AB, Türkiye’de Mültecilerin desteklenmesi için 6 Milyar Avroluk sözleşme sürecini tamamlıyor

AB, Türkiye’de Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplumların Desteklenmesine Yönelik 6 Milyar Avroluk Paketin Sözleşmeye Bağlanma Sürecini Tamamlıyor

AB Türkiye Delegasyonu, Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRİT) kapsamındaki son sekiz sözleşmeyi bu hafta imzalıyor. Sözleşmeler ile AB mültecilere temel ihtiyaçlar, sağlık hizmetleri, koruma, belediye altyapısı ve  mesleki ve teknik  eğitim, istihdam ile özel sektör, KOBİ’ler  ve girişimciliğin desteklenmesi konularında 780 milyon Avroluk destek sağlıyor. Ortalama iki yıl sürecek olan sözleşmeler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, AFD (Fransız Kalkınma Ajansı), CEB (Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası), KfW (Alman Kalkınma Bankası) ve ICMPD (Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) ile imzalanıyor. İmza töreni ile birlikte, Mart 2016 tarihli AB-Türkiye Bildirisi kapsamında Mali Yardım Programı kapsamında taahhüt edilen operasyonel bütçenin sözleşmeye bağlanma süreci tamamlanmış olacak.  

I) Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı nedir? 

Başta Suriye’deki çatışma nedeniyle olmak üzere, Türkiye’ye benzeri görülmemiş sayıda insanın gelmesi sonucunda, Türkiye dünyada en büyük mülteci nüfusu olan 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Buna 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci ve başta Afganistan, Irak, İran ve Somali’den gelenler olmak üzere yaklaşık 400 bin kayıtlı diğer mülteci dâhildir. Türkiye, ev sahibi toplumları da önemli ölçüde etkileyen mülteci ve göçmenleri kabul etme, destekleme ve ağırlama konusunda, takdire şayan çabalarda bulunmaya devam etmektedir.

Avrupa Birliği, 2011 yılından bu yana mülteci krizine müdahale sürecinde Türkiye’ye destek olmaktadır. 2016’da, Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı’nın hayata geçirilmesiyle birlikte bu yardımlar önemli ölçüde arttırılmıştır. Program aracılığıyla, eğitim, sağlık, altyapı, göç yönetimi, sosyo-ekonomik kalkınma, koruma ve temel ihtiyaçlar gibi kilit öneme sahip öncelikli alanlarda destek sağlamak suretiyle hem mültecilere hem de ev sahibi toplumlara yardım amacıyla 6 milyar Avro taahhüt edilmiştir.

 AB, gerekli projelerin uygulanması için T.C. Bakanlıkları, AB Üye Devletlerinin Kalkınma Bankaları, Uluslararası Finans Kuruluşları, BM kurumları, STK’lar ve Uluslararası STK’lar ile birlikte çalışmaktadır. AB tarafından finanse edilen projeler 2025 yılına kadar devam edecektir.

 AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır: “Bugün, Türkiye’deki mülteciler ve ev sahibi toplumlara yönelik 6 milyar Avroluk AB desteğinin sözleşmeye bağlanma sürecini tamamlamış bulunuyoruz. Önemli bir dönüm noktasını geride bıraktığımızı ve artık mültecilerin ve ev sahibi toplumların projelerimizden yararlanmasını sağlamaya odaklanacağımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum. 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yaptığı için Türkiye’ye bir kez daha takdirlerimi sunuyorum. AB de, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere ve ev sahibi toplumlara yönelik mali yardımlarını sürdürmeye hazır olacaktır.”

 AB, yardımların devam etmesini sağlamak için Temmuz 2020’de 485 milyon Avroluk ilave destek duyurusunda bulunmuştur. Bu tutar, Mali Yardım Programı kapsamındaki 6 milyar Avro’ya ilave olarak sağlanmaktadır.

 II) Yeni sözleşmelerin odağı ne olacak? 

