1 Mayıs mesajları

CHP’li Özer: Bugün, emek ve dayanışma günü

CHP il başkanı Ümit Özer, 1 Mayıs’ın emek ve dayanışma günü olduğunu belirterek “Ülkemiz zor bir süreçten geçmektedir. Demokrasiyi ve hukuk düzenini hiçe sayan yönetim işçi sınıfının tüm kazanımlarına göz dikmektedir. İşçiler için yaşam şartları çok daha zorlaşmaktadır. Bir çok temel ihtiyaç karşılanamaz hale gelmiştir. Emeğin, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığı bir dönemdeyiz. Baskı altında yaşamak, haklarımızın emeğimizin sömürülmesini izlemek günlük, sıradanlaştı. Bireylerin temel hak ve özgürlükler rafa kaldırılmıştır. Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız” dedi, şunları söyledi.

“Amerikalı işçilerin 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadeleleri 18842te başladı. Chicago’da işçi birliği kongresinde 1 Mayıs 1886’dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesi kararlaştırıldı. Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatının 1889’da Paris Kongresinde işçilerin dayanışması amacıyla yılda bir günün bayram ilan edilmesi benimsendi ve Amerikalı sendikacıların önerisiyle o gün “1 Mayıs” olarak kabul edildi.  Türkiye’de ilk kez 1923’te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan’ında, “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir. Bizler bu günde onların yanında olarak seslerine duyurmalarına, sıkıntılarının çözüme kavuşmasında yardımcı olmaya çalışan Cumhuriyet gönüllüleriyiz.

   Ülkemiz zor bir süreçten geçmektedir. Bu süreci işçilere emeklerinin karşılığı verilmeyerek onları sömürmeye devam ederek yoksulluk sınırına fazlasıyla ulaştırıyoruz. Demokrasiyi ve hukuk düzenini hiçe sayan yönetim işçi sınıfının tüm kazanımlarına göz dikmektedir. İşçiler için yaşam şartları çok daha zorlaşmaktadır. Sabahtan akşama kadar nefes almadan çalıştıkları bir yana aldıkları maaş teşekküllü bir market alışverişi için bile yeterli gelmemektedir ki insanlar sadece market alışverişi yaparak yaşamıyor. Bir çok temel ihtiyaç karşılanamaz hale gelmiştir.

   Emeğin, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığı bir dönemde yaşamaktayız. Baskı altında yaşamak, haklarımızın emeğimizin sömürülmesini izlemek günlük, sıradan bir durum haline gelmiştir. Bireylerin temel hak ve özgürlükler rafa kaldırılmıştır. Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız. Sosyal adaletin ve emeğin yegâne savunucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bunu yalnızca anı kurtarmak için değil çocuklarımıza ülkemize iyi bir gelecek aydınlık bir yol bırakmak için bu sorumluluğu alıp en iyi şekilde yerine getireceğiz.

    Herkes için daha iyi çalışma koşullarının oluşturulması, eksiksiz, engelsiz ve düzenli sendika hakların sağlanması, iş hayatında ayrımcılığa son verilmesi, taşeron köleliğinin ortadan kaldırılması ve her işçiye kadro verilmesi, İş yerlerinde yaşanan cinayetlere dur diyebilmek için, insanca yaşanabilir bir ücret ve insan onuruna yakışır iş talebimizi daha yüksek sesle dile getirebilmek için bugün sesimizi en yüksek şekilde duyurarak ve taleplerimizin en kısa zamanda yerine getirilmesini istiyoruz.

    Hep birlikte el ele, omuz omuza emeğimize ve geleceğimize sahip çıkarak; hem demokrasiye hem de Türkiye’ye sahip çıkmalı hakkımızı savunmalıyız.  Yaşasın işçinin ve emekçisi bayramı diyerek; bütün işçilerin, emekçilerin, çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.”

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin bir mesaj yayınladı. Mesajda şu ifadelere yer verildi:

“Emeğe ve çalışan haklarına saygı çağdaş bir demokraside esastır. Toplumun tüm çalışan kesimleriyle güçlü diyalog, kişisel ve mesleki gelişimi destekleyen iş koşulları, çalışan sağlığı ve iş güvenliğini önceleyen bir çağdaş çalışma anlayışı huzurlu ve özgür bir toplumun en önemli ölçütlerindendir.

