İş Dünyası ekonomik savaşta kenetlendi: ABD’nin bu oyununu bozacağız

OSB BAŞKANI TAHİR NURSAÇAN: BU BİR EKONOMİK SAVAŞ

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi yönetim kurulu Başkanı Tahir Nursaçan:

“Bu bir ekonomik savaştır. Bunu hep birlikte, birlik ve beraberliğimizle aşarız ve aşacağız  Elbette bizim hükümetimiz bu işi çözmenin gayreti içinde. Dövizin çıkmasının bu ülkede hiç kimseye bir faydası yok. Elin oğlu bizi oradan vurmak istiyor. Bu 15 Temmuz’un ekonomik ayağı. Türkiye’den rahatsız oldukları ortada. Biz birlik ve beraberliğimizi artırarak, işimize, ekonomimize daha çok sahip çıkmak zorundayız. Türkiye kimseye boyun eğmez ve kimsede eğdiremez. Bizim Ülkemizi yıkmaya da kimsenin gücü yetmez. Türk milletinin gücü, kuvveti bu tip oyunları bozmaya yeter. Bunun tarihte örneği çok. Türkiye, onların hayal dahi edemeyeceği bir ruha sahip. Bu tür alçak oyunlarla bizi dize getireceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Bizim sanayicimiz sağ duyuludur, işçilerini çıkarmaz, ekmeğini paylaşır.”

TİCARET ODASI BAŞKANI ÖMER GÜLSOY: BU SADECE BİR PAPAZ OLAYI DEĞİL

“Bu artış, tamamen ekonomik göstergelerin artışı değil. Bu, Amerika’nın ekonomik saldırıları üzerine düzenlenen bir yükseliş. Bunların diplomasi tarafından çözülmesi gerekir ve bundan yanayız. Dövizin yükselmesinin en büyük nedeni, Amerika’nın bize yaptırım uygulamaya kalkması. Taleplerin daha çok yükselmesi. Olay sadece bir papaz olayı değil. Onunla birlikte farklı isteklerinde bulunmasından dolayı ekonomik bir saldırı Tabi ki ekonomik olarak dövizin yükselmesi hepimizi etkiliyor ve etkileyecek. Ama  kimse kafasını dövize takmasın. Dönemsel dalgalanmalar olur. Bunların hepsi gelip geçici. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın”

KAYSERİ SANAYİ ODASI BAŞKANI MEHMET BÜYÜKSİMİTÇİ: AÇIKLANAN PROGRAM İVEDİ UYGULANMALI

 “Yıllardır Türkiye üzerine oynanan oyunlar açık ve belli. Bu oyunlara karşı dimdik ayakta ve sağlam durmalıyız. Hükümetin ana başlıklarını, sayın bakanlarımızın ana başlıklarını verdiği ekonomik program bir an önce hayata geçirilmeli. Biz bu programı bekliyoruz ve destekliyoruz. Açıklanan program, dövizin ateşini kesinlikle durduracak. Burada sıkıntıya giren reel sektörün temsilcilerinin devlet tarafından dikkate alınması. Asıl ona yardımcı olunması önemli. Ben şahsen şimdi işçi çıkarılma durumunun olacağını düşünmüyorum. Gelecek yıl Türkiye’nin yüzde 3-4 büyüyeceğini tahmin ediyorum. Bu bir durgunluk gibi görünüyor. Eğer kendimizi iyi planlarsak, ihracatımızla bunu tolere edebileceğimizi düşünüyorum.”

