ADD Kayseri Şube Başkanı Ulusoy’dan iktidara eleştiri

Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şube Başkanı Doktor İsmail Ulusoy, son günlerde yaşanan olayları, Atatürk’e yönelik saldırı ve iktidarın tutumunu sert dille eleştirdi. Ulusoy bu konuda yaptğı yazılı açıklamada şunları söyledi.

Kasım 2002 tarihinde iktidar olan AKP ve yandaşlarının o günden beri kendilerini bu ülkenin en üst yönetim kademelerine getiren Cumhuriyet kazanımları ve onun mimarı Dünya nın en büyük liderlerinden olan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten ne isterler acaba? Bu ne Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı, bu ne kadar kin? Bu kesimin Menemen olayından bu güne artarak devam eden bir kini var. Nedeni; Cumhuriyetle kula kul olmaktan kurtuldular, insan oldular. Kişi hak ve hürriyetlerine kavuştular. Cumhuriyetim kazanımlarından en çok bunlar yararlandıkları halde her fırsatta cumhuriyete saldırmaktadırlar. Bunların kuyruk acısı, Cumhuriyetten önce kurdukları tekkeler zaviyeler vs, den yararlanarak halkı dini anlamda korkutarak halk arasında varlıklarını ve saygınlıklarını sürdürmekte iken, birden bunları kaybetmekten kaynaklanmaktadır. Şimdi başta cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve devlet kademelerinde bir görev almaya hevesli herkes Atatürk ve Cumhuriyet hakkında çirkeflik derecesinde kin kusuyorlar. Oysaki hepsi bu makamlara bu küfrettikleri cumhuriyetin kazanımları sayesinde gelmişlerdir. O kadar övündükleri, özlem duydukları Osmanlı İmparatorluğu devam etseydi bunların her birinin günümüzde ismi bile bilinmeyecekti. En son olarak Cumhuriyetin Meclisinde milletvekili olan ve başbakan yardımcısı konumunda bulunan Numan Kurtulmuş’un Cumhuriyetle ilgili sözlerine bakıyoruz. Kin kusmaya devam ediyor. Bu zatın İktidar partisine katılmadan önce iktidar partisi hakkında söyledikleri tüm halkımız tarafından bilinmektedir. İsminin önünde Profünvanı olan, böyle seviyesiz ve başka birilerinin isteği doğrultusunda konuşan birinin ülkemizde Başbakan yardımcısı olması ülkemiz için büyük bir talihsizliktir. Cumhuriyetin meclisine birilerinin parmak işareti ile seçilen, konuşmalarında kendi fikirlerini değilde başkalarının fikirlerini inanmasalar da ölümüne savunan milletvekillerinden oluşması bizleri derinden üzmektedir. Oysa ki bu meclis esir bir milletken kurtuluş savaşı kazanmış, Cumhuriyeti ilan etmiş, 10 yılda her savaştan alnı açık çıkmıştır. 1925-1935 dönemi dünyada ekonomik büyüme rekoru kıran kalkınmanın uygulayıcısı hükümeti çıkarmış bir meclistir. Bu günkü meclis ise o dönemin ekonomik alanda tüm kazanımlarını satarak ekonomik anlamda dışa bağımlı duruma düşmüştür. İhracatımız ithalatımızı karşılayamaz duruma gelmiş, açık gittikçe büyümektedir.

Bugün ülkemizin hiç dostu kalmamış, tüm komşularımızlasorunluyuz. Çok yakın tarihlerde İsrail ve Rusya için söylenmeyen kalmamış nerdeyse küfredilmiş. Bugün ise her Cuma çıkışında bayrağı yakılan İsrail’den özür dilenmiş, Rusya’dan özür dilenmiş. Söylenenler hep unutulmuştur. Yakında Suriye’den de özür dilenirse şaşmayın.

Ülkemiz kan gölüne dönmüş, bir çok ilimizde ve ilçelerinde sokağa çıkma yasağı var, insanlar evlerine gidemiyor, Her gün şehitlerimiz geliyor ama iktidar ve yandaşları günlük normal hayatına devam ediyor, ülkemizde hiçbir sorun yokmuş gibi Suriye’nin iç meseleleri, AB, Almanya gibi konular gündemimizi meşgul etmektedir. Ülkemizde mülteci sorunu ayyuka çıkmış kendi vatandaşlarımız sokağa rahat çıkamaz olmuş, üniversiteler susturulmuş bilim adamları konuşamaz olmuş, rektörler birilerinin ağzına bakarak konuşuyor, çocuk istismarı had safhaya çıkmış, eğitim tamamen bitirilmiş, ülkede yapılan sınavlara

güven kalmamış, hukuka güven tarihimizdeki en alt seviyeye inmiş bizim ülke gündemimiz başkanlık sistemi ile meşgul edilmekte. Tüm AKP koro halinde başkanlık türküsü söylemekte, maalesef Türk halkının % 50 si de bunlara alkış tutmaktadır.

Sevgili halkımız, Bu Cumhuriyet kolay kazanılmadı. Lütfen bunun kıymetini bilelim, sahip çıkalım. Zor durumda kaldığımızda yine bizim sığınağımız bu Cumhuriyet olacaktır. Cumhuriyete söz söyleyenlere hakaret edenlere karşı tavrımızı gösterelim. Damarlarımızdaki asil kanın bizi yönlendirdiği yoldan yürüyelim. Sağlıcakla Kalın, Cumhuriyetle Kalın.