Acırken acınacak hal.. (Köşe yazısı 26.01.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Acırken acınacak hale gelmek.
Türk insanı gerçekten tüm Dünyaya kucak açan bir millet.
Bu topraklarda yaşayan Müslümanlar ise zaten hayırseverlikte, yardımseverlikte, misafirperverlikte, ekmeğini bölüşmekte üzerine yok.
Şöyle bir düşünün.
Türkiye’nin çevresinde sorun yaşayan kim varsa Türkiye’de yaşayan insanlar, devlet ve millet olarak hepsine kucak açtı.
Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan ve soykırıma uğrama tehdidi altında kalan;
Yunanistan’da,
Bulgaristan’da,
Bosna-Hersek’te,
Rusya’da,
İran’da,
Irak’ta,
Libya’da,
Somali’de,
Doğu Türkistan’da,
Bazı Afrika ülkelerinde,
Son olarak Suriye’de sınırlarını kaldırdı, hepsini kucakladı.
Gelişmiş ülkeler ve Türkiye’ye olmadık baskılar yapan Avrupa Birliği ne yaptı?
Uzun süre soykırımı, tecavüzleri, katliamları izledi, sonrada Türkiye’ye ‘Siz misafir edin biz size para verelim’ önerisinde bulundu.
Şimdi Türkiye’de Üniversite mezunu diplomalılar, yıllardır atanmayı bekleyenler, 65 yaşa takılıp iş bekleyen ve arayanlar, evlenmek için iş arayan gençler, işsizlikten boşanma durumuna gelenler, aldıkları maaşlarla geçinemeyenler, taşeron firmalarda iki büklüm olanlar, kadro bekleyenler, okuldan mezun olunca iş umudunu yitirmekle karşı karşıya kalanlar, canlarına kıyanlar gibi bir çok gencimiz, ailemizin durumu içler acısı halde.
Şimdi iktidar, Türkiye’de halen durumları belli olmayan, halkın büyük tepki gösterdiği Suriyelilere çalışma izni ve 1300 lira maaş bağlanması kararı aldı. çalışma izni verilen Suriyeli mültecilere en düşük maaş bin 300 lira verilecek.
Ak Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, geçici koruma altındaki yabancıların istihdamının yasal zemine oturtulduğunu bildirdi. Bakanlar Kurulu’nca imzalanarak yürürlüğe giren yönetmelikle Türkiye’deki Suriye vatandaşlarına çalışma izni verildi. Suriyeliler, geçici koruma kimlik belgesi aldıktan 6 ay sonra bakanlığa çalışma izni için başvuru yapabilecekler.
Yönetmelik gereği, geçici koruma kimlik belgesi alan yabancıların, belge düzenleme tarihinden 6 ay sonra çalışma izni alabileceğini ifade eden Şahin, geçici koruma sağlanan yabancıların İçişleri Bakanlığı’nca ikametlerine izin verilen illerde çalışma için başvuru yapabileceklerini söyledi.
Yönetmelikte geçici koruma sağlanan yabancıların çalıştırılabilmesi için işverenden belirli şartların yerine getirilmesinin istendiğine vurgu yapan Şahin, “Çalışmalarına izin verilen yabancı işçi sayısı, işyerindeki Türk vatandaşı sayısının yüzde 10’unu geçemeyecek. Ancak, başvuru tarihi itibariyle, geriye dönük 4 haftalık sürede, açık iş pozisyonunun kapatılamadığının işveren tarafından belgelenmesi halinde yüzde 10 kotası uygulanmayacaktır.10 kişiden az eleman çalışan işyerlerinde ise en fazla bir kişi çalıştırılabilecek. Geçici koruma kimlik belgesi olup mevsimlik tarım ve hayvancılık işlerinde çalışacaklara; kota uygulaması dışında, Valiliklerin koordinasyonunda çalışma izni muafiyeti sağlanacak” dedi.
Hazırlanan yönetmeliğe göre çalıştırılacak yabancılara asgari ücretin altında maaş verilemeyeceğine de dikkat çeken Şahin Suriyelilerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı bakımından Türk vatandaşları ile aynı hak ve yükümlülüklere sahip olacaklarını, sağlık ve eğitim personeli olarak çalışmak isteyen yabancıların ilgili bakanlıklardan olumlu görüş almaları gerektiğini, kamu yararına çalışan dernekler statüsündeki dernekler ile vergi muafiyeti tanınan vakıfların insani yardım hizmeti faaliyetlerinde yabancı vatandaşları çalıştırabilmek için bakanlığa başvurabileceklerini de sözlerine ekledi.
Şimdi ‘Acırken acınacak hale düşmek’ bu değil mi?
Şimdi halkın gönlü olmadan getirtilen bu Suriyeliler için iş imkanı sağlayan iktidara, bu ülkede yıllardır iş arayan, iş bekleyen, evlenemeyen, diploması geçmeyen, yuva kuramayan, iş garantisi olmayan, ailesi parçalanma noktasına gelen ya da parçalanan, aile içi şiddetle karşı karşıya kalan insanlar ’Siz ne yapıyorsunuz, kime hizmet ediyorsunuz?’ diye sormaz mı?
Bende, bizim bu kadar işsizimiz varken bu kararı alanlara sadece ‘vicdanen rahat mısınız?’ diye soruyorum.