Çelik-İş Sendikası Genel başkanı Yunus Değirmenci: “Çelik bilekliler olarak devletimizin yanındayız”

Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Çelik-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Yunus Değirmenci, “15 Temmuz’da gökyüzünde F-16’ları uçurtarak milletimizin üstüne bomba yağdıranlarla, bugün dövizi uçurup Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenler aynı şer odaklarıdır. Emekçiler olarak milletimizin, devletimizin ve hükümetimizin sonuna kadar yanındayız. Gün, oynanan oyunları bozma günüdür” açıklamasında bulundu.
Çelik-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Değirmenci, Türkiye’ye karşı başlatılan ekonomik savaş ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Son yıllarda Türkiye’nin dünyada ve bölgesinde önemli bir güç haline geldiğini kaydeden Genel Başkan Değirmenci, “Türkiye’nin dizlerinin üzerinden ayağa kalkmasını hazmedemeyenler, Türkiye’ye istediğini yaptıramayanlar, dayatmalarına boyun eğdiremeyenler, bugün açıktan açığa ekonomik bir savaş başlatmışlardır. 15 Temmuz’da istediğini elde edemeyenler, yeni bir senaryo ile karşımıza çıkmışlardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletimiz hedeftedir. Bu nedenle bu savaşa, partiler üstü bir mesele olarak bakmamız gerekmektedir. Birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya devam etmek, çalışmak ve üretmek, bu karanlık odaklara verilecek en güzel cevaptır. Şehitlerimizin kanıyla suladığımız bu topraklar için, ne fedakarlık yapmamız gerekiyorsa bizler 50 bine yakın çelik bilekli üyemizle, Çelik-İş Sendikası olarak fedakarlık yapmaya hazırız” diye konuştu.

ABD’nin başlattığı bu ekonomik savaşta verilen mücadeleden bir an bile tereddüt edilmemesi gerektiğini söyleyen Değirmenci, “Artık eski Türkiye yoktur. İstikrarsızlığın istikrar olduğu koalisyon dönemleri sona ermiştir. Bu millet, çok daha ağır günler yaşamıştır. Bugün ise Türkiye’nin ekonomisi güçlü temeller üzerine oturtulmuştur. Ülkemizin ekonomisine ve iktidarına güvenmemiz, aynı doğrultuda buluşmamız hayati önem taşımaktadır. Son yıllarda yapılan her saldırıdan güçlenerek çıkan ülkemiz, bu aşağılık saldırıdan da gücüne güç katarak çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.
Özellikle bu süreçte yerli ve milli olan ne varsa milletimizin bu ürünlere yönelmesini isteyen Değirmenci, “Tüm üyelerimizi ve vatandaşlarımızı, Cumhurbaşkanımızın döviz ve altın bozdurma çağrısına uymaya davet ediyorum. Milletimiz de bu oyunun tekerine çomak sokmalıdır” şekilde açıklamada bulundu.
ABD’nin, Türkiye’den ithal edilen alüminyum ve çelik’e ek vergiler getirerek aynı zamanda emekçilerimizi de doğrudan hedef aldığı aldığını belirten Değirmenci, “Sanayicimiz, iş adamımız, bu ülkeye ve bu ülke insanına yatırım yapmaya devam etmelidir. Fabrikalarda çarklar her zamankinden daha hızlı dönmelidir. ABD pazarı olmazsa, yeni pazarlar bulmalıdır. İş adamlarımız, üretime ve istihdama her zamankinden daha fazla katkı sunmalıdır” diyerek iş adamlarını da elini taşın altına koymasını istedi.

Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin: Bu olay Türkün duruşu ile ilgili…

Bugün Türkiye’de yaşananların ekonomik gerekçelerle izahının olmadığına dikkat çeken Boydak Holding CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, “Bugün yaşananların ekonomik gerekçelerle izahı yok. Bu tamamen Türk’ün duruşuyla ilgilidir.  Artık herkes bugün yaşadığımız şeyin ekonomik gerekçeler ile ilgisi olmadığını, bunun toptan bir ekonomik savaş olduğunu anlamıştır. Bunun iç siyaset malzemesi yapılabilecek, Türkiye’de ekonomiyi yöneten insanların beceriksizlikleri ile ya da almaları gerektiği halde almadıkları tedbirlerle izah edilecek tarafının herhalde anlaşıldığını düşünüyorum.”

HAK İŞ  KONFEDARASYONU ŞUBE BAŞKANI SERHAT ÇELİK: 15 TEMMUZ’UN YENİ BİR VERSİYONU

Hak-İş Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik, 15 Temmuz ruhunu ve yaşanan olayları unutmayacaklarını ve gelecek nesillere de unutturmayacaklarını söyleyerek son zamanlarda ülkemiz üzerinde yaşatılmaya çalışılan ekonomik baskılarla 15 Temmuz’un yeni bir versiyonunu yaşıyoruz dedi.