Sağlık / Toplamda 300 Milyon Avroluk destek

Türkiye’de Göçmen Sağlığı Hizmetlerinin Desteklenmesi Projesi (SIHHAT 2), göçmenlere yönelik sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesine ve bu hizmetlerle personelin Türk Sağlık Sistemine entegrasyonuna odaklanacaktır. 210 milyon Avro’luk destekle, özellikle Sağlık Okuryazarlığı, Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek, Üreme Sağlığı, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon üzerinde odaklanmak suretiyle, Göçmen Sağlığı Merkezleri ve sağlık personeli sayısı arttırılarak hizmetler güçlendirilecektir.

 CEB, 90 milyon Avroluk destekle, Sağlık Bakanlığı ile birlikte yeni göçmen sağlığı merkezlerinin yapımını ve tıbbi ekipman, doğum ve sağlık kitlerinin tedarikini sağlamanın yanı sıra “Herkes için Sağlık Hizmetleri Altyapısının Güçlendirilmesi (SHIFA)” projesi yoluyla bakanlığın kapasitenin arttırılmasına katkıda bulunacaktır.

 Yaşam Standartlarının İyileştirilmesi / 245 Milyon Avro

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal yardım ve sosyal koruma konularında olmak üzere, iki proje uygulayacak. Projelerle en savunmasız mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve bu kişilerle ev sahibi toplumların koruyucu sosyal hizmetlere erişiminin arttırılması amaçlanmaktadır. Sosyal Yardım projesi, en savunmasız durumdaki 480.000 mülteciye temel ihtiyaçlarının karşılanması için nakit ödeme sağlarken, Sosyal Koruma projesi, en savunmasız mültecilere ve ev sahibi toplum mensuplarına sunulan Sosyal Hizmetleri genişletecek ve iyileştirecektir.

 Belediye Altyapısı / 59 Milyon Avro

AFD’nin belediye altyapısı ile ilgili projesi su, atık su ve katı atık sistemlerinin inşası veya rehabilitasyonuna odaklanmaktadır. Proje kapsamında yapılan çalışmalar tamamlandığında, yaklaşık 1 milyon insan güvenli yönetilen sudan; 2 milyondan fazla insan da iyileştirilmiş katı atık hizmetlerinden yararlanacak.

 Kalkınma / Toplam 156 milyon Avro

KfW’nin uygulayacağı Mesleki ve Teknik Eğitim Yoluyla Sosyal ve Ekonomik Uyum Projesi II başlıklı projenin amacı, mülteci ve ev sahibi toplumda yaşayan gençleri desteklemektir. Bu proje, ilk dilim altında hâlihazırda uygulanmakta olan eylemin ikinci aşamasıdır. Proje temelde, geçici ve uluslararası koruma altındaki kişilerin yanı sıra Türk gençlerinin işgücü piyasasında yüksek talep gören mesleklerde kapsayıcı ve kaliteli teknik ve mesleki eğitim ve öğrenime (TVET) erişimini artırmayı amaçlamaktadır. 75 milyon Avro’luk bir bütçenin 15 ilde 50 meslek lisesinde eğitim ve öğrenim gören 15.000 lise öğrencisine ulaşması ve buralarda atölye çalışmalarını desteklemesi beklenmektedir.

KfW tarafından uygulanacak olan ikinci eylem, 75 milyon Avro bütçeli Türkiye’de Sosyal ve Ekonomik Uyumun Geliştirilmesi için Özel Sektörün Güçlendirilmesi başlıklı projedir. Proje, Suriyeli ve Türk küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu işletmeler, kayıtlı istihdamın yanı sıra, işsiz veya kayıt dışı istihdam edilen geçici koruma altındaki kişilerin ve Türk vatandaşlarının ekonomik hayata dâhil edilmesini teşvik etmektedir. Bununla birlikte ekipman alımı için yatırım hibeleri sunarak, ağırlıklı olarak Suriyeli ve Türk sermayeli işletmelere (KOBİ’ler) de destek sağlamaktadırlar. SUY yararlanıcıları veya ulusal ve uluslararası koruma kapsamındaki diğer mülteciler için 2.884’ten fazla kayıtlı istihdam pozisyonunun tutulması veya yaratılması; Türk vatandaşları için en az 2.884 kayıtlı istihdam pozisyonunun tutulması veya yaratılması; en az 1.500 işletmenin finansmana erişmesi ve yaklaşık 700 işletmenin farklı araçlarla desteklenmesi beklenmektedir.

