AB, küreselleşmeye nasıl bakıyor?

AB Komisyonu, küreselleşme süreci üzerine bir görüş belgesi yayımladı. Küreselleşme sürecinin içerdiği fırsat ve zorluklara AB’nin oluşturacağı cevapların değerlendirildiği belgede, küresel kuralların belirlenmesinde AB’ye lider konumunu kazandıracak bir ekonomi diplomasisi izlenmesi sayesinde Avrupalı şirketlerin küresel piyasalarda önemli kazançlar elde edebileceği kaydedildi.

AB Komisyonu Mart ayında yayımlanan “AB’nin Geleceği” belgesini takiben, “Küreselleşmeyi Dizginlemek (Harnessing Globalisation)” başlığıyla, küreselleşme süreci üzerine bir görüş belgesi (reflection paper) yayımladı.

AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ve Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen imzasını taşıyan belge ile küreselleşme sürecinin içerdiği fırsat ve zorluklara AB’nin oluşturacağı cevaplar değerlendirilerek, önümüzdeki dönemde AB’nin bu alandaki stratejisinin belirlenmesi için toplumsal diyalog başlatılması hedefleniyor.

Görüş belgesinde dikkat çekilen konular şöyle:

“Güçlü ve etkili çok taraflı çerçeve ile küresel düzeyde ortak gündem ve kuralların benimsenmesi ve böylece sürdürülebilir küresel düzenin oluşturulması çalışmaları devam ettirilmeli. Bu kapsamda, yeni zorluklar ve etkili uygulama ele alınmalı. AB rekabete zarar veren veya adil olmayan vergi kaçakçılığı, devlet sübvansiyonları ve sosyal damping uygulamaları gibi konuların ele alınması için öncülük ederek, bu yönde benimsenecek yeni kurallar ile eşit şartların oluşturulmasını destekleyebilir.

Adil olmayan uygulamaların önüne geçilmesi için etkili ticaret politikası savunma araçları ve çok taraflı yatırım mahkemesi oluşturulması konuları ele alınmalıdır.

AB’nin kalkınma ile ilgili çabaları, maddi yardım sağlamanın ötesine geçmelidir; yatırım, ticaret, özel sektörün katkıları, yerel kaynakların harekete geçirilmesi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve gençlerin sosyal ve ekonomik statüsünün güçlendirilmesine yönelik çalışmalar, kalkınma çalışmaları ile birleştirilmelidir.

Refahın adil ve eşitlikçi dağılımına yönelik politikalar, etkin sosyal güvenlik politikaları, sosyal kapsayıcılığı güçlendirmeyi hedefleyen yatırımların yanı sıra vergi uygulamalarının daha adil hale getirilmesi çalışmaları Avrupa’nın uzun dönemde rekabet gücünü artıracak önemli uygulamalardır.

Yüksek kalitede eğitime toplumun tüm bireylerinin eşit koşullarda erişiminin sağlanmasının yanı sıra yaşam boyu öğrenim çalışmalarının sürdürülmesi de, refahın eşitlikçi paylaşımını sağlayacak önemli unsurlar arasında yer almaktadır.

Dijital becerilerin güçlendirilmesi ve toplumun geneline yayılması için daha fazla çaba gösterilmelidir.

Üye ülkelerin toplumsal güçlüklere yönelik çözümleri farklılık göstereceği gibi, aradaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve iyi örneklerin paylaşılması daha yüksek başarı oranlarının elde edilmesini sağlayacaktır.

Küreselleşme, toplumlar için yarar sağlayabilme potansiyeli yüksek olan bir olgudur. Küresel kuralların belirlenmesinde AB’ye lider konumunu kazandıracak bir ekonomi diplomasisi izlenmesi sayesinde Avrupalı şirketler hızlı büyümekte olan küresel piyasalarda önemli kazançlar elde edebilecek ve Avrupa’da daha fazla istihdam sağlayabileceklerdir.” (Gıda hattı)