Çelik yaptığı açıklamada “Türkiye’yi ekonomik saldırılarla çökertmek ve ekonomik bir savaşı başka bir boyuta taşımak isteyen emperyalist güçlerle yeni bir dönem başladı. Bu dönem daha sancılı ve daha zor bir dönem. Burada vatandaşlarımızın ekonomisine, gelirlerine, geleceğine yönelik bir savaş başlatıldı. Bu savaşı da bizim kazanmamız gerekiyor. Bu savaş daha kapsamlı. Bu savaş Türkiye’yi bölgesinde diz çöktürme savaşı.” diye konuştu.

ABD’nin 15 Temmuz’da elde edemediği başarıyı bu kez ekonomik bir savaş olarak yeniden gündeme taşıdığını belirten Çelik, “Bu savaşı kaybedersek geleceğimizi kaybederiz. Bu savaşı tıpkı 15 Temmuz’da ki gibi kazanmamız gerekiyor. Bu savaş daha zor ve daha ağır bir imtihanı beraberinde getiriyor.” şeklinde konuştu.

Önceki gün krizin üst noktalara çıktığını ve günden güne ekonomik olarak Türkiye’yi diz çökertme oyunlarına yenilerinin ekleneceğini sözlerine ekleyen Çelik, “Bu siyasi bir mesele değil, parti meselesi değil, mesele bir papaz meselesi hiç değil. Mesele çok büyük. Mesele Türkiye’nin varlığını yok etmek isteyen emperyalist ve düşmanca bir tutum. İçimizdekilerin bazıları “Verin papazı kurtulalım” diyorlar. Böyle bir şey yok. Arkasından başka bir şeyler daha gelecek. Bu papaz 2 senedir cezaevinde niye şimdi gündeme geldi? Konsoloslukta görevliler tutuklandığında o içeride yatıyordu.” dedi.

“Bunlar tamamen bahane. Sadece bize yönelik değil, Rusya, Çin ve Avrupa’ya karşı benzer bir tutum devam ediyor. Bu topraklarda kendi imkanlarımızla, kendi gücümüzle yaşayacağız ya da teslim olacağız. Tarih boyunca teslimi yaşamadık. Şehit verdik, gazi verdik ama asla bu baskılara boyun eğmedik. Bugünde aynı süreci yaşıyoruz. Hep birlikte bunun farkında olmamız gerekiyor.”

Konfederasyon olarak gerekli tüm önlemleri alacaklarını da sözlerine ekleyen Çelik, “Bundan sonrada bu hassasiyetimizi sendika olarak sürdürmemiz gerekiyor. Bunun için yapılması gereken tüm tasarruf ve dışa bağımlılık tedbirlerini hep birlikte almamız gerekecek. Bunun için sorumlu davranacağız ve harcamalarımızı, yaşam tarzımızı yeniden gözden geçireceğiz. Türkiye, uzun bir süre büyük bir bolluk içerisinde ve ciddi bir refah sürecini yakaladı ama karşımızda büyük bir düşman var ve bizi bırakmıyor. Türkiye’ye yönelik yeni tehditler gündeme geldi.

Amerika’nın tüm dünyada kendisine karşı çıkan, çıkar ve hesaplarına uymayan devletlere karşı ekonomik ambargo uyguladığını ve bu kez sıranın Türkiye’ye geldiğini belirten Çelik, “Yeni bir kurtuluş savaşının eşiğindeyiz. Bu savaş cephede yapılmıyor. Bu savaş ekonomik bir savaş. Burada iki taraf belli. Bir tarafta emperyalist güçler bir tarafta milletimiz var.” dedi.