Son olarak, Geçici Koruma altındaki Suriyeliler ve yerel ev sahibi toplumlar için yeni istihdam imkânlarının yaratılmasını desteklemek üzere, ICMPD tarafından uygulanan ENHANCER projesine6,13 milyon Avro tutarında yeni bir bileşen eklenecektir. Bu da öncelikli alanlardaki ekonomik sektöre ve aktörlere daha iyi hizmet ve destek verilmesi yoluyla sağlanacaktır. Proje sona erdiğinde, Suriyeliler ve ev sahibi toplumlar için istihdam yaratmayı teşvik edecek yerel öncelikler ve mekanizma, yerel ihtiyaçlara göre geliştirilmiş olacaktır. KOBİ’ler ve kooperatifler, yeni istihdam imkânları sağlayacak ve hizmet kapasitelerini geliştirecek bir konumda olacaktır.

III) AB tarafından fonlanan projeler yoluyla bugüne kadar neler başarıldı?

Temel ihtiyaçlar:

  • AB’nin bugüne kadarki en büyük ölçekli insani yardım programı olan Sosyal Uyum Yardım (SUY-ESSN) programı yoluyla, Türkiye’de 1.7 milyon mülteciye destek verilmektedir. Bu program altında, Türkiye’de yaşayan en kırılgan konumdaki Suriyeli mültecilere nakit desteği sağlanmaktadır. Mülteciler bu nakit desteğini, kendi kararları doğrultusunda gıda, yakıt, kira veya ilaç gibi en önemli gördükleri ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanabilmektedirler.

 Eğitim:

  •   750,350 mülteci çocuk ve gencin okula erişimi bulunmaktadır; 27,000’den fazla eğitim personeline verilen eğitimlerle eğitim kalitesi arttırılmıştır; 586,000’den fazla çocuğa kırtasiye malzemesi verilmiştir; akıllı tahta gibi eğitim materyalleri yoluyla 3786 okulun kapasitesi yükseltilmiştir. Okullardaki ihtiyaçların karşılanması amacıyla toplamda 7.512 Türkçe ve 96 Arapça öğretmeni ile 706 Rehber-Danışman, 2,055 temizlik ve 604 güvenlik personeli işe alınmıştır. 
  • AB tarafından fon desteği verilen en büyük ölçekli insani yardım eğitim programı Şartlı Eğitim Yardımı (ŞEY-CCTE), çocukları düzenli olarak okula devam eden ailelere destek sağlamaktadır. Şu anda bu programla 620,000’den fazla mülteci çocuğun okula gitmesi desteklenmekte olup bu sayı 2021’de 700,000 olacaktır.   
  • 365 kadar okul inşa edilecektir.

Sağlık:

  • 29 öncelikli ildeki 177 göçmen sağlığı merkezinde 3.400’den fazla (çoğu Suriye kökenli) sağlık personeli istihdam edilmektedir.
  • Göçmen bebeklere ve hamile kadınlara 13 milyon sağlık konsültasyonu ve 4 milyon dozun üzerinde çocukluk dönemi aşısı yapılmıştır.
  • Hatay ve Kilis’te iki hastane inşaatı devam etmektedir.

İş eğitimi:

  • 8 ilde 55 Mesleki ve Teknik Lisede 1150 atölye yenilenmektedir.
  • Yaklaşık 30.000 kişi, İŞKUR’a kaydolmuş olup süreç devam etmektedir.
  • 16.000 kişi, İŞKUR tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarına yerleştirilmiştir. 
  • Yaklaşık 6000 çalışan, kayıtlı istihdama geçiş sağlamıştır.

Covid-19:

  • 2020 yılı, COVID-19 salgınının yıkıcı etkisiyle damgalandı. AB, özellikle en kırılgan konumdaki mültecileri desteklemek için 98 milyon Avro’luk desteğini Türkiye’deki COVID-19 çabalarını desteklemek üzere yönlendirdi.