Ülkemizde işgücü ve çalışma ortamına ilişkin politikaların devlet, iş dünyası ve çalışan temsilcileri nezdinde işbirliği ve yapıcı diyalog içerisinde ele alınması toplumsal uzlaşma için çok önemlidir. İşsizlik ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele, çalışma standartlarının iyileştirilmesi ve başta kadın ve genç olmak üzere istihdam artışı alanlarında kapsamlı ve kalıcı ilerlemeler sağlanması yönünde hep birlikte çaba sarfedilmelidir.

Tüm dünyayı hızla etkisi altına alan ve çalışma hayatını da kökten dönüştüren dijital dönüşüm ve yeni sanayi devrimi sürecinde de odağımızda yine insan olmalıdır.  İnsan kaynağının yetenek ve becerilerine sürekli yatırımı esas alan bir kamu politikası ve özel sektör yaklaşımının hayata geçirilmesi, teknoloji çağında ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında belirleyici bir unsur olacaktır.

Avrupa Birliği standartlarında bir çalışma hayatı, ülkemizin küresel rekabet gücünü yükseltecektir. Bu çerçevede, ilgili mevzuat uyumu başlıklarında ilerlemek, çalışma hayatımız ve toplumsal refahımız açısından olumlu etkiler yaratacaktır.

1 Mayıs kutlamalarının özgürce ve güven içinde yaşanması ifade özgürlüğü ve demokrasimizin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.”

Özçelik İş Sendikası genel başkanı Yunus Değirmenci’nin mesajı

Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, milyonlarca emekçinin talepleri karşılanırsa, problemleri çözüme kavuşursa, ancak o zaman gerçek bir bayram gibi kutlanır. Emekçiler olarak sıkıntılarımız çözüme kavuşsun, 1 Mayıs gerçek bir bayram gibi kutlansın istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Genel Başkan Değirmenci, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
1 Mayıs’ın, emeğiyle hayatını kazanan,  alın teriyle ailesinin rızkını temin eden işçilerin sorunlarının çözüme kavuşturulmasına vesile olmasını dileyen Değirmenci, “Bu yıl Konfederasyonumuz Hak-İş, 1 Mayıs’ı Memur-Sen ile birlikte Peygamberler diyarı Şanlıurfa’da kutlama kararı aldı. Biz de bu karar doğrultusunda binlerce üyemizle birlikte alanlarda olacağız. ‘Şanlı’ bir şekilde 1 Mayıs’ı kutlamak için Şanlıurfa’da olacağız. Bu ülkenin kalkınmasına, büyüyüp gelişmesine çok değerli katkılar sunan işçilerin, üyelerimizin talep ve beklentilerini haykıracağız. Önceliklerimizden biri de bugünün, hiçbir kargaşaya meydan vermeden, tam bir birlik ve beraberlik içerisinde, aynı zamanda barış ve kardeşlik çağrılarıyla kutlanmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizdeki emekçilerin sosyal ve ekonomik şartlarının daha da iyileştirilmesi için 1 Mayıs’ta sessiz yığınların çığlığı olacağız” diyen Değirmenci, “Alanlarda, vergi dilimi uygulamasının altında ezilen işçilerin sesi olacağız. Her şart ve koşulda kıdem tazminatımızı almak istiyoruz diyeceğiz. Taşeron düzenlemesi dışında kalan çalışanlara kadro talebimizi yineleyeceğiz. İş sağlığı ve güvenliğimizi artırın, canımıza kast etmeyin diye haykıracağız. Enflasyon canavarının nefesini kesin diyeceğiz. İşçiyi değil, işsizliği kapı dışarı edin diyeceğiz. Sendikalaşmanın önünü açın diye sesimizi yükselteceğiz. Kısacası çalışanların insanca yaşayabilmelerini sağlanmak için bu kez Şanlıurfa’dan tüm taraflara çağrı yapacağız” diyerek işçilerin sorunlarına dikkat çekti.