Kayseri Mobilya Sanayicileri Başkanı Tuncay Sabuncu: Safımız belli ve devletimizin yanındayız

Kayseri Mobilya Sanayicileri Başkanı Tuncay Sabuncu artan hammadde ve döviz kuruna rağmen bu vatanda kazandıkları parayı; bu vatana, millete feda etmeye hazır olduklarını söyleyerek hükümete tam destek vereceklerini dile getirdi.

Gerekiyorsa milli seferberlik başlatarak Kaymos üyesi olsun yahut olmasın Kayserili Mobilyacıların ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını ifade eden Sabuncu “vatanseverlik sözle olmuyor. Neyimiz varsa vatanımıza, milletimize feda olsun! Bizler krizden menfaat umanlara karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği hedefler doğrultusunda sonuna kadar hükümetimizin yanında olacağız.

Bu ülkeyi; bölmek, parçalamak, yıkmak isteyenlere karşı vatanımızı savunmak için elimizden ne geliyorsa yapmaya her zaman hazırız ve hazır da olacağız. ‘Mobilyacısınız ne gelir elinizden’ diyenler elbette olacaktır. Bizde onlara diyoruz ki; karınca misali, hiç değilse Safımız belli olsun.

KTB Başkanı Recep Bağlamış:  Bu savaşı kaybetmeyeceğiz

Kayseri Ticaret Borsası ( KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, döviz fiyatlarında ki dalgalanmanın ekonomik anlamda Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için yapıldığını, ancak karanlık şer odaklarının asla amacına ulaşamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman yanında olduklarının altını çizen KTB Başkanı Recep Bağlamış, “Ekonomimizde dış kaynaklı bir komplo devreye sokulmak isteniyor. Siyasi olarak diz çöktüremedikleri güzel ülkemizi ve asil Milletimizi döviz silahı ile vurmaya çalışıyorlar. Ama unuttukları bir şey var. Türk Milletine kimse zorla ve tehditle bir şey yaptıramaz. Bunu er geç anlayacaklar. Vatandaşlarımızdan isteğimiz biraz sabırlı olsunlar. Bizlerde iş dünyası olarak devletimizin bekası için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.” dedi.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA ÇELİK “EKONOMİK TERÖR AMACINA ULAŞAMAYACAK”

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, dövizde yaşanan gelişmeleri “Ekonomik terör” olarak nitelendirdi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda ülkemiz üzerine oynanan oyunları değerlendiren Başkan Çelik, “Türk ulusunun tarihi bize ders vermek isteyenlerin hezimetleriyle doludur” dedi.

Büyükşehir Belediye Meclisi, gündemindeki konuları görüşerek karara bağlamak üzere Başkan Mustafa Çelik yönetiminde toplandı. Gündem maddelerine geçilmeden önce ülkemize yönelik ekonomik saldırılara değinen Başkan Mustafa Çelik, önemli açıklamalar yaptı.

Ülkemiz üzerine oynanan oyunu “Ekonomik terör” olarak değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, “Ekonomik terörle karşı karşıyayız. Türk ulusunun tarihi bize ders vermek isteyenlerin hezimetleri ile doludur. Tarih bir kez daha tekerrür edecektir. Türkiye eski Türkiye değil. Bunu yurt dışına gidenler daha iyi görmektedir. Artık biz gücümüzün farkındayız. Artık figüran değiliz ve bizzat oyun kurucuyuz. Türk İslam coğrafyasında dimdik ayakta duran tek ülke Türkiye. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir liderle bu coğrafyanın ayağa kalkmasından korkuyorlar. 15 temmuz’da 40 yıllık hesabı boşa çıkardık. Onların bir hesabı varsa Rabbimin de hesabı var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz ve onun arkasında dimdik duran milletimiz var. Ülkemiz üzerine yapılan hesapları bir kez daha boşa çıkaracağız” dedi.

Ekonomik saldırılara rağmen tıpkı 15 Temmuz sürecinde olduğu gibi hız kesmeden çalışmaya devam ettiklerini de dile getiren Başkan Çelik, “Tüm birimlerimizle her alanda yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik’in ekonomik saldırılara ilişkin açıklamasının ardından gündeme geçildi. Büyükşehir Belediye Meclisi, 51 gündem maddesini görüşerek karara bağladı.

