralayan şekilde, donarak şehit olmuştur. Askere gereken kıyafet, erzak ulaştırılamamış, mevcut kıyafetler ise kış şartlarına yetersiz kalmıştır. Askerlerimiz donarak veya hastalıktan hayatını kaybederken planlar gerçekleşmemiş hayatta kalanlardan 7000’ini er, 200 subayı ise Rusya’ya esir düşmüştür. Askerlerimiz hava şartlarına uygun giyinmiş olsa harekât başarıyla sonuçlansa, savaşın seyri nasıl değişirdi bilinmez.

 Yaşanan olaylar iyi veya kötü bizlere düşen bu olaylardan ders çıkarmaktır. Tarih tekerrürden ibarettir. Osmanlı o zaman 1.Dünya Savaşı’ndaydı, şartları kötü, gelişen teknolojinin gerisinde kalmış gelişmelere ayak uyduramamıştı. 104 sene önce yaşanan bu elim olayın 2018 de tekrar etmesi ise yönetenlerin tarihten ders çıkarmadığını, yapılan hataların tekrarlandığını göstermektedir. Osmanlının o zamanki şartları ile günümüz Türkiye’sinin şartları tabi ki aynı değildir.  Şu an devletin elindeki imkânlara bakıldığında askerini koruyamamış olması çok üzücüdür.

Gönül isterdi ki tarihten ders alınmış olsun, vatanı koruyan Mehmetçik herkesten bir adım önde tutulsun 2 askerimiz yıllar sonra Sarıkamış şehitlerimiz ile aynı şekilde şehit düşmemiş olsun. İstemekle olmuyor ama! Yönetenlerin aynı acılar tekrarlanmaması için önlem alması gerekiyor ki bir daha Sarıkamış gibi yürek dağlayan olayları insanlarımız yaşamasın.

Başta Sarıkamış şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor aynı olayların yaşanmamasını gönülden diliyorum.

Şaban Çopuroğlu’ndan Sarıkamış Mesajı

Ak Parti Kayseri İl Başkanı Şaban Çopuroğlu, Sarıkamış Harekâtının 104. Yılı dolayısı ile bir mesaj yayımladı. Vatan uğruna 90 bin askerimizin donarak şehit oluşunun 104. Yıl dönümünde tüm şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum dedi.
Çopuroğlu, Vatan sevdasının bir sembolü olan Sarıkamış, aslında tarihimizin en büyük destanlarından da birisidir. Türk milletinin her ne şartta olursa olsun vatanı için gözünü kırpmadan ölümü göze almasıdır. İşte bu sebeptendir ki bağımsızlık bizim için çok önemlidir. Çünkü Türk Milleti bağımsızlığını bedelini ödemiştir. Bağımsızlık ve fedakârlığın en büyük sembollerinden biri olan Sarıkamış da hayatlarının baharında canlarını seve seve feda eden ve şehadetlerinin 104 yıl dönümünde, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Sarıkamış ve tüm kahraman şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, onların aziz hatıralarında saygı ile eğiliyor minnet ve rahmetle anıyorum.