Eğitim Bir Sen  il temsilcisi Aydın Kalkan: Emperyalizmi yeneceğiz

Son günlerde Türkiye’ye yönelik dış kaynaklı ekonomik saldırıların protesto edileceği geniş katılımlı kitlesel basın açıklaması 14 Ağustos 2018 salı günü 12:30’da Kayseri Cumhuriyet meydanı’nda yapılacak. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan tüm Kayseri’lileri “Emperyalizme ve Küresel Dayatmalara Hayır” mitingine davet etti. Kalkan konu ile ilgili şu açıklamaları yaptı. Milletimiz Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde vatanını korumak için nasıl mücadele ettiyse küresel dayatmaya da aynı kararlılıkla mücadele edecektir. 14 Ağustos 2018 Salı günü Kayseri Gönüllü Kültür Teşekkülleri ve Memur-Sen’in düzenleyeceği kitlesel basın açıklamamıza tüm sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşlarımızı bekliyoruz. Bizim tek vatanımız var. O da Türkiye’dir. Her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız.

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’dan spekülasyonlara tepki…

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye ekonomisini hedef alan spekülatif ataklara tepki gösterdi.

5 milyona yakın sığınmacı, mülteci ve yabancı uyruklunun Türkiye topraklarında yaşadığını belirten Bayraktar, “Bizim başımıza bir şey gelse sığınacağımız toprak, gidebileceğimiz başka bir ülke yok. Bu toprakların değerini, kıymetini bilmeli, ülkemize sahip çıkmalıyız” diye konuştu.

Bayraktar, kurdaki artışın siyasi hesaplar sonucunda gerçekleştiğini ifade etti. ABD tarafından ülkemize yönelik tehdit mesajları ve yaptırımların kabul edilemez olduğunu ifade eden Bayraktar, “ABD yanlış tavırlarından geri adım atmalı, Türkiye gibi bir ülkeyi kaybetmemelidir” diye konuştu.

Yaşanan olumsuz tablonun geride kalacağını söyleyen Bayraktar, Türk çiftçisinin devletinin ve milletinin yanında olduğunu belirtti. Güçlü bir ekonominin temel dayanağının üretim olduğuna dikkati çeken Bayraktar şunları söyledi:

“Her kesim Türk çiftçisi gibi davranmalı, işine gücüne odaklanmalı, spekülasyonlardan uzak durmalıdır. Kişisel hesaplar bir kenara bırakılmalı, atacağımız her adımda ülke menfaatini göz önünde bulundurmalıyız. Ekonomik taaruza üreterek karşı duracağız.”

Türkiye ekonomisini hedef alan spekülatif atakların, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğini zedelemeye yönelik olduğunu ifade eden Bayraktar şunları söyledi:

“Biz dünkü değil, kökü binlerce yıl geriye dayanan koca bir medeniyetiz. ABD bunun bilinciyle hareket etmeli, bizim düşmanlığımızı değil dostluğumuzu kazanmalıdır. Sadece kendi coğrafyasında değil dünyanın her köşesinde söz sahibi olabilecek güçlü ve saygın bir ülkeyiz. ABD’nin uluslararası hukuka sığmayan tavırlarını şahsım ve 5 milyon üyemiz adına şiddetle kınıyorum. Milli ekonomimizi hedef alan tüm saldırılara karşı devletimizin yanındayız.”

Bayraktar, “Gün birlik olma günüdür. Milli paramız Türk Lirasıdır. Her Türk vatandaşı parasının arkasında durmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Tarım ve Hayvancılık Asla İhmal Etmememiz Gereken Bir Alan”

“Ticaret Borsalarımız Dünyaya Örnek Hale Geldi”

Kayseri Ticaret Borsa’sının ödül töreninde konuşan Türkiye Odalar ve Barsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, dışa bağımlı olmamak için tarım ve hayvancılığın asla ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.

Kayseri Ticaret Borsası tutar bazında en çok işlem yapan üyelerine yönelik ödül töreni düzenledi. Törene Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Taner Yıldız ve İsmail Tamer, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ve çok sayıda işadamı katıldı.

Başarılı girişimcileri ve kurumları takdir etmenin onlara moral ve motivasyon olacağını ifade eden Başkan Büyüksimitci, bu vesile ile tarım ve hayvancılıktaki potansiyelin farkına varıp, müteşebbis insanları bu alana yönlendirmenin önemli olduğunu belirterek ödül alan firmaları tebrik etti.

Ülke olarak tarım ve hayvancılığa gerekli değerin verilmesi gerektiğinin altının çizen Başkan Büyüksimitci, “Bugün bu alanlarda tedbir almaz, şimdi ucuz diye ithal etmeye kalkarsak, boğazımızdan dışa bağımlı hale geliriz. Gıda güvenliğimiz de tehlikeye girer. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık, asla göz ardı etmememiz, ihmal etmememiz gereken bir alan” dedi.

Tarım ve hayvancılığın değerini hep koruyan sektörlerin başında geldiğini ifade eden Başkan Büyüksimitci,  şunları söyledi; “Tüm dünyada orta sınıf hızla büyüyor. Orta sınıf, daha çok tüketiyor daha çok harcıyor. Her yıl 2 Türkiye büyüklüğündeki nüfus orta sınıfa ekleniyor. Yanı başımızda, çevre coğrafyamızda 2 milyarlık bir nüfus var. Bu 2 milyarlık nüfus, yaklaşık 500 milyar dolarlık gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal ediyor. Tarım ve hayvancılıktaki fiyat artışı, genel fiyat artışının üzerinde. İşte bu yüzden gıda, tarım ve hayvancılık hep kazanır. Değerini hiçbir zaman kaybetmez”

TOBB olarak, ticaret borsaları ile birlikte, tarım sektörünü daha da geliştirecek projeler ve çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Başkan Büyüksimitci, bugün ticaret borsalarının dünyaya örnek hale geldiğini ve 57 İslam ülkesine ve Türk Cumhuriyetlerine, borsacılık tecrübeleri aktardıklarını söyledi.

Bu konuda son dönemde önemli adımlar attıklarını açıklayan Başkan Büyüksimitci, lisanslı depolar, ürün ihtisas borsası ve borsa tescil yazılımı bunlardan birkaçı olduğunu, bu hizmetlerin devreye girmesi ile hem üretici hem de tüketicilerin işlerinin daha güvenli bir ortamda, daha rahat yürütebileceklerini belirtti.

İşadamları ve sanayicilerin bir takım sorunları olduğunu ancak bu sorunların birlik ve beraberlik içerisinde çözülebileceğine değinen Başkan Büyüksimitci, hep birlikte, el ele vererek ülkemizi hak ettiği yere getireceklerini belirterek konuşmasını tamamladı.

Türkiye Harp malülü gaziler Şehit dul ve yetimleri Derneği Kayseri şube başkanı Yılmaz Uçkan

Son dönemde sömürgeye alışmış kapitalizmin; coğrafyamızdaki çıkar hesapları ,şımarık tavırları ile Devletimizin yürütmekte olduğu Yerli ve Milli anlayıştan rahatsız olması sebebiyle ,Ülkemiz döviz kurları üzerinden hiçbir gerçekle örtüşmeyen son derece ahlaksız saldırılara maruz bırakılmaktadır.

Daha önce ülkemize ;

40 yıldır teröre verdikleri destekle; ihanetlerle, darbe girişimleriyle, vesayetlerle diz çöktürmeye çalışanlar şimdi de döviz kurları ile, ambargolarla ekonomik saldırılarına devam etmektedirler. Türkiye Harp  Malulü Gaziler  Şehit Dul ve Yetimler Derneği olarak tüm bu saldırılara karşı ,bu güne kadar olduğu gibi şimdi de sonuna kadar  devletimizin yanındayız.

Gün ülkemizin ve milletimizin bekası için daha fazla sorumluluk alarak, her zamankinden daha sağlam bir şekilde kenetlenme günüdür.  Şehit ailelerimiz, Gazilerimiz olarak üzerimize düşen maddi manevi her göreve hazırız.

Milletimizle de topyekûn kararlı bir duruş göstererek vereceğimiz mücadeleden zaferle çıkacağımızdan hiç şüphe etmiyor, güzel günlerin yine ülkemizin ufkundan doğacağına inanıyoruz.

Memur Sen Kayseri il Temsilcisi Aydın Kalkan:

2013 yılından beri sistematik olarak uygulanan devletimizi ve milletimizi yıkmak için uygulanan müdahalelerin bir yenisi ile karşı karşıyayız. Birliğimize, bağımsızlığımıza, değerlerimize kasty eden bu girişimler ne ilktir ne  de son olacaktır.

Gezi olayları, 17-25 Aralık Kumpası, kitlesel terör saldırıları, Çukur eylemleri,  15 Temmuz kanlı darbe girişimi ve ülkemizin güneyinde terör koridorunun oluşturulmak istenmesi, birilerinin Türkiye ile ilgili durmaksızın düşmanlık planladığını göstermektedir. Bu aziz millet tüm bu hile ve tuzakları ferasetiyle ve Allah’ın yardımıyla boşa çıkarmıştır.

Ve son olarak karanlık bir odak bu sefer yüzünü bile gizlemeden alenen Türkiye’yi ekonomik anlamda köşeye sıkıştıracak eylemlere girişmiştir. ABD Başkanı TRUMP, Türk ekonomisini hedef alarak çeşitli uygulamaları devreye sokmuştur.

Trump,  twitter üzerinden  “Türk lirası dolar karşısında hızla düşerken, Türkiye’yle çelik ve alüminyum ticaretinde gümrük vergilerinin iki katına çıkarılmasını az önce onayladım. Bundan böyle vergi alüminyumda yüzde 20, çelikte yüzde 50 olacak. Türkiye’yle ilişkilerimiz şu anda iyi durumda değil” şeklindeki açıklamasıyla ajanlarıyla, kuklalarıyla, mankurtlarıyla elde edemediği Türk Milletini köleleştirme projesini bizzat yürütmeye başlamıştır.

 Neredeyse bütün ekonomistlerin döviz kurlarındaki aşırı artışın ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağı şeklindeki açıklamaları gösteriyor ki ABD hiç de adil olmayan, ahlaksız bir mücadelenin içerisine girmiştir ve  15 Temmuz’da gerçekleştiremediği Türk milletini köleleştirme çabalarını yoğunlaştırmıştır.

Ey gafil, Amerika, Ey cahil Trump sen bu aziz milletin vatanı, değerleri, bağımsızlığı uğruna ölümü bile öldürdüğünü hala anlamadın mı? Tankı kovalayan, tüfeğin namlusunu esir alan, havaalanını traktörüyle kapatan bu asil millet dolar ve kur oyunlarına boyun eğmeyecektir.

Ezelden beri hür yaşamış bu millet olan biten her şeyin farkındadır ve asla teslim olmayacaktır. İnandığı değerler uğruna her zaman canını ortaya koyan bu millet, açlık da dahil hiçbir korkunun önünde eğilmez. Bu aziz ve asil millet asla köleliği, esareti, uşaklığı kabul etmemiştir. Sadece rüku ve secdede eğilmiş bir milletin başını  emperyal tehditlerle ve dolar manipilasyonlarıyla asla eğemeyeceksiniz.

15 Temmuz işgal girişimi gibi bir taktiksel devamı olduğunu biliyoruz.

Özellikle 2008 finansal kriz ile birlikte büyük bir darboğaza girmiş olan kapitalist emperyalizm ve onun en tepesindeki elitlerin yönettiği ABD’nin özellikle 1945’ten sonra geliştirdiği taktik stratejiler bir bir iflas etmektedir. Tam da bu sebepten dolayı büyük bir “akıl tutulması” yaşamaktadır. Dolayısıyla Amerika, krizin ve şiddetin merkezidir; ülkemizin de içinde bulunduğu otuz ülkeye karşı neresinden bakarsanız bakın küresel çapta bir yıkımın kapısını aralayacak olan “ticaret savaşları” stratejisi başka nasıl açıklanabilir. Bazı kesimlerin görmezden geldiği böyle bir gerçek ortadayken, özellikle evanjelikler ve neoconların “rahip Brunson’u teslim etmezseniz…” ile başlayan tehditlerinin krizin merkezi Amerika’nın hezeyanları olduğunu da bilmemiz gerekiyor.

Mesele, rahip Brunson değildir, batmakta olan bir stratejidir. Ülkemizde bazı kesimlerin yaşadığımız süreci hâlâ Brunson üzerinden okumaya çalışmaları ve hatta hukuku hiçe sayarcasına “ver Brunson’u, krizden kurtul” kolaycılığı, 15 Temmuz’da büyük bir yenilgiye uğrattığımız emperyal güçlerin yeniden mevzi kazanmasından başka bir şeye hizmet etmeyecektir.

Aslında mesele açık seçik bir şekilde karşımızda durmaktadır. Küresel emperyalizmin öncüsü ABD, kendi içindeki krizi gizlemek için dünya devletlerine savaş açmış durumdadır. Öte yandan, geçen yüzyıl ortasında Amerikan hegemonyasını sağlamak için sahaya sürülen bütün kavramlar ve bu kavramların kurumsal yapılarının güvenirliliği kalmamıştır. Buna karşılık dünyanın birçok yerinde yeni arayışlar, bağımsız politikalar geliştirilmektedir. Yani küresel emperyalist ABD’nin gerek ekonomik anlamda gerekse siyasi anlamda kendi içinde yaşadığı krizler, hegemonik bir boşluk oluştururken; her devlet yeni ittifaklar, yeni paktlar oluşturmak için çabalamaktadır.

Bu durum yeni bir dünyanın habercisidir ve bu dünyanın kurulması noktasında gerek tarihî derinliği ile gerekse tarihî derinliğine koşut olarak geniş bir coğrafyaya hitap eden Türkiye’ye büyük imkânlar sunmaktadır. Nitekim son yıllarda atılan adımlar umutlarımızı artırırken, emperyalizmin histeriye varacak derecede agresifleşmesine neden olmaktadır. Bugün yaşadıklarımızın bir yüzü de budur.

Bu hakikati göremeyenlerin, geçen yüzyıl askeri ve siyasi darbelerle ülkemize yerleşen vesayetin dilinden kurtulamayanların, Amerikan hegemonyasının/emperyalizminin temel aygıtlarından biri olan ve “küresel rezerv para” olarak deklare edilen doları tek hakikat olarak görmeleri de kaçınılmazdır. Onun içindir ki, vesayet döneminde oluşan ezberle konuşanların milletimizin hilafına kurdukları cümleler bizim için felaket tellallığı mesabesindedir.

Bütün bunlardan hareketle, emperyalizmin yaşadığı krizin oluşturacağı muhtemel yıkıntılardan kurtulmanın ve son yıllarda bütün olumsuzluklara, bütün saldırılara rağmen adım adım hayata geçirdiğimiz güçlü ve büyük Türkiye idealinin tam anlamıyla tecellisinin sağlanmasının tek yolu, toplumsal dayanışmamızı koruyarak devlet ve millet birlikteliğini güçlendirmektir.

Memur Sen olarak, küresel baronların ve onların ekonomik tetikçileri olarak gördüğümüz bazı uluslararası kuruluşların manipülatif saldırılarına karşı hükümetimizin oluşturduğu direniş hattına şimdiye kadar olduğu gibi bütün gücümüzle katkı verdiğimizi ilan ediyoruz.

Milletimiz, ekmeksizi susuz yaşar da semalarda bağımsızlığının sembolü ay yıldızlı bayrağının özgürce dalgalanmadığı bir ülkede vatansız asla yaşayamaz. Bu nedenle bu konudaki ilk ve son sözümüz ya hep birlikte öleceğiz, ya da yine hep birlikte olacağız.

Yaşasın bağımsızlık, yaşasın millî ekonomi, var olsun güçlü ve büyük Türkiye.